![]() |
Giysi
Bir giysi tanıdım hâlâ umuttu, Arada sırada düğmesi koptu. Nereye gittiyse bulup getirdik, Verdiği sözleri yine unuttu. Bir giysi tanıdım yüzü donuktu, Yatırdı kaldırdı,sözü komuttu. Yıllarca bekletti esas duruşta, Kendisi beklerken naftalin koktu. Bir giysi tanıdım gururu çoktu, Canavar gibiydi, çok adam yuttu. Aradım, taradım, iyice baktım, Giysinin içinde hiç kimse yoktu. Bir giysi tanıdım abuk sabuktu, Düşüme dadanan arsız konuktu. Uykumu kaçırdı gece yarısı, Aklıma şeytanca fikirler soktu. Zeki Çalar der ki: Kusur arama, Ne yırtık bulursun, ne de bir yama. Giysinin değeri bilinmez ama, Giyenin sırtı pek, karnı da toktu. 1 Nisan 2000 Zeki Çalar |
Gönlümün sultanı
Gönlümün sultanı sarışın güzel, Başımı dizine koymak isterim. Kalbe giden yollar mideden geçer, Yüzüne baktıkça doymak isterim. Sürmeler mi çektin kız gözlerine? Çevirdin gönlümü yangın yerine. Ne söylersen söyle aşk üzerine, En güzel sözleri duymak isterim. Bir demet çiçeği vereyim diye, Bahane bulurum göreyim diye. Soyunup koynuna gireyim diye, Kör şeytana bile uymak isterim. Boş verip bardağın boş tarafını, Görelim dünyanın hoş tarafını. Her gece içelim aşk şarabını, Seninle sızıp da aymak isterim. Zeki Çalar der ki: Zaman değişti, Bu gönül yine de hep seni seçti. Birlikte otuz yıl ne çabuk geçti, Bir otuz yıl daha saymak isterim. 19 Nisan 2007 Zeki Çalar |
Gönül
Şarkı, türkü dinletirsin, Sevgiliyi anan gönül. Ah çektirip inletirsin, Gözyaşına banan gönül. Akıl, fikir yok ki başta, Âşık ettin bir bakışta, Gezdirirsin karda, kışta, El donarken yanan gönül. Bir yâr sevip kıskanırsın, Her yağmurda ıslanırsın, Sen ne zaman uslanırsın? Gül dalına konan gönül. Her iyiden bir huy kaptın, Güzele kul oldun, taptın, Bu cahili şair yaptın, Aşktan ilham sunan gönül. Zeki Çalar |
Gör
Âşık olmak ne demek? Bak güzele, bak da gör! Ne güç yeter, ne emek, Yak abayı, yak da gör! Başa hasret bulaşır, Feryat göğe ulaşır, Kırk bir tilki dolaşır, Tak kafayı, tak da gör! Ayıya dersin dayı, Ne sandın ki dünyayı? Gör Hanya'yı, Konya'yı, El içine çık da gör! Çöllerde kavrulursun, Yellerde savrulursun, Bin kez pişman olursun, Tek bir gönül yık da gör! Zeki der ki: Çek zahmet, Zahmetsiz gelmez nimet. Sabrın sonu selâmet, Sık dişini, sık da gör! Zeki Çalar |
Gördüm
Şu aptal kutusu çıktı çıkalı, Soyunup ekrana çıkanlar gördüm. Gözler mi kör, kulaklar mı tıkalı? Yoksulun evini yıkanlar gördüm. Madımak Oteli yandı Sivas'ta, Rezil rüsva olduk düşmana, dosta. Akıl mı iflâsta, fikir mi hasta? Diri diri insan yakanlar gördüm. AB'ye adım attık atalı, Kanunlar hatalı, hukuk hatalı. Avukat olur mu bir sabıkalı? Yargıcıma kurşun sıkanlar gördüm. Birisi hapşırsa Ortadoğu'da, Bizi de etkiler azı, çoğu da. Kaç askerim şehit Güneydoğu'da? Oğlu için ağıt yakanlar gördüm. Hislerimle ölüp ölüp dirildim, Şiir yazdım, çarmıhlara gerildim, Bir kez övüldüysem, bin kez yerildim, Sevdayı başıma kakanlar gördüm. Zeki der ki: Duysun seçen, seçilen, Gideni aratır her yeni gelen. Hasta edip, acı ilaç içiren, Nice başbakanlar, bakanlar gördüm. Zeki Çalar |
