![]() |
Yanlış Karar
dün döndüğünü söyledin gittiğin evlilikten nasıl geçti yolculuğun diye sormuyorum belli ki çok yorulmuşsun yorgun düşmüşsün yaramamış sana yaptığın yoculuk hep alnına vurmuş geçtiğin yollar yeni çizilmiş bir eskiz gibisin detayları tamamlanmamış senin için verilmiş sıradan bir karar tartışma yok sözü az dönüşü yok, sana gelsede zarar uyulması zorunlu, sorgusuz biraz meyvelerin nasıl tatlılar mı? diye sormuyorum cesaretim yok çünkü belli ki onlarda da var hoşnutsuzluk biraz onları da yıldırmış boşa gecen onca yıl dönüşü özlemişler onlar da biraz senin için verilmiş sıradan bir karar barış çubukları yok, ya da çok az dönüşü yok, çıkmış bu karar hakimden sabırsız biraz Baykal Kaanalp |
Yanlış Olan Bir Şey Var
şanslı sayarım kendimi çıldırtamam kimseyi yakamoz gibi parlak da değilim çaktırmadan sürerim yaşantımı kendimde inanmam ama yaşadıklarıma kovalamaya çalışırım yarensizleri aldırış etmem ama doğru olmadıklarına arkadaş çevremin katlanırım yalanlarına sonsuz olsa bile zor zenaat şu inanmak ve de inandırabilmek olmadık çekimserliklere yanlış olan bir şey var ben hala bulamadım kendimde inanmam ama bulacağıma Baykal Kaanalp |
Yanlış Yap
neden kapıldın duygularının peşindeki hayatına ve o işte o diyebileceğin tek yanlışına yanlış yap yanlış yap ki doğrular seni düzeltsin bul hayatını sana ait olsun bulduğun tek çizgi avucundaki Baykal Kaana |
Yara
onulmaz bir yarasın kalbimde zaten bu kalp benim değil ama olsun sen yine de bir yarasın kalbimde Baykal Kaanalp |
Yare
aslında yoktur hiçbir cazibesi o kurnaz ve de tam bir lafebesi hoşlandığımıda bilir üstelik çok da güzel kokuyordur nefesi o tatlı kuş dilpare o kanatlı boş hare vuruldum hiç bilmeden o çok katlı hoş yare bilirim çoktur gönül seciyesi o nazlı tam da aşk hariciyesi yakıştırır kendine de üstelik şirin kumalıktan feraciyesi o tatlı kuş dilpare o kanatlı boş hare vuruldum hiç bilmeden o çok katlı hoş yare Baykal Kaanalp |
Yargılayın Kendinizi
bazen bir arpa boyu ilerliyemiyorsanız işinizde yargılayın kendinizi dökün hislerinizi belki soğur motorunuz belki nefes alır akciğeriniz paylaşmaktan korkuyorsanız yorgunluğunuzu kendinizle belki barış çubuklarını tüttürürsünüz sevginizle dostluğunuzla belki kaçarsınız başka bir aleme gönlünüzce belki de seversiniz yeniden korkularınızı belki açılırsınız yeniden mavi denize |
Yarım bıraK
yarım bırakıyorum belki de bilerek isteyerek yokolduğunda bile hazzetmiyorum kırka,hırka buluyorum çekingenim biraz da ayırmaya korkuyorum sevenleri birbirlerine zarar verselerde belki de bitmesinden korktuğum için yarım bırakıyorum orta yerinde dumanın ortaklığına yenilmeden her ürperti çekici oluyor yolda kalmış bir sürek avım için,ya da değil peşinden koşmak içimi yakıyor vazgeçmeliyim hadi sende yap bırak olduğu yere üç parmağınla kaldıramadığın kalın kütleyi bırakmanın o sınırlarında dolaşırken düşme korkusu etkisi altına almışken seni ve yarım bırak orta yerinde dumanın çikolata tadında yağmur ıslaklığında alışkın olduğun biçimde senin tarzında ve sakın,sakın ha geri dönme-sin sana Baykal Kaanalp |
