![]() |
Hicri Yılbaşı Geldi
Bir senelik bir zaman: Ömürden kopup gitti. Hiç farkına varmadan; Hicri yılbaşı geldi... Çok mübarek bir aydır: İlk ay, muharrem ayı. Bu ayda yaratmıştır: Mevlamız bu dünyayı. Eşhuru hurumdandır (1) Mübarek ay, Muharrem. Bu aya edğer veren; Görür ihsanla,kerem.. Muharremin onuna: Derler Aşure günü. O günde Şehid oldu: Peyğamberin torunu.. Yaşlı dünya tarihinde: Bir çok hadiser oldu. Adem babanın tevbesi Muharremde kabul oldu. Nuh tufanı kopmuştu: Geçmişte Muharremde. İlk aşure pişmişti: Muharremde gemide.. Mevla korudu Halili(2) Ateş yakamadı onu. Çiçeklerle doldu yanı. Dinledi o an bülbülü... İsmail için bedel: (3) İbrahime koç geldi. İmtihanı İbrahim a.s. Muharremde kazandı.. Musa kelimullaha: Kızıl deniz yol oldu. Fravunun elinden: İnananlar kurtuldu.. Battı kızıl denize: Muharremde Fravun. Allah yardımcısıdır: Her zaman inananın.. İdris nebi ve İsa (a.s.) Göklere çıkartıldı. Lihikmetin o anda: Ay yine Muharremdi. Kuyudan çıkan Yusuf (a.s.) Mısıra vali oldu.. Bakılınca tarihe: Ay yine Muharremdi. Ahır zaman nebisi: Muhammedul, Mastafa: Muharreme hurmeti: Anlatmıştı ashaba.. Bol selam, sadakalar: Verelim aşürede. Çok çok hikmetler vardır: Bilelim Muharremde.. Çok fazla uzatmadan: Anlattım Muharremi. Rabbım mübarek etsin: Bizlere yeni yılı... Kutlu olsun herkese: Hicri yeni yılbaşı. Bin dörtyuz yirmisekiz: Gelen senenin adı... Kaça ulaştı yaşın: Hesap ettinmi Ali? Boşa geçirme sakın: Mübarek Muharremi.. 1-Hürmet edilen dört aydan biri islamdan önce bu aylarda savaş bile yapılmazdı. 2- İbrahim aleyhisselam. 3- İsmail aleyhisselama karşılık ibrahim a.s. kurban edilmek üzere HZ. Allah c.c. gönderdiği koç. Ali Sandıkçıoğlu |
Hilelere Kanma Sen
Yalancılar aldatmadan dünyayı, İyi düşün, önceden sez tuzağı.. Bunca mazlumların nedir günahı? Hesap sormak için dikil kardeşim. Yıllarder bizleri aldattılar hep. Ruhsuzlaştı Fatma ile bak Mehmet. Zalimlerden bekleme hiç merhamet. Dost ve düşmanını tanı kardeşim, Ali Sandıkçıoğlu |
Hor Görme Beni Oğul
Kaçma benden öyle öte, Bende bir insanım oğul. Fakırlık büktü belimi, Birde sen vurma be ogul. Arabam yoktur hususi, Bilemem bek zevk ile süsü, Çorbamın eksiktir tuzu. Hor görme beni ey oğul.. Dört sene kaldım askerde. Hizmet verdim vatanıma. Potin yoktu ayağımda. Zor günlerden geldim oğul. Niçin kaçıyorsun benden? Farkım nedir zenginlerden? Kafeste kuş hürdür benden. Sayğı bekliyorum oğul... Evladım korkma atandan, Balık ayrı durmaz sudan. Mezarında ğarip deden. Unutma geçmişin oğul.. Kanma dünya nimetine, Günahlar sarma boynuna. Vahlanırsın bil sonunda. Şimdiden tedbirin al oğul. Ali Sandıkçıoğlu |
Hoş Geldin 'Sevgili Bir Dosta'
Ne haber vardır sıladan, Yolun geçtimi silyandan? İnanın severim candan. Hoş geldin dostum, hoş geldin. Güzel haberlerin aldım. Yazık ki, ben gelemedim. Özleyip geçmişi durdum. Hoş geldin dostum,hoş geldin. Yeniden yandı kandilin. Konuşuldu ismin senin. Ekranlardada güzeldin. Hoş geldin dostum, hoşgeldin. Bu devir böyle bir devir: Yasaklar üstüne yasak. Sanki herkes birer tutsak. Hoş geldin dostum, hoş geldin. Göçer oldu dostlarımız: Birer, birer bu dünyadan. Kim memnun bilmem halinden? Hoş geldin dostum, hoş geldin. Çok mücadeleler verdin: Amma isteğin olmadı. Bütün kapılar kapandı. Hoş geldin dostum, hoş geldin. Çiz artık yeni rotayı. Sevindir tüm Ahıbbayı. Herkes dört gözle bekleyi. Hoş geldin dostum, hoş geldin. Zaman ahır zaman oldu. Meydan