www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Menekşe Gülay (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144562)

GooD aNd EvıL 04-24-2009 09:59 AM

Gitsemde Seninleyim

gidiyorum sevdiğim, sensiz geçeceğim
bu yollardan.
gitme der gibi bakıyorsun gözlerin mahzun.
ben ağlıyorum gözlerimi saklayarak sen den.
çaresizlik ben de sevgin yüreğimde
gidiyorum işte.
hıçkırıklar boğazımda, ama sen görme canım.
ağladığımı bilme, sen de ağlama baharım.
yüreğim sızlıyor hüzünler sarmış bedenimi.
gitme der gibi gözlerin, ama gitmeliyim aşkım.
biraz önce oturuyorduk
başbaşa seninle.
içinde yaramaz bir çocuk var
duramıyorsun yerinde.
ellerin ellerimde,
dudakların öpmeye hazır sanki.
özlemler birikmiş hasretle birlikte.
bana olan sevgini de aldım gidiyorum canım.
içimde değişik bir acı, yakıyor yüreğimi.
seni bırakmak zor
gözyaşlarım dinlemiyor hiç beni.
gitsemde seninleyim
seni yalnız bırakmıyorum ki.

GooD aNd EvıL 04-24-2009 09:59 AM

Göçmen Kuşum

bak bahar geldi bütün göçmen kuşlar geldi
sonunda.
bir sen yoksun göçmen kuşum,
bir sen gelemedin buraya.
gözlerim yollarda, ne zaman geleceksin
söylesene bana.
hep seni beklemekle geçiyor ömrüm,
biraz bana acısana.
bak aşkından deliye döndüm
seni beklerken buralarda.
sen de çok özledin beni, biliyorum
şaşkınsın oralarda.
aşkımızı yaşıyoruz ama yalnız, sen orada, ben burada.
kuşlar mutlulukla yuva yapmaya başladı ağaç dallarında.
bense mutsuzluğumla duvar ördüm etrafıma,
yalnızlığımla.
sevgimi bile içime gömdüm kalbim acıyor
yanlızca.
hadi göçmen kuşum gel bana, bekliyorum seni
gözyaşlarımla.
seninle deliler gibi uçmak, yağmurda ıslanmak istiyorum
var ya.
aslında yağmur bile ıslatamıyacak bizi, aşk bizi ıslattı ya.
off yine hasretin düştü içime yaktı, yıktı beni buralarda.
uçmayı bilsem var ya,
inan ki ben geleceğim yanına.
sevgi denizinde boğacağım seni, tatmadığın bir aşkla.
seni, seninle yaşamak istiyorum çılgınlar gibi sonunda.
ben yokken öpülsün diye,
dudaklarımla iz bırakacağım sana.
birlikte yaşamak varken,
gelmiyorsun göçmen kuşum bana.
yorulup düşmekten korkuyorsan, bırakmam seni,
yırtıcı hayvanlara asla.
sen benimsin yâr etmem onlara,
ölmekte olsa sonunda.

