![]() |
İki içli dua gibi
Hasta bir çocuk annesinin kucağında Gözleri iki çiçek gibi Çocuk gözlerine bakıyor annenin İki içli dua iki damla yaş Akmış annenin yüzüne Ezilmiş bu anne bu taşın altında Bakışları bir taş çocuğun... Kul sıkışmış nerde kaldı hızır Yıllar yılı hasta bir çocuk Yıllar yılı kapıdan kapıya koşan bir anne |
İlk Ayna
Çocuktum elimden düştü kırıldı Bu ilk aynaydı kırılan Bilseydim daha çok aynalar Düşecekti elimden Ağlamazdım öyle uzun uzun Ah aynalar kırılmasaydı... Çocuktum elimdeydi aynalar Büyüdüm eline düştüm aynaların Aynalarda beyaz saçlarım Ah aynalar yalan bilseydi |
İlmin-bilmin dizinde
Fakiriyle zenginiyle El bağlar Allaha aynı safta Karınca kararınca Hep iyilik peşinde koşar Şu benim insanım Melekler imrenirdi ecdadına Bir necip ecdadın evladı Şu benim insanım At sırtındaydı İstikbalini göklerde arıyor Şu benim insanım İlmin-bilmin dizinde Büyük kıymete sahip insanlığın gözünde Şu benim insanım. |
İstanbul'um
Gönlüme sordum dediki, İstanbul bu ülkenin gülü Her sabah maviliğindeyim Göklerinin, denizlerinin… İstanbul başka bir rüya oldu bana Her akşam En ışıklı dünya bana İstanbul Yıldız elbiseli bir dilber o her gece bana… İstanbul’un Minarelerinden sor gökleri Yıldız yıldız camileri, türbeleri… Yıkılan gecedir İstanbul’da Işık saçar hırkası nebinin… Gönlümdesin İstanbul’um Eyüpte Eba Eyyüb-el Ensari Peygamber yâri… Beykoz sırtlarında Hazreti Yuşa Her gece Nur akar boğazda su değil… Nur akar gözlerden uyku değil… İsmin gönlümün mermerine yazılsın İstanbul’um Gönlümde mavilikleri uçuşan şehir Her saatim sularında Minarelerin eliftir Denizlerin Leyla kokulu… Ak Şemseddin’in dualarından akıp Ebu Eyyub-el Ensari’nin mezarında durulaşan İstanbul Anne yüzlü bulutların var Şiirler gibi parlak akışı çeşmelerinin Destur ile düşmeli toprağına yağmur Sisler örtmesin yüzünü Sabahını boğmasın kara bulutlar Bir rengine bin şiir resmedilsin … Bulutların selam taşır kardeş şehirlere Boğazdan akar gider suların okyanus olur Kükrersin denizlerde İstanbul köpük köpük Boğazına köPage Rankingüler kurduk kardeşlik için… Rüzğar toprağını öpsün gül diye Toprağını öptüm gül diye her sabah… Ayrı düşmüştüm ya senden Gönlüme akmıştı çeşmelerin Kulaklarıma ezanların gelirdi Bir Beyazıt’tan, bir Sultan Ahmet’ten… Her fotoğrafın sana götürürdü beni Eyüp’te ağlar gibi olurdum… Yıldızlıydı… ışık ışıktı Haliç… Mavi göz gibiydi Marmara Topkapı elmas gibiydi Topkapı kutsal… Yedi tepe yedi çiçekti… Bir fotoğrafa bakıp Düşünmüştüm Fatihi bir kırat üstünde… Hisarlar boğazda iki çiçektir… Surlara çekmiştik bayrak… Gül kokulumsun İstanbul’um Rüyama girince Sultan Ahmet Bende başlardı hasret Seni özlemeyene ederim hayret Sen cennetten bir parçasın Hasreti yakan İstanbul’um Ne zaman Nedimden okusam bir şiir Hayalime düştü kavuşma anı Minarelerinde ezanlar olsun istedim Mevsim bahar olsun istedim Balıkçı tekneleri mavi boğazda olsun istedim Erik ağaçları gelinliğini giysin istedim Bir sabah saati olsun istedim Taşın toprağın rüyada olsun istedim… Bütün dertlerim için Eyüp’te ağlamak istedim Okuyunca Yahya Kemalden bir şiir Hece hece İstanbul bende yaşar O İstanbul’u sisler örtemez O İstanbul’un taşı toprağı olur altın… Saatlerce şiirlerde dolaşır aklım İçim içime sığmaz İstanbul aklımda… Bir başka gün Necip Fazıldan okurum bir şiir Eyüp sultanda bir çini Dökünce bana içini Fatihler doğurur kanım İstanbul’a bin feda olmak ister canım… Gurbetteyim neden İstanbul’um Gün olur rüzğarında “Ahlar” duyarım Gün olur Fatihin mezarında ağlarım… Nerde benim altın çağlarım… Her kapısından nur fışkırır surların dünyaya… Tarihine bakılsa heybetinden korkulur Bir çağ açılıp bir çağ kapanır seninle bende İstanbul’um Kara sevdalınım… Rüyalarımda süt kadar temiz şehirsin… Bütün çiçekleri yüzünde toplamış Leyla’msın Her fotoğrafın güneş bana İstanbul İstanbul yine mavilikler uçur üstüme Karanlığın surlarında nurdan neferlerim var Yedi düvel gelse sökemez… Gönlümde koca çınardır sevgin İstanbul’um… |
