Sevdiğim
Bir sevdiğim vardı.
Ne zamandı,
Nasıldı.
Siyah gözlümüydü,
Uzun boylumuydu.
Havalımıydı
Yoksa utangaçmı.
Yakınmıydı, uzakmıydı,
Benimmiydi
Hiç bilemedim.
Severmiydi
Anlayamadım.
Kim di bu
Tanıyamadım.
Lakin benim bir sevdiğim vardı.
Sadıkmıydı,
Vefalımıydı,
Sıcakmıydı,
İsmini koyamadım.
Vefalı diyemedim.
Kimselere benzetemedim.
Hayalmiydi, gerçekmiydi,
Konuşmazdı ki
Sesini hiç duymadım.
Tek bildiğim şey
Benim bir sevdiğim vardı.

Sevdiğime
Gözlerim takıldı bugün sana,
Baktım sen görmeden,
En nadide resme bakar gibi
Seyrettim seni.
Öyle kederli ve
Sessiz görünüyordun ki,
Bir şeylerle savaşıp
Yenilgiyi kabullenmiş bir halin vardı.
Dudaklarına takıldı gözlerim,
Kelimeler fırlayacak,
İsyanlar fışkıracak gibi
Mühürlemiştin onları.
Söyleyemediklerinin ağırlığıyla
Hüzünlü bir tebessümü,
Çağıran bir daveti,
Erişilmez bir sırrı
Hapsetmiştin sanki dudaklarına.
Ellerine takıldı gözlerim,
O an içimden koşup
Sarılmak geldi,
Doyasıya öpmek,
Ellerimi ellerine vermek,
Son defa bile olsa,
Avuçlarına al deyip
Gözyaşlarımı
Ellerinle silmek istedim.
Son kez,
Bir kere daha baktım sana,
Yüreğini göremedim,
Ne kadar yakındın oysa,
Nefesin olup
İçinde kalmak istedim,
Kokunu
Ciğerlerime çektim,
Bir nehir gibi sana akıp,
Sen olmak istedim,
Aşkla güzelleşmiş bu dünyanın
Bizden uzaklaştığını,
Tek bir söz bile etmeden
Sessizliğin yarattığı
Suskunluk içinde
Ne şimdi ne de sonra
Kavuşamayacağımızı
Anlatmak istedim sana.

Sevdiğini Söyle
Sevdiğini Söyle

Kahkahamızın altında göz yaşları varsa, dilimizle gönlümüz ayrı
konuşuyorsa,ruhumuzu bedenimize kilitlediysek ve sevdiğimizi söyleyemiyorsak
hangi özgürlük şarkısını söyleyecek yüreğimiz.

Bırakın kollarınızı, avuçlarınıza alın sevginizi. Çıkın sığınağınızdan,
uzaktan izlemeyin kaybettiklerinizi. Lanet ederek çekip gitmeyin, küsmeyin
dokunuşlara. Başınızı kaldırıp bakın gökyüzüne, haykırın hasretleri ölümsüz
sevdalara.

Kanat takıp uçmak istiyorum özgürlüğe. Pembe bulutların üstünde mavilere
teslim oluyorum. Damla olup tutkuları yaşıyorum. Özlüyorum türkümü
söylemeyi, özlüyorum içimdeki binlerce gülümsemeyi. Bir tohum gibi
büyütüyorum coşkularımı. Dans ettiriyorum rüzgarlarla umutlarımı. Görüyorum
yıldızların benim için parladığını. Kolaymış diyorum kendi kendime. Dünyaya
bile kafa tutmak, bir volkan gibi patlamak kolaymış.

Yaşama sevincimizi ve özgürlüğümüzü uzaklarda aramaya gerek yok. Önce
gülümseyin, huzur kaplasın içinizi. Dönüp bakın yanınıza, göreceksiniz.
Geçmişin hatalarını unutun. Elinizdekilerin kıymetini bilin. Şefkatlice
sarın kollarınızı, her dakikanızı doya doya yaşayın. Çünkü önümüzdeki yolun
ne zaman, nerede biteceğini kimse bilemez. Mutluluğu başka ellerde, başka
yüzlerde aramayın. Gülümsedikçe ve bekledikçe hayatın yaşamaya değer
olduğunu anlayacaksınız. En yalnız kaldığınız zamanlarda hayallerinize
sarılın.. Kurun kurabildiğiniz kadar özgürce ve sonsuza kadar. Sımsıkı
tutunun ruhunuzun dallarına. Rüzgar alabildiğince hırçın, yağmur
alabildiğince inatçı olsun. Yüreğiniz karşılasın onları daha hırçın, daha
inatçı. Sevgiyi saçın donuk yüreklere, umutları yayın gözlerinizle. Yalnız
beyazı maviyi sevmeyin. Sevin bütün renkleri. Siyahların bile beyaza
dönüştüğünü göreceksiniz. Belki rüzgar birazdan yön değiştirecek ve sevda
gibi esecek saçlarınızda. Yıldızlar eskisinden daha bir parlak, mehtap daha
yakın olacak.. İnanın ki sevginiz yolları aydınlatacak.

