![]() |
YAŞ'ın çalışmaları sona erdi
http://img516.imageshack.us/img516/1088/12671yl6.jpg Yüksek Askeri Şura, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığındaki ikinci gün çalışmalarını tamamladı. Yüksek Askeri Şura'nın Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'ndaki öğleden sonraki toplantısı yaklaşık 3 saat sürdü. Toplantıda, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görevli general, amiral ve albaylardan bir üst rütbeye yükselecekler ile rütbe bekleme süreleri uzatılacakların ve kadrosuzluktan emekliye sevk edileceklerin durumları ele alındı. Çeşitli nedenlerle Türk Silahlı Kuvvetleri'nden ilişikleri kesilecek personelin durumları ile Türk Silahlı Kuvvetleri'ni ilgilendiren diğer konular da görüşüldü. Yüksek Askeri Şura çalışmaları, yarın Genelkurmay Başkanlığı Karargahı'nda devam edecek. Çalışmalar, Başbakan Erdoğan'ın Malezya'da İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) toplantısına katılacak olması nedeniyle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün başkanlığında sürecek. Şura kararları, 4 Ağustos Cuma günü Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in onayına sunulacak. Kararlar, Cumhurbaşkanı Sezer tarafından onaylanmasının ardından, Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği'nce kamuoyuna duyurulacak. |
DOLARIN AKŞAM ROPORU
http://img516.imageshack.us/img516/4352/3447ow5.jpg Doların AKŞAM RAPORU İstanbul serbest piyasada kapanış saatlerinde doların satış fiyatı 1,5030, avronun satış fiyatı 1,9240 YTL'ye geriledi. Piyasanın kapanışı itibarıyla Kapalıçarşı'da 1,5000 YTL'den alınan dolar, 1,5030 YTL'den satılıyor. 1,9180 YTL'den alınan avronun satış fiyatı ise 1,9240 YTL oldu. Serbest piyasada dün kapanış saatlerinde 1,5100 YTL olan dolar güne 1,5090 YTL'den, 1,9250 YTL olan avro ise 1,9350 YTL'den başlamıştı. |
Can kurtarmak kursa tâbi
http://img390.imageshack.us/img390/3121/12468qr3.jpg Ordu'da Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ile İdmanyurdu Spor Kulübü tarafından ortaklaşa Cankurtaran Kursu açılacağı bildirildi. Edinilen bilgilere göre, 5-6 Ağustos tarihleri arasında İdmanyurdu Spor Tesisleri'nde düzenlenecek kursta katılımcılara Sualtı Federasyonu Asbaşkanı Ersin Kalfa tarafından eğitim verilecek. Kursa katılmak isteyenlerin 4 Ağustos tarihine kadar Gençlik Spor İl Müdürlüğü ile İdmanyurdu Spor Kulübü'ne müracat etmeleri gerektiği belirtildi. Yetkililer, Karadeniz Bölgesi'nde son zamanlarda boğulma vakalarında artış yaşandığını, plajlarda zorunlu can kurtaran olması gerekirken bulunmadığına dikkat çekerek, kursun bu amaçla düzenlendiğini kaydettiler. |
KENAN EVREN'E SUİKASTİ PLANI
http://img390.imageshack.us/img390/2879/2580rv5.jpg Kenan Evren'e suikast planı Terör örgütü PKK'nın eski Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e suikast girişimi engellendi. Muğla'da jandarmanın operasyonu sonucu iki terörist kıskıvrak el geçirildi. Teröristlerin çantasından Kenan Evren'in evinin krokisi çıktı. Muğla İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Alay Komutanlığı ekipleri tarafından düzenlenen operasyonda, terör örgütü üyesi 2 kişi silahlarıyla ele geçirildi. Edinilen bilgiye göre, bir istihbaratı değerlendiren İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Alay Komutanlığı ekipleri Muğla-Denizli Karayolu'nda çalışma başlattı. Ekiplerin çalışmaları neticesinde terör örgütü üyesi 2 kişi silahlarıyla yakalandı. Geniş güvenlik önlemleri altında Muğla'ya götürülen teröristlerin sorgulamasının sürdüğü öğrenilirken, şahıslarla birlikte ele geçirilen 1 makinalı tabanca ve diğer malzemelerle ilgili açıklamanın daha sonra yapılacağı bildirildi. |
HİZBULLAL'TAN BİR SALDIRI DAHA...
