![]() |
Alevden tomurcuklar
Eğilip öpüyorum alnından gözlerinde uyuyan nazlı bir sabahı dudağımı yakıyor o gül ateşin / incecik bir defne dalında uzuyor kirpiklerin yüzünün aydınlığına ak güvercinler konuyor utanıyor saksılarda çiçekler bir dal kırılıyor / körpeçik saatler akıp gidiyor bir ceylan iniyor sızının kıyılarına bütün ırmakların suyu çekiliyor ölüm kesiyor yolları / gencecik okşuyorum incitmeden yanağından süzülen damlacıkları utangaç bir mavi düşüyor gözlerinin içine boynunu büküyor yaşam yüreği parçalanıyor bakışı güvercin bir kızın bütün aynaları kırılıyor / sevincin hafiften bir rüzgar esiyor apansız ağıtlar düşüyor sesime korkunç ateşlere düşüyorum, uçurumlara alevden tomurçuklar patlıyor usumun gergefinde beyaz kefenlere sarılmış bir kar çölünde elimde çırılçıplak kalıyor yüreğim şimdi bir kıtada çocuklar güneşi öpüyor analar ağıt yakıyor bir başka kıtada yüzümde çiçekleri solmuş bir bahçenin hüznü dalıp dalıp uzaklara gidiyorum ve diyorumki, yaşamak ancak bu kadar haklı olabilir ancak bu kadar güzel ey kardeşim çirkin bir ölüm kervanında kırılsada papatyalar sen ki, bırakıp bir baharda nazlı özlemlerini uçup gittin nazlı bir kuş gibi bir sonsuz maviyi çizip yüreğime zaman acısını işlerken hayatın güldikenine |
SEVGI
Dudaklarımdaki kan benim kendi kanım Ellerimdeki boşluğun acısı kendi boşluğum Gözlerimdeki çaresizlik kendi çaresizliğim Ellerinin arasından bırakıp beni akıtmasaydın Nasılda kıydın benim sana ait göz yaşlarıma Hiç mi önemi yoktu benim duygularımın sana Olan oldu kıydın aşkından çok aciz bana Hala inanamıyorum beni avuçlarından akıttığına Hayat haram bana gözlerimde sen olmadıkça Nefes almak ölüm bundan sonra sesini duymadıkça Bedenim isyanlarda sen olmadan hayat yaşandıkça Nasıl kıydın sana olan sınırsın bedelsiz aşkıma |
AHMET
*******in Ağrısını Severim *******in düşürdüğü ağrıları severim, rüyaların korkusundan kurtulup, beyazlaşan şafaklara sitemle albümdeki resimlere küserim. Benim olan bana başka görünür. Bir tokat gibi iner yüreğime, *******in ağrısını severim. İrinli rüyaların kurtuluşu bendedir, Dudaklarıma değen kan benim kanım, Bir çocuk buse vurur yanaklarıma, Küçük bir serçe gelir pencereme görünmeden Ötüşünde kar soğuğu estirir. Salyasını yüreğime döker bir köpek, Kudurmuşçasına kemirir varlığımı. Hikayelerimi söylerim rüyalarımda, Beni dinler bir küçük çocuk, Gözlerime indirir bedbin bakışlarını. Ürkek kelimelerle bir şair destanımı yazar. Şehrin bir köşesinde inileyen bir kuzu, Melemeden sarılmış anasına. *******in ağrısına aşığım, Ruhumun derdini ifade eder, Yaşlarına merhametle o yanar, o ağlar. Şeytanların tuzağındaki ruhum, *******in ağrısıyla kurtulur. Bulanık suların durulduğu an o andır, Bu yüzden aşkımı ilan ederim ağrılara. Beni o ağrılar susturur. |
KADINIMSIN
Bir damla öpüştün, yapraklarımdan ince dallarıma süzülen, ana dallarımda durdukça bedenimi titreten sen. İndiğinde gövdemden aşağılara, köklerim sevdana muhtaç, Aç bir çocukmuşcasına s(arıldık). S(arıldıkça)yıkandık, ve yıkılandık sevdanın alevli kollarına. Önce gözlerimiz fark etti, b(akışlarımızın)duru nefesi olduk, biliyorsun sevgilim, biz ikimiz nefes nefese, bir damla öpüşten sonra çoğaldık birbirimize. Şimdilerimizde. Filizleniyorsa toprağın sıcağına küsemeyen tohum, Kavgada bıçak, Denizde lodos, Dağda şimşek, Biliyorsun seni okuduğum okul hiç bir zaman bitmeyecek. Bir tren çığlığında, yeniden oturdum sırama. Yüreğimin ortalık yeri koskocaman bir stadyum, herkesler terk ettiğinde stadyumu, Bir tek sen kaldın, bana gol atmak istemeyen. dudaklarımızdan dökülen cümle(alemin), gücünden başka yerlerine de gitsin diyedir çığlıklarım. Yağmur olup ta düştüğünde bedenime, buharlaşmadan öylece kalanım, kadınımsın... |
bildiğim kendimi bildim bileli aşık olduğum,
