![]() |
Adı Üstünde Adi Adımlar
—Kaldığım o bakışına... En fahişe yalnızlıklara En bıçak yarası karalar biçtiğin Ah hangi ayıbı aralar son kadeh İçtiğin - bu piçler acısı intiharlar Adı üstünde adımın Adi adımları üstüne Tiner ve sarı çocuklar ve uvertür Hayatları Üstüne geceyi hiç affetmeyecek Kaderleri biz keder durmayacak Onlar Üzerlerini örtmeyecek yıldızlarla Anneleri çok da üşüyecek sırları Şimdi sorsa sana kalbim sorsak Karış karış karışmasına kanında Aşka Hangi cinayetle sarıldın bir ölsek Seni çok sevdim mi köşe başları Bana gerçekten koştu mu hayal Figan kaldırımlar Ve kaç pusu düştü bu yüreğimle Şarkı bir bilsen tenhalığını bizim Fenalığın tutar - mezeler olursun Haykırışlara yakarışlar kıvırırsın Masa masa Çok damar puştu olursun salaş Özetle Göğsüne çizersin kördüğümleri Jiletle Sonra ardına bile bakmayan bir Ben bir melissa gözlerinde oluk Oluk yaşları aşınır yaz ayazlarla Kalırız baş başa ya Bir çakı geçer seni sevmiyorum Bir rakı geçer boğazdan naralar Ha sahi şiir gibi değil mi savaşın Çok yaşa kendim Soğuk ve boğuk bir kandırılmayı Kucaklıyorum itler havlıyor gene Ben terliklerimi ters çeviriyorum En sessiz uçurumları Yüzgöz seçtiğim aç göz sevdiğim Ah hangi yolu yarılar son nakarat Sezdiğim - bu içler acısı sanrılar Adi adımları üstüne Adı üstünde adımın |
Adım Atmıyordum Hareket Ediyordu Duvarlar
Dilemediğim birşey oldu bu gece... Niyetini bilmediğim Bana sahip olmak isteyen biri... Başbaşa buluverdim kendimi birden. Gülerek.kurtuluş yolunu gösterdi bana... Bir çıkmaz sokak. Ben adım atmıyordum, Hareket ediyordu duvarlar, ve bitti... Sonuna geldim . Tutsağı oldum onun.. Dilemediğim birşey oldu bu gece... Aşık oldum. |
Acıyı görmek mi istiyorsun?
Gözlerime bak! Dudaklarımda söyleyemediğim sana ait duyguları, Bana her fırsatta bıraktığın yokluğunun acısını fark edeceksin. O zaman anlayacaksın acının sende ne kadar masum durduğunu. Ayrı yetişmiş güllerin birbirine hasreti gibi, Umutla kurudum sensiz. Ve sen hiç gözlerime bakıp beni sevdiğini söyleyemedin. Oysa sırf bu kelime için kurduğum hayallerdi beni hayatta tutan Bir boşluktan içeri girdim her gece, Senli düşlerden sensiz karanlıklara süzülür gibi. Ellerin nasıldı? Küçük müydüler? ve parmakların ince uzun mu? Parmaklarını parmaklarımın arasında hissedip, Seninle sahil boyu denizi hiç fark etmeden bir birimize bakıp yürüyemedik. Gözlerinin yeşilinde geleceğe dair hayaller kuramadan, sadece umut ettim gözlerini görebilmeyi. Ve o gözlerinde ki ışıltıyla karanlık *******ime yol göstermeni istedim. Acıyı görmek mi istiyorsun. Gözlerime bak! Ve yaşanmamış boşa geçen anların hüzünlü şiir'ini oku, Kirpiklerinden sıyrılıp yanaklarına düşen dizelerimde. Bensiz yattığın o yataklarda benli hayaller kurma artık. Sabahlara merhaba derken beni seven bir şair var deyip gurur duy sadece. Ve hiç bilme o şairin senin için her gün defalarca öldüğünü. Ve bil ki insan sevdiğiyle beraber olacak mahşerde. Tek avuntum bu şimdilik. Dünyada olamadığım anları mahşere bıraktım ben, Ben seni bu dünyalık mı sevdim sandın? Ölüm'müş,terk edilişmiş umurumda değil,gelme istersen. Nasılsa bir gün hayat biletimi kestiğinde, Kavuşma vakti olacak benim için ölüm. Dudaklarımda ki acı tat? Yoksa acı bir tebessüm mü olacak sana ulaşmayı beklemek? Ne yazık