http://img366.imageshack.us/img366/7517/11472pp2.jpg Hizbullah'tan bir saldırı daha Hizbullah'ın El Manar televizyonu, gerillaların, İsrail'in Lübnan'ın güneyinde ve Bekaa Vadisinde sivillere yönelik saldırılarına misilleme olarak Hayfa'nın güneyindeki Afula kentine Hayber 1 füzeleri attığını duyurdu. Afula, İsrail-Lübnan sınırının 55 kilometre güneyinde bulunuyor. |
ERDOĞAN ÇOK KIZDI...
http://img390.imageshack.us/img390/7023/9584di8.jpg Erdoğan'a ihanet sorusu Başbakan Erdoğan Malezya ziyareti öncesi basın açıklaması yaptı. Erdoğan bir gazetecenin 'devletin hazırladığı PKK'nın tasfiye planını' sormasına çok sinirlendi. Erdoğan bu tür soruların ihanet ile eşdeğer olduğunu söyledi. Bu tür planların medya ile tartışılmamayacağını hükümetin ilgili kurumlarca konuyu görüştüğünü ve karara bağladığını söyledi. İşte Erdoğan'ın sözleri: İnsanlık acımasızca öldürülmesine daha fazla kayıtsız kalınamaz. Adil olmayan bir savaştır. Orantısız bir güç kullanımının sergilgendiği bir savaştır. Nefret tohumları eken ve küsersel bir yangına izin vermemmeliyiz. Bu itibarla ne insani ve tarihi sorumluluklarımız yapmaktan kaçınmayacağız. Ateşkesi bir önce sağlanması için birliğe ihtiyaç var. Ortaya barıştan yana güçlü bir irade konulmalı. Barış düzeninin koyacak bir irade konulmadı. Ne yazık ki girişimlerimiz netice vermeyince şu anda yaşanan tablo ortadadır. Krizin başından beri aktif politika izliyoruz.. Sezer ile Genelurmay Başkanı ataması ile ilgili görüşme yapmadık. Genelkurmay Başkanı'nın ataması Askeri Şura ile yapılmaz. Harp Akademileri Komutanı toplantısında Sezer'e Bakanlar Kurulu'nda karar verip size Savunma Bakanı ile kararnameyi göndereceğiz dedim. Pazartesi karar alınmıştır ve hemen öğleden sonra Sezer kurye istedi ve kurye ile kararnameyi gönderdik. Olay budur bunun dışındakiler yalandır. Genelkurmay Başkanı ile uygulanacak stratejiyi görüşürüm. PKK ile ilgili tasfiye planının sorulması üzerine Erdoğan şunları söyledi: "Bu sorular ihanet sorularıdır. Yapılması gereken neyse yapılıyor. Emniyet ve TSK üzerine düşeni yapıyor. Hükümet stratejiyi belirler kurukmlarlma istişare yapar. Var mı yok mu diye hükümet plan mı açıkmayayacak. Böyle şeyler batı medyasında olur mu?" |
GÜRÜLTÜ STRESİ ARTTIRIYOR...