Göremedim
Dost bağına giremedim, Şiir yazdım, veremedim. Sağa baktım, sola baktım, Bugün yâri göremedim. Hanım hanımcık yürürdü, Bastığı yer övünürdü, Göze çok hoş görünürdü, Bugün yâri göremedim. Hep geçtiği yolda durdum, Nice nice hayal kurdum, Uçan kuşa bile sordum, Bugün yâri göremedim. Salınarak gelse bari, Kırıtarak gülse bari, Sevdiğimi bilse bari, Bugün yâri göremedim. Elâ gözlü, gül gamzeli, Sevdim bir dünya güzeli, Deşmeyin, derdim tazeli, Bugün yâri göremedim. Zeki Çalar |
Görürüm
Ben, bazı düşlerimde öldüğümü görürüm. Son nefeste, yeniden doğduğumu görürüm. Dostlar gelir başıma, ağlar boşu boşuna. Bir damla gözyaşına sığdığımı görürüm. Ne kolaylık, ne zorluk, ne bolluk var, ne darlık, Artık, tensiz bir varlık olduğumu görürüm. Yanarım söne söne, giderim döne döne. Bilmediğim bir yöne ağdığımı görürüm. Huy çıkar mı özünden? Geri dönmem sözümden. Su olup, gökyüzünden yağdığımı görürüm. Sarılsam umutlara, karışsam bulutlara, Kupkuru topraklara düştüğümü görürüm. Ne şekil var, ne beden, acep böyle neyim ben? Duvarların içinden geçtiğimi görürüm. Ruh terk eder vatanı, ceset olur yatanı. Zamanı ve mekânı aştığımı görürüm. Can ayrılır eşinden, uyanamam düşümden. Bir meleğin peşinden koştuğumu görürüm. Meğer her şey yalanmış, sevgi gerçek olanmış. Duygularım kabarmış, coştuğumu görürüm. Ruh sıkı, beden nazlı, uzay olur olmazlı. Işıktan bin kat hızlı uçtuğumu görürüm. Nurlu akan bir dere, acep burası nere? Erişilmez bir yere geldiğimi görürüm. Gel der rahmetli annem, istesem de gidemem. Hem cennet hem cehennem olduğunu görürüm. Zeki der ki: Nereye? Nice sırlar görmeye. Bir çığlıkla, geriye döndüğümü görürüm. Zeki Çalar |
Gurbete gidiyorum
Sılamı seviyorum Şimdiden özlüyorum Uzakta bir iş buldum Gurbete gidiyorum Bir ekmeği paylaştık Hem yedik, hem ağlaştık Annemle vedalaştık Gurbete gidiyorum Sevdiğim kız ağlasın Eğri yazma bağlasın Türkülerle çağlasın Gurbete gidiyorum Eğer hasret zulümse Ölürüm be ölümse Bindim bir otobüse Gurbete gidiyorum Zeki Çalar |
Gurur
Kapıldık bir heyecana, Sabretmeyi bilemedik. Yıktık pembe hayalleri, Özür bile dilemedik. Kahrolası ah bu gurur, Ya seni, ya beni bulur. Vicdanımız sızlar durur, Bir araya gelemedik. Hasretimiz dipsiz kuyu, Çekiyoruz yıllar boyu. Kara renkli bir sevda bu, Kalbimizden silemedik. Niyet tuttuk dilek ile, Dert eledik elek ile. Rakip olduk felek ile, Kozumuzu bölemedik. Taşa vurduk başımızı, Zehir ettik aşımızı. Gizledik gözyaşımızı, Bahtımıza gülemedik. Yola çıktık yaşlı gözle, Ah vah ettik sazla, sözle. Göremedik gönlümüzle, Güzelliği göremedik. Zeki Çalar |
Gül oyası
Elinde gül oyası Dudakta ruj boyası Yalan söyleyen kızın Çabuk çıkar foyası Kınalıdır ayası Nurdan mı ki mayası? Aklımı kaybettirdi Ahımı tez duyası 26 Ağustos 2006 Zeki Çalar |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:27 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.