www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   WrAtBoY Dan Aşk Şiirleri Arşiv (https://www.cakal.net/showthread.php?t=111569)

WrAtBoY 02-12-2008 04:27 PM

Ne Kadar Susulacaksa O Kadar Sustum!
Yoktun!
sustum
ne kadar susulacaksa o kadar sustum.
yolcuyum
uzak
çok uzaklardan geldim
yorgunum
ellerim boş, boynum bükük
gözyaşı dolu heybemde
kalbimi alıp getirdim sana
ayrılıklarla delik deşik kalbimi
başka bir şeyimde yoktu getirecek
dalımda güz türküleri
koynumda ateş
seni aradım kentin sokaklarında
yapayalnız
ve
yorgun
yoktun
çocuklara sordum ağladılar
ırmaklara sordum çağladılar
çiçeklere sordum boyun büktüler
ağaçlara sordum yaprak döktüler
sığındığım kuşlar da uçtu gitti
bir başıma kaldım ortalarda
senki yetim bir bahçede
bir tomurcuktun hayatın kollarında
çiçeklerin nazlısı, küskünüydün gönlümün
bütün gün seni aradım
yorgun
ve
yalnız
acılı bir yel gibi
dolaştım durdum sokakları
yoktun
pınarlara sordum akıp gittiler
yıldızlara sordum birden söndüler
sonbahar sardı boynumu yaprak yaprak
sonra yavaş yavaş bedenime girdi acı
senden ne bir ses vardı, ne de bir nefes
sonra gözlerimi,
ağlamaktan yorgun gözlerimi
ulaşamayacağım uzaklara yolcu ettim
kara trenlere mendil sallayarak.
duygularımı bir vagona kilitleyip
bin ah sürüp dudaklarıma
sustum!
ne kadar susulacaksa o kadar sustum
...
istedimki,
kalbinin durduğu yer
kalbimin durduğu yer olsun...

WrAtBoY 02-12-2008 04:28 PM

GÖZLERİMDEKİ YILDIZ
Senin gözlerinde ki yıldızı söndüren biri oldumu sevgili dostum ,
Benim oldu hayatım boyunca
Verilen acıları ben çektim . sırf sevdiğime bir zarar gelmesin diye,
Ama oysa o neler yaptı gözlerimin içindeki yıldıza.
Hayatımın yıldızını, yaşama kaynağımı
Söndürdü bir nefesle bir cümleyle.
Hiç sönmez sandığım yıldız yıkıldı bir kelimeyle,
Kalbimin sahibi olan sevgilimin,
Seni sevmiyorum demesiyle...
İnsanlar gözüme bakıyorlar artık
Boş bir çift göz görüyorlar
Hayatta iki emelimi kaybettim
Ben yine
Tıpkı eskidekiler gibi
Tıpkı hayatım, yaşamım
Tıpkı umutlarım ve hayallerim gibi
Ellerimle tutamadım...
Tanrım bana el vermiş
Ama gençliğimi tutamadıktan sonra neye fayda...
Yıldızım söndü
Bir daha hiç parlamayacak
Yanmayacak
Umut dolu bakışlar atmayacak..
Ve ben yalvaracağım tanrıya
Canımı alması için
Sevdiğim kişi için atan kalbimin toprağa girmesi
Toprak olması için..
Dualarım kabul olursa
Beni sevgiyle an sevgili dostum
Ozaman ben benim gibi gariplerin gözündeki yıldız olacağım.
Eğer *******den bir gece gök yüzüne bakıp,
Kayan bir yıldız görürsen göz kırp ona oda sana kırpacak
İşte ozaman benim yıldızım özgür olmuş
Ve gök yüzünde olacak özgürce uçacaktır.
Bedenimin taşıdığı kalbim ise..
Toprağın altında....
Kefene sarılmış saçlarımı
Bir daha hiç okşayamayacak annem.
Bir daha kimseye seni seviyorum diyemeyecek dudaklarım.....

WrAtBoY 02-12-2008 04:28 PM

SUSULASI

Anlatamam
Saçların savrulur düşlerimde
Susarım...
Gözlerin gelir aklıma,
Anlık tebessümlerin...
Karanfil kokulu tenin
Ve daha niceleri...
Bilirim,
Anlatılmaz bir sevda bu,
*******in yorgun bakışlarıarasındauykuya hasretliğim
Ve sana olan bu garip ama güzelduygularım,
Özlerinde anlam bulur sadece,
Ben susarım
Gözlerim konuşur...
Anlatamasam bile,
Anlar mısın;
Kurtarır mısın beni bu köhne ve bi o kadar da
Sebepsiz dünyanın boş vermişliğinden...
Dokuna bilir misin yüreğime...
Canım olur musun bu et yığını bedenime...
Çok uzun zaman önce kaybettiğim
Ve aramaktan korktuğum;
Beni bulur musun?