http://img366.imageshack.us/img366/7056/12746rx3.jpg Gürültü stresi arttırıyor İstanbul'da eğlence yerlerine yönelik denetimlerle de gündeme gelen gürültü kirliliğinin insanda stres yarattığı, gerginliği artırdığı, ayrıca kulaklarda da geçici veya kalıcı hasarlar meydana getirdiği bildirildi. Psikolog Nüket Diner, konuya ilişkin olarak AA muhabirine yaptığı açıklamada, beynin gürültüyü ''şiddet ve tehlike var'' şeklinde algıladığını, bunun karşısında vücudun hormon salgıladığını ve bu hormonun da kişilerde gürültünün arkasından gelecek olan şiddet ve tehlikeye karşı korunma güdüsünü tetiklediğini ifade etti. Sürekli bu duyguya maruz kalan bireyin fazla stres yaşadığını belirten Diner, şunları söyledi: ''Sürekli gürültü stres yaratıyor. Sürekli stres hormonu salgılanması da duygusal duyarsızlığa neden oluyor. Birey, gerektiği yerde gerekli olan tepkileri veremez hale geliyor. Yine gürültü günlük gerginliği artırıyor. Duygusal açıdan duyarsızlaşan birey, fazla tepkisel oluyor. Şiddetli reaksiyonlar veriyor. Tepkisellik artıyor. Birey gerçek anlamda duygusal duyarlılık değil, etkiye tepki veriyor. Sürekli gürültüye maruz kalan bireyler alkol veya madde kullanıyorsa, gürültü altındayken madde ya da alkol alım ihtiyacı daha da artıyor.'' Gürültünün bir süre sonra kişinin uyku düzenini bozduğunu, yeme ve içme problemleri baş göstermeye başladığını da ifade eden Diner, ''Gürültülü ortamdan çıktıktan sonra sessizliğe geçişte adaptasyon zorluğu yaşanır. Sürekli gürültüye maruz kalanlarda, adaptasyon zorluğu çok daha fazla oluyor'' dedi. -KULAKLARA DİKKAT- KBB uzmanı Opt. Dr. Ali Rahimi de uzun süreli seslerin insan sağlığını ciddi şekilde etkilediğini ve bunun yalnızca işitme organıyla sınırlı kalmadığını söyledi. Kulakların maksimum dayanma sınırının 140 desibel (dB) olduğuna işaret eden Rahimi, ''Uzmanların ortak düşüncelerine göre, 85 dB'in üzerindeki her türlü gürültü, maruz kaldığımız süreyle orantılı olarak sağlığımızda çeşitli olumsuzluklara yol açmaktadır. İşitmemizde geçici veya kalıcı hasarlar meydana getirebilir. Kulaklarımızda kalıcı çınlamaya yol açabilir'' diye konuştu. Opt. Dr. Ali Rahimi, gürültüden korunmak için trafik akışını sessizleştirmek, endüstri sanayi bölgelerini şehir alanının dışına çıkarmak, havaalanlarını insanların yaşadığı bölgelerden uzaklaştırmak, binalarda ses yalıtımını sağlamak, yüksek müzik yayınlayan yerlerden uzak kalmak veya sesi, insan sağlığına zarar vermeyecek seviyelere indirmek gerektiğini sözlerine ekledi |
ŞEREF'E KİMLİK ÇIKARTMIŞ...
http://img350.imageshack.us/img350/4876/9514ju6.jpg Şeref'e kimlik bile çıkartmış Çanakkale'de kaybolduktan yaklaşık 4 ay sonra polisin İstanbul'da düzenlediği operasyonla kurtarılan 2 yaşındaki Ş.C.E'yi kaçırdığı iddiasıyla gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen A.D'nin, biyolojik babası olduğunu öne sürdüğü çocuk için sahte kimlik çıkarttığı öğrenildi. Alınan bilgiye göre, serbest muhasebecilik yapan A.D, polisteki sorgusunda 2 yaşındaki Ş.C.E'nin kendi çocuğu olduğunu öne sürdü. Bir dönem kocasından ayrı yaşayan Y.E. ile birlikte olduğunu, bu birliktelikten Ş.C.E'nin doğduğunu iddia eden A.D, ''boşanmış bir ailede yetiştiği