![]() |
Medet Senden
Medet senden medet Muhammet Ali Akar boz bulanık sellerde kaldım Yaman zalim olur şu elin dili Söyleşirler bizi dillerde kaldım Kaçma benden kaçma hey kaşı kara Derdine düşeli oldum avara Bir dostum yoktur ki halimi sora Gariplik gurbetlik illerde kaldım Yanarım yanarım tütünüm tütmez Çıkarım bakarım bülbülüm ötmez Çalındım çırpındım ellerim yetmez Dibi bir kararsız göllerde kaldım Farı dedim farı, gönül farımaz Kurudu çeşmimin yaşı silinmez Hava ısınmazsa karlar erimez Çöğenli boranlı dağlarda kaldım Pir Sultan Abdal'ım gülemez oldum Aktı çeşmim yaşı silemez oldum Geçecek yollarım bileme zoldum Kesilmiş kervanım yollarda kaldım Pir Sultan Abdal |
Meğer Bize İmdat Ali'den Ola
Takattan kesildim yoktur ilacım Meğer bize imdat Ali'den ola Derdimin çaresi Ali sen yetiş Meğer bize imdat Ali'den ola Ali'ye ayan ki Hak için buldum Gayretini güdüp kılıcım çektim Kuldan fayda yok imiş bildim Meğer bize imdat Ali'den ola Hakk'a doğru giden Hakk'a ulaştı Dünyaya her bakan kulların şaştı Gezdim dört köşeyi tesellüm düştü Meğer bize imdat Ali'den ola Hayrola Yusuf'un düşünü gördüm Özürüm niyazım Hüda'ya kıldım Mümkünüm kesildi Ali'ye yordum Meğer bize imdat Ali'den ola Pir Sultan Abdal'ım derdim bu imiş Müminin isteği iyi huy imiş Zahirde batında yeten o imiş Meğer bize imdat Ali'den ola Pir Sultan Abdal |
Men Aref Sırrını Kardaş
Men aref sırrını kardaş Bildim sanma bilemedln Ölmeden öl şu dünyada Öldüm sanma ölemedin Göçmeden dar-ı fenadan Samanı ayır daneden Kuş gibi iki kez anadan Geldim sanma gelemedin Boz bazınan kaz kazınan Vaz vazınan vız vızınan Beş vakti bir niyazınan Kıldım sanma kılamadın Gerek gücen gerek kakı Gerek Dürr-i Meknun oku Sen bu amel ile Hakk'ı Buldum sanma bulamadın Mürşit bir ince elektir Ondan elenmek gerektir Benlik bir dipsiz külektir Doldum sanma dolamadın Pir Sultan Abdal'ım pirdir İkrarına duran erdir Cümle sırra aklın erdir Erdim sanma eremedin Pir Sultan Abdal |
Mescidim Mihrabım
Mescidim mihrabım üstad işidir Yola secde kılmak farz oldu bize Bir musahip gerek yola gitmeğe Evliya buyruğu arz oldu bize Pir Eşiği Kabe Muhammet mihrap Özün turap eyle dört kapını yap Şu dünya fanidir hem hane harap Güvenme faniye bahara yaza Cehd eyle halini yoluna uydur Yoluna uymazsa emeğin zaydır Nefsine cellat ol canına kıydır Açılsın güllerin hem taze taze Ser nedir muhabbet canım arzular Yol içinde hesap çoktur gaziler Derdim çoktur yarelerim sızılar Er olan dayanır bal ile tuza Pir Sultan Abdal'ım yola gelince Yolda varlığını ele alınca Dört kapıya kırk makama erince Kim bahane bulur şol kamil söze Pir Sultan Abdal |
Mevlâ'm Çün Yarattı Ahmed'i Nurdan
Mevlâ'm çün yarattı Ahmed'i nurdan(*) İnsan olan gelir nura çevrilir Böyle kurulmuştur bu çarh-i devran Mansur olan gelir dâra çevrilir Yeğin sular dâim engine akar Pervaneler özün odlara yakar Serçe kanda olsa aslına çeker Bülbül olan gelir güle çevrilir Gümanlı gönülde nur mu eğlenir(*) Cennet haricinde hur mu eğlenir Arısız kovanda bal mı eğlenir Arı olan gelir bala çevrilir Bir sürçmekle at ayağı kesilmez Bir suç ile âdemoglu asılmaz Bu yolu erenler kurdu basılmaz Yol ehli kandaysa yola çevrilir(*) Pîr Sultan Abdal'ım yatır hastadır Elinde gülleri deste destedir Âdemoglu bir acayip nesnedir Muhabbetle tatlı dile çevrilir (*) Çün: madem ki (*) Ahmed: Muhammed peygamber (*) Kanda: nerede (*) Gümanli: inanci tam olmayan (*) Mansur: Enel-Hak (Ben Tanrı'yım) sözüyle ün salan Hallac-i Mansur adli sofi, sözleri şeriata aykırı sayıldığından 10. YY'da Bagdat'ta öldürüldü. Pir Sultan Abdal |
