|
Başlık: 12.6.2001/ Tiştonek/Bilmece
onların gözyaşları hep kendi içlerine damlar ne seyirciler anlayabilir özlemlerini ne oyuncular, 'şair'ler de tıpkı köpekler gibi izinsiz girer ülkelerine kelimesini toplayıp kemiğin ağzına alan ayrılır oradan Savaş Aslan |
Başlık: 12.7.2004/Beş Ses
-sadece sevinçten ellerimizi çırpsak olmaz mı? hüzün bomboş bir kıyı olsa kimsenin uğramadığı -ve tutku! çağırınca hepimiz gitsek bir karınca sürüsü gibi biriksek taa ki gerçekleştirene dek -sonu güzel olacaktır bir aşk şarkısı kadar güzel -birlikte terleyen akıl, gövde birlikte terleyen el -bize atomlarımıza kadar ayrılmayı öğrettiler de birlikte var etmeyi öğretmediler Savaş Aslan |
Başlık: 12.7.2000/ Dipnot
fabrikalarımızı istemiyoruz biz zaten bizim olanları istemiyoruz yani, özgürlüğümüzü istiyoruz alacağızda hani! Savaş Aslan |
Başlık: 13.2.2004
uzak...uzaklarda tüten masallar anlar beni nasılsa, ve ayaklarım da var Savaş Aslan |
Başlık: 13.3.2000
bazen sen ömrüm oluyorsun başladığım yer... bittiğim çizgi... bazen sen soluyorsun içimden başka her yerde oluyorsun, beni bıraktığında başlayamıyorum benimle başladığında yitiyorum oysa sen; hayat veren güneşli pencerem oysa sen; ille de sol yanım ille de bilmeden paylaştığım, oysa sen; bazen... ama hep en sıcak tarafım Savaş Aslan |
Başlık: 13.4.2004
sevmemek deliliktir kim bilir ne zaman insan olduk kim bilir ne zaman gördük ilk ağacını yeryüzünün… yemyeşil oldu gözlerimiz ağaç yeşili… sevmemek deliliktir eksilmiş gibi tadını yitirmiş sinmiş gibi bir dumanın altına büyümeyi unutmuş gibi… sevmemek deliliktir hani hiç yokmuş gibi her gece olmayan bir yaranın üzerine uzanıp yaralı kalkıp yaralı kalıp, yaşarmış gibi oyunmuş gibi… sevmemekmiş gibi sevmek bile, sevmemek deliliktir. sevmemek deliliktir gövdene her gün teslim oluyorum dedirtmek… hücrelerine dudaklarına alnına…yazılmayanı yazmak zorla; sevmemek sonra: Deliliktir bir akşam üzeri belki güneşsiz bir akşam üzeri her şeyi anlarsın ve dönüp geriye baktığında sevmemektir aslında; delilik… anladıysan sakın durma Savaş Aslan |
Başlık: 13.7.2008
bizim aslımız umuttan geliyor umutsuzluğu çok sonradan öğrendik ama yine de inanmadık ne olduğuna: hani şimdilerde her şey iki ucu kirli değnek misali yani ortasından tutmaya bile değmez atın gitsin diyoruz bir kenara hepsini… sen kal ben kalayım siz kalın biz kalalım birlikte yeter ki onlar diş geçirmesin günlerimize Savaş Aslan |
Başlık: 13.9.2003
ve ben inanıyorum düzeleceğine kentlerin hayatın gerçek olduğuna inanıyorum, güneşin her gün doğduğuna…gülümseyebileceğimize, çiçeklerin var olduğuna inanıyorum ve güzel koktuklarına, uzaklarda ırmakların aktığına inanıyorum, büyük denizlerin olduğuna yüksek dağlarda özgür hayvanların, ve ben inanıyorum mutluluğuna insanın, yürüyebileceğine ve sevebileceğine inanıyorum milyarlarca uykudaki milyarlarca düşe… kuşların uçtuğuna inandığım gibi, inanıyorum size Savaş Aslan |
Başlık: 14.10.1996
yaralı bir suyum durgun... hesapsız topraklarda tükenmiş... seni beklerim ille ki gözlerinin ırmaklarını, anlatırım seni geçtiğim mevsimlere çocukların karaçamur ellerine, taşasım gelir hasretten bir damla su dökmez gök bir kırmızı gül düşer bağrıma taşasım gelir... gül solar güneş batar öyle bakarsın uzaklardan yüreğin yanmaz mı? susamaz mı? deşip dururum kayaları deşip dururum da varamam sevdana şimdi içim derin mi derin yüküm ağır sularıma kar çalınır, içim buz mu buz, yüklen gel baharı gözlerinde d o n u y o r u m Savaş Aslan |
Başlık: 14.2.2003
üşüyorum yalnızlığım kardaki taş kadar soğuk sızım yörüngesinden çıkmış ölü bir yıldızım, gövdemi açsan bir tek beni bulursun açma! kaybolursun düşüyorum yalnızlığım teldeki kuş kadar inceldi sızım ıssız…ıssızım Savaş Aslan |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:21 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.