hiç bilemeyeceğim. Acıyı görmek mi istiyorsun? Gözlerime bak! Sen uzakta çok uzakta Bensiz bir yaşamın anlamsız günlerini yaşamaktasın, Benim gibi. Seni seviyorum, Gerçeğin ta kendisi bu iki kelime, Sırf dudaklardan çıkması istenen değil de İçimde taa içimde senin için atan bir kalbin feryadı, Haykırışı bu sevdiğim. Sana ulaşamasam da, Biliyorum ki zavallı kalbim Sana ait her şeyi saklıyor en gizli yerlerinde Kanlı ve uykusuz gözyaşlarımın Her gece aynalardan süzülmesi gibi acı veriyor uzaklarda oluşun. Biliyorum beni sevdiğini Acıyı tattığını da benden uzaklarda Ama hiç bana sana ait bir şeyi vermedin? Acı tek taraflı olsaydı, Ne yürek dayanırdı ne yaşamın bir anlamı olurdu. Ama yokluk kötü sevdiğim. Bir beden olmak isteyen yüreklerde ayrı ayrı yaşamak kötü. Sana her fırsatta koşmak isterken beni durdurmaların, Yüzüne hasret kaldığım günlerde Beni ısrarla kırışlarını hiç anlamış değilim. Eminim yine okuyunca bu şiirimi büzeceksin dudaklarını Ve eminim ağlayacaksın. Ağlamak seni ben yapar sevdiğim Ve beni sen yapanda içimde senin için yanan bir kalple yaşamak. Her gün Üsküdar’da oturup kendimi dinlerim Oysa konuşan sendin hep benimle, Ne martıların vapurlara takılışı, Ne işportacıların bağırışıydı fark ettiğim. Ben denizi seyrederken gözlerinde boğulmayı sevdim. Yosun tuttu gözyaşlarım sensizliğin dalgalarında. Gözlerim ve ben her Üsküdar’a inişimizde Bir gün seninle bir bankta oturup Sadece ve sadece hiç konuşmadan gözlerine bakmak istedik. Kaç zamandır bir hüzün dolaşıyor odamda. Duvarlar bir şeyler söylüyor sanki Adım adım yok oluşumu izliyorum Her batan güneşin karanlığı getirmesiyle. Sabahlara kadar uykusuz gözlerimle uzaklara, karanlıklara bakıyorum mütemediyen Kayan her yıldızda tek bir şey diliyorum? Ve Senin için yalvardığım namazlarda secdeye kapanıp Rabbime ettiğim dualarım, Tuttuğum dilekle aynı olması ve sonra umudumu yitirmeden Rabbimin bir bildiği var deyip Kabul olmadığında dualarımın Tekrar tekrar yalvarmalarım. Seni okyanusların diplerinde Bir midyenin içinde ki İnciyi görme ihtimalimin olmadığı gibi kabul ettim aşkım Ve seni hiç ulaşılamayacak dağların zirvesinde Koklayamayacağım bir çiçek olduğunu fark ettiğimde Tek bir şey düşündüm? Dokunamadan tenine, Öpemeden öpülesi dudaklarını mahşere erteledim vuslatı. Ben o kargaşada ne yaparım bilmem ama İnsan mahşerde sevdiğiyle beraberdir derler Seni seviyorum meleğim. Acımasız olan ne sensin ne de ben, Bize gümüş tepsiyle sunulan hüzünlü bir hayat sadece Ve kabul etmesi zor olan bu ayrılıklara katlanmak sanırım. İnsan yaşamın değerini Yüzü ve kalbi güldüğünde anlıyor Anlıyor ki ölüm sadece toprağa girmek değil Ve nefesi kesilene kadar yaşadığı her şeyin Gözlerinin önünden geçmesi değil. Ölüm sensizliğin sadece yaşarken verilen cezası sevdiğim. Seni bulduğumda sevgi anlam kazandı Her anımsadığımda yaşamamım oldu gülüşlerin Hiç tükenmedi içimde senin için yanan ateş Ve ben o ateşle yanmayı, Sırf seni sevmek olduğu için İnan bana çok sevdim. Oysa Doğum günüme sadece 10 gün kalmıştı Eğer yanımda olsaydın Yaşama daha bir sıkı sarılacaktım.. Şimdi ölüm ne anlam taşıyor? Yaşamak ne anlam? Hiç anlayamayacağım Sensiz bedenim toprağa girmedikçe |
Sensizlikten Yoruldum İnan,
