www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   Nevin Kalafatoğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=135140)

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:42 AM

Duam

Yeni penceremden gökyüzüne bakışlarım takıldığında bu sabah
Acılarımın ne kadar güzel
Yaşamımın ne kadar dolu
Şansımın ne kadar açık
Sabahın uçuk bir eflatun
Denizin uçuk bir mavi
Gök yüzünün buz rengi
Palmiyelerin nasıl dans ettiğini
Hüznümün keyfini nasıl sürdüğümü
Ve tuşlarda dans eden parmaklarımın hiç tembel olmadıklarını
Ve aşkın ne kadar delişgen
Sevginin ne kadar kutsal olduğunu
Caddeden kimsenin bu saatlerde özellikle geçmediğini
Dostlarımın sevgilerini
Balkonumun keyfini
İşimi
Ve Antolojiye üyeliğimin tam 3 yılını doldurduğunu
Burada tanıdığım yüreği güzel dostlarımı
Kuş seslerini
Laranın falezlerini
Düden in çoşkuyla denize kavuşmasını
Ve tam orada Akdenize düşen gök kuşağını
Gördüğüm için,
Allahım, bana verdiğin güzellikler için, sana şükürler olsun…
Verdiğin sevgi içimde hep tomurcuk olarak üreyecek
Hergün açacak çiçeklerim ve ben onları gökyüzüne fırlatacağım
İhtiyacı olanlar alsın koklasın diye…
Benden hiç birşeyi esirgeme, güç ver ve beni sevginden mahrum etme
Beni koru
Beni bağışla
Beni sevgilerden yoksun bırakma…
Tüm dünya
Ve çoçuklar senin sevginin kucağından eksik olmasın…
Amin…

Hoş kalın
Ve sağlıkla….

05.03. 2006/Antalya

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:42 AM

Duam 2

acaba yaşayacak bir şeyim kalmadı mı ömrümde
yoksa sabretmek hüznünü mü tadar hayatlar
biter de kelimeler birden
yazılır gibi olurda güzellikler
erken mi solar sayfalar ve dökülen duygular.
yoksa bir soğan suyu mudur mürekkebimiz
ısık altında mı netleşir kelimelerimiz
gözlerimiz alır da onları
dökülür mü dualarım dudaklarımdan sessiz sessiz
tadı acıda olsa yaz sen
yüreğimizden mi? Kerametin
Allah’ın verdiği güç ve sevgi nimetimiz
Sen en güzel duygularımı yaşatır
En saf ve temiz hallerini bilirsin
Beni bütün çirkinliklerden esirgeyen ve bağışlayan Rabbim
Nurunun ışığından aldığım yollar hakkına
Nefsimin tutsaklığına ilaç ol bana
Bağışla ve koru
Tüm azalarımı sana teslim ettim
Yaşamımın esiri et me beni
Ver bana bütün güzelliklerini
Ver bana aşkla sana dönmeyi
Ve cennetinden bir damla su nasip et bana

Amin


11.10.2006 /SİDE

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:45 AM

Düğün

düğün günü serpişen bir konfetiydi
yağmur damlaları
Aspendosta
sevda dokunuşlarında ıslandı müzik
zifaf odasında doğdu ay
o bir hilal
ilk gecenin saflığında bedenler
görkemli bir aşkla birleştiler
binlerce renk uçuştu
bale pabuçlarında
tüm sevgililer kavuştu
gözlerimde uçuştu kelebekler
şimdi sesiz
Beydağları'nda hep sevgililer
al bir gülün vuslatını bekler gönüller
gök bereketini verirken düğünün
özlemleri kirazlı yaylaların
sesssizliğinde
vuslat ne güne diye sorar
erenler...
ermeyenler...


kareograf
Jiri Kylian prag doğumlu 20.yy. en önemli kareografından
Svadebka (düğün)
Aspendos Uluslararası opera ve bale festivali
(12:06.2004-12.07.2004)
Bavyera devlet balesi gösterisi

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:45 AM

Dün gece

Side'nin mozaiklerinde yüzdü ay ışıkları
dün gece
kadınsı içgüdülerimle dolaştım sokakları
her duvarına dokundum mekanların
gözler izledi beni
tanıdım o gözleri sıcaktı
ay ışığı vurmuştu sütunlara
tarihin 4000 yıl öncesine varıyordu yaşanmışlıkları
o palmiyenin altından seyrettim
ay kızıldı
insan doluydu kafeler
ve dükkanlar
yaşamışlıklarını anlatıyor gibiydiler
bir ipek deryasına daldım birden
içinde baharat kokuları
inciler taşlar mercanlar
gümüşler vardı
kahvemi yudumladım seyredeken
dokundum sanatcının ellerine
takılarının hülyalara daldım
yeşil bir sari işlemeli
doladım bedenime
kendimi Hindistanda sandım
payetler taktım bileklerime
küpeler taktım pırıltılı
ayağımda romalı sandaletler
aynaya baktım
2000 sene öncesini andım ay ışığında
kendimi aldım kendime
bir koku verdi bana mis gibi
bir adam
sür bunu
dedi
şimdi Side'nin tarihinden biri geldi
aldı kokum gökleri
göklerdeki yıldızlara kadar saldım
kadın düşlerimde ben
bir düş
yaşadım
biraz gercek oldum
biraz romantik
biraz eklektik
ay büyüdü göğe vardı
saatler birbirini çaldı
batarken denize ay
sabah sesini dinledim Side'nin
Apollonda ay yolunu izledim
gece
düşlerimdeydi sevgilim