GooD aNd EvıL 04-24-2009 09:59 AM

Gökyüzünde Aşk Bir Başka- Hikaye- 1-

Sevgi neydi onun için bilmiyordu. Ömrü yurtdışında yüksek tahsil yaparak yalnız geçmişti.Artık Yüksek lisansı da bitmişti.Yaşamı, ailesinden uzakta, sevgisizliğiyle bütünleşmişti sanki.Yalnızdı aşka ayıracak vakti olma-
mıştı hiçbir zaman.Semra kendini kütüphane kurdu olarak hissediyordu.Artık
sevdiği memleketine dönecek, sevdikleriyle mutlu olacaktı
-Sabah İstanbul'dayım diye düşündü.
Bu gece İngiltere de son gecesiydi.Seneleri, çalışarak ve okuyarak geçmişti.
Sabah hava alanına gitmek için taksi çağırdı. Hareket etmişti.
Altı senedir Londra'yı benimsemişti. Alıştığı yerden de ayrılmak zor geliyordu ona. Ama içinde ki memleket özlemini senelere sığdıramamıştı.İşte
uçak kalkmıştı.Etrafını incelemeye bayılır kendince insanları tahlil ederdi.
Yanında ki beye gözü takılmıştı.
-Nekadar da aptal ve şapşal bir tipi var diye düşündü.
Adam kırkın üzerinde gösteriyordu. Saçlarına hafif kırlar düşmüştü.
-Ama yüzü ne komik diye içten içe gülüyordu. Sonra kendi kendine kızıyordu bir yandan.. Bir saate yakın yoldaydılar. Hosteslerin ikramları güzeldi.Bir yandan da yarım kalan romanını okuyordu. Yanında ki adama gözü kaydığında da gülümsemesine engel olamıyordu.Birden uçaktan tuhaf bir ses geldi. Uçak sallanmaya başladı.. Hostes:
-Lütfen herkes kemerlerini bağlasın. Önemli birşey yok.
Ama hosteslerin paniği Semra'nın gözünden kaçmamıştı.Tüm yolcuların
yüzünde ki panik ve uğultulu sesler, uçağa yayılıyordu.
-Düşecekmiyiz diye Semra bir çığlık attı.
Yanındaki adam ise, sakinliğini bozmuyordu.
-Ne biçim adam bu...korkmuyor mu diye düşündü.
Adam duvar gibi oturuyordu. Biraz sonra hostes tekrar anons yaptı.
-Sayın yolcular panik yapmayın önemli birşey yok.Paris hava alanına iniş
yapacağız.Lütfen sakin olun.
Şükürler olsun güzel bir iniş olmuştu. Sonradan öğrendi uçağın motorlarından birinde arıza olduğunu...Ucuz atlatmışlardı.Bütün yolcular güzel bir oteler yerleştirildi.Uçak bir gün sonra kalkacaktı.Ne yapmalıyım diye düşündü.
Çıkıp dolaşacaktı.Odasının kapısını açtı. Aynı anda yan odadan da biri çıkıyordu.
-Evet yanımda oturan adam bu dedi. Adam Semra'yı görünce...
-Merhaba dedi.
-Merhaba
-Ne yapmayı düşünüyorsunuz?
-Bilmem dolaşacağım.
-Benim de bilmediğim bir yer. Birlikte dolaşabilirmiyiz?
-Neden olmasın dedi. Ama içinden de, bir bu şapşal eksikti diye düşündü.
-Önce kendimi tanıştırayım.İsmim Göksel. İstanbul Üniversitesin de
öğretim görevlisiyim.İngiltere'ye de bir konferans için gittim.
Adam karşısında konuştukça, Semra'nın şapşal diye düşündüğü adamın yerine, yakışıklı sayılabilecek hoş bir adam çıkıyordu.Semra düşüncelerinde utandığını hissetti.
-Eşimi geçen sene kaybettim. Bir tane oğlum var. O da okuyor dedi Göksel.
Paris'te birlikte dolaşıyorlardı. Göksel'in akıcı konuşması ve hareketleri
büyülemişti Semra'yı. hayatta kimseden hoşlanmamıştı.Üstelik şapşal dediği bir adamdan hoşlanmıştı.
-Ama birgün sonra ayrılacağım nasıl olsa diye düşündü.
-Off yaaaaa. sesi de ne biçim çıkmıştı ağzından.
-Ne oldu? Semra Hanım sıktım mı sizi.
-Hayır efendim. Ne demek. Aklıma birşey geldi de.Utanmıştı. Kendimi gülünç duruma düşürdüm.Şimdi şapşal ben oldum diye düşündü. Saat ikiyi geçmişti.
-Semra Hanım yemek yemeyi öneriyorum. ne dersiniz?
-İyi olur efendim. Ben de acıktım zaten.
Bir restauranta girdiler. Göksel fransızca garsona birşeyler söylüyordu.
Niye fransızca bilmiyorum diye Semra içinden kendine kızdı.
-Siz ne yemek istersiniz. Ben birşeyler söyledim. Sizin bir tercihiniz var mı?
-Ben fransızca bilmiyorum. Siz kendinize ne söyledinizse ben de yerim.
Teşekkürler.
-Size sormadım ama bir de Bordo şarabı söyledim. Bana eşlik edermisiniz?
-Evet tabii memnun olurum.
Belki bana geçen şapşal yüz, bir kadeh şarapla kendine gelir diye düşündü Semra.

