![]() |
Istırap Kafesledi Beni
Kaybetmiş anasını bir ceylanım dağlarda. Canhıraş bağırışlarım artık kâr etmiyor. Ararken seni, bu hasret kalbimi dağlar da; Gurbetin seni gönlüme nazlı yar etmiyor. Ruhumu sardı, ıstırap kafesledi beni. Kapında bitsem bir boynu bükük sümbül gibi. Bu sevda büyüledi, hem nefesledi beni. Çağırsam seni dalında öten bülbül gibi. Gözlerim senden başka hiç bir şey görmez oldu. Varlığın doldu bana, hep sen varsın âlemde. Firakın yetişir, hayat sefa sürmez oldu. Bitti söz, tükendi mana; fer zeval kalemde. 2 Haziran 2004 Çarşamba, Danimarka-Koge 22.35 3+5+6 Necmi Ünsal |
İbrahim Allah’ı Ararken
Adem ilkin başı, ben geleceğin yaşıyım. Gelen geçti gitti, sonsuzluğumun başıyım. Ben de gemideydim, bin üç yüzdü Nuh’un yaşı. Süleyman’la koydum Beyt-i Makdis’e ilk taşı. Lut kavmi sapıttı, denizden alçaktı gölü. Kepazedir lûtî, çakal soyu; şeytan dölü. Musa’yla denizi geçtik, çöllere biz düştük. Bıldırcın kebabı verildi, hemen üşüştük. Samirî, altından böğüren buzağı yaptı. Unuttu ihsanı, nankör insan hemen taptı. Samirîyi tutup silkeledim yakasından. Bir kahkaha attı, geçilmezdi cakasından. On emirle geldi Musa, kavmi çok sapıtmış. Bu altın buzağı, güya en güzel yapıtmış! Yapıt, bir eser ki; nazar Allah’a uzanır. El çeker şerikten, günah sevaptan utanır. Ulvîlik yoksunu iğrenç yapıt, yapıt değil. Uzaksa kutsîlik, düş çukura; sapıt eğil. Şirke bir şubeydi sapık kavimde putçuluk. Bu akl-ı evveller küfre kul, şeytana culuk. İbrahim Allah’ı ararken ben oradaydım. Yıldızları, ayı ve güneşi ben de saydım. Yüreğim mazide, fikrim geleceğe ait. Bakışta feraset yoksa, çok söylemek zait. 24 Temmuz 2004 Cumartesi, Danimarka-Køge 20.58 *6+8 Necmi Ünsal |
İdam Gömleğimi Dikince
Gece mavi tülünü çekince, Ruhumu kaplar Fütursuz girdap gibi Umarsız bir çekince. Beni de çeker içine girdap. Ey girdap, ince çek ince! Ben de döneyim seninle Beni içine çekince. Hüzün celladı gönül gözüme Keder mili çekince: Suçumu sorarım. Suçum sevmekmiş, Bu gerçek ince. Bana da geldi bir kurşun Kadere çarpıp sekince. Anlatamam... Kelimeleri yorarım. Sözde gerekçe kince. Mahkemem bitmedi Hakim davadan el çekince. Savunmamı yırtıp attım, Aşkım idam gömleğimi dikince. Celladıma kalsın gömleğim Sehpada ipimi çekince. 16 Temmuz 2004 Cuma, Danimarka-Køge 22.58 Necmi Ünsal |
İlhamdan Bir Perde Araladım
İlhamdan bir perde araladım. Esin ana beyaz bir gül koymuş. Hemen aldım, bunu karaladım. Gördüğüm gül değil, meğer oymuş. Ben kokladım gülü, nefesledim. Ben zamana, zaman bana doymuş. Toprağımda gonca gül besledim. Ecel beni yıllar önce soymuş. Yıllar geçti, andan anlar çıktı. Visalimi ruhsuz biri duymuş. Ölüm değil beni cefa yıktı. Vefasızlık ar, en dipsiz huymuş. Ben olmasam nesin sen bir düşün! Seni güzel yapan gerçek buymuş. Ne diyeyim, ateş olsun düşün! Aşk yeşerten gözden akan suymuş. 16 Temmuz 2004 Cuma, Danimarka-Køge 23.59 4+2+4 Necmi Ünsal |