Belki yarın çok geç olabilir. Belki de yarın hiç olmayabilir. Dünü unut, bu
günü yaşa dalların kırılmadan. En kızgın, en kırgın olduğun zamanlarda bile
kafa tut yaşama. Yaşat özgürlüğünü sevginin içinde. Korkma sevmekten, korkma
sevilmemekten. Bir damla su ol, ak akabildiğin kadar. Bazen bir yaprağa bazen
bir çiçeğe düş. Ay ışığı ol gizlice içeri süzülen. Gözlerine bak sevdiğinin
bakabildiğin kadar. Ruhunu aç, kalbini aç yalnız *******ine. Ta ki
gündüzleri yıldızları görebilene kadar. Umutlarını yaz kır çiçeklerine,
hatırla sıcak bir çayın tadını sevdiklerinle. Eğer gerçekten aşıksan,
gerçekten seviyorsan işte o zaman yaşadığını anla. Kim demiş mutluluk uzakta
diye. Çekme ellerini sevginden.. Sevmek yürek ister, sevmek adam gibi adam
ister. Hayat yaşandığı kadardır. Mutluluğunu hisset bu sevginin. Şimdi koş
sevdiğine. Gözlerine bak ve sadece ona sevdiğini söyle.

Sevemedim Sensizliği
Sensizliği hiç sevemedim
Acımasız akşamlarında sevdamın
Adını hiç unutmadım,
Kaybolurken kendi sokaklarımda
Aşktan hiç yorulmadım,
Duyuyormusun üşürcesine titreyen sesimi
Şimdi ellerimde üşüyor artık.


Sensizliği hiç sevemedim
Kimsesiz ağıtlar var etrafımda
Yağmurlar içime yağıyor,
Dokunabilirmisin gözyaşlarıma
Bir çocuk hıçkırığını
Susturabilirmisin ceylan yüreğimde,
Ezberlediğim adını silebilirmisin dudaklarımdan.


Sensizliği hiç sevemedim
Sonbahar koydum acılarımın adını
Soldurdum yapraklarımı dalında,
Suskunluğum buğulandı
Sana açtığım penceremde,
Cemre gibi düşerken yamaçlarıma
Sürgüne gittim masallardaki kaf dağına.


Sensizliği hiç sevemedim
Ne demek olduğunu sor bana
Bir yumruk takılır boğazıma ağlayamam
Yaşadım saymam senden ayrı zamanı
Düğümlenir kelimeler dilimde
Gizemlice dokunurum sana
Ve sorarım hala üşüyormusun.


Sensizliği hiç sevemedim
Toprağım susuz, düşlerim aç
Yokluğun ağlıyor satırlarımda
Vedalaşamıyorum sabıkalı sevdamla
Küskünüm yarınlara
Suskunum tutkulu rüyalara
İçimde ihtilaller kopuyor anlasana.


Sensizliği hiç sevemedim
Tatmadım kavuşmayı
Ölüm denen sessizlikte,
Sır gibi sakladım seni yüreğimde
Ay bulutlara saklandı yine bu gece
Dizlerine uzandım her şeyi boşverircesine,
İstedimki sadece gözlerimiz sevişsin
Dilim varmıyor yokluğunu söylemeye
İnan alışamadım hiç sensizliğe
İnan sensizliği hiç sevemedim.

Sevenin Olsun İstermisin
İçindeki çıkmaz sokaklarda,
Başıboş sevdalarla kolkola,
Küskün tebessümlerin ardında,
Sevenin olsun istermisin?

Yastığa başını koyduğunda,
Uykuna ortak her rüyanda,
Gecenin aralanan kapısında,
Sevenin olsun istermisin.

Hüznü yaşadığın sonbaharda,
Boynu bükük umutlarda,
Kader kapısının arkasında,
Sevenin olsun istermisin?

Yorgun çaresizliğin gölgesinde,
Anıların saklandığı yüreğinde,
Vazgeçilmez aşkın en son deminde,
Sevenin olsun istermisin.