tilkilere kaldı. Arslanlar bir, bir susturuldu. Hoş geldin dostum, hoş geldin? Şimdi itibarın çoğu: Makam ile hem paraya. Gemi oturmuş karaya. Hoş geldin dostum, hoş geldin. Esasında çok derdim var: Haksızlıklar beni üzer. Bekliyorum şafak söker. Hoş geldin dostum, hoş geldin. Gülistanı işğal etti: hep kötü sesli karğalar. Bülbüller fiğan eylerler: Hoş geldin dostum, hoş geldin. Bir şiirle bitmez dostum: Bizde olan dert,sızılar. Umarım birgün burç döner. Hoş geldin dostum, hoş geldin. Biraz kapalıca yazdım: Sen çözersin Cümleleri. Özleriz eski günrleri.. Hoş geldin dostum, hoş geldin. Eksiklerimi sen düzelt. Bol bol duaya devam et. Benide listene kayıt et. Hoş geldin dostum,hoş geldin. Silyanlı dostun yazdı. Yazerken gözleri doldu. Ah! .. O eski günler dedi. Hoş geldin dostum,hoş geldin, Ali Sandıkçıoğlu |
Hoş Geldiniz Ey Nebi
Ahlak tefessüh etmiş, Haya zaten yok idi. Güçlü olan insanlar: Güçsüzü eziyordu. Kadınlar eşya gibi, Alınır, satılırdı. Etrafa nur saçarak, Muhammed doğuverdi. İnsanlar olmuşlardı; Sanki birer canavar. Kızları gömüyordu; Diri, diri babalar… Dolmuş idi Beytullah: Çeşit, çeşit putlarla. İbadet ve secdeler, Yapılmazdı Allaha. Müşrik olmuş insanlar, Unutmuşlardı dini. İnsanlık bekliyordu: Muhammedül Emini. Rebiul evvel ayı: On ikinci gecesi., Dünyanın beklediği, Muhammed doğu verdi. Bir çok mmucizat ile, Doğmuş idi Muhhammed. Onu anlatmak için; Yoktur bizlerde takat… İnsu, cin bekliyordu: Muhammedul emini. Hurmetine yaratmış; Allah bütün alemi.. . Doğmadan kayb etmişti; Muhammed babasını. Geldi altı yaşına, kayb etti anasını. Yetim kaldı Muhammed; Hem anadan, babadan. Ona sahıp çıkmıştır; Alemleri yaradan… On sekiz bin alemi, Şerefine yarattı. Kırk yaşına gelince: Peyğamberlik verildi.. Hoş geldiniz ey nebi, Bu dünya alemine. Sana dost olmayanın, Vay mahşerde haline. Nuri ilahi ile, Aydınlattın dünyayı. Cihan bağrına bastı: Muhammed mustafayı.. Başımızın tacısın, Gönlümüzun sultanı. Dini celil uğruna: Veririz mülkü, canı.. Ey nebiler,nebisi! Muhammedul Mustafa. Senin yoluna olsun, Baş ve canımız feda.. Ali Sandıkçıoğlu |
Hüzün
Akşam olunca hüzün: Çokuverir içime. Ğurbette elin oglu: Hiç gülermi yüzüne? .. Ali Sandıkçıoğlu |
Hz.Peygamberin Sevdiği Üç Şey
Güzel ashab toplanmış: Resulu dinliyordu. Fani dünyadan bana: Üç şeydir sevdirildi. Birisi güzel koku, Bir diğeride kadın(ana) Üçüncüsüde namaz: Müslüman onsuz olmaz. Sıddıkların, Sıddıkı: Ebubekir söz aldı. Banada bu dünyanın: Üç şeyi sevdirildi. Resulun huzurunda: Uzunca zaman kalmak. Yolunda infak edip, Bolca salat okumak. Aynı mecliste Ömer: O da başladı söze. Fani dünyadan üç şey: Sevdirilmiştir bize... Marufla emir etmek, Münkerleri yok etmek. Fesat çıkaranlara: Hadlerini bildirmek. Sıra geldi Osmana: Masum,masum konuştu: Fani dünyadan bende: Üç şeyi sevdim dedi. Açlara yemek vermek. Selamı ise yaymak. Herkes uykuda iken; Gecede namaz kılmak. Söze başladı Ali: O da aynen söyledi: Şu geçici dünyada: Üç şeyi sevdim dedi. Kılıçla savaş etmek. Müsafiri doyurmak. Sıcak uzun günlerde: Hak için oruç tutmak. Hazreti cibril geldi: Dedi ya Resulellah: Sohbetiniz çok güzel; Bende severim üç şey. Peyğamberlere gelmek. Risalet tebliğ etmek. Alemlerin Rabbine: Çokça Hamidler etmek. Ondan sonra der Cibril: Yüce Mevla buyurur: Benimde Yeryüzünde: Sevdiğim şu üç şeydir. Zikir eden dilleri, Şükür eden kalbleri, Belalar geldiğinde: Sabr eden bedenleri. Aradan yıllar geçti: Geldi