WrAtBoY 02-12-2008 04:28 PM

SENSİZ
Gözlerimin içine bak
Yüreğimi dinle
Sana olan sevgimdir bu
Göreceli olmasa bile
Sevgimin yanında
Sana beslediğim özlem,duygularım,
Ve sana ulaşmak var bak
Bende ise umut
Seni severken unuttum dertlerimi,
Sevmekten korkmadım
İncitmekten çekindim,
İncinmenden korktum
Bu yüzdendir ki
Sana olan sevgim sade ben istediğim için
SENSİZ......

WrAtBoY 02-12-2008 04:28 PM

Ben hiç çocuk olmadım ki!
Çocuk hani şu mahalle aralarında top koşturan çocuk vardır ya.
Yaşıtlarım misket oynuyordu toprak yollarda.
Oysa ben ,
Oysa ben ekmek derdindeydim doktor!

Doktor, sen ekmek derdini, yani açlığı,
Açlığında bir kuru ekmek yiyip;
Sonra da ona şükretmeyi bilir misin?
Çocuklar görürdüm,
Temiz giyinmiş, bayramlarda dolaşan.
Bakkallardan istediklerini alan çocuklar görürdüm.
Oysa , benim bir uçurtmam bile yoktu şu koca gökyüzünde.

Doktor, sen bir çocuk için uçurtma nedir bilir misin ?
Ya bir de ona sahip olamamayı....
Kız çocuklarını ip atlarken nasıl da izlerdim,
Ellerim , ellerim boyadan kapkarayken ,
Çocuklar , ellerinde atari olan çocuklar geçerdi önümden.
Kiminin elinde su tabancası , yanındakini ıslatırdı.
Ve sonra , yanındaki de onu.

Doktor sen , sen hiç çocuk olmamak nedir bilir misin?
Babalar gelirdi, çocuklarına oyuncak getiren babalar.
Halbuki benim, benim ...
Olmuyor, yüreğim kaldırmıyor.
Bunu bil bari doktor!
Hıhh.... ben de kabahat.
Nereden bilebilirdin ki bir babamın bile olmadığını.
Evet,yoktu çünkü ben sokakların
Soğuk kucağında büyüyen çocuktum.
Yoktu , çünkü ben ıslak kaldırımların
Ayakkabısız çocuğuydum.
Sahi , sahi doktor,
Babalar çocuklarına ayakkabı da alırlar değil mi?

Doktor , sen hiç çocuk olmamak nedir bilir misin?
Çocuk , yani *******i soğuktan donmamak için
Uykusuz kalmaya ihtiyacı olmayan,
Sıcak yuvası, şefkat dolu ana kucağı olan çocuk.
Sen yalın ayakla suların soğukluğunu
Hissetmek nedir bilir misin?
Hep bir çocuk olmak istemişimdir.
Sen bana bir çocuk resmi çizebilir misin?
İşte ben her sattığım simide,
Her boyadığım ayakkabıya çocuk resmi çizerdim.
Çocuk , acı nedir bilmeyen bir çocuk.

Doktor sen hiç çocuk olmamak nedir bilir misin?
İşte ben bir onu bilirim bu dünyada
Çünkü ben , ben hiç çocuk olmadım ki?

Hiç çocuk olmadım ki!

WrAtBoY 02-12-2008 04:28 PM

stanbul’u dinliyorum,gözlerim kapalı;
Önce hafiften bir rüzgar esiyor
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar,ağaçlarda;
Uzaklarda çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları;
Istanbul’u dinliyorum,gözlerim kapalı.

Istanbul’u dinliyorum,gözlerim kapalı;
Kusalr geçiyor,derken;
Yükseklerden sürü sürü çiglik
Aglar çekiliyor,dalyanlarda;
Bir kadinin suya degiyor ayaklari;
Istanbulu dinliyorum,gözlerim kapali.

Istanbulu dinliyorum,gözlerim kapali;
Serin serin Kapali Çarsi;
Civil civil Mahmutpasa;
Güvercin dolu avlular;
Çekiç sesleri geliyor doklardan.
Güzelim bahar rüzgarinda,ter kokulari
Istanbulu dinliyorum,gözlerim kapali

Istanbulu dinliyorum,gözlerim kapali;
Basimda eski alemlerin sarhoslugu
Los kayikhaneleriyle bir yali;
Dinmis lodoslarin ugultusu içinde
Istanbulu dinliyorum,gözlerim kapali

Istanbulu dinliyorum,gözlerim kapali
Bir yosma geçiyor kaldirimdan
Küfürler,sarkilar,türküler,laf atmalar.
Bir sey düsüyor elinden yere
Bir gül olmali;
Istanbulu dinliyorum,gözlerim kapali

Istanbulu dinliyorum,gözlerim kapali
Bir kus çirpiniyor eteklerinde;
Alnin sicak mi,degil mi,biliyorum;
Dudaklarin islak mi degil mi biliyorum
Beyaz bir ay doguyor,fistiklarin arkasindan
Kalbinin vurusundan anliyorum
Istanbulu dinliyorum,gözlerim kapali

WrAtBoY 02-12-2008 04:29 PM

ADIN YOK.....
bu gece son defa agliyorum senin icin
uzun zamandir ilk kez ama bu defa farkli
seni silmek icin kalbimden,
son kirintilari, son senleri atmak icin kalbimden
birgun karsima yine cikacaksin biliyorum
birgun yine beni uzmek isteyeceksin beni
ama bu sefer farkli olacak
cunki icimde sen olmayacaksin
bu gece son defa agliyorum senin icin
gozlerimden akan sey yas deyil aslinda sensin
tek tek dokuluyorsun gozlerimden
parca parca cikiyorsun bu gece
senin icin son defa agliyorum bu gece
icimde, kalbime gozlerini acan cok guzel bir bebekle
artik olmus senin kullerini atmanin vakti gelmis,
bak simdi son damlada dustu gozumden
artik seni sevmiyorum....