Sana.. Kapamadım kalbimin kapısını Gülüşlerini unutmadım Sen Düşlerimde olmadan nefes alamam ki Rüzgârın yön değiştirdiği yerdeyim şimdi.. Sensizlikteyim Dudaklarımı aralayıp Hep söylediğim kelimelerdesin Özlemlerimde, hasretimde, yalnızlığımdasın Uykularımın en yorgun zamanlarında Uyanıp ansızın gece yarıları Yüzüme düşen sensizliğin hüznündesin Unuttum sanma, Ben nerde yaşıyorsam sen ordasın Sana ne yazsam.. Ve ne kadar anlatamasam dostlarıma Bir o kadar büyürsün içimde Ve bir o kadar gizemli Şimdi.. Hüznümün başa çıkılmaz anında Bir sigara yakmalıyım önce Kuytu akşamların Senli vakitlerini düşleyip Sesini anımsamalıyım yine Tebessüm etmeliyim Ve dünyanın en şanslı şairi olmalıyım Sırf seni sevdiğim için ve sana yazılan her duygum okunduğu için Onur duymalıyım Gittin biliyorum.. Beni yiyip bitiren bir merak, Yüzünü göremediğim günlerin acısı kalbimde Ellerinde olamamamın çaresizliği Ve yalnızlığımın baki kalması Hep acı verecek biliyorum Gündüzlerin aydınlığında.. Kısıp gözlerimi semaya bakıp Bir parça bulut arayacak gözlerim Umut ederek yağmurun değmesini tenime Bekleyeceğim. Senin için yanan tenime Biliyorum, Dokunmayacaksın Kayıp şehirlerin.. Karanlık sokaklarında çaresiz kaldım Ayaklarımda umudumun ağır prangaları Ellerimde yokluğunun kelepçeleri Kimselerin bulamayacağı bir yerdeyim Sendeyim Sana en az pencerene gelen bir serçe.. Yolda gördüğün bir çocuk Sahilde tek başına oturduğun bir bank Gizli gizli ağladığını gören bir ayna Ellerinden dudaklarına değen bir sigara Üzerine alelacele giydiğin bir elbise Uyumak için Ellerinle bir sevgiliyi sardığın gibi sardığın bir yastık Gözlerine düşen uykusuzluk Okuduğun bir kitap Canını sıkan bir insan Öpülesi dudaklarınla ısırdığın bir erik Ve hep beklediğin Hayallerini süslediğin o sevgili kadar yakın olmak istedim Biliyorum ben sana dokunamadan Avuçlarında bir hayatı tadamayacağım Biliyorum.. Sensizliğin karanlıklarında şiirler yazıp Her şeye rağmen içimde yaşayacaksın Senin yerin orası biliyorum Sokağımdan geçmesen de.. Kokunu duymasam da en güzel çiçeklerde Sırf yakın olmak adına Balkonundaki bir kaktüsün dikenlerinde Küçük ellerine batmak için Her zaman dua edeceğim Yoruldum inan.. Düşler kurmaktan Nefessiz kalmaktan Boş bir evde Yalnızlığın şarkılarını söylemekten bıktım Yoruldum inan.. Yoruldum sensizlikten.. Her sabah yüzümü soğuk suya vurup Aynada kendimi mutsuz görmekten En güzel günlerinde baharın Sahillerde boş boş gezmekten Durup durup sana yazdığım şiirleri Duvarlara okumaktan Ve cevap beklemekten bıktım inan.. Seni seviyorum.. Seni özlüyorum... Diye söyleyemediğim Telefonumun çalmasını beklerken Yüreğimin sesini duyamadığım Her an için kendime kızıyorum inan Sana da kızıyorum Beni bu boş âlemde Sevgisiz bıraktığın Yüzümü güldürmediğin için Sesinin kulaklarımı okşamasını.. Dokunamadığım teninde Olabilmeyi Şiirlerime güzelliğini yazmayı her fırsatta Ne kadar istiyorum bilsen Oysa.. Yoksun... İçinde sana dokunamadığım Seninle olamadığım bir dünyada Bahar gelmiş Çiçekler açmış Gülmüş, ağlamışım ne önemi var Ben yokluğunda geçen zamanı Hiç yaşanmamış saydım Biliyorum.. Ölümüm seni düşünürken Ve yanımda olmadığın bir vakit Ansızın gelecek sen hiç acısını çekmediğin yokluğumda... Bilmeyeceksin bile öldüğümü Ben hiç tamamlanmamış sayacağım Gözlerimi kapattığım hayatımı Ve verdiğim son