İstanbul Boğazı İçin Şiir
Şiir yazıyorum boğaz için Sarıyer sırtından bakıp bakıp boğaza Bu boğazda başlamış,bu boğazda bitmiş nice sevdalar... Akmak isterim tarihe boğaza bakınca hep Boğaza bakarken gönlümde kalmaz açlık Boğaz bana cenneti hatırlatır Hep bahar günündesin Bir güzel akıştasın ey boğaz Bir güzel şarkısın ey boğaz Dizilmiş iki yanına evler İki yanın ağaçlık... Hangi tarihten beridir bilmem Yolcu boğazın suyu Durmaz gider Yorulmaz gider Sular gider,düşmanlıklar gider Gemiler gider Zamanlar gitmiş Boğazdan akıp Boğaz akar gider istanbulu selamlayarak İstanbuldan selam götürür gittiği yerlere 'Ey boğazın aşık suları Türkün türküsünü gönlünü... Götür müsün gittiğin yerlere...' Tekneleri var,yatları var süslü Beyaz martıları var Güneş vurunca yanar suları şu boğazın... 'Ey boğaz karadenizin ak suları sende Kusur arayan boşa arar sende Sana sınırsız aşk var bende Kıyında balıkçılar neyi avlar Ben oltamı attım sularıma Durdurmak için seni... Ey boğaz Türkün türküsünü götür Gittiğin yerlere ne olur Ülkemin cennet ırmağı şu boğaz Avrupayla asyayı Ayırmamış şu boğaz İki köPage Rankingü ile bağlanmış Bağlamış iki kıtayı Türkün eli şu boğazda 'Al götür boğaz düşmanlıkları Getir dostlukları Ayrılıkları götür Yeni bir dünya getir insanoğluna Ak gönüllere boğaz Uslu uslu akıp git özlediğim yerlere Türkün türküsünü götür Gittiğin yerlere.' Bir mavi çiçek şu boğaz Ne zaman baksam Mavi türküler söylemek gelir içimden Türkün türküsünü götürüyor şu boğaz Gittiği yerlere... Ne kadar güzelsin boğaz Gözlerim boğaza bakıyorsun mavileş Akan maviliktir boğaz Güneşin ışıkları vurunca Titreyen mavi kedi Gözlerim okşasın maviliği Ve güneş batmasın Boğaz süslerini gösterirken Ay doğacak yıldızlar doğacak Uyumayı haram bildi gözlerim karşısında boğazın En mavi sevgilinin Yiğitliklere soyundu ruhum Aşka soyundu İki yakasında iki hisar İki gül iz Anladım bugün derinden boğazla biz Birbirini tamamlayan iki sevgiliyiz |
Kafes Kuşu
Kafesde en güzel kuş Her sabah Ok gibi saplanır bağrıma sesi Bir alev alır kafesi... Altından bile değil kafesi Bakır tellerden 'Ah vatanım ' desin ağlasın Bir bakışı var yeşil ormanları arıyor belli Bir su içişi var Pınarların berrak suyunu Özlemiş belli Issız bir ev karanlık bir oda Olmamalıydı yeri Çözün zincirlerinizi gözlerinden Çözün Zincirlerinizi sesinden Elinizi çekin ensesinden... Çok görmeyin Kafes kuşuna hürriyetini Ömrünün son günlerinde o... |
Kalbime Bir Mezar Kazdım
Göz yaşlarım taşısın anne tabutu bu Tarih: On iki mart,yetmiş sekiz Kalbime bir mezar kazdım. |
Kalbimizi Isıtır Kış
Okulların ışığı en beyaz ışık Okullar açılsın diye geliyor kış Kuşlar,çocuklar oyunu oynaşı bırakın diyor kış Çocuklar biraz da masal öğrenin Okullar açıldı derslerinize çalışın Sokaklarda oynadığınız yeter diyor kış… Ben ellerim üşüyünce nasıl Unutmuşum kışın Bütün iyiliklerini… Şunu da söylüyor kış: Hayatın kışına hazırlıyorum sizi Sadece oyun oynaş değil bu hayat… Bir işçi gibi çalıştı Bahçelerde Bağlarda kış Çiçek açan şu dağlarda emeği var kışın… Çıplak ağaçlara bakıp Ne çok zaman öfkelenmiştim kışa Eskiyen elbiselerini çıkarmış ağaçların kış Ağaçlar bunu neden söylemediniz |
Kalemimin Gözyaşları
Şiir nedir bende Kalemimin göz yaşları değilse Bir karanfil değil Yarin dudağından getirilmiş ateş değil… Ben Leyla uğruna çöllere düştüm Horladım seni şiir…kaçtım senden Uykusuz *******imin beyaz sütü Damarları aşk haritasından geçen nehir … Şiir nedir bende? Kalemimin dinmeyen göz yaşları Gidenler için … |
Kanatlansın Uçsun Kuşlar
Kanatlansın uçsun kuşlar… Gök yüzünde maviliği arar kuşlar Yumurtada gizli şimdi Onların üzüm gözleri… Yumurtadan çıkar kuşlar Kanatlanır uçar kuşlar Bahar o gün gelir bana |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:58 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.