WrAtBoY 02-12-2008 04:29 PM

GÜLÜM

de gülüm! De ki: ela bir günde gelecegim
istanbul darmadagin olacak, saçlarim
darmadagin. Hepsi, darmadagin!
üzülme gülüm! Toparlanacagiz, birlikte,
ayaga da kalkacagiz, yürüyecegiz de gülüm
hem de çelikten topragini dele dele hayatin!


de gülüm! De ki: bitmistir umut, bitmistir
sevgi, bitmistir güven!
güven bana gülüm!
sana bitmemisligi ögretecek, tattiracaktir
hasretten-hakikaten-ten degistiren yüzüm!


göreceksin gülüm! Bekle!
hirslarimiz, acilarimiz gitgide ihanetlere
hainlere, ezilmelere alisacak..
göreceksin-sevinçten aglayacaksin gülüm-ki
iste o vakit bana-dogrudur!-
sair olmak, seni sevmek pek çok yakisacak!


bak! siirler var, mektuplar var, çocuklar var,
sokaklar var, kediler!
inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize!
ölüm inananlar için sessizce
kara kapli kitaplardan çikartilacak..
göreceksin gülüm! Bekle! Göreceksin!
artik hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz
bu dünyada, yapayalniz, umarsiz kalmayacak!

WrAtBoY 02-12-2008 04:29 PM

Sen Yoktun
Yorgun akşamların kuytusunda bekledim her zaman seni
Gecenin alacaya çalan yalnızlığında seni aradım.. .
Her şafakta uykularım bölündü senin için. ..
Rüzgarın ulaşmadığı, bulutların olmadığı yükseklerde aradım seni
Ama sen yoktun.

Dönülmeyen yolların sonunda bekledim her zaman seni
***** kaderin bitmeyen oyunlarında seni aradım...
Bir değil binlerce kez öldüm senin için...
Ecelin gelmediği, kaderin olmadığı mekanlarda aradım seni
Ama sen yoktun.

Büyüyen yalnızlığımın en çekilmezinde bekledim her zaman seni
Sahte dostların buruk gülüşlerinde seni aradım...
Kör kurşunla ölmeyi diledim senin için....
Aşkın olmadığı, dostun kalmadığı günlerde aradım seni
Ama sen yoktun.

Yediveren güllerin en güzelinde bekledim her zaman seni
Cehennemde yükselen kor alevlerde seni aradım...
Cennetten kaçmayı istedim senin için..
Kuş uçmaz kervan geçmez diyarlarda aradım seni
Ama sen yoktun.

Kurşun geçirmez *******de bekledim her zaman seni
Susuz çöllerde yakıcı güneşte seni aradım...
Gölgelerden sıcağa kaçtım senin için
Sahralarda seni aradım seraplarda seni....
Ama sen yoktun sevdan yoktu.

WrAtBoY 02-12-2008 04:29 PM

Ayrılık Hediyesi

şimdi saat sensizliğin ertesi
yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın
avutulmuş çocuklar çoktan sustu
bir ben kaldım tenhasında gecenin
avutulmamış bir ben...

şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
ki bu yaşlar
utangaç boynunun kolyesi olsun
bu da benden sana
ayrılığın hediyesi olsun

soytarılık etmeden güldürebilmek seni
ekmek çalmadan doyurabilmek
ve haksızlık etmeden doğan güneşe
bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun..
şimdi iyi niyetlerimi
bir bir yargılayıp asıyorum
bu son olsun be..bu son olsun!
bu da benim sana
ayrılırken mazeretim olsun!

şimdi saat yokluğunun belası
sensiz gelen sabaha günaydın!
işi-gücü olanlar çoktan gitti
bir ben kaldım voltasında sensizliğin
hiç uyumamış bir ben...

şimdi dişlerimi sıkıp
dudaklarıma kanamayı öğrettim
ki bu kızıl damlalar
körpe yanağında bir veda busesi olsun
bu da benden sana
heba edilmiş bir aşkın
son nefesi olsun...

kafamı duvara vurmadan
tanıyabilmek seni
beyninin içindekileri anlayabilmek
ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
bütün saatleri öylece durdurabilmek için
çıldırasıya paraladım kendimi
lanet olsun!
artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
olsun be! ne olacaksa olsun!
bu da benim sana
ayrılırken şikayetim olsun


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:59 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.