![]() |
İzinsiz Mırıldanıyor Kasvet..
Her dönüşümde seni ararken arkamda, Suskun şarkılar bulurum yanı başımda. Basılan her perdede izlerin, yapışmış parmaklar; Bir gün beni de bulur mu? “Bam teline asılmış, hüzünle yağmalanan notalar.” Hiçe yazılmış derdest nemli solfej, Parmaklara sığınan bir hoşçakal katranı. Uzaktan bakınıyor acısına, diz çökmüş minöre. Takılmış aralıklar arasında, yağmalanıyor notalar; “Selamsız başlıyor bu odada, aşka yazılmış şarkılar..” Kaynamış, soluma çakılan bir nebze hasret. İzinsiz mırıldanıyor, taşa dökülen kasvet. 02.06.2007 23.00 Kamil Çağlar |
Kahrımı üç şekerli çekerim ben!
kahrımı üç şekerli çekerim ben! ayrılık katarım demine __________pişmanlık döker sığınırım.. sonra ___ölüm ekler __________susarım.. ayrılık ölüm değil diye yalan söyleme ölümden beter ayrılık _______________ölümden beter bu pişmanlık bazen sonsuzluk bitsin korkma artık yoksunluk kahredişlerden vicdansızlıktan sızlanmalardan beter şu pişmanlık ______________ bu yorgunluk... bir yalandan ibaretmiş yaşadıklarımız biten bir yalan.. ne kara gözlerinde tadılan zeytin tanesi ne de bal damlayan dudak namesi ____________________bu ayrılığın ta kendisi.. hani __soyulur ya gün ışığı __________altından kap/kara bir gece çıkar _________________________________soyunur ya! sokağın sessizliğini bilemezsin.. dinlersin ayak seslerini gelir mi? ______göremezsin gelişini.. aniden dikilir karşında sarılır boynuna _________göremezsin gidişini.. eşiğinde kalırsın dizlerin üzerinde başın eğik bilemezsin nedendir.. çile çekmek sana düşer ya! soyulur ya _______günün ışıkları bitmez bir karanlık çöker _____________bitmez bir yorgunluk.. ayrılık bu _____ölüm değil ya _____________diye yalan söylersin.. 11.11.2007 01.00 |
Kalbime Miras Kalan..
Çok alımlı duruyordu, o çardak altında. Bazen dikkatlice etrafı süzüyor, Gelene, geçip de gidene bakınıyordu! Kumral mı desem, sarışın mı? Ne önemi vardı ki; gözleri yeşildi.. Çok uzaklara gitti, vallahi aklım o an. Desem ki yirmi yıl geçti, billahi yalan! Yanımdaki dürtmese, yaşıyordum bir imtihan. Köhnemiş bakışlarımdaki hüzün, kalbime miras kalan! İmkansız sözlerin sahibi, dilimin ucunda. Zorlasam çıkacaktı, tadı damağımda! Kumdan yapılmış bir saray, bahçesi darmadağın. Uzakta kalan kahkahaydı, kulaklarımda uğuldayan! Birkaç korku vardı, ürkek yüzünde. Emin ol isterdim, bir odacık kalbinde. Figüranlığa bile razıydım, o film çekildiğinde. Üç beş saniye fragman kaldı, yazık oldu bu hayale! 20.06.2007 16.00 Kamil Çağlar |
Kalbin en zor ağrısı!
Aşık olup da; Kırmızı gülü koklamaz mı? İnsan olan! Dikeni batmaz mı hiç? ellerine! Sevdiğine vermez mi? Aşkını anlatmaz mı hiç? Hikayesinin içine koyup da; Kurutmaz mı hiç? Saklamaz mı? İki sayfa arasında! Hatırlamaz mı? O yaşananları.. Kan damlamaz mı? Gözlerinden! Yüreğinden oluk oluk, irin akmaz mı? Kalemi kağıdı alıp da, karalamaz mı hiç? Şiirler okumaz mı? Şarkılar söylemez mi hiç? Aralarına acılar serpiştirilmiş.. Kadeh kadeh rakıyı, yudumlamaz mı hiç? Çarpmaz mı birbirine bardakları? Saçılmaz mı göklere? Sevdanın haykırışı.. Gülün kırmızısı, aşkın en acısı.. Boğum, boğum sarılmış; Kalbin en zor ağrısı! 24.03.2001 23.00 Kamil Çağlar |
Kalıntılar
Sevgi diyordum; sevgi anlamsızlaşıyordu. Unutulmuş gibi çıkıyordu hayatımdan. Kalbimde yitirilmiş umut. Günlük hayatın ardında bekliyordu. Anlamsız kalıyordu adını andıkça. Aklımda önceden kalmış. Sevgi takıntıları. Aşk manasız bir övgü, aşk diyordum; Katı bir duvar gibiydi, etrafımdaki. Anılarımda bir yığın veda. Yeni aşkların arkasına gizlenmiş. Aşk diyordum, manasız bir övgü. Dilimde dün ezberlenmiş, Eski aşk şarkıları.... Ümit diyordum; ümit bırakıp gidiyordu. Sürülmüş bir şiir gibi, çekip gidiyordu. Kollarımda yığılmış acı demetleri, Hiç kimseye verilememiş. Ümit diyordum, ümit benden kaçıyordu. İçimde eskiden kalmış, ümit yaraları.... 10.08.1999 20.00 Kamil Çağlar |
Kan Damlıyor!