İlhamlarımı Güneşe Verdim
Okunup da boşalan bu şiir kadehleri, İmgeden mısra mısra mana sarhoşluğumdur. Sevdalara koşan bu atların deeeh dehleri Telaşlı arzulardan dipsiz bir boşluğumdur. Bakma bu sarhoşluktan serkeş yığılışıma! Köhne gemileri hep birden ateşe verdim. Aldanma her gün şiir şiir sağılışıma! İlhamlarımı dünya için güneşe verdim. 27 Nisan 2004 Salı, Danimarka-Køge 21.45 7+7 Necmi Ünsal |
İman Merkezinde Kal
Dünya sana mülk olacak sanma. Gitmeden önce tedbirini al. Hevesler fâni, sakın ha kanma! Götürür seni düşlerinle sal. Zehre şifadır diyerek banma! Sevgi balına hep iştahla dal. Ateşe döner günahın, yanma! Dâima iman merkezinde kal. 9 Haziran 2004 Çarşamba, Danimarka-Køge 19.43 5+5 Necmi Ünsal |
İnsana Akar Zamanın Kiri
Dünyayı fitne yangınları sarınca, Olun dostlar su taşıyan bir karınca! Defterde leke, bir zerre miktarınca; Gelir mahşere, biz huzura varınca. İnsana akar durur, zamanın kiri. Felah getirdi Rabbin nurlu sefiri. Yapış eline olma iman fakiri! Olursun sonra mahşerin en hakiri. 1 Temmuz 2004 Perşembe, Danimarka-Køge 22.02 *5+7 Necmi Ünsal |
İpe Un Sermem Ben
Zehir zemberek laflara karnım tok. İpin ucunu onlara vermem ben. Şimdi fikirde coşku var, ahlak yok. Lafı çiğneyip ipe un sermem ben. Lavlar patladı, kalplerde ateş çok. Aşık mazurdur, huyunu yermem ben. Aşklar masum da, aşıkta edep yok. Güller yerine dikenler dermem ben. 27 Temmuz 2004 Salı, Danimarka-Køge 20.46 2+3+3+2+1 Necmi Ünsal |
İsterim
Sevda güzel bir şey, hasret olmasın. Açılsın tüm güller, gamla solmasın. Tüm sevdaları bir bir tatmak için, Bir daha dünyaya gelmek isterim. Gözyaşı bir cevher, sevda incisi. Kavuşan âlemde aşk birincisi. Özlem dağıtana hep çatmak için, Hasret torbasını delmek isterim. 15 Mart 2004 Pazartesi, Danimarka-Køge 19.40 6+5 Necmi Ünsal |
İstiklal Marşımız
Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı. Kimisi yazılmış bilmem hangi krala; lorda, barona. Küçümsemem ama, benzetirim şişirilmiş bir balona. Marşımız kahramanlar destanı. Gönülden oku, benimse! İstiklali, hürriyeti, ruhu anlatır bu marş benimse. Milletin tarih ve ülküsünü bu nesle yansıtan değer. Dillerin, kalplerin coştuğu bu dizeler her şeye değer. Bir sestir o, Hakkı; istiklâli, direnci haykıran bir ses. Bütün zaferlerimizi, mısra mısra soluklayan nefes. Şahlandırır Milli Mücadele ruhunu, ortaya döker. Vatanıma saldıran köpeğin dişlerini kökünden söker. Bedir aslanına denk Mehmetin, Fatihin, Yavuzun sesi. Bu gönülden kükremeyi duyan hainin kaçar neşesi. Başka İstiklal Marşını Allah, bu millete yazdırmasın. Vatanımda düşmanlara kendi mezarını kazdırmasın. 21 Nisan 2004 Çarşamba, Danimarka-Køge 21.51 10+8 Necmi Ünsal |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:34 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.