![]() |
İp
Bir yumruk attım boşluğa doğru Gecenin tamda ortasına çaldım ıslığımı Şiiiişşttt Gürültü etme dedi hayat. Ana avrat sövdüm karanlıklara Umursamadılar Çullandı üzerime heyülalar İnadınadır ıslığım Duymak isteyen duysun Biliyorum Sen tamda ıslığımdasın Oradasın Karanlıklara çaldığım ıslık Dönüşecek sende şarkılara Bütün arnavut kaldırımları Bütün yolların parke taşları Sana doğru döşeli Sabırla işçiliğini yapıyorum Sana gelen yolların. Koşamıyorum, yorgunum Yürüyorum Meydanındaki boğaya doğru Artık belli oldu Adresimdir bu. Islığımı duyunca irkilme, korkma sakın Dinlemelisin olabildiğince sakin. İpmi hayatımı Hayatımmı ipi ipe çekecek Şaşırtmasın seni gidişat İp hayatta Hayat ipte sallanacak. |
İroni
Bir putperest ayininde göz göze Söz vereceğiz Sonra ver ellerini ellerime Terket yüreğini yüreğime Mitolojinin bütün Tanrılarına Kafa tutarcasına Koş benimle Dönüpte bakma bile Geride kalanlara. Bedenimizi güneşin ısıttığı Çıplaklığımızdan utanmadığımız Unutulmuş diyarlarda Kumsallarda koşmalıyız Özlediğin serin sularda Geçmişimizi yıkayıp Geleceği kurmalıyız. Hiddetlenecektir Tanrılar Sığınacak, saklanacak kadar Kurduğumuz yeni dünyamız Güç ve arzu dolu sevdalarımız var. |
İstanbul'da Bir Gün
Martı çığlıklı vapurdayız el ele Göz göze, diz dize Kahvaltımız güverte de simit Paylaşıyoruz Yüreğimiz gibi yarım yarım Dur bir poz daha diyen Sevecen sesin Makinanın objektifine giriyorum. Neşelisin Çocuklar gibisin Bütün deniz kuşları peşimizde Sanki Sevdamızı kutluyor çığlık çığlığa Karabataklar, martılar. KöPage Rankingüdeyiz Öğle yemeğimiz Balık ekmek, bira Seni seyrediyorum Göz ucuyla İçimde çoğalıyor sevgin her dakika. Tranvaydayız tıklım tıklım Koluma tutunan yumuşacık ellerin Yüreğim kıpır kıpır. Yerebatan sarnıcı Tarihin için de sen ve ben Damlayan sular Işık oyunları Ve sütunlar. Gülhane parkı Uzun yıllar var ki Uğramamışım Ellerin ellerim de eriyor Ben bir ceviz ağacıyım diyorum Gülhane parkında Nazım gülümsüyor bir yerlerden Biz de gülümsüyoruz. Zaman durmuş, mekan donmuş Sen ve ben varız evren'de Kapalı çarşı Güzelim şark kahvesi Kahve telvesinde ümitlerimiz. Kuyumcular çarşısı Gümüş tesbih Her bir tanesinde yüreğinin sesi Sahaflar çarşısında kısa mola Yorgun ayaklarına inat Gülümseyen dudakların. Artık yedi tepe de akşam olmakta Yorgun ama mutluyuz Sevgi sözcüklerimiz yedi tepeyi dolaşmış Ah İstanbul Seni her zaman sevmiştim Ama sevdiğimle daha bir başkasın Ah İstanbul Seni Sevdiğimle çok daha başka sevdim. |
İtiraf
İtiraf ediyorum, Her gece aldattım seni, Sapsarı saçlar,ela gözler, Aldı götürdü beni. Uçuşan şifon elbiseler, Minicik ayaklar da Yüksek ökçeler İtiraf ediyorum, Her gece aldattım seni, Yorgun ve huzurlu bakışlarınla, Evimiz de karşılarken sen beni Düşlerim de her gece Seninle aldattım seni. |
Kaç Parça Bu Yürek
Bir esrik us kaytarması sanki Yakalanmayan firari sözcükler Aşmış zihnim çoktan alkol duvarlarını Dönüp durur kafatasım içinde Şizofren düşünceler Bir mermi çekirdeğinde Son bulacak hüzünler. Bu mudur yaşam, böylemidir sevdalar Kaç parçaya bölünebilir Bu çılgın ve deli yürek Sevgiyle mayalayıp pişirdiğin ekmek Yaşam boyu katıksızmı önüne sürülecek. Beynin şişiyor Tekdüze haykırıyorsun Duyan yok el uzatan yok Dursun artık boğuşman bedeninle Yetmedimi hayaletlerle kavgaların Kimse yürümeyecek sonsuza seninle Bırak sözcüklerin peşi sıra gitmeyi Şiirlerindir us kaytarması firari Sen yaşayacaksın akılsızca Yetmiyor gücün Bu hayattan kaytarmaya |
Kaçamak Buseler
Tatlı kız... Ben sana demedim mi Ne halt etmeye sevdiğinle Kırıştırırsın kapı arkaların da Tatlı kız.. Ben sana demedim mi Ne halt etmeye sevdiğinle Öpüşürsün yalan yanlış Kapı arkaların da Oh olsun.. İşte böyle Annen görür Oh olsun |
Kader-Keder
Seni sevmek kader gibi Vaz geçersem namerdim Gölgen gibi takipteyim Ümitlerim büyür,yanar yüreğim Sevmek seni keder gibi Sevdan menekşe, Aşkın ise güldür Beklemem asla dermeyi Menekşeleri, gülleri Yüreğim bir bahçedir Göz yaşımla sulanır Düşündükçe umarsız sevgimi Sevdanla başım dumanlanır Seni sevmek kader gibi Sevmek seni keder gibi Geberdim uğruna,yıllarımı verdim Vaz geçersem namerdim |
Kafir
Öylesine sevdim ki seni Ölesiye Kulun Tanrıyı sevdiği gibi Bakışların da yıkanır Arınırım Dizlerine kapanırım Günahıma girer Dudakların Kafir olurum. |
Kanun
Mutluyum... Daha ne olsun İki kadeh içerim Güzel bir kadın geçer Bakarsa Bakışlarını içerim Yasak yok ya bakmaya Bakışmaya Kanunmu var Of... Ben kanunu severim Bu kanun başka kanun Kanuni cemal Hicazdan patlat cemal. |
Kapılar
Dönüp bakma imkanın varsa yaşama Üstelik özeleştirini yapacak kadar Delikanlı kalmışsa yüreğin Sırıtır durur ardından bütün aptallıklar Yinede ümitliysen Yaşanacak güzel günlerden Birde yeniden sevebildiysen Sürekli ölüm egzersizleri yaptırır Beynin karışık olan aklına Geçmi kaldım sevmelere der durursun Susar aniden evreninde herşey Bir şarkı başlar Bitti sandığın bütün parçalar Seni yeniden selamlar. Koridorlarındakovalamaca oynarsın Yaşayamadığın yaşamının binalarında Duraklarsın her kapalı kapının ardında Bir darbede girmektir içeri, fikrindeki Kemiğin iliğin titrer Geçipte gidemezsin kapılardan Oysa bekler Kapıların ardında Doyumsuz güzel gözler. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:30 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.