![]() |
Geleceğım
Seni koklamak, seni hissetmek, seni yaşamak... Zeytin rengi gözlerinde kaybolmak için geleceğim... Yok olurum kaybolursan... sensiz... kimbilirsiz... Sen kokan sokaklardaki tek gerçeğım... Aşkım......güldudaklım... hasretim... geleceğim.... Kaybolursam.... her dem kalbindeyim... sevgi kelebeğim... Kalbim sen diye atsın... aşkım enginlere taşsın... Dudağından bir yudum cay içmek için geleceğim... Gelemezsem..... susuzlugunda öleceğım.... Canım.... sevdalım.... birtaneceğım... ............................................demist in. Hala gelmedin.................................. .............................................gelec eğım. 9.10.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Gelmelisin...
benim için gelmelisin evet.....gelmelisin.. bak bayram geldi... sen de gelmelisin... ıstenmek şımarıklığı mı.. bana yaptığın... keyfinmi.... sin kendinsin bencilsin... sorumluluklarını bilmelisin tutkular kulaklarımda... sözcükler sayfalarımda... mailler mailboxımda... sen nerdesin... taa uzaklarda... ben gündüzlerde... sen *******de... ben gel deyince bana değil naz niyaz... hemde demet demet güllerle.. kucak kucak papatyalarla... mis kokulu irislerle.. gizemli menekşelerle.. koşarak gelmelisin... çünki sevgilimsin... biriciğimsin benimsin... 21.11.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Gene Cunda
pusular sarmıştı havaları Ayvalık deniz gri griler biraz mavi teknenin üstündeyim gözlerim ufukta derin mi derin bakışlarını anımsar gibiyim karşımda Cunda kışın ıssızlığında gönüllerde akıyor ateş nağmeler duyuluyor balık çorbasında kaşık sesinde dudakların sessizlik sokaklarda... sokak lambaları yalnız tek başına köşeler sensiz ben yalnız bir kadın masada tedirgin ürkek şarkı söyliyerek anılarındaki medcezirleri izleyerek yağmur damlaları yakomoz izleri Istanbul nağmeleri ud tınılarında bir gitar konçertosu mızrabı titrek gözler derin yürek bitkin yorgun gönül aşk Tanju'nun sesinde nağmeler dans şarap tadında Ayvalık İkimiz ürkek gözler kaçamak sıpsıcak ama ya aldanmak ahh aldanmak bir başka tad bir başka Cunda yürekler kışın özgürlüğünde kırık teselliler şarkılarda ve meşk masalarda soğukluğunda havaların taka seslerinden geçen yalnızlık kavuşmalarına davet şarkılarında gene Cunda 14.01.2004 Nevin Kalafatoğlu |
Gene Gitmek Zamanı
istanbul martı çığlıklarına aşık olduğum bir okadar yüreğimi verdiğim aşk duyduğum şehirdin cami siluetlerinin üstünden karakalem geçtiğim sen benim canımı acıtan kanımı kurutan aşk şehrim bana ihanetin aldıramadığım dayanamadığım o gökdelenlerin arasında bisiklete bindiğim bahçelerinde Levent'in gitar dinlediğim ağaçlı yollarında kaybettiğim sevgilim Aşiyan sırtlarındaki çimenlerin nemini özlediğim sevgilim neredesin kimbilir bir taka sesindeki pembe gözlüklü kızdım ağlama işte su bu derdin bu deniz suyu içinde gümüş istavritlerin dansettiği günlerin suyumu şimdi neredesin inanılmaz yok oluşun acısı yüregimde salacak sahilinde seninle başbaşa kalmışlığımın kızkulesindeki prenses olmuşluğumun güneş doğarken balta limanında aşık olmuşluğumun ve seni terketmişliğimin soyunup bebekte uluorta yüzmüşlüğümün İstanbulu nerde her gelişimde alyans apartmanlarının bisküvi kokusunu özlemişliğim nerede sevgilim seni terkettim bunun acısı var içimde ve bütün şiirlerimde keşke..... 17.02.2004 hatıralar İstanbul'luydu Nevin Kalafatoğlu |
Gerçek
bir iç seyyahnamedir... tek aşklar.... aşıklar en derinlerinde saklarlar....gönüllerinin.. kendine bile söylemeyi yasaklarlar... nerede açtığını güllerinin.... 03.11.2003 Nevin Kalafatoğlu |
Gibisin
Bir dağ masalı gümüşten kıyı kenarından en güzel mor menekşenın büyük gölgesi düşen güneşin son ışıklarının izi dağlar yeşil dalgası mavinin sonsuz kızı baş örtüsünden pembe sıyrılır gibi soyun Akdenizin güzel kızı yüreğim çırılçıplak cam gözlerim aşk yaşları yeşil üstünde bir bulut izi iki damla sağnaklarla gök kuşakları gibisin 10.12.2006 / LARA Nevin Kalafatoğlu |
Gider Ayaktım Sana Ölüm
ucundan dönmek vardı hayatın bir uçurum ki muhteşemdi görüntüsü bahtın birden göneş doğdu dibiden parladı nurlar gözümü aldı gider ayaktım sana ölüm yarıyoldaydı ömrüm sana tutunamadım boşlukta kaldım hayattasın dediler melekler bağımlı kaldım bağımlı kaldım 19.02.2004 Manici başının ölümle dans günlerinden Nevin Kalafatoğlu |
Git Gidebildiğin Kadar
yemyeşil vadiler masmavi gökyüzü kıpkırmızı bir güneş durgun göl ve dolunay Beachpark'ta el sallayacağım dolunaya şiir okuyacağım Akdeniz'e güneşin batışını seyredeceğim Side'den Apollon'da yansıyan ışıkları toplayacağım eline vereceğim yüreğin sımsıcak olacak dağların mor anlarında eflatunlara kaçarken renkler yakalayacağım pembelerde dağ zirvelerinde bembeyaz karlar eriyecek içimde çıplaklıkları ışık olacak güneş doğduğunda şarkılar söyleteceğim her sabah bütün kuşlarına Anadolunun ayaklarına mektuplar takıp göklere göndereceğim güvercinleri yanık yanık türküler söylenecek uzak diyarlardan ve ben her gece seni dinleyeceğim gene... nevin kalafatoğlu 15.03.2005 Nevin Kalafatoğlu |
Gizemler
morlar, tonlari grilerin. kızıl dağlar, günesin denize doğması, ışığın nur oldugu koylar, ben o koylarda *******i ne yıldızlar seyrettim yalnız, yüzdüm çırılçıplak. çakıltasları topladım mor göğe bakarak. birbuçuk milyon kör,sağir isitmiyordu denizin sesini rengini ben yapayalnız.. kıyılarda... yelkenlimi bekliyordum. dönmemek uzere gitmek için ufka... bunumu hissettin yoksa sende gunesle mi olmek istiyorsun.. benim gibi... dinle... sesimden şiirmi Nevin Kalafatoğlu |
Goncadan
en ıssız noktasına koy beni kalbinde orada saf aşkı bulacak benliğim derin suların el değmemişliğindeyken hislerim sana varacak mavilerin koyulara doğru daldığı yerde lacivertlerde dans et benimle oksijensizlik yaşanırken nefesinle boğulayım aşk seninle benim kafiyemizdeyken yaşanan an hayat olacak benim içimde bir sen senin içinde bir ben bir gül açacak goncadan 20.03.2004 Nevin Kalafatoğlu |
| Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:48 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.