![]() |
Maviden duygularımı dün gece
Uğurladım bir takayla geçmişe Sarar beni güruhtan Hint’ler geçince Özgürlük kokulu bin bir düşünce |
garip;
eski bir albümde bir kız çocuğu gözleri dolu,dolu ağladı ağlayacak. korkuyorum. ellerim ıslanacak! tek damla gözyaşım düştü avuçlarına. o cansız resme; ateş düştü sanki tutuştu tutuşacak korkuyorum. ellerim yanacak! o resim de ki mağrur çocuk sanki; özgürlüğe koşacak mavi bir sevdayla kanadı kırık bir kuş konacaktı başucuna yağmur yağacaktı sarı saçlarına... ıslanacaktı elleri ıpıslaktı gözleri korktum; inkar edemem can verecekti —avuçlarımda. garip; tek damla gözyaşım düştü yanaklarına. ağladı ağlayacak korktum; içimden bir şeyler kopacak! 13.02.2002 Çarşamba |
hadi toparlan çocuk, gidiyoruz
bırak gam kederi bırak sahte sevileri toparlan gidiyoruz, bekliyorlar karlı bir tepenin ardında Anadolu toprağı kokan adamlar sana; özgürlüğü sunacaklar.! biliyorsun; özgürlük vedalarla başlar… hadi toparlan çocuk, gidiyoruz bırak madde saltanatını bırak yalancı baharları toparlan gidiyoruz, bekliyorlar ışıklı bir tepenin ardında çavdar ekmeği kokan kadınlar sana; ölümsüzlüğü sunacaklar.! biliyorsun; ölümsüzlük inanmakla başlar… hadi toparlan çocuk, gidiyoruz bırak kara düşleri bırak esrik gülüşleri toparlan gidiyoruz, bekliyorlar ebem kuşaklı tepenin ardında ay ışığı toplayan çocuklar sana; mutluluğu sunacaklar.! biliyorsun; mutluluk yolculuklarla başlar… |
Tam yedi yıl önce,
Yine böyle bir akşam üstü; Güneş batarken. Seni ağlayarak uğurlamıştım Ardından su dökerken, Sesin bile titremiyordu.! Gözlerimin içine bakıp; Hoşçakal derken. Şimdi aradan yıllar geçti Benim döktüğüm gözyaşından Kat, kat fazla; Hıçkırarak gözyaşı döküp, Eski cesaretini yitirmiş.! Gözlerin gözlerimden uzak, Bu kez sesin titriyor; Delicesine affet, N'olur affet beni derken. 11.Ocak 99 P.tesi |
Söylesene Pollyanna, hadi susma söyle;
Mutluluk nasıl elde edilir, matem yerinde. Aklım almıyor inan, aklım almıyor Poli! Namus deryasında dört nala kıratın; Toynaklarından nasıl kan sıçrar,Güneş'e Yıldızlardan süzülen zemheri hançeri! Nasıl saplanır? masum baharın böğrüne İçim ürperiyor inan, içim ürperiyor Poli! Çıplak vadinin rahminde ki yağlı urganda; Çocuk yaşta ki umutlar nasıl asılır? Doğmamış yarınlar son yolculuğunda; Grejuva alevleriyle nasıl yakılır? Söylesene Pollyanna ben de bilmiyorum deme Muhtacım dilinden düşecek tek cümleye! Şimşek, şimşek haykıran gökyüzüne; Neden Allah'ım kâbus çöker her gece Mutluluk mateminde ağlayan gözlerden; Neden kıpkızıl kanlar damlar beynime? Anlamıyorum Poli, hiç anlamıyorum: Körpecik, taptaze kızların koynuna; Sinsi yılanlar gibi nasıl girilir? Güzelim hayallerine ve ümitlerine! Bir gecede nasıl sahip olunur? Neden gülmüyorsun Poli, söyle neden? Konuşsana dilini mi yuttun yoksa yeniden! 14.05.1999 |
Bilirsin ki aşk'tan yana dertliyim,
İste yüreğimi söküp vereyim İsterim ki sen mutlu ol sevdiğim. Dile bu şehirden çekip gideyim... Sen mutluysan ben mutluyum bilesin, Olmaya gözünden bir yaş dökesin Bilesin ki bir tek beni üzersin.! Rabbimden dileğim her dem gülesin... Mayıs /1998 |
hüzün vadisinde;
