|
Ateşi severim ateşli olan her şeyi
Beni bana kavuşturduktan sonra Cehennemi bile severim Ne gecenin karanlığı Nede lanetlenmek korkutur beni Sadece boş bir aştan başka Sınırlarım yoktur koşarım hep Boş hayaller peşine Sanki benden kimse yoksacısına yaşarım Yaşarım ama boş yaşarım yada yaşadım Taki beni bulan olana dek Bulabilir misin beni? Hiç sevmedim ina ki yalan değil Hep sevildim, bende mecbur kaldım Sahteliklerin içinde! Zordur aşk benle Sevişmek zordur Teninle değil sevginle sevişmelisin Çılgınca koşarcasına uçsuz ovalarda Ne yarını nede dünü düşünmeden sevişmelisin Hep güzellikler benim olmasını isterim Benim değilse yok olmasını isterim Yok olmaya razımızın? Gözlerine bakmak isterim Ne kadar istese de yalan söyleyemesin! Kaçarcasına bakarsın kaçırırsın benden gözlerini Belki yapmazsın! Gözlerini bana açabilir misin? Kopamam vazgeçemem özgürlüğümden Özgür olmalıyım doğam bu Benim gibi özgür olanı aradım hep Aradım aradım aradım Yoruldum Yorgunluğum olur musun? Ne yakınım oldu Nede uzağım Erişmek istediğim tek bir şey vardı O olmak ister misin? Güvenmek mi ? Kendimden başkasına hayır! Kendimden olmak ister misin? Hep güneşi severim ben Sıcak kavurucu parlak Ne onla nede onsuz olur hayat Olmazsa olmazım olur musun? Ölüme inanmam hiç Yeni bir başlangıçtır benim için Yeni sevdalar yeni aşklar Ama elimdekiler ide kaybetmek istemem Sıkı tutarım sıkı severim acımam Ölüm diye bir şey yok zaten Ölümsüzlüğüm olur musun? Severim kendimi Hem de abartırcasına Ama ne yelelerimi nede gözlerimi Sadece kalbimi ve sevgimi severim Beni benden daha çok sevebilir misin? |
Kanayan benim
Göğsünde sonbahar yaprakları hışırdayarak Kuru bir şehvetin armağanı önünde Diz çöküp baş eğen sokak Ağlayan senin seçimin Çünkü yarım kalmış aşk Kara ırmağın düştüğü derinlikte Saklıyor kanlı bitişini Sen hiçbir şey görmedin Duvara asılı resim gibi Hep önüne bakarak sustun Sokak eşkıyalarının İğdiş edilmiş boğa gibi böğürerek Sırtında erkek yorgunluğu Akşamın koynuna girerken Evlerin sekiz şiddetinde çatırdamasını Görmediğini bir kenara bırak Kahpe avazın Gül bahçelerini gündüz gözüyle Tarumar etmesini de görmedin O kadar gömülmüştün ki ağır batağa Başkasının acısı masaldı senin için Görmezden geldin Körpe kentlerin puşt bir yalnızlığa *******i bedelsiz terk edilişini Mevsim kış vakit ikindi Son kalan ferhat dağlarda mahzun şimdi Kanayan benim evet Yüreğinin gölgesine sığınarak Teslim olup arsız gülüşlere Bağırsaklarındaki ağrıyı boşaltan sokak Öğüren senin seçimin Oynak bir kalçanın tüm becerisini göstererek bulut Sürükleniyor dokunsan ağlayacak gibi rüzgarın önünde Sen affedilmeyi unut Gün ortası sensiz sevişiyor sokak Suçların en büyüğü Kentin ırzına leke süren Bir sokak eşkıyasının peşinden Oyunsuz kalmış çocuk gibi ağlamak Bütün kentleri sorgudan geçirip Ateşlerin söndüğü gün yatağına Şair bozması şövalyeleri alarak Sabahı öylesine masum bir fotoğrafla Nasıl karşıladığını öğrenmeliğim Yoksa ihanet