![]() |
Suskunum
Sensizliğin Diğer adıydı susmak Yelpaze serinliğinde Ağustosta gün ortası Akşam böcek melodilerinde Sarılmak sana Suskun sensizliklerdeyken Gün Ahmet Salih Bak |
Susmalardayım
Susmak En güzel dinlemekti Seni Bakmak Gözlerine Susarak Yıllarca Yaşamak O girdaplarda Beklemek sevdaları Uzak olsa da Beklemek Ahmet Salih Bak |
Suya hasret
Bir yıl geçti Benden Sensiz Bendeki sen Bensizken Koca bi yıl Geçti sensiz Suya hasret Dudaklar gibi Sahrada Zaman Öglen vakti Neyi kutlayayım Sensizliğimi mi Çaresizliğimi mi Yoksa Yüreksizliğimi mi Bilmiyorum Ahmet Salih Bak |
Şiirlerimdesin
Gözlerin kaldı aklımda Baktığım her yerde Gördüğüm Ellerin kaldı aklımda Dokunduğum herşey Sen İçtiğim şarapta Aldığım nefeste Yürüdüğüm adımlarda Hiç vazgeçemeyeceğim Şiirlerimdesin Ahmet Salih Bak |
Şimdi Hatırlıyorum
Şimdi hatırlıyorum Sararan yaprakların Yağmur kokan Toprağa düşüşünü Agustosta yağan doluları Duygularıma Kırlangıç yüzlü sevgileri Hatırlıyorum Okyanus ötesinde Hatırlanmayı istediğimi Ve hatırlanmayışımı Hatırlıyorum şimdi Ahmet Salih Bak |
Tılsım
Kız kulesinin karşısındayım Küçük bardakta çay içiyorum Boğazın büyüsüne kapılmışım Saatime hiç bakmıyorum Zamana aldırmıyorum Büyülenmişim Hayal kuruyorum doyasıya Hayallerime kimse dokunamıyor Yanıma falcı geliyor Falıma bakıyor sormadan Ben İstanbul'a bakıyorum aldırmadan Çingene kadın çiçek satıyor Alıp İstanbul'a veriyorum konuşmadan Boğazın büyüsüne kapılmışım Saatime hiç bakmıyorum Zamana aldırmıyorum Hayal kuruyorum doyasıya Hayallerime kimse dokunamıyor Bin kere lanet ettim bu şehre Sonra Belki milyon kere aşık oldum Her trafik sıkışıp yolda kaldığımda Bende küfür kıyamet Kesin karar veriyorum Bu şehri terketmeye Kaldırımdaki yosmalar Bağıran satıcılar Hergün kazılıp kapatılan yollar Hınca hınç dolmuşlar Ama işte yine de Bir tılsım var beni bu şehre çeken Ne olduğunu bilmiyorum Bir türlü tarif edemiyorum Bugün pazar Canım balık çekti Beylerbeyi'ne gitmeli Denizin Püfür püfür esen yeli Vuruyor yüzüme İçim ürperiyor Sonra boğazı seyre dalıyorum Saatlerce Aşığım bu şehre diyorum içimden Yok eşin benzerin mavi gözlüm Küçük kayıkta yaşlı balıkçı midye satıyor Yanına gidip biraz laflıyorum Sonra küçük bir pazarlıkla Bir torba midye alıyorum Dedim ya Bir tılsım var beni bu şehre çeken Ne olduğunu bilmiyorum Bir türlü tarif edemiyorum Ahmet Salih Bak |
Tomurcuk
Ağzımda Senin tadın Nefesimde Nefesin Ellerim Sıcaklığından pelteleşmiş Gözlerim Gözlerindeki ışıktan Kör olan gözlerimle Sana geliyorum Portakal çiçeğim Ahmet Salih Bak |
Uçurtma
Bütün gidişlerini kilitledim Evdeki eski sandığa Denize attım anahtarını Çok sevdiğin o sahilden Yosun kokulu özlemlerim Çaresiz bekleyişler gece yarıları Yok artık Gelmeyişlerin Çaresizliğim Özlemlerim Küçük bir çocuğun Uçurtmasının kuyruğunda Benden uzak Sendeki bensizliğim Ahmet Salih Bak |
Umut
Denizden dalgaların Çırpınışları duyuluyordu İlk ışıklarıyla günün Tekneler dönüyordu Umutların ekildiği geceden Sevgiler açıyordu evlerde Beklentiler bitiyordu Gelişlere dair Gülüşler umutlar çoğalıyordu Sıcacık evlerde şubat sabahında Sevgililer camdaydı Sevgiler boşalıyordu yüreklerden Gözlerde sevinç Yüreklerde sel olurken umutlar Bense Seni düşünüyor Senli olmayı özlüyordum Doğan güneşe inat Safranbolu'da Ahmet Salih Bak |
Unutmadım
İşte gidiyorum Gelişsizliklerin yaşantısına. Biliyorum, Bilmeyecegini Gittiğimi. Unuttu zannedeceksin Belkide Güller açarken başucumda Ahmet Salih Bak |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:15 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.