Yas
bitirim bir sıkıntı zinciri boğuyor kılcaldamarlarımı kulakları sağır edercesine yakıyor sessizliğimi dilim damağıma yapışık açılmıyor gözü dönmüş sesler hala çınlatıyor kalpler buna alışık sancılar tutmaz elimi artık sonuca gebe yersiz yurtsuz bir gemi dolaşır durur güvenliğimde biteceğini bilerek başlarım yıkamaya tüm mutsuz anları kıymete değer bu uğraş içimdeki tüm bazları taşlarım Baykal Kaanalp |
Yaşa A nı
heyelan olmaz sıradan bir gönülde heyecan bulunmaz kalp yorulmaz hareketsiz ömürde yaşa istediğin gibi anı takfana zamanı oradan oraya hareket et harekette vardır bereket Baykal Kaanalp |
Yaşamak
bilirsin ki ıslatamaz gündüz düşleri insanı bir sağnağın ıslattığı duygulandırdığı biçimde sen sanırsın ki yaşamak bir kadını sevivermektir kısa bir zaman içinde hissedivermektir yumuşaklığını umudunu taşımaktır taze bir gönül bağının toplamaktır üzümlerini kaçıverecek sandığın eklem ağrılarının ama hep seninledir terketmezler seni soğuk bir kış gecesi herkesin evlerine çekildiği vakitlerde ******* boyu beklediğin açık büfe aşkların sana çarpmaz bilirim bilirsin ki ıslatamaz gündüz düşleri insanı bir sağnağın ıslattığı duygulandırdığı biçimde Baykal Kaanalp |
Yaşamaya Değer
bir yerlerinde maymuncuk saklı gönlümün sana ait olmayan nereye sakladığımı bende bilmiyorum bütün namlular üzerine çevrilmesin diye ey çocuk üstünü açmıyorum öfkemin umuyorum ki! sende farkındasın bir çıkmazda oluşumun umuyorum ki! sende bana hak veriyorsun adalet için hiç bir geliri adil dağılmasa da dünyanın yaşamaya değer bunu biliyorsun Baykal Kaanalp |
Yaşanmak Sancıdır
gerçekler acıdır mutluluk ilacıdır saklanmak beyhude yaşanmak sancıdır Baykal Kaanalp |
Yaşayabildiklerimizi,Yaşadık İşte
yaşayabildiklerimizi,yaşadık işte vurdumduymaz sağır sultana bile duyurduk çığırtgan sesimizi sessizliğimizi bozan,şen şakrak gülüşlerimizi saklamadık kimseden kimseye gütmedik kin,husumet paylaştık ne varsa aşka dair aşk için,sevgi için,mutluluk için taşımaya çalıştık yorgunluklarımızı değerdi ama,değdi ama yorulduğumuza ardından konuşmadık sevmediklerimizin sevdiklerimizi biraz kıskandık ama olsun,o kadar olsun,bu bile bizim dostluğumuzu perçinler, koyvermez boşluğa,boşlukta kalmaz anılar yaşayabileceklerimizi,yaşadık işte ertelemedik,kaçmadık,kaçırmadık gözlerimizi,güzelliklere bakmaktan sebeblerimiz vardı,üzüntülü hallerimizi bile,yok etmek için,saklamak için |
Yazanın Nefes Alışları 2
baba senin bu yazdıklarını bi okuyan var mı? hiç sanmam kızım o zaman ne diye yazıyorsun? kalem kendisi yazıyor kızım hem bu bu bu bir ihtiyaç su içmek,ekmek yemek gibi bazen birisi kafama vuruyor elim kalemi tutuyor kalemde zaten deftere aşık baba çocuk mu? kandırıyorsun? Baykal Kaanalp |
Yazarın Nefes Alışları 1