03.07.2004

Side 'de mehtaplı bir gece
Apollonik Kafe
yanımda Asude Kalem

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:45 AM

Düş Gezgini

kıfayetsiz kalan bir söz düşümü
onca laf onca söz
onca yaşanmışlık
satırlarda
kalemi yazardı
gökkuşağının tüm renklerini
yıldızları çizmenin beyaz kağıtlara
provasını yapardı
ay da çizerdi ******* boyu
karanlıklara
bazen kelimelerin dansettiğini görürdü
hayallerinde
dolaşır dururdu rüyalarında
bütün dünyayı
alışkanlık
gözleri sıcacık bakardı kitaplarına
okumak bir serüvendi dünyasında masalları
o zamanların ardında
şimdiye göç eden görüntüler vardı
hayallerinin rehberliğinde
şiir oldu kalemi dedi biri
şair olmadı ki belli
kesinlikle şiir hiç
o sadece düş gezgini

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:45 AM

Düşle..........mek

Size bir düş öneriyoruz.
Bu düş uzun değil ama kalıcı.
Biz sizin için kapattık gözlerimizi ve düşlerimize sizlerle gittik.
Gelir misiniz bizimle?
Zor değil inanın, biraz gayret yeterli.

Bir masal başlangıcına kapandık,evvel zamanların tozlu yollarını arşınladık, seneleri aştık. Dün gibi gelen her şey daha uzaklara kaçıyordu, andıkça biraz daha suretler silikleşiyordu. Bellekten silinen binbir kelime elenip ayaklarımızın ucuna düşerken bazen canlarımız yanıyordu.

Kaç kişiydik biz? Parmaklarımla saymaya başladığımda kangren olurum korkusu düşecek kadar yüreğime, çoktuk! Ne günlerin derinliklerine dalmış, ne dalgalarla boğuşup isyankar olmuş, ne kadar çok yorulmuştuk.

Sonra bir gün geldiğinde ölümün kokusu, ürkmüş ve meyvesi olmayan ağaç misali sadece çiçekler dökmüştük eteklerimize…
Çiçeklerimiz mis gibi kokarlardı çürüyene kadar. Susuz bırakıldığında kuruyan mor yaban zambakları misali rengini kaybetmezdi. Sadece leş kokusunu duyar eriyen saplarının ve af dilerdik kendimizden.
Biz her şeye vâkıf körlerdik. Yüreğimiz kendi kendine konuşur, kimseyi incitmemek adına için için ağlardı. Kimse ne kadar aklımızın başında, ne kadar ince ve ruhu insan olduğumuzu anlayamazdı.

Bazen günler, bazen yıllar geçerdi biz körebe oynarken.
Donmaya başlardık, kalbimizin ateşi sönmeye yüz tutarken bile bir nefesle kendimizi avutur, geçici bir sıcaklık gönderirdik ve sonra ardından gelen ani tükeniş, bitkinlik duygusu ve sarhoşluktan ani ayılış, kaskatı kapkara olmuş donmuş bir yüreği taşırdı.

Biterdik yeniden doğmak üzere. Bir dalımız daha berelenmiş düş ağaçları olurduk. Ve o ormanda bir aradaydık hep, gözlerimiz düşlerimizde kalakalırdık öylesine… Ilık bahar meltemleri esene dek yalnızlığımızı sunardık kendimize, özgür ve fütursuz olmaya bir adım daha yaklaşıp içerdik geçmişlerin şerefine.

İyi ki geldiniz bizimle…
Yalnız değiliz biz. Ellerimiz ayrı klavyelerde dans etse de yüreklerimiz aynı acıların pençesinde, mutlu ve daha dimdik güçlerimiz.