nefeste bile Acılar çekerken Seni arayacağım Biliyorum.. Gözlerimin baktığı Dudaklarımın seni sayıkladığı hiçbir yerde olmayacaksın Ölümün acısı hafif kalacak Sesini duyamadan çıkan canımdan Sen bensiz bir hayatı.. Bensiz geçen zamanı sevdin Hep gizemli kalmayı Kaçmayı Ve sevilmeyi sevdin Hiç çaba sarf etmedin Bir nebze olsun Cesaret edemedin sevmeyi beni Düşlerde bir masal Rüyalarda bir gizem kalmayı seçtin Olamadın benimle Bir kez yüzüme bakıp İçinden geldiği gibi Seni seviyorum Seni özlüyorum diyemedin.. Ben senli zamanların içinde.. Hep sevinçten gülen Heyecandan ne yaptığını bilmeyen İçi içine sığmayan koca bir adam değil de Oyuncağı eline verilmiş bir çocuk gibi Hep gülücükler saçtım Ağlayarak geçen koskoca bir zamana inat Dünyanın en güzel yeri gözlerinin içinde saklı.. Baharın yemyeşil dallarında artık hüzün var şimdi Rüzgârlar sesini kesmiş Ve yağmurlar boşa ıslatıyor kaldırımları Gözlerimin uykuya düştüğü Ve karanlığın aydınlığa hasret kaldığı yerdeyim Sensizlikteyim..... |
Sendin benim ilk
Baharım ilk tomurcuğumdun Açtın kalbimde Ama rüzgar seni Savurdu benden uzaklara Götürdü seni... |
Oysa
Doğum günüme sadece 10 gün kalmıştı Eğer yanımda olsaydın Yaşama daha bir sıkı sarılacaktım.. Şimdi ölüm ne anlam taşıyor? Yaşamak ne anlam? Hiç anlayamayacağım Sensiz bedenim toprağa girmedikçe |
* AŞK ve SEVGİ
AŞK bir yıl sürer SEVGİ bir ömür AŞK gözünde büyütür SEVGİ razı olur AŞK aldatır SEVGİ ikna eder AŞK (aşık) kıskanır SEVGİ (sevgili) güvenir AŞK seni de onu da ikiye böler SEVGİ ikinizi bir eder AŞK zehir gibidir SEVGİ ilaç AŞK ay gibidir hep bir karanlık yüzü var senden gizlenen SEVGİ güneş gibidir hep sana bakar içini ısıtır AŞK gider (isteyince) SEVGİ kalır (isteyerek) AŞK çeker, ezer, cesaret kırar SEVGİ iter, teşvik eder, yüreklendirir. AŞK ise; o senin için hedeftir SEVGİ ise; ikiniz de aynı hedefe koşan oklarsınız. |
Sevgi Yetmez
Bana diyorsun ki Nasıl bir martı yavrusunu severse Bana diyorsun ki Nasıl bir midye incisini gizlerse Bana diyorsun ki Nasıl bir arı peteğini örerse İşte öyle büyüyorsun içimde Sevgi yetmez Sevgi yetmez Sevgine saygın yoksa Sevgi yetmez Sevgi yetmez Sorumluluğun yoksa Sevgi yetmez Sevgi yetmez Arada eller varsa Sevgi yetmez Sevgi yetmez Yarından ümit yoksa... Bense diyorum ki Bahçende güller baktıkça güzelleşir Bense diyorum ki Aşk engelleri aştıkça değerlenir Bense diyorum ki Güneş yağmurlar topraktan güllerin Saygı sorumluluk sadakat sevginindir İlhan İrem |
Sevgili
Şeyda bülbüllerinin şakıyan sesi olsam Buram buram aşk kokan avuçlarına dolsam Parmakların ucunda sevgi olup kök salsam Sonsuza kadar kalsam bıkar mısın sevgili? İzin verirsen bana düşlerine gireyim Sevdamın hakkı olan hayalleri dereyim Yeşilleri süsleyip illerine varayım Dönüp bir kez yüzüme bakar mısın sevgili? İpekten kanatlarım incinecek korkarım Yol ırak, dağlar sapak kaybolursam ürkerim Yüzün gülmezse bana yüreğimi burkarım Sevgi ile karşıma çıkar mısın sevgili? Ruhsatsız bir sevdayı dize dize sözlerim Sığmıyor yüreğime yarınlara gizlerim Söyle revaysa bana daha da çok özlerim Sevgi er meydanıdır yıkar mısın sevgili? Şahı oldun ömrümün, herkes kalbimin yadı Gam yemem yaşadım ya sevginle ben miladı Varsın gülsün el alem geçmesem de sıratı Mahşerine beni de çeker misin sevgili? Arının peteğinde bal olamadım ama Dünyana girdim diye acı veririm sanma Delik deşik yüreğim tutmuyor artık yama Son kurşunu da bana sıkar mısın sevgili? Hercai çiçeklerin kokusu ellerinde Hicazkar şarkıların nağmesi dillerinde Bir avuç buse olsam özlemin çöllerinde Vuslatın ateşini yakar mısın sevgili? Sevil Nizamoğulları |