bildiğim ancak aşıkken var olduğum... işte bu yüzden, benim için aşık olmak; çoktandır hasretine katlandığım yokluğum. 'eğer aşktan söz edildiğini duymamış olsalar hiçbir zaman sevemeyecek olan insanlar vardır, ' demiş La Rochefoucauld benimse hep böylelerini severek başladı vurgunum... 2. her durakta ölümsüz bir aşk edineceğim bir bakıştan, bir duruştan, çağrışımın sonsuz hızından unutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımda. belki de yaşanabilecek en güzel serüveni terk edeceğim daha otobüsün ilk basamağında. kim bilebilir ki? sonrayı, sonrasını kim bilebilir? gizli gizli veda edeceğim ona; görmeyecek ve bu duyguyla burkulmuş yüreğim otobüs camına bağrında bir ok ile bir aşk levhası çizecek, ah min-el! bu da ötekiler gibi, kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden yaşayıp gidecek.. 3. şimdi hemen kalksam buradan hemen çıksam uzun sokaklardan birine kiminle karşılaşabilirim kime vurulurum ölesiye, eve dönmeden geceme kuzguni bir cehennem gibi eklenen bir ölümcül sevda hangi köşe başında keser yolumu bir tenhaya ulak olan o suret avı bırakır mı yakamı haracı ödenmeden bırakır mı yakamı bir suretten, bir şiirden, bir hüzünden ak kağıda düşürülmüş imzasını görmeden bırakmazlar yakamı, bilirim, ben ölmeden 4. hangi aşk mümkündür aşığı öldürmeden her aşk, her şiir ardından uzun uzun bakılan adı bilinmedik sevgilerden, küskün omuzlu terk edilmişliklerden, perspektifinde hep bir sokak taşıyan o sessiz o faili meçhul cinayetlerden resim altı sözcüklerden aşk mümkün olsa idi ah, aşığı öldürmeden bırakır mı yakamı kağıdın ölüm beyazı sureti elle bilenmiş sözcükler, yüreğime sokulan serüvenin hançer tadı nabzımın atışına ayak uyduran vezninde gece adımları şiirlerimin bırakır mı yakamı yaşadıklarımı dökmeden imgelerin giysilerine hayatın maskelenmiş gerçekliğine upuzun bir mesafeyle yeniden sokulmak için yeniden ve yeniden. |
SEVGİLİNİM
Arkadaşınım, Dostunum... Ümitsiz anlarında desteğinim Mutlu olduğunda içinde filizlenen çiçeğim Daldığında düşüncelere Ansızın havada kanat çırpan Ve gelip bir an yanına konan güvercinim Şiirlerinin seslendiği yüreğim Hayalinim, gerçeğinim Ne zaman gözlerini kapasan Uzakta da olsam Duyacaksın atışını kalbimin... Her şarkıda benden bir parça Günün her anı Hatırlatır beni sana Adımı andığında, Kalbinin kopup yerinden parçalanacağını Ya da kanatlanıp uçacağını hissetmelisin. Tüm korkularını ve acılarını unutmalısın benimle İşte tüm bu saydıklarımı Hissediyorsan yüreğinin derinliğinde O zaman sevgilinim.... |
SAKLA BENİ
İşte geldim, Sakla beni sabaha kadar en derinde Bulamasın beni Ne hüzün, ne gözyaşı Dokun zifir saçlarıma Dokun ki yokluğun zindanından çıksın yürek Al öfkemide kır hüznü yazdığım tüm kalemleri Bir ümit ver Her geçen gece sevginle büyüteceğim bir ümit ver. Dokun yüreğime hadi Can de, Sevgili de adıma Şimdi yüreğim yüreğinde. Al onu sakla hiç kimsenin Bulamayacağı kadar derinde. |
AŞK BEKLEMEKTİR
satırların ulaştı sevgilim yanlışlıkla dudaklarını da eklemişsin, konuşuyorlardı iyi olduğunu söylediler bana güldüğünü gülümseyen hüznünü bir tek sorunun varmış, o da özlem.. sen üzülme sevgilim yolların paçasını kısaltıyorum söküklerini dikiyorum ütüsünü de sürünce üstüne, tez elden yüreğindeyim sende biliyorsun ki aşk sabır aşk umut aşk beklemek beklemeye değdiğini bilerek.. |
Yok Karşılığı Yüzünün
Senin sana rağmen bir yüzün var herkesin ilk aşkına benzeyen beklemek kadar acı, anlamak kadar zor nedensiz ölümlerin suskunluğu gibi yok karşılığı yüzünün... Senin sana rağmen bir yüzün var herkesin ilk aşkına benzeyen yakınlaştıkça imkansız uçurumlar nedensiz hayatların o büyük acısı gibi yok karşılığı yüzünün... |
HERGÜN YENİDEN AŞIK OLMALIYIM SANA
Her gün yeniden aşık olmalıyım sana, Kaybetmeliyim kendimi bilmediğim bir yerde, Elim ayağım titremeli, Gözlerim kararmalı, Ve yeniden doğmalıyım sende... Her gün yeniden aşık olmalıyım sana, Aşkım hiç büyümemeli böylece, Hep bebek kalmalı, Hergün yeniden doğmalı! Hep en baştan var olmalı ki; Ben öldükten sonra, Seninle birlikte, Ancak yaşlanmalı... |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:10 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.