www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Yahya Harbalioğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143152)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:47 AM

Hüzünlü bir şiirin kıyısında
Yare gitmeyen ayaklara gözyaşı dalgasının değmesidir sevmek
Sevmek, sevgilinin artık dokunmayacağı
Ve göremeyeceği yüze değen ayrılık rüzgarıdır
Yarım kalmış sevdaların son kalesi olan ayın
Düşmesini izlemektir binlerce yıldızla
Başladı başlayacak derken sevdanın hasat mevsimi
Vakti miydi son noktayı koymak
Ve haziran derler en güzel şiirin yazıldığı ayda çekip gitmek
Gözlerin kadar mavi göğü
Mutluluğunun resmini çizdirmeden
Ve arttığını görmeden Çamlıca'da harap konakları
Mehmet'lerin Mayakovski'leri tartıştığını
Gözlerinde şimşekler çakarak
Haziranın üçünde hem de çakmak gözleri yummak
Demir parmaklıklar ardından olsa bile
Rüzgarın ve böceklerin sesini duymayacak kulaklarını
Çalışkan karıncaların kardeş sofrasına sunmak oldu mu
Ha Bursa'da bir çınar ağacının altında artık
Ha yüreğiToroslardan beter kabarmış Akdenizli şairlerin memleketinde
Çıplak bir yaz gecesinde olmak fark etmez
Gülhane Parkı mı bu Çukurova
Hasadı bayramıdır
Çıplak ayaklı cılız çocukların
İşte edeceğini ettin
Ve Varna'da okşadığın vapur gibi
Okşamak zorunda bıraktın bizi
İsminin yazılı olduğu kitapları
Hikaye-i Kadınları anlatmaya ömür yetmez gerçi
Toprak çünkü daha da bitip tükenmez
Dağlar daha da uzakta
Ama farkına vardırdığın
Kurşun gibi ağır havayla
Bir pazar sabahı çıkarıldığın güneşle
Bu yaşamsal efsane her dakika her saniye
Sevgiliye feda edilmeye değen bu hayatı sevdirmekti hani maksadın
Kaç kez baktım kardeşinini benzediği akrebine saatimin
Haziranın üçünde hem de
Hem de saat dört yokun saat beş yok
Nasıl çekip gidersin
Şellalelerin aya serenatlarının en dehşet yerinde
Sevdirdiğin hayatta şimdi toprağın altında kaynıorsun
Fışkırmadıkça biriken kıpkızıl bir lav gibi
Hayatı sevdirenlerin sarı saçlarını aşkın harmanına katmaktır sevmek
Sevdayı bize öğretenleri
Öğrettikleri hayatı coşkuyla yaşamaktır
Yarin yanağından gayrı her şeyi paylaşmaktır sevmek
Yaşamın kendisi ya hani onun için
Sevmek güzel şey be kardeşim

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:47 AM

Simitçilerin karnelerindeki sıfırlarına benzer
Baştacı ettikleri
Ve zabıtalardan kaçırdıkları
Bayat simitleri

Kaybolmuş kalabalıkların
Minnacık bir kısmını oluşturur
Yusyuvarlak ve minnacık küpeli enteller
Boğaz'ın ışıkları kırmızı boyalarında parlar
Sıfır kilometre arabalarının

Gökteki yıldızları
Şehrin ışıklarıyla kıyaslayacak zamanları yoktur
Çek defterlerinde
Dünya kadar sıfırı olan
Yaşlı yol yorgunlarının

En hüzünlü sıfır
Tabii yine şairlerindir İstanbul'da
En vefalı dostlarıdır şairler bu kentin
Mesleğin böylesi yere batsın
-Tepenin üstündeki yuvarlak aydan önce-
Yerden göğe kadar hakları varken
Sevgilerinden elde ettikleri hasılatı anlatır ayın şekli
Yusyuvarlak bir sıfır...

