Mani
Sen benim aşığım, ben senin delin.
Ben senin aşığın, sen bahar gülüm.
Dünyalara değer, bir tek saç telin.
Sen benim aşığım, ben senin delin.
Ben senin aşığın, sen bahar gülüm.
Girmesin araya, elleri zalimin.
Sen benim aşığım, ben senin delin.
Ben senin aşığın, sen bahar gülüm.
Güzel gözlerine aşık bülbülüm.
Seni bulmuşum ki, vız gelir ölüm.
Sen benim aşığım, ben senin delin.
Ben senin aşığın, sen bahar gülüm…

Marmara
Seni sesliyor Marmara,
mehtaplı gecenin yakamozlarında.
Can için çarpıyor kalbim dalgalarında...
.............
Olmaz ki ama, can kız yazıyor bak
sessiz ve nazlı süzülen teknenin iki yanında.
Vallahi günahım yok,
bırakmıyor yakamı.
Seviyorum işte.
Kaçarım yok,
niyetim de, soracak olursan.

Medet


Gurbet elin akşamları karanlık
Güneş batar, çöker yine serinlik
Kalleş olur buralarda yarenlik
Uçan kuştan medet umar gözlerim.

Aşk uğruna yollarına düşmüşüm
Gece, gündüz vaylarıma dalmışım
Bir başıma hallerime gülmüşüm
Dost, düşmandan medet umar gözlerim.

Ay karanlık, didelerim ağlıyor
Bu yalnızlık yarelerim dağlıyor
Ne ettiysem zalim gurbet salmıyor
Yaratandan medet umar gözlerim.

Deli diyorlar Engine, vız gelir
Dost gülüşü inanılmaz haz gelir
Devran döner, bahar olur yaz gelir
Yağmurlardan medet umar gözlerim.

Mehtiye-1
Benim deliliğim ebed ezeldir
Seninle dost olmak inan güzeldir
Sonbaharda düşen, sade gazeldir
Gelincikler solmaz, unutma sakın

Onlar ki, kırların yaban gülüdür
Yüzleri her zaman güne dönüktür
Hepsi de ayrı bir nazlı bebektir
Gelincikler solmaz, unutma sakın

Seyreyle dağları, yüzlercesi var
Okşar usul usul, esen rüzgarlar
Hele içlerinde bir tanesi var,
İşte o solamaz, unutma sakın

Ey dost, bu kelamı abdallığa ver
Yanlışa düşüp te, üzülme sakın
Engin bu alemde bir garip nefer
Gelincik gülmeyi unutma sakın.

Mehtiye-2
Sen benim tek aşkım, ilk heyecanım
Gönlüme can veren damarda kanım
Hayatta kıskandığım tek varlığım
Yıllardır sensin gülüm, her zaman sen

Canıma can kattın ilk günden beri
Bırakamam asla ömrümün yari
Güzeller içinde, sanki bir huri
Bir ömür sensin gülüm, her zaman sen

Mehtiye-3
Şu karanlık akşamlarda,
Gönlüm ister seni, seni.
Hele, hele *******de,
Gönlüm ister seni, seni.

O şen şakrak gülüşlerin,
Deli mahzun bakışların,
Güzel olur öpüşlerin,
Gönlüm ister seni, seni.

Engin diyor sensiz olmaz,
Sen olmazsan bahar gelmez,
Şu dağlarda kar erimez,
Gönlüm ister seni, seni.

Mehtiye-4
Adaların ışıkları,
İstanbul’un aşıkları,
Ne de güzel bağlar, o yar
İpektendir kuşakları.

İstanbul’un aşıkları,
Baygın olur bakışları,
Ne de güzel güler, o yar
Kirazdandır dudakları.

Baygın olur bakışları,
İpek gibidir saçları,
Ne de güzel tarar, o yar
Gümüştendir tarakları.

İpek gibidir saçları,
Yaya benziyor kaşları,
Ne de güzel söyler, o yar
Gönüldendir şarkıları.

Yaya benziyor kaşları,
Ok misali kirpikleri,
Ne de güzel çeker, o yar
Mavidendir sürmeleri.

Ok misali kirpikleri,
İnci beyazı dişleri,
Ne de güzel yakar, o yar
Cennet’tendir ateşleri.

Mehtiye-5
Öyle mutluyum ki, nasıl anlatsam?
Kuş gibi havada geziyor gönlüm.
Senin aşkın ile yıllar yaşasam,
Hayata yeniden başlar bu ömrüm.

Çocuklar gibi şen, neşe doluyum,
Bil ki her anımda senle doluyum,
Aşkından tutuşan garip deliyim,
Sevdanın elinden divane gönlüm.

Sevginle bir yuva yaptırdın bana,
Cennetten bir parça tattırdın bana,
Aşkın badesini tattırdın bana,
İçtim ellerinden sarhoş bu gönlüm.

Memur
Ne yazıdır, ne de tura
Vallahi yok cepte para
Bu yoksulluk bizde yara
Bilmem ki kim kafa yora

Oğlan diyor, baba para
Hatun diyor, bende sıra
Yine geldi zalim kira
Bilmem ki kim kafa yora

Memur Engin devlet ister
Sofrasında et, süt ister
Bu gidişle sana küser
Bilmem ki kim kafa yora

Menekşe
Sabahçıyım yine,
yakmışım ateşimi,
sigaralar, lokomotif misali,
şişelerim var dizi, dizi, ama boş. (dolusunu görmedim…)
Altım kum, önüm deniz.
Melodim, çıtır, çıtır yanan tahtaların sesleri,
misafirim, sokakların köpekleri, (gariban dostlarım)
bir de, uçakların sesleri, (muhabbetin içine tabanca sıkar gibi)
tesellisi, içlerinde güzel hostesleri…(vardır, vardır)
Neresi mi burası? (yani sizce orası?)
Bilirsiniz canım,
Florya’dan ötesi,
Menekşe sahili….