![]() |
Küçük Pınar
Gürül gürül akan pınar, Gece gündüz durmaz ağlar. İçli içli türkü söyler, Şâhidi hep karlı dağlar. Gelip geçen içer tas tas, Duasıyla eder takas. Güneş batar, yine yalnız Kalır pınar, tutar hep yas. Yolar arada saçını, Yolcu eder ah, kaçını. Gözler mavi, çini çini, Çeker içini içini. Karlı dağlar ondan yana, Sarmış kolu, olmuş ana. Gözler yaşlı, hep beraber Ah ederler yana yana. Küçük pınar yeter hüzün, Gülsün artık güzel yüzün. Sil gözlerinin yaşını, Güzel günler bahar, güzün... Halenur Kor |
Lütufkâr
(Aruz) Esmez ki o rüzgâr, yine gönlüm oluyor dar, Yanmış, niye yanmış bu gönül bilmiyorum yâr. Sarsam seni, bağrımdaki âteşle ısıtsam, Solgun o güzel ama her demde lütufkâr. Halenur Kor |
Mânâlı Bir Bakıştı
Mânâlı bir bakıştı o kalbime yer eden, Saran tatlı akıştı, sanki bir yediveren. Götürdü set çektiğim yasak ve günahları, Aklımı baştan alıp, beni yerle bir eden. Bir girdaba takıldı, aşkla dönüyor başım, O gözlere tapıldı, akar içime yaşım. Unutturuyor bana acı dolu yılları, Güneş olup doğuyor, yol buluyor nereden? Halenur Kor |
Mâzi Renginde
Köhne bir dükkânda Bir konsol, tozlu, Üstünde gülümsüyor tatlı bakışlar, Seneler öncesinden, sevecen, çapkın... Bir tüle sarınmış eski bir rüyâ, Belki yaşanmamış, belki yaşanmış. Güzel ellerinde mâzi gülleri, Yıllanmış şarap gibi, Mâzi renginde... Hâlâ gülümsüyorlar çocuklar gibi Sanki uykusundan henüz uyanmış. Bana gülümsüyor bir an bakınca Yumuşak, kadife, kahve gözleri. Saçlarında duruyor dalga dalga, Fildişi tarağın diş diş izleri... Meltemli bir bahçede açmış çiçekler, Minik ağızları karanfil, gonca, Soru sorar gibi hilâl kaşları, Anlamak isteyip, uzanıyorum, Ah! Damlıyor elime Gözyaşları... Yıllanmış şarap gibi, mâzi renginde.... Halenur Kor |
Mehmet'in Dönüşü
Yürüdükçe tozlu, çorak yollarda, Yollar huşû ile titrer Mehmet'im! Allah Allah! diyen o gür sesinden Dağlar sarsılır da inler Mehmet'im! Alev alev yanar Mehmet'in yüzü, Haykırarak çıkar, yokuşu, düzü. Allah için yanar vatan aşkından, Farkı yok Mehmet'in selden, taşkından! Henüz ondokuzdu yaşı Mehmet'in, Eğilmezdi,dimdik başı mehmet'in. Çağırdılar, koşuyordu askere, Şehit olmak istemişti kaç kere... Tek bir yürek, tek bir sesti Mehmet'im, Doruklarda yaman esti Mehmet'im. Her birinin yüreğini titreten, Tekbir sesleriydi, tekbir, Mehmet'im! Bağrındaki bayrağında bir eli, Kurumamıştı henüz alnında teri, Çok istemiş, sarılmıştı bayrağa, Vatan için düşüyordu toprağa... 18 Mart 1999 İst. Halenur Kor |
Melda Özata'ya
(Melda Özata'ya ithaf) (Akrostiş) Mahurdan bir şarkıdır, rûha haz verir, Esen meltemler gibi tatlı bakışı. Lâtif gülüşü açan beyaz bir zambak, Dallarında sevgiler çiçektir ak ak, Açar hecelerde renk, koku saçarak. Öksüz kuzudur bazen, sarasın gelir, Zamana zaman katar, açar, yeşerir. Anlatır şiirleri bir bir mâziyi, Titrerken gönülde o geçen yıllar, Aydınlanır gün gibi hep hâtıralar... Halenur Kor |
Menekşem
Üzülüp ağlamış sevgili gibi, Bükmüş boynunu da eğmiş menekşem. Karalar bağlamış âşıklar gibi, Bilemem nazar mı değmiş menekşem? Güzel gözlerini daldırma öyle, Gönlümü hicrâna saldırma öyle, Ne yapsam bir tanem, durma da söyle Aşkından eridim güzel menekşem... Halenur Kor |
Mevlâna Gibi
Yükselir semâya ruh bir ney sesiyle, Kanatlanmış ruhların şen hevesiyle. Kayboluştur hiçlikte bir nefesiyle, Nurdur semâzen ışır Mevlâna gibi... Vurur gözlerine ayın ışığı, Bin kere tövbe etse, sarar âşığı. Sarılır gönüllere aşk sarmaşığı, Kuşatır sevgilerle Mevlâna gibi... Gönüller coştu akar, çırpınır, çağlar, Eller Mevlâ'ya açık, gözler hep ağlar. Yer döner, gökler döner, uğuldar dağlar, Aşkla yanar pervâne, Mevlâna gibi... 6-6-2007 Halenur Kor |
Mimar Sinan
Ateşiyle erirdi karları Erciyes'in, Yalnız yurdumun değil, gururudur herkesin. O engin ilhâmıyla doğmuştu eserleri, Gönüllerde efsâne olmuş şâheserleri. Halenur Kor |
Mimar Sinan Geliyor
Can vermiş de nefesi çağlar minârelerde, İmân, nur hevenk olmuş, parıldar kandillerde. Kayseri'de doğmuş da destan olmuş dillerde, Gönüllerin sultanı Mimar Sinan geliyor. İlhâmın deryâsıyla Allah'a yalvarışlar, Ürperip titreyerek yürekten çağlayışlar, Tevekkülle huzura gelip el bağlayışlar, Gönülleri fetheden Mimar Sinan geliyor. Süleymâniye onun, yüce Selimiye de, Pak alnından dökülmüş gül terler Kâbe'ye de, Kondurmuş Erciyes'i, minâre, kubbeye de, Mangal gibi yüreği, eşsiz Sinan geliyor. Halenur Kor |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:51 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.