Arkası var

GooD aNd EvıL 04-24-2009 09:59 AM

Gökyüzünde Aşk Bir Başka- Hikaye-2

Ama gittikçe Göksel'den daha da hoşlanmaya başlamıştı.Göksel'in de bakışları ferklıydı.Onun da Semra'dan hoşlandığı belliydi. Yemekleri bitmişti.
-Kalkalım mı?
-Evet tabii.
Göksel hesabı çabucak ödedi.
-Ben de verseydim.
-Ne demek olur mu. Ne düşünüyorsunuz? İsterseniz otele gidip dinlenelim.
Akşam sizi otelin restauratına davet etsem kabul edermisiniz?
-Tabii..memnun olurum.
Semra otelde yatağındaydı. Düşünmekten uyuyamıyordu.
-Allahım ne harika adam. Yok uyuyamam inip mağazadan bir kıyafet alayım. Mağazada kıyafetlere bakıyordu. Şimdiye kadar hep kapalı kıyafetler tercih etmişti.Bu sefer biraz vucut hatlarını gösteren sexi bir kıyafet almalıyım diye düşündü. Evet güzel bir elbise bulmuştu. Biraz dekolte ve eteği yırtmaçlı
bacağını gösterecek bir elbiseydi.
Akşam olmuştu. Aynanın karşısından ayrılamıyordu.Herzaman topladığı saçını açmış.güzel fırçalamıştı. Nekadar da uzundu saçları farkında bile değil di.Beline kadar gelmişti. Çok güzelim diye düşündü.Tam makyajını yapıyordu kapı çalındı.
-Semra Hanım.
-Efendim.
-Hazırmısınız?
-Evet geliyorum.
Hemen çantasını aldı. Kapıyı açtı. Göksel karşısındaydı.Beyaz takım elbisesi
içinde, turkuaz renginde bir gömlek vardı.Yakasının düğmesi açık, boynundaki altın kolyeyle beyaz atlı prense benziyordu.
-Buyrun gidelim.
Semra'nın nutku tutulmuştu. şaşkındı.Sanki bir sihir adamı değiştirmişti.
-Gidelim diyebildi ancak.
Restaurantta masalar, mumlar ve güllerle süslüydü.İçerisi romantik bir havaya bürünmüştü.Bir yandan da orkestra da yemek müziği çalıyordu. Garson bir masa gösterdi. Oturdular.Göksel gözlerini Semra'dan ayıramıyordu. Semra ise, utanıyor gözlerini Göksel'den kaçırıyordu.
-Bu akşam tüm güzelliğin üstünde Semra.
-Teşekkürler.
Siparişi fransızcasıyla yine Göksel yaptı. Bir şişe şampanya söyledi.
Garson şampanya şişesini sallıyarak patlattı. Kadehleri doldurdu.
-Seni tanıdığım için mutluyum Semra. İyiki uçak bozulmuş.
-Ben de mutluyum.İyiki bozulmuşta seninle tanıştım
Bir yandan da düşünüyordu. Uçak Fransa'ya inmeseydi Göksel aklımda hep şapşal bir adam olarak kalacaktı..Aslında çok yakışıklı, kibar ve kültürlü...
-Dans edelim mi Semra.
-Tabii neden olmasın sevinirim.