seni de yoklayacak Ve sen yalnızlığın suretini unuttuğun an Ben dayanamayacağım yeni bir serüvenin Ansızın kanadımı kırmasına Eksik zamanlı hücrelere Sorgu sonrası bıraktığım resim Vahşetin dişlerine astı gömleğini Çılgınlar partisini yeni savmış bir gece Kendi içinde eriyen çığlık Kül hayatı sarsarken Ağaçların dayanıklı olması kimin umurunda Ölmek kaç harfe yükler bedelini Kimliğin anlamı ne Bu kent kum çakıl çimento çelik yer Soluğu karbondioksit Kucağında büyük yalnızlığı besler Bir avuç gökyüzü ile avutur insanları sürgit Kanayan benim Çoğalan düşleri dağıtırken Suyunu toprağa vermekten sakınarak Acıyı büyüten sokak Ardında hiçbir şey bırakmadan giden Senin seçimin Her insan kendi fecrinde sorgulanmalı Ve dokunulmaz bir şey bırakılmamalı mahşere Olasıdır belki yeniden dönerim kente Yanıma alarak eski yaralarımın uğultusunu Dostların kapısını çalarım yine Kitap arasında verdiğin gül kurusu İncitiyor yüreğimi hala Durup dururken söner mi kasırga Ve bir kıyıda kaldıysa Her derde devadır kusursuz sevişmek Evimin önünde ve her an pusuda Yazgısı sahibine bağlı bir hayvan gibi Bekliyor beni yalnız ve çok ölmek Kanayan benim çünkü. |
Beni bana bırak bende kalayım
Şiirlerim sende kalsın sevdiğim Seni oya gibi kalbe işledim Öpüşlerim tende kalsın sevdiğim Can olmuşsun can evimde yaşarsın Kan olmuşsun damarımda sevdiğim Seni kendi özüm ile eşledim Bakışlarım sende kalsın sevdiğim. Bir gülüşe tüm ömrümü adadım Sitemlerin sende kalsın sevdiğim Her gece rüyamda seni düşledim Uykularım sende kalsın sevdiğim Nazlarına naz ekleyip kacarsın Kaçışların sende kalsın sevdiğim Ben kapatır sen derdimi açarsın Benim derdim bende kalsın sevdiğim Ayrılalı Bunca oldu sormadın Vefasızlık sende kalsın sevdiğim Hala tomurcuksun ,Bende,solmadın. Kuruyan gül sende kalsın sevdiğim Zamanı unuttum saatler senin Geçmişte verilen vaatler senin Tenim çürüse de bak ruhum senin Yaşananlar bende kalsın sevdiğim. |
Bugün beni dövme anne
Ben sevgiye muhtacım Yaşım ne Etim ne butum ne Bugün beni dövme anne Madem zor gelecekti bakmak Neden doğurdun beni anne Doğduğumda döktüğün gözyaşları sahtemiydi anne Yine de geç kalmış değilsin İstemiyorsan beni devlete ver anne Onlar baksınlar bana Dayak yesem de orada Annem değil derim nasıl olsa. Bugün beni dövme anne Bana vuran o ellerini Gün olup öpmemi bekleme anne Sen de böyle aciz Sen de böyle muhtaç Sevgi dilendiğin günlerin olacak anne O zaman ben vurursam sana. Gücüne gitmez mi söyle Ah be anne ah Babama mı kızdın Kardeşime mi komşuya mı Seni de dövermiydi annen anne Ondan mı öğrendin yoksa dövmeyi. Bugün beni dövme anne Yaşım küçük etim ne butum ne anne Ya karnıma vurduğunda ölseydim Pişman olmayacak mıydın Beni, ileride Karım, çocuklarımı,annemi döven Adam olarak mı yetiştirmek mi istiyorsun Benden ne bekliyorsun Buna hakkın yok be anne Eğer bakamayacaksan beni neden doğurdun Bana vurursan bir daha sana anne demem anne BENİ BUGÜN DÖVMEDİĞİN İÇİN TEŞEKKÜRLER. Bu şiir annesi tarafından şiddete maruz kalan bebeklere ithaf edilmiştir. Annelerin kendi parçaları olan çocuklarına şiddet uygulamamaları dileklerimle. O bebeklerin gün olup eşlerine şiddet uygulayacaklarını unutmayalım. |