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:47 AM

Boş yere nefes tüketmek tütünden beter
Her şey bitti artık geri dönüş yok
Bir daha sarılmaz yanan sigara
Ama bunun sonu daha bir felaket
Sigaranı attın mı ayrılacağız
Kim bilir bir daha nerde kimle içersin diğer sigaranı

Bu sevgi bir sigara kadar çabuk tükendi
Senin için daha doğru belki de
Unutmaya alışığım
Yalnız da sayılmam bak dünya kadar şiir...
Hesap kitap olmuyor
Tutmuyor ihtimal sayıları umudun
Kumardan beter
Sıkma canını her birliktelik böyle biter
Halim öyle duman değil
Terk edilmek tanıdık
Tutunur giderim yaşamın saçlarına
Su akar yatağını bulur bilirsin
İhtiyacın olursa ararsın
Olur olur ne bileceksin gurura sarılma lütfen
Umut ettik birlikte geleceğe dair az mı
Olmayacaksa bir şey gelmez elden boşver
Her neyse..
Bitmedi mi daha ya
Gidelim ağırdan
Çek son bir fırt....

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:47 AM

Çorap söküğüdür şimdi yapraklar
Toprağa sapsarı kefen dokuyor
Üflüyor duayla bir serin rüzgar
Ölen tabiata dua okuyor

Kaldırımlar yürekler gibi kırıktır
Çamurlu ve ıslak uzanır gider
Gölgem bile benden yorgundur artık
Gamlı bulut hüznüme eşlik eder

Güneşi beklerken yıldızlar gitti
Kayboldu dolunay dağın ardında
Sabretme mühletim de zaten bitti
Anlamsız her şeyi hayra yormak da

Rüzgar itse beni uçurumlara
Okyanus yutamaz beni tükürür
Vurabilsem kendimi çölde kumlara
Kervanımın yolu yok durmadan itler ürür

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:47 AM

Kıpkızıl çakmasını özledim
Şimşek dudaklarının
Toz pembe bulutlar gibi
Şişmesini yanaklarının

Sağanaklarını özledim sonra
Suların sellerin sürüklemesini sürmeni

Çekilmesini sonra
Yenik düşmesini fırtınanın
Güneşlerden parlak gülüşüne
Gökkuşağının açmasını bakışlarında
Karamsar kakülünü kulak ardı etmeni
Ve serçe cıvıltısını kahkahalarının

Birkaç dakikada sebebini unuttuğun
Sana hatırlatınca da şaşırdığın
Kavga sebeplerimizi özledim
Bir kaşık suda kopardığın fırtınaları

Sonu gelmeyecek bir kıştayım şimdi
Bilenmiş bir bıçak sanki rüzgar
Donmak üzere hayallerim
Yağmurundan ve güneşlerinden uzak

Sevgimin hüzünlü ağıdını çalıyor telgraf telleri
Haberlerin geceden kara
Aramızdaki karlı dağları bile örtmüş
Kakülünden karanlık gece

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:47 AM

Ne kadar uzağa gider isen git
İsmini cismimden ayıramazsın
İstersen aylara seneleri kat
Maziyi zihnimden sıyıramazsın

Tavşan dağa küsmüş dağlar habersiz
Ben mahvoldum senin yüzün kedersiz
Ne kadar genişsin hatta umarsız
Sesini sen kendine duyuramazsın

Ne yaparsan yap sen ben ikna olmam
Vazgeçip de tarihlerde kaybolmam
Çaresizliğimden hep sessiz olmam
Sağırdır kalbime bağıramazsın

Sen de bir insansın nihayetinde
Sevgiyi yaşatmak senin elinde
Aşkı boğma gözyaşının selinde
Nefsini zulümle doyuramazsın

Gönlüm perperişan yine aşktan yana
Dünyalar bir yana sevdam bir yana
Fermanı veriver seni duyana
Yüreğime emir buyuramazsın

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:47 AM

Gelmiş geçmiş güzellerin güzeli
Kim öğretir sana bunca cefayı
Böyle dert yok kendim bildim bileli
Kim öğretir sana bunca cefayı

Dünya mı ki o da böyle yalancı
Dünya hancı biz üç günlük kiracı
Küfür olsun bari bir söz der hancı
Kim öğretir sana bunca cefayı

Azrail mi o da zamansız gelir
Garipçe canları toplayıverir
Öldürüp gerçi o kurtarıverir
Kim öğretir sana bunca cefayı

Anan değil çünkü babam sağ dersin
Gel derim gelmezsin gelsen gidersin
Yeminlen adamı deli edersin
Kim öğretir sana bunca cefayı