gecenin üçü oldu hala peşinde koşturuyor beni dörtlüğün üçüncü kıtasındaki orta beşlinin solu bütün her şeyi denedim sıkıştıramadım araya aralarında bi dostluk kuramadım iki yaşlı inatçı kelimenin birbirlerini bir türlü çekemediler,adam olda barıştır,hadi görelim yazarlık marifetini günlerden pazar cumartesi çok sıkıntılı geçmiş pazara program dolu tatil yok,bir sürü ziyaret birinin kızı kaçmış zorla evlendirilir birinin işsiz oğlu kız kaçırmış,hadi atla git,gelin adayıyla geri dön,nikahı bastır ya sonra kan uyuşmazlığı olursa rengin,rengine uymazsa ya çocukların seni beğenmezse of kafam ağrıdı saat beşbuçuk horozlar mesaiye başladı araçlar vızır vızır ben hala iki inatçı kelimeyi barıştıramadım Baykal Kaanalp |
Yazarın nefes alışları 3
işe sakıncalı bulduğu bazı bölümleri çıkararak başladı. kendi fikirlerini yansıtmıyordu sanki.yazdıkları. yazılmaya çalışılan,alelacele çiziktirilmiş izlenimini veriyordu.gözlüklerini çıkardı.büyük bir özen ve itinayla camlarını şu sıralarda tedavülden kalkmış yumuşak bir bezle sildi.hohladı tekrar sildi. yeniden başlamayı canı istemedi.yapabileceğinden de şüpheliydi artık.bu kadar saçma sapan destanımsı kelimeler zincirini insanlar nasıl sayıp döküyorlardı. hayretler içinde kalıyordu.okumaya çalışırken. oysa kendisi alabildiğine sade,her bir harfi boşa harcamamak için ne kadar çaba sarfediyordu. hiç kıymet bilmiyorlardı.onu okuduğunu sananlar gerçekten okunuyormuydu.öylesine miydi? biraz dumana ihtiyacım var diye düşündü. arandı her tarafını bulunduğu mekanın yoktu ki,şöyle doyasıya içine çekebileceği bi duman türü.bütün dumanlar işte öyle. kaskatı kesilmiş bir dilim kaşar peynirini eline aldı iştahla bir iki ısırık aldı.tadı hoştu. yanında çay olmalıydı heralde iyi bir kahvaltı çaysız olmazdı.çaydanlığı yavaş ve hüzünlü hareketlerle ocağa koydu.şimdi bir de kibrit lazımdı.her yere baktı.iç ceplerine bile ceketinin. vazcaydı bulut kümeleriyle oynaşmaktan kaynamış suyun dumanına kaptırdı kendini uzun bir yürüyüşe çıktı gözlerini kapatan cam parçaları dünyayı iki cam parçasından görüntülemek herhangi bir kameraman kadar sıradan düzensiz öylesine isteksiz zevksiz okumakda vardı işin içinde bütün görünmezleri çayın demi kadar keyifli duman altı olunca sözcükler tarafından sarsılmak omuzbaşlarından silkelenmek kalpsizliğine aldırmadan bir aşkın dilimlenmiş bir tutam peynir çürütülmüş rafta unutulmuş zeytin tarafından aldırmadan Baykal Kaanalp |
Yazgı
üzerinde atlayıp zıplayan çocuklarımızın olması ne güzel bermuda dan getirdiğim yazgının Baykal Kaanalp |
Yazılar
yazdığım yazılar usulca seslenir kulağıma konuşmak istiyoruz bir köşede yazı olarak yaşamaktan sıkıldık artık sesver,bize,duyulsun adımız duyuralım biz de illa ki bizimde bağırmak hakkımız doyasıya bizde biraz gürültü yapalım kızdıralım isteyen herkesi Baykal Kaanalp |
yaZıyorum
Kendimi Doldurulmuş bir çöp tenekesi gibi Hissettiğimden beri yaZıyorum İyi,kötü,her şeyi Bazen kalemim kendisi Karalıyor yaprakları Bazen de ben Yıkılmış duvarları dolduruyorum Atılmış izmaritleri topluyorum Çevrecileri kutluyorum Yeşillikleri koruyorum Kendimi Doldurulmuş bir çöp tenekesi gibi Hissettiğimden beri yaZıyorum Baykal Kaanalp |