için çocuğunun diğer ailede kalmasına gönlünün razı gelmediğini'' ifade etti. Bu arada, Ş.C.E'nin yaklaşık 4 ay önce Çanakkale'de kaybolmasından sonra aile ve yakınlarını teknik takibe alan polis, çalışmalar sonucu çocuğun bulunabileceği tespit edilen A.D'nin evinin çevresinde önlem aldı. Dün akşam eşi ve 5 çocukla birlikte evden çıkarak otomobiline binmek isteyen A.D, polisin gerçekleştirdiği operasyonla yakalandı. A.D'nin kendi çocukları olduğunu öne sürdüğü çocuklardan birinin, Ş.C.E. olduğu anlaşıldı. A.D'nin, özel bir hastaneden aldığı belgeyle Ş.C.E. için ''Ahmet Yusuf D.'' adına sahte kimlik çıkarttığı tespit edildi. A.D'nin, Ş.C.E'yi çocuğu olarak eşine kabul ettirdiği, çevresine de 5. çocuğu olarak tanıttığı anlaşıldı. Şüpheli A.D'nin adliyeye, ''çocuk kaçırmak'' suçundan işlem yapılmak üzere sevk edildiği belirtildi. |
18:00 ---News---
3 kişinin 7 gün boyunca tecavüzüne uğradığını iddia eden kadınının yalanı anlaşıldı http://www.internethaber.com/images/news/11464.jpg Tecavüz balonu patladı! Aksaray'da polisi arayarak, kaçırıldığını ve 7 gün süreyle 3 kişinin tecavüzüne uğrayıp, dövüldüğünü iddia eden 25 yaşındaki H.K., Cumhuriyet savcısına verdiği ifadede, “Ben kaçırılmadım. Tuncer"i seviyorum” dedi. Bunun üzerine, tecavüz suçundan gözaltına alınan Tuncer Aktaş, serbest bırakıldı. Ablasını 23 Temmuz günü ziyarete giderken, yanına yaklaşan 3 kişi tarafından ağzına bir şey koklatılarak kaçırıldığını öne süren ve 30 Temmuz günü, “Kaçıranların elinden kurtuldum” diyerek polisi arayan H.K., polise ifade verdi. Genç kız ifadesinde, “Kaçırıldıktan sonra beni bir eve götürdüler. Burada 3 kişi bana sırayla tecavüz etti. Sonra dövdüler. 7 gün boyunca tecavüz ve dayaklar sürdü. Onlara, annemi özlediğimi ve döneceğimi söyleyerek evden çıktım” dedi. Bu ifade doğrultusunda harekete geçen polis, H.K.'yi kaçırdığı öne sürülen Tuncer Aktaş"ı gözaltına aldı. "Tecavüz, adam kaçırma, darp, zorla alıkoyma" suçlarından savcılığa çıkarılan Tuncer Aktaş, suçlamaları kabul etmeyerek, “H.'yi seviyorum. Bana, kendi rızasıyla kaçtı ve beraber olduk” dedi. Savcı, bunun üzerine H.K.'yi getirterek yeniden ifadesini aldı. H.K. polisteki ifadesinin aksine Cumhuriyet Savcısı"na, “Babam Yusuf K. ile sabah tartıştık. Bana küfür ediyordu. Artık küfürlerine dayanamaz olmuştum. Bu nedenle Tuncer"e kaçtım. Tuncer"i seviyorum ve onunla kendi rızamla birlikte oldum. Polisteki ifademi, ailemden korktuğum için verdim. Hastanede benimle röportaj yapan gazetecilere de yine ailemden korktuğum için tecavüz yalanını söyledim” dedi. Cumhuriyet Savcısı bunun üzerine Tuncer Aktaş"ın serbest bırakılmasına karar verdi. |
Turkuaz Hareketi lideri Gürtuna, Türkiye'nin yangınını kendisinin söndüreceğini iddia etti
