![]() |
Kalemim Yazmıyor Kırıldı Ucu
Yazıyorum size Neckarsulumden, Haber soruyorum her an o yardan. Yine hüzünlendim burda efkardan, Tad alamaz oldum şekerden, baldan. Sabahleyin erken düştüm yollara, Bir an oldu bana beyazlar kara. Dertli gönül dayanmıyor bunlara, Geçer gece hep çıkarız sabaha Gel birlikte yürüyelim ey yolcu! Susadım, yanıyom yokmudur sucu? Kalemim yazmıyor kırıldı ucu.. Yardan bana haber yokmu postacı? Unutmam sizleri kalbimdesiniz, Ğurbet çilesini çeker dururuz. Ömür varsa daha neler görürüz. Nasıpte var ise yine geliriz.... Detli gönül ermek ister Canana, Ben burda ğaribim sizlerden yana. Canlardan ayrılık hicrandır bana. Size olan sevgim siğmaz cihana... Oğlanlarım, gelinlerim. Kızlarım: Bunları ben sizler için söylerim. Namaz kılanlara dua ederim, Kılmayana ise: vah! Yazık derim... Allahım korusun herbirinizi, Sakın incitmeyin öz annenizi. Duaya kaldırın ellerinizi, Kem gözden korusun Allahım sizi. Saçlarına aklar düşütü be Ali! Aldatmasın seni dünyanın malı. İşte böyle yavrum dünyanın hali, Her canlı tatacak birgün eceli.. Ali Sandıkçıoğlu |
Kalksın Bu Sıkıntılar
Bütün yollar çıkmaz sokak, Yol bulup çıkamıyoruz. Çok kapılar çaldık amma: Bir türlü açamıyoruz… Gözü yaşlı, boynu bükük, Kapına geldik Yarabbi.. Herşeyimiz sana ayan: Gönder Rahmetin yarabbi. Ancak sensin yardım eden. Rahmet kapılarını açan. Zorlukları kolay eden: Sensin Ya Rabbulalemin. Dostlar için ateşleri: Gülistan eyleyen Rabbim. Çıkış zor oldu bizlere: Göster bir yol ey ALLAHIM. Nefes almamız zorlaştı: Sıkıştıkça sıkıştık biz. İstemek için Rabbimiz: Yoktur bizde: amel ve yüz. Sen ruhsatını gönder, Kalksın bu sıkıntılar. Yokuşları düz eyle. Rahat yürünsün yollar. 10.08.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Kanaat En Büyük Servet
İnsanlar azdıkça azdı: İsraf ise, diz boyunca. Eremezsin sen huzura: Kalpte iman olmayınca. İsraf haramdır islamda. Çalış, kazan genç yaşında. Her an kaçın sen israftan: Öyle emr ediyor Yezdan. Tasarrufu bırakma en. Rahat edersin sonunda. Mallar, mükler hepsi fani. Sorgu, sual var sonunda.. Açıp elini savurma! Eğri, büğru yola sapma. Sakın Rabbini küsterme. Dara kalırsın sonunda... Kanaat en büyük servet. Kullan,kullan hiç tükenmez. Kanaatkar olan insan.. Dünyada sıkıntı çekmez.. Ali Sandıkçıoğlu |
Kanaat Eyle
Koşma çoğun arkasından Azada kanaat eyle. Gayri meşru mallar, mülkler: Götürürler cehenneme. Bütün mülkler Allahındır. İstediğine çok verir İsterse verdiğin alır. Asıl olan tevekküldür. Kanaat tükenmez hazine; Buyuruyor Hak resulu. Koşma haramın peşinden Koş helalların peşinden. Çok insanı aldatmıştır, Deni (1) olan bu dünya. Para ile huzur olmaz Yönelmek lazım Mevla’ya. Rabbul alemin buyurur: Dilediğime mülkü veririm, Dilediğimden de alırım. Mahlukata şeamil kararım. Cimri olma, bahil olma. İllede mal, mülk söyleme. Gel sende kanaat eyle.. Ukbayı kayıp eyleme. Hak resulunden ibret al. Neler çekti güzel ashap? Alan da, veren de yüce Rab. Koş rahmetinden hisse al. (1) :Alçak Ali Sandıkçıoğlu |
Kapanır Ömür Perdesi
Çok dolaştım ğurbetlerde: Bulmak için huzuru ben. Huzuru bulayım derken: Gençlik kuşu uçtu elden. Saçlarıma aklar düştü: Geze, geze ğurbetlerde. İyileşmez yara aldı. Benim gönlüm gurbetlerde. Zaman çarkı; döne, döne: Alıp gitti gençliğimi. Hiç farkına varamadan: Yüklendim günah yükünü. Zan ettim ki, kalacağım: Dünyada uzunca müddet. Oysa bana yazılmıştı: Kısa süreli bir nöbet... Doğan çocuk kulağına: Okunur ezanla, kamet. Hiç merak etttinmi dostum: Nedir buradaki hikmet? .. İnsan ömrü çok kısa: Ezan, kamet arası... Hiç aklından çıkarma: Kapanır ömür perdesi.. 10.08.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Karacaahmette