Aşkta Yarın Yoktur Sevgili
Aşk Bu Dünyanın Ölçüleriyle Açıklanamaz Sevgili O İlkel Bir Acıdır, Yaban Bir Ağrıdır. Gelir ve İçimizdeki O Çok Eski Bir Şeye Dokunur. Sonra Bir Perde Açılır ve Yolculuk Başlar Bu Yolculukta Artık Para, Tarifeler Beklentiler, Randevular, Taksitler, İş, Anneler ve Korkular Yoktur Aşkın Kendi Gerçekliği Vardır Sevgili. İnsan Başka Bir Işığa Teslim Olur, Daha Derinden Anlamaya Başlar, Bilgeleşir Hiç Bilmediği Sezgileriyle Buluşur Yükü Çok Ağırdır, Kendiyle Buluşmuştur Hem Dışındadır Dünyanın, Hem de Tam Ortasında. Hindistan'da Ganj Nehri'nin Yakılan Yoksun Adamın Hissettikleri de Onunladır, Yitirdikleri de... New York'ta, Bir Sokakta, Kartondan Kulübesinde Yaşayan Kadının Çıplak Yalnızlığı da Her Şey Onunladır, Ona Emanettir Sanki, Ama O, Çıldırtıcı Bir Yalnızlık İçindedir Yine de... Aşkın Kültürlü Olmakla, Bilgili Olmakla da İlgisi Yoktur Sevgili, Kanımıza Karışan İlkel Acı, O Yaban Ağrıyla Hiçbir Kitabın Yazamadığı Hakikatlere Daha Yakınızdır, İnan... Kim Demiştir Hatırlamıyorum, Aşk Varlığın Değil, Yokluğun Acısıdır Diye. Belki de Bu Yüzden İlk Gençliğimde, O Yoğun Aşık Olduğum Yıllarda, Gözüme Uyku Girmez, Dudağımda Bir Islıkla Bütün Gece Şehri, O Karanlık, O Hüzünlü Sokakları Dolaşır, İnsanları Uykularından Uyandırmak İsterdim. Uyanıp, İçimde Derin Bir Sızıyla Uyanan O Derin Sancının Acısına Ortak Olsunlar Diye... Aşk Çok Eski Bir Şeydir Sevgili Onun İçinden O Çileli Çocukluğumuz Geçer Sevdiğimiz İnsanların Çocuklukları da... Oradan Üvey Anneler, Eksik Babalar, Parasız Yatılılar Geçer Ve Sonra Aşk Bütün Bunları Alır, Daha da Eskilere Gider, Hep O İlkel Acıya, O Yaban Ağrıya... İnsan Bazen Nedensiz Yere Umutsuzluğa Kapılır Kimselere Veremez Sevgisini, Kimselere Derdini Anlatamaz, Evlere Kapanır... Bazen Denizler Kıyılar Çeker İnsanı. İnsan Bu Kapılmayı Anlayamaz, Oysa Çok Eski Bir Yerde Yaşanmasından Korkulup Vazgeçilmez Aşkların Sızısıdır Bu. Bu Sızı, Bu Yenilgi Mevsimlerle Yıllarla Devrilir Başka İnsanlara... Bir İnsanın Yaptığı Bir Hatanın Tüm İnsanlara Yayılması Gibi... İşte Şimdi Biz de Sevgili, Ya Olmadık Zamanlarda Umutsuzluğa Kapılıp, Soluğu Evlerde Alacağız, Ya da Denizler, Kıyılar Çekecek Bizi. Nasıl Biz Başkalarının Korkularını Taşıyorsak, Başkaları da Bizim Korkularımızı Taşıyacak, Yenilgimizi, Umutsuzluğumuzu... Birazdan Sabah Olacak... Para, Tarifeler, Beklentiler, Randevular, Taksitler, İş, Anneler ve Korkular Başlayacak... Bunlar Varsa Bizim İçin Geçerliyse Aşk Yoktur ve Hiç Olmamıştır Sevgili. Birbirimizi Kandırmayalım... Hadi Güne Hazırlan, Yaşadıklarımızı Unutmaya Çalış Aşk Bize Güvenip Verdiği Büyüsünü, Sırlarını, Cesaretini, Bilgeliğini ve O İlkel, O Yaban Ağrısını Geri Alacak Bunlar Olurken İçimiz Bir an Üşüyecek, Sonra Geçecek... Hadi, Oyalanma Birazdan Yarın Olacak... AŞKTA YARIN YOKTUR SEVGİLİ Cezmi Ersöz |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:34 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.