Başlık: 14.11.2003
sana bir deniz mili hediye ediyorum
içinde balıklarıyla,
bir de yeni çıkmış fırtına,
ulaşırsan haber ver
ömrümün kıyısına

bu ada…bu ada!
neyse…
batmadan bir var da
aklımı kurtar da
gerisi boş
gerisi palavra


Savaş Aslan

Başlık: 14.5.2004
bu çürümüş ağaçlar kalabalığı içinde
suyunu başka nehirlerden alanlar da var,
solmasın diye yeryüzü, bir ömür boyu
kökleriyle toprağı saranlar da var


Savaş Aslan

Başlık: 14.7.2004/Tören
geçiyor yağmur yüklü arabalar
sayıyorum; bir, iki, üç, dört, beş...
tahta tekerleklerine değiyor güneş
soruyorum, bunca yağmur kimin?
söylüyorlar, taşıdığımız yağmur değil gözyaşların senin!

öyleyse buyurun geçin, geçin bakalım tahta arabalar!
benim bir bu kadar da umudum var
ve yaşanmıştır umutlarım da gözyaşlarım kadar

hem siz serçeleri bilir misiniz?
peki ya hiç gördünüz mü üzerine yağmur yağan bir deniz?
hem siz...siz sadece hüzünlerimsiniz
bu yüzden geçtiğiniz yerler bunca ıssız, bunca sessiz

geçin bakalım tahta arabalar!
benimse yürüyüp devam etmem gerekiyor yoluma
taa ufka kadar
(kalemimde hayatın sevinci var)

ve kalbimde aşkın tadı...
bir tahta araba, iki tahta araba, üç tahta araba...;
durmayın, uzaklara taşıyın acılarımı


Savaş Aslan

Başlık: 15.1.2004
sevinç mi bana doğru gelen,
yaklaşan ve paylaşan beni
eski bir yağmurun yumuşak elleri mi,
yumuşak dokusu mu havanın
kuşların kanatlarına dolup onlarla kaybolan,
yatağından aşağı akan nehrin gölgesi mi
bana doğru gelen, bir serçenin sesi mi
ormanın karanlığından korkmuş nefesi mi
yoksa gözleri mi ihtiyar sokakların;
hayır, hüzün gelmesin bana, hüzün olmasın
kaldırdım artık yüreğimdeki taşı
hiçbir şey bir daha yerine koymasın


Savaş Aslan

Başlık: 15.8.2005
belki bu acıdır da
belki ben gülmek diye söylüyorum
akıp geçen şu hayatı
belki gözyaşı yağmurdur aslında
belki yağmursa gözyaşı


Savaş Aslan

Başlık: 16.1.2003
bir şey düşünüyorum
derin bir şey
birikip birikip taşan
her hücreme bulaşan


bir şey düşünüyorum
herkesin bilmediği
bilenlerin anlamakla dinmediği


nefesini verip de
almayı unutmak gibi
yüreğini verip de
gülmeyi unutmak gibi
dönüşü olmayan
elim bir şey


Savaş Aslan

Başlık: 17.3.2002
bir büyük savaşa hazır mısınız?
korkularınızı sevinçlerinizle değişmeye
vazgeçmemeye hazır mısınız?
bir pencereyi kapatır gibi rahat, kapatmaya
aklınızın kapılarını emredenlerin seslerine

bir büyük savaşa hazır mısınız?
elmalı şekerlerini fırlatıp atmaya
ve içmeye her gün doya doya
insanların gözlerindeki ışıltıyı, gölgeyi değil ama

bir büyük savaşa hazır mısınız?
ağrısında yenilgi, sevincinde yalan olmayan
başka bir yaşama


Savaş Aslan

Başlık: 16.9.2002
acı da bir gün
olur mu olur,
ölür


Savaş Aslan

Başlık: 17.4.2003
biliyor musunuz
her şeyin nasıl aktığını
bir sabahın içinden bir geceye,
her şeyin nasıl ıslak
ve öylece…
biliyor musunuz
bir kayadan
metrelerce sonra denize,

şimdi ben
ortasından kesilmiş bir kaval gibi,
dinlemeyin söylediklerimi,
şimdi ben
kalemimin ucundan aniden! ...

bir gün bir ağaç toprağa:
bak bana!
bak nasıl senden yükseldim
ve işte eğiliyorum yüzyıllar sonra
yine sana doğru
yine sana…
bak bana!

bir gün bir insan dünyaya:
bir gün bin insan:
bir gün her insan:

şimdiki sadece kan
kan…ve kan


Savaş Aslan

Başlık: 17.7.2004
çok değil milyarlarca yıl oldu
ışık dünyaya deyeli
ilk düş görüleli
ilk umut yaşanalı
ilk kurşun sıkılalı
ilk acı çekileli

düşünsen hepsi hepsi
milyarlarca yıldan beri...


Savaş Aslan