Yelkenli
hedef tahtasında bir yelkenli ben yalnızca direklerine isabet ettitiriyorum attığımız okları sense her seferinde kaptanına okların ucu mu? sivri ne? her attığımızda kalbimde bir sızı bir matem havası çalıyor,babamın gıcırtılı gramafonunda ben inadına direkleri dövüyorum attığımız oklarımızla sense beni yelkenlinin sahibini Baykal Kaanalp |
Yeni Bir Aşk
kıskanır bir vakit beraber olduğu gün ışığını seçmece değil elbet bulunur mu her daim incitebileceğin bir ipekli hoşuna gitsin gitmesin bu senin gerçek yüzün ister yıka çık karşısına istersen çamura bula hislerini tek varlığındır seni uyandıran yeni bir aşka,yeni bir oyuna Baykal Kaanalp |
Yeniden
yine kimsecikler yok kapının arkasında açıp baktığımda kaçıp gidecek yine üşüyor ellerim ceplerimde,dışarıdaki ayaza dayanıklı değil ayrılığa hiç değil yine bi hoş oluyor kalbim kabından çıkardığımda kabı çok sulu,sudan çıktığında ölüyor yine bekliyor gönlüm çarpılmak için yeniden bi işgüzar sevene alıp götürecek yanında Baykal Kaanalp |
Yenilgi
ağır bir yenilgi içindi yaşanılagelen bütün çabalar çabalamak yetersiz gelirdi bazı durumlarda bazı durumlar vardır ki ayrıştıramadığımız yaşamaın kesitinden kesiti belirsiz kesiti belirgin tavır,eda,düzenge düpedüz bir travma yaşanılmak istene istenmeyen düpedüz bir gılligiş kesilmeyen soluğu kesilemeyen Baykal Kaanalp |
Yeter mi?
bize verilenlerle mi? yetinsek öküz altında buzağı mı? arasak *******i mışıl mışıl uyuyup gündüzleri hayallere mi? dalsak Baykal Kaanalp |
Yetişirim İmdadına
içinden çıkılmaz bir hal aldığında hayatın ruhun çıkıp gitmek istediğinde bedeninden ellerin gözyaşlarını silemediğinde ben gelirim aklına yetişirim imdadına beyazlatırım düşüncelerini yoluna koyarım karışmış hayatını yeniden başlarsın üretmeye fikirlerini Baykal Kaanalp |
Yıkıntı
bütün dünyası kırıp dökmekten ibaret olan birkaç çeşit maymuncuk türü seçilmiş papazların ardısıra dua etmekle meşgul bozulmasın diye düzenleri kendilerine zamanı bildirmeyen kurulmuş saatleri yemeyi adet edindikleri birkaç çeşit pirzolaları zavallı bir bekleyiş içinde hala umutlular bozulmayacağından kalpleri,kendi kurduklarına nazaran,daha kıymete değer uğusuzluklarına inanmazlar kendi bozduklarına aldırmazlar yıkmak problem değil yapmak iç karartıcı gelir ki,doğrudurda yaptıkları beş para etmez sağlık sorunlarıyla pejmürde bir yaşantı ait oldukları bir kalp çarpıldıkları bir gönül yoktur,olmamalıda işleri güçleri,bir tutam yıkıntı,geleceklerine dair ayak bastıkları her yer sallanır,titrer ve bekler gelip yıksınlar diye bir gün elbet yıkılacak yıkan gönüller altında kalırlar mı? bilinmez,gerekmez de Baykal Kaanalp |
Yıldızlar
gecenin bir yarısı sorgularım çetin cevizlerin kaçırdıkları sırlarını bir panter edasıyla üzerlerine atlarım saklanmış duyguların artçı şokların korkun,korkun çamura saplanmış açığa alınmış dört başı na mamur kızılca kıymet koparan bedavacı yıldızlar Baykal Kaanalp |
Yine Gittin
