www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Eskiler (Arşiv) (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=188)
-   -   WrAtBoY Dan Aşk Şiirleri Arşiv (https://www.cakal.net/showthread.php?t=111569)

WrAtBoY 02-13-2008 06:58 PM

Ağlama, gözleri kızarmış çocuk!
Tek damla yaşın düşmesin yere.
Bak, tek güzelliğimiz yokluk,
Sana bir öğüt; ağlama boş yere.

Ne olursa olsun hiçbir şey değmez,
Senin bir damla gözyaşına.
Ağlayana kimse boyun eğmez.
Kimse bakmaz kimsenin yaşına.

Ne kadar kötülük, pislik varsa;
Sen herşeyi tertemiz öğren.
Eğer yüzüne gözyaşı yağarsa;
Seni garip sanır her gören.

Ağlama sakın çocuk, ağlama!
Korkmayana zarar gelmez, bunu bil.
Sevgini hep söyle, sakın saklama.
Aklından korkuyu, gözünden yaşı sil.

WrAtBoY 02-13-2008 06:58 PM

ğer Mutluysak

Saracaktı mutluluk kapımda açan çiçekleri
dudakların anacak
gözlerin arayacaktı beni
sormayacaktık nereye çıktığını girdiğimiz yolun
eğer mutluysak
mutluysak, aramayacaktık;
çiçekli bahçelere açılan kapıyı,
sonbaharda dökülen yaprakları,
ilkbaharda acısını çiçeklerin
ve yazda seyretmeyecektik batışını güneşin
mutlukla haykırışlarımız,
türkü olup sarsacaktı dünyayı
ve eminim severdik bir garip daire çizen bu hayatı
birbirimizi sevdiğimiz gibi...

WrAtBoY 02-13-2008 06:59 PM

Tatlı Rüyâlar
Bir akşam üstüydü geçmişteki bahçelerde,
Vedâ ediyordu hasretle güller hayata...
Küskündü çemenler ve çemenzâr kâinâta;
Kapanıyordu her yandan akşam perde perde...
Ve serin bir poyraz esiyordu bahçelerde...

Tasa bürümüştü bütünüyle çiçekleri,
Tülleniyordu bayrak gibi kasvetin tülü;
Kışa dâvetiyeler vardı, bahar örtülü;
Sihirli türküleriyle aldatan bir peri,
Aldatmıştı birer birer bütün çiçekleri...

Acı acı uğulduyordu her yanda rüzgâr,
Hazanla buruktu papatyalar, karanfiller...
İrem bağlarına denk o sihirli bahçeler;
Kalmamıştı bahçelerde tılsımlı lâleler,
Hep kâbus gibi esiyordu esince rüzgâr...

Kuğular, yaslı yaslı yüzüyordu sularda,
Çaylar sisle örtülmüş ve sis de dinmiyordu;
Kıyıda altın sesli kuşlar gezinmiyordu...
Hüzünlü ağıtlar "tın, tın" inlerken koylarda,
Bir ürperten yankı yükseliyordu sularda.

******* başıboş ve derinleşen saatler,
Çılgıncaydı o esnada karanlığın hızı,
Bitevî yarasaların keyfi gül kırmızı...
Ve derin hicrânlarla kıvranıyordum yer yer,
Aczimize göklerin açıldığı saatler.

Derken sabâ esmeye başladı bir aralık,
Diriliş kokusu geliyordu ötelerden:
Bir zaman güneşlerin kol gezdiği yerlerden;
Yırtılıyordu artık perde perde karanlık...
Ve gök kapılarında mübârek bir aralık...

Aralıktan ruhlarımıza doğan rüyâlar,
Mesajlarla rengârenkti mutlu gelecekten...
Neler bekledikse şimdiye kadar felekten,
Yoldaydı... bir bir gerçekleşiyordu hülyâlar
Ve hicrân dönemindeki en tatlı rüyâlar..

WrAtBoY 02-13-2008 06:59 PM

SIMDI SEN GIDIYORSUN YA HERKES SANA HERSEY SANA BENZEYECEK
Acil Şifalar
Bahçe kapısından sızdılar...
Aralık kalmış neresi varsa hayatımın...
Bünyede bastırılmamış ne kadar isyan varsa ordan.
Daha asitli bir yalnızlık için
Dilek tutuyorum şarkılara,
Sıradaki benim şansıma diyorum;
Haberler başlıyor birden,
Benden,
Hazin biçimde bahseden.
Kumsalların istenmeyen kaç kum tanesi varsa
Önde gideniyim her tazyikli alkışta..
Zayii makamında bestelenmiş yazılar kaldı avluda.
Gitme diye
Yalan bile söylerim,
Yerini söylerim
Ne saklamışsan
Kal diye!
Bu yaz'ı serin tutalım diye
Çıplak tenlerde,
Geceyarısı tatlı bir soğukluk olsun diye
Her sevişme,
Aramızdaki her üryan gelişme!
Hem gidenedir bu şiir
Hem gelecek olana....
O da biraz oyalanıp
Gider nasılsa?
Hep haberler başlayacak biliyorum,
Hangi şarkıyı seçsem şansıma.
Şimdi şifa niyetine giriyorum sulara.
Mavisine değil denizin.
Sade tuzuna.