Göksel Semra'nın elini avuçlarının arasına almıştı bile.Semra elektrik akımına kapılmış gibiydi. hayatı boyunca böyle birşey hissetmemişti. Göksel'in bedeninin Semra'ya değmesi ise, içini ürpertiyordu.
-Çok güzelsin Semra senden hoşlanıyorum. Belki de yıldırım aşkı ne dersin?
Sen ne düşünüyorsun benim hakkımda? .
-Ben de senden hoşlanıyorum. Ama nasıl oldu anlıyamıyorum.
Göksel daha çok kendine çekti Semra'yı..
-Aşk bu olsa diye düşündü Semra.
Servis gelmişti. masaya oturdular. Yemekler güzeldi. Şampanya ise, harika.
-Benimle evlenirmisin? Semra.
-Efendimmm. hiç beklemediği ani bir soruydu.
-Evet senden hoşlanıyorum. Ama seni tanımak isterim.
-Beni tanıyacaksın ve çok seveceksin canım..
Kıpkırmızı olduğunu hissediyordu Semra.. Başını kaldırdı Göksel'e baktı.
Göksel'in elinde bir yüzük kutusu vardı.
-Bunu sana aldım.Beğeneceğini ümit ederim.
-Kabul edemem.
-Bak canım ben seninle evlenmek istiyorum.Birbirimizden hoşlanıyoruz.beni
çok seveceksin. Ben sana aşık oldum.
-Aileme danışmadan karar veremem.
-Tamam ailene danış ama bu yüzüğü parmağına takmama izin ver lütfen.
Semra yüzüğe baktı koca bir tek taş pırlantaydı.
-Ama bu pahalı bir yüzük kabul edemem.
-Ne önemi var. Sen benim için herşeyden daha önemlisin.
-Teşekkür ederim dedi. Daha fazla da ısrara da dayanamadı parmağını uzattı.
Yüzük harika yakışmıştı parmağına... Semra'nın gözünden sicim gibi yaşlar iniyordu.
-Şimdi ne oldu?
-Hayatımda hiç aşık olmadım mutlu da...Şu an çok mutluyum. Ben de sana aşık oldum.
İçinden de nasıl olur? hiç beğenmediğim bir erkeğe nasıl aşık olabilirim diye
düşünüyordu.
-Yemeğimizi yedik. Bahçede dolaşalım mı biraz ne dersin? .
-İyi olur şampanya dokundu biraz.
-Şu banka oturalım mı?
-Tabii.
-Gözümü senden alamıyorum. Yıldız gibi ışıl ışılsın karşımda.
Yavaşca uzanıp Semra'nın dudaklarından öptü.
Hayatında ilk defa hoşlandığı biri tarafından öpülüyordu. Kızardığını hissetti..
-Gidelim mi. Uykum geldi de.
Tabii canım. nasıl istersen.
Sabah olmuştu ve uçaktaydılar. Düşünceleri nasıl da değişmişti.
Bir günde yanında oturan şapşal dediği adama aşık olmuştu. Şimdi yanyana,
el ele oturuyorlardı.Tek düşünceleri evlenmekti.Göksel hemen isteyecekti Semra'yı ailesinden. Ve mutlu bir hayatları olacaktı. Bu sefer de mutluyum diye bağırmak geldi içinden.

