![]() |
SEVİYORUM
Yıllara duraksayan ağaçlar Donuk yüzleri ile bakıyorlar yaşama Kapılan göz yaşlarım Kentin yağmurlarında intihar ediyorlar Yürüyen ayak izlerin Anlamsızlığıyla yıkanırken yaşamda Duraksamadı biliyor musun Ayak izlerin bende Hüzünlü bir yüz ifadesi ile Gözlerimde boğuluyorlar Seni seviyorum gülüm Okşadığım dalında ellerim kanıyor Seni yine de Seviyorum |
Yıldızları takip edelim
Arkamıza bakmadan Yorulursak bir yerde Yaşarım seninle Dudaklarımı ıslatırım sevginle Susarsam eğer Gel seninle gidelim buralardan Aşk ateşiyle yanalım Zaman durmadan Eğer istersen yaşarm ben seni Küçük bir çocuğun sevgiyi yaşadığı gibi Dağları aşıp, yükseliriz yıldızlara kadar Gel seninle gidelim buralardan Herşey yok olupta Kalbim durmadan... |
ÇÜNKİ SENİ COK SEVDİM
Beni görme diye Zamanı geceye çevirdim; Yıldız gözlerine mil çekip, Dolunayı kurtlara yedirdim.. Unutmuştum ateşböceklerini, Işıltılarında yol bulup yanıma geldin.. Çünkü seni çok sevdim... Beni duyma diye Araya dağları diktim!... Rüzgarın hızını, Kuşun kanadını kestim... Gene de Saatimin kurgusunda güç, Yüreğimin atışında sestin.. Çünkü seni çok sevdim... Beni bulma diye Adres değiştirdim!... Terk edip yaşadığım şehri, Çöllere gittim... Kum fırtınalarında özlemi savurup, Savanlarda seni bekledim.. Çünkü seni çok sevdim... Beni sevme diye Yönümü çevirdim!... Cennettin sen, gidip cehenneme girdim, Gene de Küllerimi göğsüne gül, Günahlarımı su yapıp Ateşlerime serptin.. Çünkü seni çok sevdim... Çünkü seni çok sevdim!... Çünkü sen de beni sevdin..... |
DESEMKİ ELLERİNİ İSTİYORUM
umutları yarına erteleyip sana çiziyorum yollarımı... tutup tutup, matkaplara vuruyorum bağrımı; döküm döküm etlerim...bak! geceye sarıyorum yaralarımı, ağlayarak... yıldızlar bilir ençok, birde düşlerim, birde taş yatak... oysa sen! kırktabir gelirsin, kırkta bir uzanırsın yanıma,nazlanarak... ve yağmurlar, ve hüzünler, ve seni taşlarına dizdiğim yollar, ve hasret!... ebabil kuşlarının dönüşü gibi, durup durup kıvrılırım sana... göçün sancılarını yazıyorum şiirlerime oku ve anlat!... gökte nasıl üçgen çizerse turnalar, yüreğimi çizdim sana! çizgisi metrelerce kanat... geliyorum işte kapına maviliğinde uçarak.. umutları yarına erteleyip, sana çizdim yollarımı... tutup tutup, derinliğine vuruyorum kendimi karanlığın... yılanlar kayıyor dağlardan ovalarıma, ben burgaçlarında solungaç!.. korkuyorum sevdiceğim,elimde değil!.. dağlara kaçıyorum yeniden seni de yanıma alarak... ve emeğm, ve ekmeğim, ve bebekliğim,masumluğum, ve gençliğim, ve beş para etmez geçmişim, ömrüm... ve de yalnızlığımı yaşayan köyüm, ağlıyor arkamdan el sallayarak... sen doruklardasın ya, sen çağrısındasın ya sevdanın; işte yollardayım, işte yokuşlardayım,yalınayak... işte turnalarda, işte ebabil kuşlarıyla bulutlarda işte yanındayım, ve ellerim koynumda,aç bak!.. sımsıcak... umutları yarına erteleyip, sana çizdim yollarımı... usulcacık, ama usulcacık sevdiceğim!... hayaline dalıyorum... ısınıyor taş yatak.. gece yorgan, kollarım yastık, desem ki sırtım kan revan, desem ki sırtım delik deşik, desem ki yılanlar çöreklenmiş bağrıma, desem ki korkuyorum,yalnızım... desem ki ellerini istiyorum... desem ki leylim vaktini bekliyorum, gel artık!... |
Karanlık bir ümidin kollarında