WrAtBoY 02-13-2008 06:59 PM

Ben Yandım

Hangi dilde ağlıyorsa insan
İşte ana dilidir ayrılmanın
Her sokağa şifa niyetine bir açlık
Güzereş kardaşlık bilinen en büyük uzaklık
Hep acıların kuranderinde sevgili bir yoksulluk
Kitapların arasında dolanmış ve
Sahte fikirlerle dolandırılmış donatılmış aklanmış yeşermiş
Ve gri demirli bir yatılı okulda uzun uzun
Kimsesiz kimsesiz ağlamış
Uykusunda adın çağırmış
Nöbetlerde edebiyat sohbetlerde bir yarışma kavgası
Fikirden fikire sıratlar geçilmiş
Ne murat suyu kan aksın isterim
Ne şiirinden vazgeçerim kavganın
Mesleğim göze almaktır
Kalabalığa faydanın bedelini
Öderim sağdan soldan aldığımla
Sözlerimden başka vasiyetim ve servetim yoktur.
Her beladan bir alıntıyla kurtulurdum
İlla ki adını hatırlardım lazım olanın
Bir siverek acısı aslında sevdiğim
Bir mezopotarnyalı kederi
Asur'un ninova'nın kehaneti....
Kalbim kül oldu
Eski bir kütüphane yangınında
Ben yandım.
Kimi cüret etsem sevmeye
Kendime küçük geldim
Zayıf kaldım
He murathan esir düştüm
Sefil oldum.
Acılarım hep tavsiyedir
Çok sevdiğim bir şairden
Yok bire yok
"ne etsek olmuyor"un ranza arkadaşıyım
Bilinen en uzak yatılı bölge okulundan
Ben bıraktım siz konuşun,
Yoruldum ben siz koşun.
Iskartaya ayırın beni
Bütün ayrılıklardan.....
Küsmedim kardayım yediğim dayaktan
Şimdi yalnız, şan saman kağıt kokulu günlerde
Türkçeye çeviriyorum ayrılık acısını
Beni bırakın
Ben meçhul oldum
Gizli özneyim
Vatansız cümlelerde
Ben yandım.
Kalbim kül oldu
Eski bir kütüphane yangınında.

WrAtBoY 02-13-2008 06:59 PM

Daha az seviyorum seni..
Giderek daha az..
Unutur gibi seviyorum..
Azala azala..
Aramızdaki uzaklığın karanlığında..
******* kısalıp..gündüzler uzuyor öyle olunca..
Daha az seviyorum seni. .
Kendini iyileştiren bir yara gibi..
Daha az. .
Ve zamanla..
Sen geceyi tutuyorsun..ben nöbetini..
Uzak dağ kışlalarında..
Görmüyoruz birbirimizi..
Usul usul sis iniyor..
Kopmuş yollara..
Işığı hafif..uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin..
Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda..
Sevgilim sevgilim
yıldızları daha büyüktür bazı *******in
Nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da..
Artık daha az seviyorum seni..
Unutur gibi..ölür gibi daha az..
Yeniden ödetiyorum kendime
Onca aşkın öğretemediğini..
Kolay değildi..
Yalnızca sevgilimi değil..evladımı da kaybettim ben..
Kaç acı birden imtihan etti beni..
Bir tek gece vardır insanın hayatında..
Ömür boyu sürer nöbeti..
Bu da öyleydi..
İyi ol..
Sağ ol..
Uzak ol..
Ama bir daha görme beni..

WrAtBoY 02-13-2008 06:59 PM

Daha az seviyorum seni..
Giderek daha az..
Unutur gibi seviyorum..
Azala azala..
Aramızdaki uzaklığın karanlığında..
******* kısalıp..gündüzler uzuyor öyle olunca..
Daha az seviyorum seni. .
Kendini iyileştiren bir yara gibi..
Daha az. .
Ve zamanla..
Sen geceyi tutuyorsun..ben nöbetini..
Uzak dağ kışlalarında..
Görmüyoruz birbirimizi..
Usul usul sis iniyor..
Kopmuş yollara..
Işığı hafif..uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin..
Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda..
Sevgilim sevgilim
yıldızları daha büyüktür bazı *******in
Nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da..
Artık daha az seviyorum seni..
Unutur gibi..ölür gibi daha az..
Yeniden ödetiyorum kendime
Onca aşkın öğretemediğini..
Kolay değildi..
Yalnızca sevgilimi değil..evladımı da kaybettim ben..
Kaç acı birden imtihan etti beni..
Bir tek gece vardır insanın hayatında..
Ömür boyu sürer nöbeti..
Bu da öyleydi..
İyi ol..
Sağ ol..
Uzak ol..
Ama bir daha görme beni..

WrAtBoY 02-13-2008 07:00 PM

her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.
bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla
sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok
uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine
sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır
sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır
bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar
verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah’a inanmaktır

WrAtBoY 02-13-2008 07:00 PM

Büyüdükçe,
sentetik zamanlara
kangren ayaklar bastım,
izi kaldı
ömrümün...

Kara çaldılar yüzüme
bütün kara parçalarında
elbette
"afrika dahil"
parça başı çalışan
kiralık katildi zaman.

Gülüşüm sivas yangını,
ağlarsam kızma...
ölmek bile
yakışıyor bazı adama..

WrAtBoY 02-13-2008 07:00 PM

benİ Hatirla
İster Kirik Bİr Masada
İster Yikik Bİr Kaldirimda
KuŞlara AĞaÇlara DaĞlara Bak
Benİ Uzun Uzun Hatirla
Benİ Hatirla
İster GÖzlerİndekİ Uykuyla
İster Dudaklarindakİ Suskunlukla
GÖkyÜzÜndekİ Yildizlara Aya Bak
Benİ Uzun Uzun Hatirla
Bİlİrİm AĞzin Tutmaz SÖz İle Anlatmaya
Firtinali Havalarda Çİceklere Bak Hatirla
DÜŞlerİm DÜŞÜncelerİm Bİrİkİrse GÖzpinarlarina
Olur Da Bİr Damla Olup DÜŞersem YanaĞindan
Önce Sİl Sonra Öp Parmak UÇlarindan
Ve Benİ Uzun Uzun Hatirla....


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:22 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.