******* bir başka,gündüzler başka. Yazları bir başka, kışları başka. Çoklarının taşı yıkılmış başta. Günler sessiz başlar Karacaahmetde. Nice yaşlılar ve gençler Yatıyor Karacaahmet´de. Erkenden solan bir çok gül: Vardır bugün Karacaahmetde. Bir zamanların beyleri Yoktur gelip, gidenleri. Kara topraktan evleri: Var şimdi karacaahmet´de. Koca bir şehirdir karacaahmet. Sakinleri yapmaz asla! Ticaret. Ümmet olanlara olur şefaat. Gün gelir bilesin karacaahmetde. Paralar, servetler geçmez orada. Orayı kazanmak lazım burada. Kiminin eli boş kalır ortada. Çalış rahat için karacaahmetde. Bir şey anlatırmı sana: Şu yıkılan mezar taşları? Bir çok ağacın dalları: Kurur karacaahmetde... Garip ötüyor bülbüller. Soluk renkte açar güller. Kucağında ne yiğitler: Yatar karacaahmetde... Dalma artık sağa, sola. Elini kaldır Allaha.. Seher vakti Zikrullaha: Kalkan var karacaahmetde.. İbret almak ister isen, Gez dolaş karacaahmeti.. Zamanımızın murşidi: Yatar karacaahmetde... Hüzün basıyor insanı: Varıldığında huzura. Nice kalbler vede ruhlar: Nurlanır karacahmetde. Varıldığında huzura: Başlar eğilirler öne. Bağlanarak sevdiğine; Feyz alır karacaahmetde. Ali Sandıkçıoğlu |
Kardeş Halil Güler'in Ardından
Bir kardeş daha göç etti; Zonğuldaklı Halil Güler. Dileriz bizler kendine: Mevlamızdan bol rahmetler. Hem dürüsttü, hem cömertti. Hizmetlere koşar idi. Mevlamızdan emir geldi; Genç yaşında göçüp gitti.... Yüzü gülerdi daima, Hizmet ederdi Kur’ana. Kötülük hiç yoktu onda. Boş kaldı yeri camide,, Hasta iken de durmadı; Hep hatimlere katıldı. Daima sabır gösterdi. Çoklarına örnek oldu... Halkada boş kaldı yeri, Cidden çok üzdü bizleri. Dilerim gelir oğları; Rahat uyur babaları.. Cenazesi dolup taştı. Herkesin gözü yaşlandı. Evlatları takdir aldı. Halil kardeş uğurlandı. Dilerim Yüce Allahtan: Kabri nurlar ile dolsun. Senden geri kalanların; Hepsinin başı sağ olsun. Yüce Rabbim rahmet etsin. Hak resulude şefaat.. Rahmet olsun sana kat,kat. Makamın olsun şol cennet. Gurbette vefat edenler, Şehit ecri alacaklar. Nice Allahın dostları: Böyle haber veriyorlar. Listelerde adın vardır. Hatıran hep yaşayacak. Vakit.saat geldiğinde; herkeste yolcu olacak... Yolun açık olsun kardeş. Haydi git sen güle, güle. Dileriz kavuş resule: Dünya fani işte böyle.. Üzüntüyle yazdım bunu. Unutmmayız bizler seni. Herkes hakkın helal etti. Buna şahet kardeş Ali... Ali Sandıkçıoğlu |
Kardeşim
Dinle büyükler sözünü. Ası olma gel kardeşim. Büyüklere sayğı gerek: Bu gerçeği bil kardeşim. Doğruluktan hiç ayrılma. Yalan sözleri söyleme. Tembel, tembel durma öyle, Sonu düşün be kardeşim. Ananın, babanın hakkını gözet. Kardeşinden etme nefret. İster isen daim rahat. Abid, zahid ol kardeşim. Olmasın kalbinde hased. Etme kimseye eziyet. Arzularsan bolca kısmet. Mevlaya şükür et kardeşim. Sakın tapma mülke, mala. Yapış dostum sağlam kulp’a Kavuşmak istersen havz’a: Bolca namaz kıl kardeşim. Elinde kur’an bulunsun. Dilin Allahı zikr etsin. Boşa geçmesin günlerin. Ğayret göster gel kardeşim. Her var olan tükenecek. Ömrümüz bir gün bitecek. Beyaz kefen giyilecek. Giymeden düşün kardeşim. Topraktan ev yapacaklar, Bizi ona koyacaklar. Üste toprak atacaklar. Girmeden düşün kardeşim. Bir gün “süre” üflenecek. Ölenler hep dirilecek. Herkes hesabın verecek. Vermeden düşün kardeşim. Mahşerde mizan kurulur. Amel defteri açılır. Herkes yaptığını görür. Hesabını yap kardeşim. Ya cehennem, yada cennet, Orda kalınacak ebed. İster isen orda rahmet: Gözden yaş akıt kardeşim. 13.06.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Kardeşim Şaban'a