Yoksun sen; hiç olmadığın kadar yoksun şimdi, Sokaklarımın çığlıkları anlatıyor bunu bana Ağlatıyor şarkılar, hiç ağlatmadığı kadar içimdeki kırılgan çocuğu, Gitmeliyiz demiştin uzak bir şehire, Hiç bilmediğimiz tanımadığımız yüzlerin arasına, Şimdi sen içimdeki o bilmediğim diyarlara gitmişsin anladım. Tanımadığım yüzlerin yanındasın düşlerimde. Neler bekledi bu gökyüzü iki ayrı yürekten, Neler umduk biz masmavi bir enginlikten. İki kişilik bir sevdaya yetmiyormuş cümleler. Eskitiyormuş fotoğraflar gülüşleri. Odalarda kelimelerin arasına sıkışmış kaderi yalnızlık olan adam. Yoksun; hep içimde olduğun kadar yoksun şimdi, Söylenecek sözlerin yetmediği yerlere gitmişsin Burada suskun bir çocuk bırakarak yıkıcı aşkının sonucuyla. Seni sevdirenin ne olduğunu anlayamayan bir çocuk... Silinme anıymış şimdi, umutsuz bir haykırışın son noktasında... Yıkılma zamanıymış şimdi kapalı gözlerden kanayan yaşlarla... |
SENI SEVIYORUM SURMELIM
Gozlerin Kal Diyor Bu nasil ayrilik bu nasil sevda Gozlerin kal diyor dudaklarin git Bakisin anahtar sozlerin kilit Ellerin ac diyor dudaklarin git Ayrilik donusu olmayan nehir Yalnizlik yikilmis bombos bir sehir Kac sevda kul oldu boyle kimbilir Gozyasin kal diyor dudaklarin git Gidersem bir daha donmeyecegim Kalirsam kalbime yenilecegim Cozemedim seni delirecegim Gozlerin kal diyor dudaklarin git Duvardan insin mi resimlerimiz? Yabanci olsun mu isimlerimiz? Ya o deli dolu *******imiz Anilar kal diyor dudaklarin git Bu roman da biter belki birazdan Ne asklar yikildi gururdan nazdan Agliyor besteler yine hicazdan Sarkilar kal diyor dudaklarin git. Sizinde oldu mu böyle anlarınız....Hani Gözlerinizin Kal Deyip Dudaklarınızın git dediğiii....................................... |
Dün seni DüşümDüm yine sessizce..
kulağımda bir aşk şarkısıyla seni hatırladım yine gözlerimde yaşla. besbelli unutamamışım hala meğer hala özlüyormuşum ben seni.. hani boş derslerde dolaşırdık ya beraber.. onu hatırladım işte,ağladım sessizce.. meğer ne çok seviyormuşum seni.. meğer ne çok özlemişim sesini.. bugün seni DüşünDüm yine sessizce dilimde bir aşk şarkısıyla.. seni kokladım hayalimde. besbelli,seviyorum hala.. meğer hala hasetmişim gözlerine.. hani bana bakmıştın ya uzun uzun bende sana bakmıştım saniyelerce sonra 'senİ sevİyorum' demiştin onu hatırladım işte,ağladım sessizce meğer ben sana aşıkmışım.. meğer ben sana doyamamışım.. yarın yine seni Düşünücem sessizce kalbimde bir ayrılık şarkısıyla.. yine hatırlayacağım o tatlı gülüşünü sıcak bakışlarını... meğer ben sana mecburmuşum.. meğer ben başkasını sevemezmişim! |
SENİNLE ÖLMEK İSTİYORUM
Dağ başında bir avcı kulübesi Yerle diz boyu kar Ocakta ateş Dışarda rüzgar Hadi gel Önce sevişmeliyiz uzun uzun Yerdeki ayı postunun üzerine uzanmalıyız Bütün vücudunu santimetrekarelere ayırıp Birer birer öpmeliyim Ve sonra sımsıkı sarılmalıyım sana Böylece ölmeliyiz Aradan yıllar geçip Bizi buldukları zaman Etlerimiz çürümüş olsa da Kemiklerimiz ayrılmamalı birbirinden Hadi gel Nefes almak hüner değil Seninle ölmek istiyorum. |
AYRILIK SEVDAYA DAHIL