-SON-

GooD aNd EvıL 04-24-2009 09:59 AM

Ağlama Artık Ne Olur

yaktın beni bugün sevdiğim.
duygularımı mahvettin.
gözyaşlarınla zehirledin
yüreğimi..
kapkara oldu ruhum,
ben de seninle ağladım
biliyor musun.
dayanır mıyım gözünde ki
yaşlara.
sana birşey olursa
yaşar mıyım.
sensiz neye yarar hayat,
biriciğim.
sevgini bukadar yaşarken
içimde.
sensizliği yaşatırken
yüreğimde.
ve bebeğim gibi
severken seni..
ağlama artık ne olur.
dayanmıyor yüreğim
dayanmıyacakta.
çünki seni seviyorum
gözbebeğim.
ben seninle doğdum
seninle öleceğim.

GooD aNd EvıL 04-24-2009 09:59 AM

Bir Tutam Kül Olsam Uğruna

bir esir kampında,
düşüncelerle başbaşa..
uçan kuşlarla haber yolladım sana,
bekledim gelirsin diye umarsızca.
gelmedin kaldım buralarda.
asla bir başkasını sevemem
aşkımı toprağa gömemem.
özlemlere yenik düşen kalbim,
hep uykusuz *******e talip.
apansız çıkıp gelsen yanıma.
sarılsam sana doyumsuzca.
erisen kollarımda tüm sevgimle.
sürgün bitse artık bu şehir de.
içimde ki yangınlara dur diyemem.
seni severken bu aşktan vazgeçemem.
bir tutam kül olsam uğruna.
savursa rüzgar götürse uzaklara..
ben yine seninim bende ki aşkla.
alıştı gözlerim akan yaşlara.
bir sensizliğe alışamadı bu gönül,
bir de yalnızlığa.

GooD aNd EvıL 04-24-2009 09:59 AM

Birde Sen Vurma

vurgun yemiş gibiyim karışık duygularla.
içinden çıkılmayan, insanı yıpratan,
hergünün ardından, geçmiş günü aratan.
biçare düşüncelerimin esiriyim
ben şimdi.
hayatın acımasızlığını yaşadım yıllarca.
gelen vurdu giden vurdu
birde sen vurma.
sevdiğim, gözümden esirgediğim,
sen..
hayalimde en güzel duyguları yaşatan,
özlediğim, beklediğim, taptığım sen.
ne olur birde sen vurma bana.
öyle bir sevgiydi ki
benim sana verdiğim.
herkesin arayıp bulamadığı bir aşk..
içimde yaşattığım, kalbimde sakladığım,
kendime, hasretinle bir kale kurduğum,
sevdiğim ne olur
birde sen vurma bana..

GooD aNd EvıL 04-24-2009 09:59 AM

Birgün Şansınız Dönebilir- 1. Bölüm (Hikaye)

Senelerdir piyango bileti alırdı. Amorti bile nadir çıkardı. Yine bilet almıştı.Akşam çekilecekti. İçinde değişik bir huzursuzluk vardı. Anlıyamıyordu birtürlü. Bana nerden çıkacak diyordu serpil. Ama akşam olduğunda hiç ummadığı bir durumla karşılaştı. Televizyonda en büyük ikramiye tv.de yazılmıştı bile.
-Olamazzz. Çıktı işte. Hemde büyük ikramiye.
Büyük bir heyecan içersindeydi. Ne yapacağını ne düşüneceğini bilemez haldeydi.
-Ben bu parayı nasıl harcıyacağım. Ağabeyim demez mi nerden buldun diye.
Piyangodan çıktı desem. Cadı yengem ve onun yetiştirdiği iki yeğenim sanki bana düşman. Hiç sevmezler beni. Ağabeyime söylesem ağzında laf durmaz ki hemen söyler. Bankaya koysam ellemesem.
-Yok olmaz. Ya yarın ölürsem. parayı harcamadan ölmek istemem.
-Of yaaa. ne yapacağım ben. En iyisi arkadaşımın kuzeni avukat ona gidip
akıl danışayım. Şimdi uyumalıyım. Nasıl uyuyacağım ben.
derken uykuya daldı Serpil.
-Allah Allah ben biraz önce uyumuyormuydum. burda ne işim var.
Bir ormandaydı. Hertaraf zifiri karanlık önünü bile göremiyordu. Soğuktu.
Üşüyordu. Bir ses geldi birden ürperdiğini hissetti.
-Gellll. Gellll.
-Buda ne. Kimsiniz. Cevap yoktu.
Yine aynı ses.
-Gell. Gell.
Elinde değildi bir güç onu sesin geldiği yöne sürüklüyordu.Önünü görmeden gidiyordu. Nekadar gittiğini o da bilmiyordu. Tek hissettiği üşüdüğü ve korktuğuydu. Aniden karşısında beyazlar içinde yaşlı bir adam belirdi.
Serpil birden bayılacağını hissetti.
-Korkma kızım. Benden kötülük gelmez.Sana diyeceklerim var.
Ani kararlar verme. Parayı bankaya koy ve düşün. Ani kararlar seni yalnışlara sürükler..Yengen ve yeğenlerine de hep iyilik yap. Birgün onlarda senin gibi
İyi biri olsunlar. Senin ağabeyinden başka kimsen yok. Ona söyle. Sana
yardım edecek. der demez yaşlı adam kayboldu.
-Nereye gidiyorsunuz. Ben yolumu nerden bulacağım şimdi. Korkuyorum.
Üşüyorum. Allahım bana yardım et der demez uyandı Serpil. Sabah olmuştu.
Ter içersindeydi. Rüyaymış meğerse dedi.
Kendine ait küçük bir dükkanda hediyelik eşyalar satıyordu. babadan kalma
evde de oturuyordu. Evlenip ayrılmıştı. Kazandığı da ona yetiyordu.
Ağabeyine çok düşkündü ama yengesi yüzünden onlara da bayramdan bayrama gidiyordu.
-En iyisi birkaç gün birşey yapmamalıyım.. Düşüneyim. Yaşlı adamın sözlerini dinlemeliyim. Bakalım neler olacak.