http://www.internethaber.com/images/news/9209.jpg Gürtuna söndürmeye talip Turkuaz Hareketi lideri Ali Müfit Gürtuna, Türkiye'nin yangınını söndürecek, gelecekte de dünyanın hayran olduğu lider ülke Türkiye'yi oluşturmak için yola çıktıklarını söyledi. Turkuaz Hareketi'ni tanıtmak amacıyla Trabzon'a gelen Gürtuna, Belediye Başkanı Volkan Canalioğlu'nu makamında ziyaret ederek, çalışmalarında başarılar diledi. Gürtuna, ziyaret sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de her geçen gün daha çok hissedilen ''siyasi bir boşluk'' bulunduğunu savunarak, şöyle dedi: ''Bu boşluğun tahribatı her geçen gün daha da artıyor. Turkuaz hareketi, Türk siyasetindeki eksiklikleri gidermek üzere başlatılmıştır. Bugün baktığımız zaman, Türk siyasetinin temel eksikliklerinden birisinin bilgiye dayalı yapılanma olduğunu görüyoruz. Siyasetin özünde bugün ne yazık ki slogana, seçimdeki vaatlere dayalı bir yapı var.'' Hükümetin yakın, orta ve uzun soluklu program içeren bir yapısı bulunmadığını öne süren Gürtuna, şöyle devam etti: ''Türkiye'nin hemen çözülmesi gereken problemleri var. Buna dönük projeler üretilmesi gerekiyor. Türkiye'nin her türlü imkanı ve parası da var, yeter ki iyi kullanılsın. Türkiye'deki eksiklik yönetim eksikliğidir, yöneten akıl eksikliğidir. Bu olunca da Türkiye'deki imkanlar sonuca, zenginliğe, refaha, bilgiye, özgürlüğe, güvene ve onura dönüşmüyor. Türkiye'yi dar boğazdan kurtaracak yeni siyasi kadroyu oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye'nin yangınını söndürecek, gelecekte de dünyanın hayran olduğu lider ülke Türkiye'yi oluşturmak için yola çıktık. Sonbahara girerken de bu siyasi hareketin partileşme sürecini göreceğiz.'' -''HÜKÜMET HALKININ ÜRETTİĞİ ÜRÜNE CEPHE ALIYOR''- Ali Müfit Gürtuna, fındıkta bir tasfiye süreci yaşatıldığını iddia ederek, şunları söyledi: ''Fındık sadece halkın geçim kaynağı değil, aynı zamanda çok önemli bir ihraç kaynağıdır. Bizim her yıl fındık üretimini artırmamız ve ürünü uluslararası pazarda satarak ihracatımızı artırmamız lazım. Olması gereken bu iken hükümet çıkıyor, kendi halkının ürettiği ürüne karşı cephe alıyor. Halkının arkasında durması gerekirken, 'bizim bu işle ilgimiz yok, halk ne hali varsa görsün' diyerek halkımız uluslararası siyasete ve uluslararası pazara ezdirilmiştir.'' -TÜRKİYE'YE BİÇİLEN ROL- Fındık fiyatının 2 YTL'ye düşmesinin tek sorumlusunun hükümet olduğunu ileri süren Ali Müfit Gürtuna, şunları kaydetti: ''Hükümet, fındık konusunda 'halkımızın arkasındayız, ezdirmeyeceğiz' diyebilseydi, bu ülke ekstradan 2 milyar dolar daha fazla ihracat yapmış olacaktı. Tarım, hayvancılık, sanayi ve diğer üretim alanlarında da sürekli baskı var. Türkiye'ye biçilen rol, üretmeyin, tüketin rolüdür. Bu yaşanan sonuçlar da biçilen bu rolün sonucudur.'' Bu anlayışın değişmesi gerektiğini ifade eden Gürtuna, şöyle dedi: ''Üretenin cezalandırıldığı değil, mükafatlandırıldığı bir yapı lazım. Türkiye'nin sadece bugünü değil, geleceği de yok ediliyor. Sonuçta sürdürülemez bir yapı ortaya çıkıyor ve iflasa yönelik bir süreç başlıyor. Bu da Türkiye için üzüntü ve acı vericidir. İnanıyorum ki bu durum devam etmeyecek ve en kısa zamanda değişecektir.'' Gürtuna, bir gazetecinin eski başbakanlardan Mesut Yılmaz'ın yakın zamanda Trabzon ve Rize'de çeşitli görüşmelerde bulunacağını anımsatması üzerine, ''Mesut beyin yeni bir parti kurma çabası içinde olduğunu sanmıyorum. Yapacağı görüşmelerin, Türkiye'deki siyasi dinamikleri harekete geçirmek için bir teşebbüs olduğunu düşünüyorum'' diye konuştu. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:45 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.