tutamadığım bir söz verdim sana o gidişin son olacak diye terkedilişim duracak diye yüreğimin biryerlerinde ama olmadı,olamadı yine gittin,yine gittin yine yalnızlığı seçtin yine özgürlüğüm dedin gittin sen yeniden bir su bile dökemeden şuracıkta ardından Baykal Kaanalp |
Yine O
perdeler iner mumlar söner bitince kavgalar aşk da biter çılgın değil o kızgın değil o sensiz mutsuz sensiz değil o kısmet nerede yaşa viranede kaçırma elinden o yine sahnede Baykal Kaanalp |
Yine Yol Göründü
yine yol göründü aşkımıza gidecek bir yeri var mı? bilmem Baykal Kaanalp |
Yok
akıcı bir üslubum yok belki,kekemeyim bile duygularım yanlış öten bir gugukkuşu ya da yalnız yaşayan bir çita,bir vaşak göller arasında bir tercih yapmam gerkirse hüzün gölüdür benim tercihim severim acılı acılı olduğu kadar da yaşamın bir parçası hüzünleri Baykal Kaanalp |
Yoksun
onun için yoksun istemem ki seni kovsun farkedilmen çok zor dilerim ki senin olsun anla ki onunla olmaz biliyorum yeri dolmaz anlaşılman çok zor dilerim ki sevgin solmaz Baykal Kaanalp |
Yol Çizgileri
düşsem sınırsız yol çizgilerinin ardına beni nereye götürdüğü önemli değil Baykal Kaanalp |
Yokuş
öğrenebildik mi? acaba tüm bu yokuşlarını çıkarken dünyanın yeteri kadar yorulacağımızı Baykal Kaanalp |
Yoldayız ya
hadi yeniden yazalım neşeli dokulu saatlerimizi silkelemekten çekinmeyelim mutlu günlerimizi,güllerimizi altından ne çıkarsa çıksın tavsız olsun yanarken içimiz koksun burcu burcu kederlerimiz yeniden yaklanana kadar bize hadi yeniden okuyalım hayal edip göremediğimiz ulaşıpda sevemediğimiz boyun vermez şiirimizi aldırış etmeyelim ne olur taşa,tuğlaya,atılan nala belki alın terimiz hiç kurumaz ama olsun yoldayız ya yeter Baykal Kaanalp |
Yoluna
yoluna kimi öldürmek ister kimi diriltmek her nefeste kimi tatlı kaşıkla acır yoluna besler salıvermediğini kimi taze bir güveç asla oturmaz midene kimi batar durur yüreğine unutulmuş bir ısırgan otu kimi bir bakışta yakar bir oturuşta okşar gönlünü kimi yıllarca kalbine batar bataklıktır,gülümsediği Baykal Kaanalp |
Yorgun Irmak
Yorgun akışların ele veriyor Sevgisiz kaldığını Tatsız tuzsuz bir çorbaya Biber olduğunu Her şey sensin,senin bu dünya Gidilmez olsa da Güzel,her hayal,her rüya Donuk bakışların Saklar gibi çaresizliğini Yardım almaz hislerin Onmaz olsa bile yaran Her şey sensin,senin bu dünya Gidilmez olsa da Güzel,her hayal,her rüya Baykal Kaanalp |
Yumuşakçalar
avuçlarımda yumuşakçalar sadece onları sıkabiliyorum nazik ellerimle sertliğe hiç alışmamış alıştırılmamış vurmaya kırmaya Baykal Kaanalp |
Yüklediğimiz Anlamlar
şair yazar bir şeyler önemsemez yazdıklarını anlamda katmaz belki hiç düşünmez belki de hayal bile kurmaz her okuyan kendi dağarcığından kendisi yükler kelimelerin anlamlarını Baykal Kaanalp |
Yüreğimde Saklısın
bir bakıma haklısın yüreğimde saklısın bir başkasını sevemem ki! sen herkesten farklısın Baykal Kaanalp |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:31 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.