Arkası Var.

GooD aNd EvıL 04-24-2009 09:59 AM

Birgün Şansınız Dönebilir -2. Bölüm.(Hikaye)

Hemen kahvaltı bile etmeden parayı tahsil etmek için bankaya gitti. Çok şükür para emniyetteydi artık.
-Biraz düşünmeye ihtiyacım var dedi. Deniz kenarına doğru yürüdü ve bir banka oturdu. Deniz harikaydı. Sanki bütün negatif düşünceleri kayboluyordu.
Dalıp gitmişti denizin sonsuzluğuna, hipnoz olmuş gibi hissediyordu kendini.
Birden bir kızın ağlama sesiyle kendine geldi.
-Ne oluyor.
Yandaki bankta bir kız ve erkek sarılmışlar birbirlerine ağlıyorlardı.
-Allah Allah neden ağlıyor bunlar diyerek kulak misafiri oldu.
Kız şöyle diyordu.
-Ben senin annenlerle oturmam. Sen de benim ailemle yapamazsın. Ne olacak bizim halimiz evlenemiyecek miyiz biz.
Birden aklına dede geldi.
-Kızım herzaman iyilik yap. Birgün elbet bu iyiliğin karşılığını görürsün
Hemen yandaki banka doğru yürüdü.
-Merak ettim neden ağlıyorsunuz. Benimle paylaşmak istermisiniz?
-Sizi tanımıyoruz ki.
-Olsun tanışalım o zaman. Ben Serpil.
-Bizler de Elif ile Kenan.
-Belki yardımım dokunur sizlere dinliyorum.
-Kız hıçkırıklar içinde, anlatmaya başladı.
-Serpil hanım. Biz nişanlıyız. Evlenmek istiyoruz. Kenan üniversiteyi bitirdi askerliğini yaptı. Yeni bir işe girdi. Ailemse benim çalışmama izin vermiyor. Yoksa ikimiz de çalışsak belki evimizi tutar geçinebiliriz.
-Anladım canım. Çok üzüldüm.
Aniden aklına bir fikir geldi Serpilin.
-Sizlere bir önerim var. Yalnız bana bir hafta müsaade. Bu bir hafta içinde siz de evlenmek için müracatınızı yapın ve gününüzü alın. Haftaya bugün burada buluşalım. İnanın herşey sizlerin istediği gibi olacak..
-Ama siz bizleri tanımıyorsunuz neden iyilik yapacaksınız dedi Elif.
-Bilmem sizlerin durumuna üzüldüm. Her ihtimale karşı size kartımı da vereyim. Ama haftaya bu saatte buradayım. Siz de burada olun. Ben gideyim şimdi. Bazı işlerimi bir haftaya kadar halletmem gerek. Şimdilik iyi günler.Görüşmek üzere.
Serpil düşüncelerle yürümeye başladı. Ağabeyinin çalıştığı yere gidecek ve ona anlatacaktı.Bir taksiye bindi. Yarım saat sonra bir giyim mağazasının önündeydi. Ağabeyi burada muhasebe müdürüydü.Kızkardeşine ailesinden kalan evi oturması için vermişti. Kendisi kirada oturuyor ve aldığı maaşla geçinmeye çalışıyordu. Adnan Serpili görünce şaşırdı.
-Hayrola Serpil sen bu saatte burada. Birşey mi oldu?
-Yok herşey yolunda. Seninle konuşmam gerek. Hadi çıkalım başbaşa bir yemek yiyelim.
-Bu saatte olmaz işlerim var.
-Olmaz kesinlikle seninle konuşacaklarım var. İnan ki acil.
Adnan merak etmişti. Kardeşinde değişik bir hal vardı. Anlam veremiyordu.
-Tamam canım haber vereyim çıkalım. Sen iki dakika otur geliyorum.
Adnanla Serpil bir kebapcıya girdiler.Siparişlerini verdiler.
-Merak ettim neler oluyor anlatsana.
-Ne oldu abi biliyor musun.
Ne oldu canım anlat. Vallahi öldüreceksin beni.
-Ama şok geçirme sakın. Söylüyorum bak.
-Tamam Serpil söyle artık.
-Piyango bileti almıştım. En büyük ikramiye bana çıktı.
-Çok komiksin. Ama sen bana yalan söylemezsin. Gerçek mi.
-Evet.
-İnanamıyorum. Harika birşey bu. Artık beni de görürsün.
-Tabi canım.İki katlı bir mağaza alacağım. Orayı sen işleteceksin. Ama ortak olacağız.
-Tamam canım ya. Sevindirik oldum. İnanamıyorum. Bana yardım et abi.
Yarın gidip iki daire alalım. Birinde sen birinde de ben oturacağım. Birer de
araba...
-Rüya mı bu. Olamaz. Hadi yengene gidip haber verelim.
Birden yengesinin ve yeğenlerinin kendisini hiç sevmedikleri aklına geldi.