Acilmis sarmasik gulleri kokulariyla baygin En gorkemli saatinde yildiz alacasinin Gizli bir yilan gibi yuvarlanmis icimde kader Uzak bir telefonda aglayan yagmurlu genc kadin Ruzgar uzak karanliklara surmus yildizlari Mor kivilcimlar geciyor daginik yalnizligimdan Onu cok ariyorum onu cok ariyorum Heryerimde vucudumun agir yanik sizilari Bir yerlere yildirim dusuyorum Ayriligimizi hisettigim an demirler eriyor hirsimdan Ay isigina batmis karabiber agaclari gumus tozu Gecenin irmaginda yuzuyor zambaklar yaseminler unutulmus Tedirgin gulumser Cunku ayrilik da sevdaya dahil cunku ayrilanlar hala sevgili Hic bir ani tek basina yasayamazlar Her an otekisiyle birlikte hersey onunla ilgili Telasli karanlikta yumusak yarasalar Gittikce genisliyen yakilmis ot kokusu Yildizlar inanilmiyacak bir irilikte Yansimalar tutmus butun sahili Cunku ayrilmanin da vahsi bir tadi var Oyle vahsi bir tad ki dayanilir gibi degil Cunku ayriliklar da sevdaya dahil Cunku ayrilanlar hala sevgili Yanlizlik hizla alcalan bulutlar karanlik bir agirlik Hava agir toprak agir yaprak agir Su tozlari yagiyor ustumuze Ozgurlugumuz yoksa yalnizligimiz midir Eflatuna calar puslu lacivert bir sis kusatti ormani Karanlik coktu denize Yanlizlik cakmak tasi gibi sert elmas gibi keskin Ne yanina donsen bir yerin kesilir fena kan kaybedersin Kapini bir calan olmadi mi hele elini bir tutan Bilekleri bembeyaz kugu boynu parmaklari uzun ve ince Simsicak bakislari suc ortagi kacamak gulusleri gizlice Yalnizlarin en buyuk sorunu tek basina ozgurluk ne ise yarayacak Bir turlu cozemedikleri bu olu bir gezegenin soguk tenhaligina Benzemesin diye ozgurluk mutlaka paylasilacak suc ortagi bir sevgiliyle Sanmistik ki ikimiz yeryuzunde ancak birbirimiz icin variz Ikimiz sanmistik ki tek kisilik bir yalnizliga bile rahatca sigariz Hic yanilmamisiz her an dusup dusup kristal bir bardak gibi Tuz parca kirilsak da hala icimizde o yanardag agzi Hala kipkizil gulumseyen sanki atesten bir tebessum zehir zemberek ASKIMIZ |
YASADIKLARIMDAN OGRENDIGIM BIR SEY VAR
Yasadiklarimdan ogrendigim bir sey var: Yasadin mi, yogunluguna yasayacaksin bir seyi Sevgilin bitkin kalmali opulmekten Sen bitkin dusmelisin koklamaktan bir cicegi Insan saatlerce bakabilir gokyuzune Denize saatlerce bakabilir, bir kusa, bir cocuga Yasamak yeryuzunde, onunla karismaktir Kopmaz kokler salmaktir oraya Kucakladin mi simsiki kucaklayacaksin arkadasini Kavgaya tum kaslarinla, govdenle, tutkunla gireceksin Ve uzandin mi bir kez simsicak kumlara Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir tas gibi dinleneceksin Insan butun guzel muzikleri dinlemeli alabildigine Hem de tum benligi seslerle, ezgilerle dolarcasina Insan baliklama dalmali icine hayatin Bir kayadan zumrut bir denize dalarcasina Uzak ulkeler cekmeli seni, tanimadigin insanlar Butun kitaplari okumak, butun hayatlari tanimak arzusuyla yanmalisin Degismemelisin hic bir seyle bir bardak su icmenin mutlulugunu Fakat ne kadar sevinc varsa yasamak ozlemiyle dolmalisin Ve kederi de yasamalisin, namusluca, butun benliginle Cunku acilar da, sevincler gibi olgunlastirir insani Kanin karismali hayatin buyuk dolasimina Dolasmali damarlarinda hayatin sonsuz taze kani Yasadiklarimdan ogrendigim bir sey var: Yasadin mi buyuk yasayacaksin, irmaklara, goge, butun evrene karisircasina Cunku omur dedigimiz sey, hayata sunulmus bir armagandir Ve hayat, sunulmus bir armagandir insana... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:04 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.