çıplak,mor ayaklarıyla/ zakkum toplayan kadın.! hele bir yol soluklan dinle beni; sana sevmenin yüreklice sevmenin sırrını vereceğim.! geç otur baş ucuma otur da dinle; sana yürek yangını sevda şiirleri okuyacağım... öyle; fena sözler yok özümüzde.! bilirsin işte... hüzün vadisinde; mavi entarisiyle rüzgâr doğuran kadın.! hele bir yol soluklan dinle beni; sana Mecnun-i hislerle göz pınarlarıma inen ceylanları/ göstereceğim.! geç otur baş ucuma otur da dinle; sana ak bulutların neden ağladığını diyeceğim... öyle; fena sözler yok özümüzde.! bilirsin işte... hüzün vadisinde; mürekkep kokan elleriyle kelebekler uçuran kadın.! hele bir yol soluklan dinle beni; sana gelişimin geldiğim beldenin Harput ilinin kokusunu getirdim.! tut ellerimi ellerinle bak gözlerimin içine dinle sana Kafdağı’nın meçhul adresini söyleyeceğim... öyle; fena sözler yok özümüzde.! bilirsin işte... hüzün vadisinde; arsız,sıyrık gülüşleriyle ağustos kokan kadın.! hele bir yol soluklan dinle beni; sana kum zencilerinin zincirli hamaklarını/ göstereceğim.! geç otur baş ucuma otur da dinle; sana ak kağıttan gemi yapmayı göstereceğim... öyle; fena sözler yok özümüzde.! gel sen beni dinle; bak gökkuşağı şimdi mavi kusacak.! getir tüm hüzünlerini yıka arındır bu yağmurla/ rüzgâr doğuran kadın.! |
elde bir karakalem
hayalimde sen resmini çiziyorum gökyüzüne maviden saat 01:30 bitiyordu ki resmin zamansız; kırıldı aniden kalemim yıldızlar kaydı.. yandı gözlerim saat 01:30 nihayet bitti resmin solgun bir Tanrıça ya benziyordu hayalin göz kırptı bana, o eşsiz mavi gözlerin saat 01:30 zaman durgun resmin solgun gece suskun ben mi.? delicesine yorgun yalnızlıktan korktum saat 01:30 ne yıldız kaydı, Aniden avuçlarıma ne de göz kırptı gözlerin bir daha bağışla dalmışım saat 01:30 16.01.02 gece 01:30 |
bu sayıklama;
kafatasımın hipnoz sanrısıdır, gölge odacıklı bir kara delik. depresif sağdan sola absürdist soldan sağa modernist pasivize edilmiş minimalist üsluplu psikoterapi yanılsamasıdır. tüme varım hesaplı bir doğaçlama anı imgeleri gel-git te dıştan içe içten dışa baştan sona ezoterik pesimist ve nihilist odaklı elle tutulur yanı yok sadece alfabesi egzotik sınıf ve milliyet ayrımsızı kara mizah yazını şiir alıntılı, filozof utancıdır. kurgusu heyecan, kadrajı hezeyan aciz bir kukla, sıvasız duvara yansıyan kırılgan, kadınsı yirmisine kadar liberal yirmisinden sonra hümanist otuzuna doğru; nefes nefese psikosomatik.! akıldışı kısacık bir tümce buzlu camın buğusuna çizilmiş görselde başı lirik ortası helezonik prematüre bir duygu sarmalıdır. soy adı şiir 11 / 02 / 2007 |
sigaramı düşürdüm
bir akşam üstü Sakarya caddesinde. üzerinde parmak izlerim alın terim, nefesim sigaramı düşürdüm bir akşam üstü ben bende değilim… sigaramı düşürdüm bir akşam üstü Sakarya caddesinde ah..! özlemlerim özgür düşlerim sigaramı düşürdüm bir akşam üstü kendimde değilim… sigaramı düşürdüm bir akşam üstü Sakarya caddesinde faili meçhul bir cinayetin olay yerinde üzerime yıktılar o vahim olayı içtiğim sigarayı düşürdüm diye nezaretlerde hükümsüzüm… delikanlı ölmüş sigaramı görmüşler cinayetin olay yerinde. ben vurmuşum.! küskünüm geceye gayri; ne söylesem nafile oysa ki; hiç kimsenin bilmediği bir sır vardı; bilmediler, bilmeyecekler Sakarya caddesinde; o yüreğinden/ vurulmuş delikanlı; gardaşımdı, can arkadaşımdı. Allah'ım bağışla beni.! dilim tutuldu -dilsiz, yüreksizim sigaramı düşürdüm bir akşam üstü kimliksizim.! 27.07.03 Pazar 'Ankara' |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 05:28 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.