Dün gece gördüm düsümde
Seni özledim anne Elin yine ellerimde Gözlerin aglamakla Göz yaslarini sildim anne Camlar düsdü yerlere Elim elim kan icinde YAnima gel yanima anne Iki yanimda iki polis Ellerim kelepcede Benim bil beni bul anne Dün gece gördüm düsümde Seni özledim anne Gözlerinden akan bendim Düstüm gögüsüne Söyle canin yandimi anne... |
Kanatsız kuşların, benzeri oldum
Gül diye bahçende, dikene kondum Sevda ateşiyle, yanarken söndüm Beni bende, bulamazsın arama Karlar yağar, ağustosta başıma Son verdim seninle, bu savaşıma Okursan yazmışım, dilek taşına Beni bende, bulamazsın arama Hayatımı verdim, sana bilirsen Göreceksin bunu, az düşünürsen Gün olurda.bu yerlere gelirsen Beni bende, bulamazsın arama Bilki yaşıyorum, ben kederimle Sıcak savaştayım, kem kaderimle Defnettim ben beni, bu ellerimle Beni bende, bulamazsın arama Artık bundan böyle, ben seni sensiz Yaşa istiyorsan, sen beni bensiz Bu aşkta burada, bitti nedensiz Beni bende, bulamazsın arama |
Beni bütün acılardan geçiren
İçimde taş gibi oturur yaşanan Kaderi hiç zorlamadan Nasılda değişir yitirilen Bir gölgeden çaresiz kaçan *******imi darmadağın eden Hayalettiğim düşlerden Çekip ruhumu alan |
Eskilerden kimse kalmamış buralarda
Kalanlarsa başka havalarda Eğer beğendiğin birşeyler varsa oralarda Beni de al ne olur artık dayanamıyorum Gönüller ararda o eski yiğitleri erleri Şimdikilerin gözlerinde kalmamış ferleri Bana söyletme artık bundan gerileri Beni de al ne olur artık dayanamıyorum *******i uykular girmez gözüme Gündüzleri güneş vurmaz yüzüme Bilirsin itimadım vardır her sözüne Beni de al ne olur... |
Gözlerim bir tual oldu
seni çizdim göz bebeklerime yalnız bu güne değil canım seni yazdım gündüzüme geceme. Ellerim kelepçe oldu seni sardım bedenime hayallerin avutmadı beni seni aldım *******ime. Kalbim bir hançer oldu seni sapladı yüreğime aşkın sardı benliğimi esir etti duman gözlerine. Hasretin bana ecel oldu her gün yakar özleminle deli gibi sevdalıyım beni de al cennetine. |
Çileyi koklayıp gül niyetine
Zindana girersen beni de çağır Sabrı, kanaati bal niyetine Ekmeğe dürersen beni de çağır. Bazen iki dünya sığar içime Bazen iki güneş doğar içime Bazen gam yağmuru yağar içime Sen beni ararsan beni de çağır. Dostların var ise divanelerden Gözyaşın aktıysa minarelerden Binlerce senelik viranelerden Birşeyler sorarsan beni de çağır. Ezelin ezelden öncesi vardı Yine sonsuzluktur sonsuzun ardı Zaman yumağına bizi kim sardı Aklını yorarsan beni de çağır. Dışarda göz yanar, içerde yürek Taahhüt ehline tahammül gerek Mazlum yarasına merhem diyerek Gözyaşı sürersen beni de çağır. |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:57 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.