Meyil Verme Nasa Murdar Olursun
Meyil verme nasa murdar olursun Dünya kadar malın olsa ne fayda Tutulur dilin söylemez olursun Bülbül gibi dilin olsa ne fayda Bir gün olur çıkarırlar evinden Allah'ın ismini koyma dilinden Kurtulamazsın Azrail'in elinden Dünya kadar fendin olsa ne fayda Yalan söyler kov gıybette sözün var Güvenir gezersin oğlun kızın var Şunda senin üç beş arşın bezin var Dünya kadar malın olsa ne fayda Yalan söyler kov gıybetten geçmezsin Yersin haram helal geçmezsin Kesilir nefesin su da içmezsin Akan çaylar senin olsa ne fayda Pir Sultan'ım bunu böyle vird etti Vardı bir mürşitten el etek tuttu Mürşidin ağırlayan Hakk'a yetti Tutulmaz nasihatim söylesem ne fayda Pir Sultan Abdal |
Mürekkebim Yoktur
Mürekkebim yoktur bir defter edem Yazam da sorayım yarime bari Halden bilen yok ki halim arz edem Bir nusha süreyim serime bari Bari Halil gibi nare atılam Aşkın ateşiyle yanam ütülem Elinde yola kul olam satılam Varam hizmet edem pirime bari Yusuf gibi kuyulara indirsin Kenan gibi şerbetinden kandırsın Sadık dostum beni hem inandırsın Sığınayım Gani kerime bari Çoşkun sular gibi akam çağlayam Sadık dostum yoktur gönül eyleyem Güzel Şah'ı tenha bulam ağlayam Belki derman ede derdime bari Pir Sultan Abdal'ım niyazım Hakk'a Hak cömerttir belki çırağımız yaka Güzel Şah gelmez ki urganım çeke Varam sallanayım darıma bari Pir Sultan Abdal |
Mürvete Geldim
Medet ya Muhammet medet ya Ali Ya Muhammet sana mürvete geldim Karlı dağlar gibi yağdır günahım Ya Muhammet sana mürvete geldim Muhammet'tir Nebilerin aynası Salavat verenin nur olur sesi On sekiz bin alemin Mustafası Ya Muhammet sana mürvete geldim Cennetin kapısı mermerdir taşı İncidir duvarı hikmettir işi Yüz igirmi dört bin Nebinin başı Ya Muhammet sana mürvete geldim Abdal Pir Sultan'ım der Şam'a geldim Şam eli'ze Haydar ben yana geldim Bingan ettim Haydar kapına geldim Ya Muhammet sana mürvete geldim Pir Sultan Abdal |
Nasıl Yar Diyeyim
Nasıl yar diyeyim ben böyle yare Mecnun edip çöle saldıktan sonra Alemin bağında bülbüller öter Giden benim gülüm solduktan sonra Coşkun sular gibi çağlamayan yar Gönlünü gönlüme bağlamayan yar Benim şu halime ağlamayan yar Daha ağlamasın öldükten sonra PİR SULTAN ABDAL'ım sürem bu yolu İnsanın kamili olmuşam kulu İster yağmur yağsın isterse dolu Gidem ben ummana daldıktan sonra Pir Sultan Abdal |
Nazlı Yar
Nazlı yare selam saldım almamış Almazsa gam değil almayıversin nazlı yarde bana selam salmamış Salmazsa gam değil salmayıversin İstemem kaşların kara ise de Ciğerden yüreğim pare ise de Melhemi derdime çare ise de Çalmazsa gam değil çalmayı versin Yıktı viran etti gönül tahtımız Ta e, zelden kara imiş bahtımız Böylemiydi ikrarımız ahdımız Gönül hayaline gelmeyiversin Doksana vardı da yüz geçti ise Aradan ahd aman söz etti ise Pir Sultan Abdal'dan vazgeçti ise Bergüzar saldığım elmayı versin Pir Sultan Abdal |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:11 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.