![]() |
Eylüle Gecikmiş Bir Özlem Şarkısı
sarı sapsarı eylül hazin öykümüz sabahları sisli sokaklar mahpusluğum gözlerine yok yüzünün anlamı eylül var yaprakların hazin serenatı odamda göğe varan bozlak yorgunluğu yalnızlığın eylül uykularımın arasında serçe sürüleri kesik atardamarım uzak yolların yankısı avuçlarımda buz tutmuş yaprakların eylül dışım yüreğimle özdeş çocukların neşesi içim eylül gidebileceğin kadar gitmendir sensizlik gönül bu sevdadır eylül esmer tenli asker ağıtları şimdi yanık havalar olmalı dudaklarda buğdaya çalan ağustos sonu akşamı düşlerimde dinmez bir yarada oynaşan kırlangıç kanadıdır eylül |
Eziyorum Sana Olan Uzaklığımı
bu nasıl delirmek bu içimde kanal kanal sancı gondolları sen acıların kontesi el sallarsın soğuk soğuk yangın sabahına uyanışıma ölmek ne kelime tiranlarımda deprem kargaşası kan işerim duvarlarına baktığın kentin küflenmiş sarımsılığına bu deniz benim acılarımı taşıyamaz bu deniz ıslanır asit yağmurlarında düşsel göğümün bu deniz sırılsıklam bende çölleşmişliğinle bu deniz aldırmazlığı kuşkulu sevişmelerinin korkarım basmaya topoğrafyasına içsel döngümün bu kesme taşlar zifiri cehennem bu taşlar anlarım senin yüreğinin özeti bu taşlar kötülük sırlarını barındıran ben yeri değil eziyorum sana olan uzaklığımı her adımda ibresini şaşırmış felçli kartal ıssızlığım kayalıklarını özleyen balabanın boyun büküklüğü şımartılmış ayrılığımız satırlarına ihanet eden romansın dizelerine yabancı şiir kentine el olmuş evren gezgini göğsünün kafesinde göğe ihanetli yaban sürüsü sancılarımın koridorlarında ışığına rest çekmiş yakağandır vücut ısısına duyarlı bir bombadır ölmek ansızın olmalı diyorum loş deniz yorgunluğu gibi ormanıyla vedalaşan bilge yaşadıkça acı ne işe yararı kovalayan elinin artığı çalıları aşkla tutuşmuş çalı kuşu eyüp sabırlı nuhun gemisinde olmamak sanki yalnızlık evren ve ben kötülüğü düşünmenin peşinde aylak bir ozan iyi olmak düşünmektir gece gündüz kötülüğü acıdan yontmaktır güzelliği severek ozan olmak sonrasının lakabı ölüm kod adı: müthiş yalnızlığın dolaşması ayaklarına canlı renkleri boşlamış çan kuleleri beyninin ve gridir tüm fasıl sesler hayat yalnızlık karmaşasının ucunda iki uçlu keskin bıçak haydi başla aryasına aptallığın her üye kendinden menkul bir havari ve yalın değil konuşmalar kendiyle sınırlı her ses bizsiz ah o işte o bizim yaman olmaklığımız |
Fidel Fidel
fidel fidel sierra maestro dağları ne söyler puronun dumanlarında kallavi samba dünyanın tüm halkları ezilenler fidel fidel içimdeki asil asi 61'in güzel mevsimli yazı iyimserliğin bulaşıcı sarsıcı on iki kişiyle on ikiden vurdun burjuvaziyi fidel fidel hamağında gülümser işçi sınıfı berenin üzerinde parıl parıl çoban yıldızı işler şeker kamışına eşitsizliğe karşı aydınlığımızı fidel fidel temizdir ihtilal kirlenir yaşamı sefil kılanlar koskoca şu evren ihtilal senin evindir gökyüzünde 'bolivya'lı küçük asker' selamlar hürriyet gülüşlü serçelerini fidel fidel makul masumluğun işçisi en yalın en insani imge ihtilalci olmak insanlığın bilinçle taşıdığı doğru m.kemal'in havana'lı yoldaşı fidel fidel nazım'ın dizelerinde inci dişli umut gibi neruda'dan yüreğime inen sevda sözleri filistin'de mavzer selamı sapanımda beyrut'ta umudun zorbalığa inen kılıcı bağdat hassas yüreğim direnir köleliğe şiirsel akıcı fidel fidel tarihsel dönemeci yoksulluğun anlam kazanması fedakarlığın istenen mükemelliğin mümkünü devrimin şairane zekası fidel fidel sakallı tesellisi mazlumların elimdeki cesaret tutarlılık yüküm kendime karşı içtenliğim uysal bilginin isyanı alçakgönüllüce fidel fidel pratik bir uyarı zulme temsili en güzel tercihin emeğe inanmaktan yana tebessümle yenilediğim irade gücüm fidel fidel çocuklar ölür beyrut'ta mazlumlar soylu ölür yenilgisiz yaşamın en ince ayrıntısıdır el kaldırmak siyonizme fidel fidel ezilenlerin beyninde çalışkan bedenlerinde savaşkan beceri |
Garip haiku
mahpusum sana garip gurbetkar mahzun içli delikanlı |
Gazel Yanışlı Tablo
sanki boyama kitabımsın renksiz renkli bir bakıma renklerini borçlusun bana ana renklerini yitirmiş ama derin zevkli benim çerçevesi yüzünün batmış binbir tona saçlarını şarkılarımla tamamlasam ellerin yine sessiz elbisene düşündümdü gözlerimi ağlamaklı selim renklerim de ayrılığımız gibi ezik sert ıssız havadar kustum kanımı endamına küstah salim el elin aynası kentinin renkleri benle kahredici aynılaşmış iş üstünde yakalanmış çapkın mahşere dönmüş ayyaş suratlı kuytulara damlamış yorumsuz dönüşlerin çehresi şaşmış o benim işte kulaklarında dinmeyen etrafında fır dönük dağılmış gazel yanışlı |
Geç Yolcu
sana en doğru yalanımı söyledim ben her şehre en geç inen yolcu üstüne üstlük en doğru yalanım sevmek sinsice takip etmek kalp atışlarını açığını yakaladığın an hiç durma yüzüne vur sevmek nedensizdir günün doğması gibi çıkarsız batar akşam bulutları gurbet sancılı |
Gelişinin Özlemli Başlangıcı
yalnız ve tutarsız bir kış renginde gelişinin özlemli başlangıcı gözlerim nedense dingin pencereme uğunuşuna kaçkın bir kuşun kararsız kanat çırpışlarına vurgunluk bu lamı cimi yok sapkın bir serüvenin karanlık dolambaçlarında topu topu iki çift parlak göz iki ateş böceği misali gelişinin özlemli başlangıcı saniyeleri tedirginliğe güdümlü her nefes alışıyla ürkek |
Gelmeyecek
bakışlarının kanı sıçramış her yanıma son kez bizim için toplanıyor orkestra hayat dalların arasından sızan günışığı ölüme çare şiir özlemek gelmeyecek olanı |
Gerçekçi Aşk
kuşlarım üşüyor anlıyor musun kuşlarım sabahın bittiği yerde anlamlarını gizliyorsun öyle uçucu bir bulutum oluyorsun bir aşılmaz duvar aramızda beyaz yalanlar ister gönül kankardeş acılarımıza parçalanmış kişilikler gibi binyıllık aldatmaca can çekişen maskedir aşk gerçekçi |
Gidişin
dünya savaşı sanki gidişin zaman hüzün yılları her anıyla |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:41 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.