Konu komşun mudur akraban mıdır
Yengen teyzen midir kız halan mıdır
Senden beter olan o aynan mıdır
Kim öğretir sana bunca cefayı

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:47 AM

Işıltıdan eser yok
Gecenin ihtişamını kaybetmiş şehir
Ne kokusu kalmış üstünde ne makyajı
Gecenin macerası çoktan bitmiş
Dizboyu pişmanlık kalmış
Tek gecelik sevişmeden kalkan şehirde
Saçları ve düşünceleri dağınık
Bir güvercin bile yok görünürde
Abartılmış bir sarhoşluğun mirası dayanılmaz bir baş ağrısı
Köpüklerden daha çok yalnızlık
Pişmanlık yıldızlardan
Sil baştan hayat macerasının fiyaskosunu sahneler şehir
Aynı acıklı haliyle

Asık suratı bu şehrin gerçek
Tebessümü sahte
Bakışı *******den karanlık dumanlı parmakların
Sapına kadar arabesk
Hem de damardan
Yolları dönüp dolaşıp aynı durağa gelen
Kaskatı ve simsiyah yollar tıslar durur

Çiçekler reklam panolarınlarında açar sadece
Kimin aklına gelir yıldızlar yanıp sönen ışıkları varken
Kuş ismindeki pansiyonlar
Monoton bir tedirginlikle karşılar şehir akşamı
Gecenin yalancı ışıltısı
Anlamsız bir sabahın suratına çarpar
Dayanılmaz bir baş ağrısı
Dağınık saçlar
Ve gözyaşının akıttığı rimeller kalır sabaha

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:48 AM

Boğazım düğüm düğüm yine
Dalgın ya da dargın olmak değiştirmiyor kaderi
Bulutlar,yıldızlardan ve aydan mahrum ediyor beni
Zamansa saçlarından
Bembeyaz ellerinden
Sesini hiç duymadan nasıl yaşamışım bilmiyorum
İstanbul'a kış akşamları nasıldı hatırlamıyorum ki
Emirgan'da mesela

Rüzgarı alıkoyamam yönünden
Kayan yıldıza sözüm geçmez
Sessizliğine hele
Kıldan ince boynum sessizliğinin fermanına

İmkansızlığın azaltmıyor güzelliğini
Hüznüm çaresizliğimi
Toprak gözlerinde nergisler yeter
Gözyaşımın nehri durmasın durulmasın

Yedi tepenin etekleri zil mi çalacak benimki de delilik
Sen geleceksin de bana
Hüzün Marmara gemilerinde beyaz bayrak açacak
Şair Nedim Caddesi'ne gelen bahar gibi geleceksin bana
Şiirimin köşesinde ismine
Rüyalarımda cismine kavuşurum en çok

İşte böyle Şiirkız
Şiirlerdeki sevgiyi özlemem yasak değil yalnız
Mevlam herkesi güldürürken unutmuş beni yalnız

GooD aNd EvıL 03-28-2009 10:48 AM

Yalnızlık diz boyu her yer karanlık
Tıpkı benim gibi yollar tedirgin
Tutunamıyoruz tüm dallar kırık
Geri gelmeyecek yıllar tedirgin

Kendi adımlarım korkunç geliyor
Çırpınıp durmalar ürkünç geliyor
En çok çaresizlik iğrenç geliyor
Ayaklar en çok da eller tedirgin

Bulutlara eşlik eder hıçkırık
Her düş camlardan beter kırık
Zihin allak bullak yürekse buruk
Korku sürükleyen seller tedirgin

Hangi mevsim ikna eder insanı
Hangi söz işler ki ayrılık anı
Tanıyabilirsen kendini tanı
Saçtan dökülmeyen teller tedirgin

Sıra selviler renkli sarmaşıklar
Rengi tonu belirsiz tuhaf ışıklar
Mehtapta gezinen yorgun kayıklar
Ayın izlediği göller tedirgin

Hayat bir sevgili kaprisli nazlı
Seven buruk yürekli ve kırık sazlı
Aslında her şey insanda gizli
Kaybetmekten korkan diller tedirgin


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:14 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.