Tam yirmi iki gün oldu: kardeş Şaban göçeli. Varmıdır hiç Dünyada: Gidipte dönen geri? . Ne insanlar göç etti. Bu yalancı dünyadan. Asla mümkün değildir: Haber olmak onlardan.. Kimilerinin kabri; Belli bile değildir. Orada geçer akça: Ancak kamil imandır. Kimisinin yıkılmış: Başında mezar taşı. Ğarip, ğarip ötüşür: Üstünde Bülbül kuşu. Kimbilir o mezarda: Hangi kahraman yatar? Bir zamanlar var idi: Kaftan,kafa hükm eder. Şimdi hediye bekler: Geride kalanlardan. Bir çoklarının nesli: Tükenmiştir dünyadan. Nedense bir çok insan: Dünyayı bakı sanar. Beklemediği anda: Yanan lambası söner.. Önemli olan burnda: Yaradılışı bilmek. Bu alemden gitmeden: Güzel hazırlık etmek.. İnsanlar ders almıyor: Bunca olup, bitenden. Herkes sorğulanacak: Bütün yaptıklarından. Nasuh tevbe edelim.: Bütün günahlar için. Bırakmazsan ısyanı: Yok senin kurtuluşun. Seccaden ile barış: Seherlerde ey Ali. Vakit saat gelince: Sende verirsin canı. Ali Sandıkçıoğlu |
Kardeşim Şaban Sandıkçı'nın Vefatı Dolayısıyla
Uzaklardan geldim amma: Seni canlı göremedim. Özel çağ hastahanesinde, Ruhunu teslim eyledin. Dost, akrabalar geldiler. Alıp tabuta koydular. Sonra köye götürdüler. Erken gittin Şaban kardeş. Bütün dostlar toplandılar: Hepsi çaresiz kaldılar. Toprak evine koydular, Yolun açık olsun kardeş. Bilmez idin yalan, dolan, Olmazdı kimseye hilen. Acırdın ğaribe cidden. Ecrini göresin kardeş... Kardeş, torunlar toplandı. Yaşlı anan çok ağladı. Kızların feryad eyledi. Mevla hüküm verdi kardeş.. Cenazende ilk yaşandı: Kaymakam,valiler geldi. Hava bile güneş oldu; Cenazende şaban kardeş, Ablan, kardeşler üzüldü. Bir an kimse inanmadı. Canı veren geri aldı. Çere yoktu şaban kardeş. Telefenda dedin bana: “Ağam ameliyat riskli.” Hemen gözlerin kapandı, Göremeden güzel kardeş. Yaşlı anam çok ağlıyor. Ağlarken şabanım diyor. Yerin cennet olsun diyor Amin deriz Şaban kardeş. Hemen hergün kabre geldim. Kur’andan ayetler okudum. Asım olsun, babam olsun. Birinizden ses almadım... Kadir, Şükrü çok ağladı. Kızlarının başı düştü. Boğazlar hep düğümlendi. Senin çin Şaban kardeş... Çok dertli idi Kamile. Ölümünle yandı yine. Hepsi senden bir hediye: Kaldı bize Şaban kardeş... Zeynep; Zuhal sarıldılar. Yetim kaldık biz dediler. Can evimizden vurdular: Dayanmak zor Şaban kardeş.. Birer,birer döndü dostlar. Evde yaşlı anam ağlar. Dua eyledi hocalar, Rabbim kabul etsin kardeş Her yerde okundu salan. Tabut, kefen Ankaradan. Çok çabuk kapandı dosyan. Hastahanede güzel kardeş.. Türkiyenin her yerinden, Dostlar cenazene geldi. Telefonlar kilitlendi. Dinmedi acımız kardeş.. Babamın ayak ucunda: Yatırdık seni kardeşim. Ölmezden evvel eşine: Öyle idi Vasıyyetin... Ağan Ali üzülüyor. Elden hiç bir şey gelmiyor. Yedi kardeş beşe indi. Boşluğunuz hiç dolmuyor. Ali Sandıkçıoğlu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:40 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.