Eba Hanife. Üç şeyi sevdiğini: Söyledi çevresine... Uzun *******dede, İlim tahsili yapmak. Şan, şohretten kaçınıp: Kalpten dünyayı atmak. Malikide diyor ki, Benimde sevdiğim üç şey. Söyleyeyim bunları: Sizlere birer,birer... Ravzaya yakın olmak, Lazım olanı yapmak. Muhammedül Eminin: Ehline tazım etmek.. Söz geldi şafiiye: O da sever üç şeyi. Ders veriyor bizlere: Büyüklerdin sözleri.. İnsanlara iltifat: Zorlukları yok etmek. Daha iyisi için: Tasavvufa yönelmek. Ahmed bin hambel ise: O da sever üç şeyi. Bununla bitirelim: Bu güzel söyleşiyi. Bütün haberlerinde; Resule tabi olmak. Envarı ile nurlanıp: İzi üzre yürümek... Unutmayalım bizler: Allaha hamd etmeyi. Resulu Muhammede: Salavat getirmeyi. Mevlamız razı olsun: Ciharyarı güzinden. Mahrum eyleme bizi; Rahmetle,şefattan.. Şafii,malikiler, Hanefi; Hambeliler, Bu büyük müctehidler: Bize yol gösterdiler. Bunların Sohbetinden: Edelim istifade. Dünyanın ziynetleri: Kalacaktır geride... 10.10.2006 Almanya Ali Sandıkçıoğlu |
Irak Savaşı
Hürriyyet, demokrası, Deyip,deyip geldiler. Nice masum canlara, Acımadan kıydılar. Avrupa, Asyalının, Adem değilmi babası? Bu savaştır biliniz, Tarihin yüz karası. Elbette savaşında, Olmalı bir hukuku. Bunca minik çocuğun, Neyde acaba suçu? ... Kızıl asfalt üstünde, Yatıyor bak esirler! .. Bunlar insan Kasabı, Hep Şarona benzerler. Elektriği, suyu yok, Iraklı çocukların, Cesedi parçalandı, Minicik yavruların. İşte görün ey dünya! Iraktaki huzuru(!) Ayak çıplak, el bağlı, Göz görmüyor bir yanı. Gözü dönmüş caniler, Saldırıyor evlere. Çocukların yaşları; Akıyor sanki dere... Basranın sokakları, Kanlar ile sulandı. Cami ve kiliseler, Durmadan bombalandı. Servet, makam uğruna, Zalimleri tutanlar: Öyle bir an gelirki, Sizden hesap sorarlar. Hani Rusya, fıransa, Nerededir kızıl çin? Karşı çıkamadılar, Zülmene ABD nin. Öfkelendi zalimler, Öldü gazeteciler. İstenmiyor duyulsun: Iraktaki zülümler... Babalarla anneler, Feryat ediyor feryat! Allahım her mekanda; Mümenlire yardım et. Ali Sandıkçıoğlu |
İhlas ile Zikrullah
Ben bir mecnun misali, Arıyorum Leylayı. Aşkımın tek ğayesi: Razı etmek Mevlayı. Gönlümde seviyorum: Alemlerin Rabbini.. Aşkullah ile insan: Tadar iman zevkini.. Aşığım muhammede: (s.a.s.) Hem ğarazsiz, ıvazsız. Olmazdı yerler, gökler: Muhammed, Mustafasız. Herşey gelip geçici: Baki kalan aşkullah. Feyiz, bereket verir: İhlas ile Zikrullah. Sende candan sev Ali: O yüce yaradanı. Emanet verdi sana: Bil taşıdığın canı. 18.12.2006 Almanya Ali Sandıkçıoğlu |
İnsan Oğlu
Mahlukatın en güzeli, İnsanoğlu, insan oğlu. Mevlamızın halifesi; İnsan oğlu, insan oğlu. Eşrefi mahluktur insan: Eger Rabbe kul olursa. Mahlukatın en şerlisi: İmandan mahrum kalırsa. Değer veren insanlara: Allahı tanımak, bilmek. İnsan tanırsa Mevlayı: Olur o zaman bir melek. İmansız kalırsa insan: Çok, çok tehlikeli olur. Öyle olan insanlardan: Her türle hainlik gelir. İnsanı Yaradan Allah. Bilsin kimdir yaradanı. İman etmeyen insandan: Her an koru sen kenrdini. Sırtlanları bile geçer: İmansızın yaptıkları. İşi,gücü hep hiledir. Eker fitne tohumları. Ne kitaba inanırlar., Ne peyğamberi tanırlar. Varsa,yoksa dünya derler. Ahrete inanmaz beyler. Kur’anında diyor Allah: “Ulaike belhüm edal.” İman etmeyen insanlar: Hayvanlardan daha edal.(1) 1-Daha alçak, daha aşağı. Ali Sandıkçıoğlu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:59 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.