Söylenir bir hakikat, kirli Avrupa kapısında. Çirkef planlarla çizilmiş, farelerin kemirdiği haritada! Dünya perdesinde oynuyor, çirkinleşmiş bir sinema Keşfedilmiş bir maden, kan yağıyor Orta doğuya! Tahrip edilmiş sübyan, ağlaşıyor sokaklarda. Top sesleri yankılanıyor, sağırlaşan kulaklarda! Yıkılmış anneler bağırıyor, yerde yatan cesetler üzerinde Adaletin senin olsun, baş kaldırmış özgür devletin de! 16.09.2006 21.00 Kamil Çağlar |
Kanıyorum!
Kanıyorum. ah’ımdan kanıyorum. hem de ağlaya ağlaya, hıçkırarak kanıyorum.. eğildim toprağa, kapandım ayaklarına.. gitme diye yalvarıyorum.. “Gitme! Yalvarıyorum” seri katil titizliğinde izsiz bıraktığın çilem miras bıraktığın yedi haneli telefon numaran ulaşılamaz edasında bıkkın sekreter notları ne kadar sürerse sürsün ısrarı tekrar algılayan e-posta adresleri.. sürüngen davranışlarımla el tersinin yakınlığı birbirine muhtaç iki alıngan organ saçmalığı.. satış manevralarında aradığım sunum eksikliğine rağmen gösteremediğim tilki hileleri sarkıtılan gün ağarmalarına yanaşamamış silik tezgah. sana gitme diyen, sensin bırakıp giden, yine sen.. 11.12.2005 19.00 Kamil Çağlar |
Kapılar
Kapılar, açılıyor bir merakla! Sorgusuz, tokmak tıklamalarına. Kapılar, kapanıyor yüzüme. Yağsız menteşe gıcırdamalarıyla! Odalarda yaşanıyor, ışıksız muhabbetler. Kaynağı bulunmayan, içi boş konuşmalar! Kirleri, su yüzüne çıkarılmış salaklar Büyük bir iştiyakla atıp, tutuyorlar! Kapılar, kilitli hırsız bakışlara! Sözünden dönmüş, hain sahtekarlara. Eline alıp da kalemi, çizgisiz kağıtlara Kanla karalayan, azgın başlara! 09.04.2006 19.00 Kamil Çağlar |
Kara Bahtın Söndüğü An'dır.
hani canım dertlenmeyi istiyor ya uzaktan yayılıyor inadına _______________kıvrak küba esintileri __________________________gecenin sensizliğine kaynatıyor insanın kanını tabi.. yerlerini almışlar sahnede ___________________ay ve yıldızlar cilve yapıyorlar birbirlerine bense ____kara kalem çalışması yapıyorum ışıklarında balıkçı barınağına terkedilmiş ___________________eski bir sandal kalıntısında.. bazen _____açıyorum gözlerimi faltaşı misali bir iki kelime sıralıyorum __________________birkaç imge denk geliyor dilimin ucuna karalıyorum üstünü sonra.. dedim ya _______kara kalem çalışması bu tabi.. aklıma geliyor birden.. şafak vakti de düşer sözcükler ___________kara bahtın söndüğü andır _________________yeni umutlar yeşerir belki.. farklı bir görüş açısıdır bu ________________bakanına göre değişir tabi.. iyisi mi _____bir yağmur yağsaydı ____________________n’olurdu sanki bardaktan boşaltılırcasına.. çıldırtsaydı karanlıklar içindeki ummanı.. bir sigara yaksaydım _______________ellerim titreye titreye tutsaydım şu kalemi damla damla gözyaşım da eklenseydi ____________________________tınısına.. umursamazdım o zaman _____________kübadaki kumsalı düşlerdim tabi.. 11.08.2007 01.00 Kamil Çağlar |
Kara sevda olmasın..
Beyaz mendil armağanım, benim için işler misin? Gidiyorum bu diyardan, gitme kal der misin? Kanat çırpıyor serçe, ufka dikmiş gözlerini. Yâda küsmüş hazin kaçışı, sökmüş pençelerini. Gri bulutlar dağılır, lacivert gökyüzünde Dara düşmüş göğsüyle, indiriyor darbelerini. Vefasız aşka inanmışa, anlamsız bakar mısın? Bir tas su döküp arkasına, zil çalıp oynar mısın? Bilerek inanmış yalanına, söz vermiş yârin. Kara sevda olmasın, sakın ola bu halin. Delil arama nafile, boy vermiş palavralar Gülün dikeni gibi acıtır, umurunda mı hainin. İç çekip öyküsüne, katıla katıla ağlar mısın? Kor ateşle kavurup, taşlarla dağlar mısın? 24.07.2007 18.00 Kamil Çağlar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:52 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.