İmgelerden neler anlamaz ki insanlar… Bazen sadece duyarlar ve görürür gibi olurlar. Her hayal başkasıdır aslında ve her başkası çeşnidir hayata bakışlarda… Dokunamazlar, anlayamazlar bazen… Karamboldeyiz biz…

Gözlerinizle kapanmış göz kapaklarımızın izlerini izlediniz kalemlerin sesinde…
Sevgiyle…


30/09/06 LARA

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:45 AM

Düşlerim Ayaz

Hava soğuk
dalgalarındayım Akdenizin
yağmur sağnaklarında sararmış deniz
mavisi uçkun bir yeşile kaçmış gözlerdeyiz
Beyaz seramik kuşların altında
Düşlerim ayaz;

Kış martıları üşüyor,kanatları kırgın
Şimdi karların içindeyiz
Savurur soğuk ufuklar dalgalarını
Döverken kıyılarını, Karadeniz...
Yeşilinin hapsolmuşluğuna özlemlerim
Burnumda memleketim
Biraz ardıç, biraz kestane biraz palamut kokusu
Bıldırcın konan *******im kış,
hasretlerin de çocuk dokunmuşluğum
Veba ölmüşlüğünde
Göçmen kuşların ihanetindeyim
Şimdi, mor bir sümbül işareti
Erguvan menekşe yabani
Susamlardan kaçan mor dağların perisi
Şubatın umut kokularında
Toprağa kavuşmuş yağmur donlarında incecik
Gezinmekteyim
Adımlarımın çıtırtısında Karadeniz

Hava soğuk
dalgalarındayım Akdenizin
yağmur sağnaklarında sararmış deniz
mavisi uçkun bir yeşile kaçmış gözlerdeyiz
Beyaz seramik kuşların altında
Düşlerim ayaz;
Yollar sırılsıklam, aşksız mevsiminde, deniz
Hasır bir koltuğun rehavetinde sallanan hurma ağaçları
Ve bir kaç kişi
Öylesine düşünmekteyiz.


Nevin Kalafatoğlu
24.01.2006/Antalya

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:45 AM

Düşünmeyi Düşün Beni

ben gözlerinde
yıldız ışıltıları olan kadın...
sen onları aldın...
yerıne yağmurlar bıraktın...
ne hayır... ne evet... bile demedin.... gene
bıraktın beni fırtınalara...
yapayalnız....tek başima....
duygularımdan uzak...
kendi yanlızlığında...
sessiz kaldın....
oylesine kalakaldık gökyüzüne..
mevsimler gecti...
gececek yıllar.... anladım..
gömeceksin icine prangalarını...gene...
sadece beni sev diyeceksin...
seni İstanbul sokakalarında bırakmış...
İzmir rıhtımlarındayken sen
ağıtlar dökmüş karalar bağlamış...
Beydağlarına haykırmış aşkımı
kıskanclıklarımı cakıltaşlarına bırakmıştım...
Apollon tapınağında kan kusmuştum
sunak taşına kurban etmiştim kendimi
ölmüştüm bin kez
bınkez yıldızlarım kaymıştı gözlerimden...
kör olmuştun... görememiştin...
aşka acemiyim ben demiştin
anlamamıştın...
işte o günden sonra sevmemiştim...
hic kimseyi...
sevgimi dağıtmıştım...kucak kucak...
şimdi...benisev...yalnız beni...
demenin...yerimi....
onca acımı...silebilmek şiirlerden..
zor değilmi.... düşün...bari
düşünmeyi düşün beni

6.11.2003

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:46 AM

Eflatun Manolyalar

Hasretliklerimi an an
Kokuşan zamanlardan.
Sakladım dı, saf beyaz
Sararan bir ömrün sevda sokaklarında
Gül satarım ben,
Kucak kucak atarım anılara arkalarından

Yok olsa bile gül demetlerim
Hayallerimi koklarım.
Mordur, dağların gülleri bilirim zordur…
Her an
Her gün
Her gece
Göklerim mor benim.

An be an başka renkler sürülür içime
Dokunurum aşk gibi yorgun
Renkleri az mavi çok mor…
Böyle zamanlar da yaşamımı unutun
Geçmişime her an açar manolyalar
Dokunursam eflatun…


Nevin Kalafatoğlu

25.02.2006

Nevin Kalafatoğlu

GooD aNd EvıL 10-02-2008 11:47 AM

Ekim'de...

gelirsen eger,

askına susamıs bir gonul bulacaksın
bir demet bembeyaz gul
yasemınler açacak... baharı yasayacak
kokularımi karıstıracağım Akdeniz hazanlarina
kimseler koklamamısken aromasinı havanın
ilk olacaksın...
siir gibi gerçekler...gerceklerde siirler... gerceklesecek
sırları hayatınin... filizleri baharının
dokulen hazan yapraklarıyken... baska diyarlarda
ikinci bahardır hazanlar buralarda
içimizdeki baharlı hazan...
asla sahıp olunamayan...
bu nasıl bir hazandır... anlıyamazsın...
dokunuslar...
tadlarını anlar. anların... ruhunu alir...
eritır bedeninde karısir bulutuna...
inanilamaz bir doğa.... sadece yasanır
sevilen isimsizdir... bilinir...dağlarında...

gelmezsen eğer,

..............kaybedilen anları anliyamazsın....
..............ıslanırsın sadece....
..............Kasım yağmurlarında.......

04.10.2003
Antalya'da sonbahar...

Nevin Kalafatoğlu


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:54 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.