Arkası Var

GooD aNd EvıL 04-24-2009 09:59 AM

Birgün Şansınız Dönebilir -3. Bölüm ( Hikaye)

İşte kapının önündeydiler. Zile basıyorlardı. Kapıyı yengesi açtı. Anında suratının değiştiğini farketti Serpil. Canı sıkılmıştı yine..Soğuk bir şekilde.
-Buyrun bakalım.
-Sana güzl bir haberimiz var Ayşe.
-Hayrola ne haberiymiş bu
-Girelim içeri de anlatalım.
İki yeğeni de gelmişti. hoşgeldin bile demiyorlardı. Halasından nekadar nefret ettikleri belliydi. Serpilin sinirleri bozulmuştu. Kendini tutmasa ağlayacaktı.
-Serpile piyangodan büyük ikramiye çıktı. Onu haber vermeye geldik.
Anında yengesinin buz gibi yüzü sevince boğulmuştu.
-Artık bize de bir daire alırsın. Senelerdir biz sürünüyoruz sen babadan kalma evde oturuyorsun.
-Tabii yenge yarın erkenden size gelip hem size hem de bana birer daire alacağım.
Anında değişmişti yengesiyle çocuklar. Öpücüğe boğmuşlardı Serpili.
-Halacığım bana bilgisayar alır mısın?
-Bana da.. bana da diyordu küçüğü de.
-Tamam çocuklar evimiz ve işyerimizi halledelim. Ne isterseniz alacağım.
Büyük bir sevinç yaşıyorlardı ailecek. Serpil de bu sevince kaptırmıştı kendini.
Evler ve iş yeri alınmıştı. Çocukların istedikleri de olmuştu. Serpili yere göğe koyamıyorlardı. Hiç böyle mutlu olmamıştı Serpil.
-Paranın gücü bu demek ki diye düşünüyordu. Haftada gelmişti.Yarın Elif ve Kenanla buluşacaktı.
Buluştukları saatten erken gitmişti. Deniz kenarında aynı bankta oturuyordu.
-Çok mutluyum diye düşündü. Birde bu gençleri evlendirebilsem.
İşte geliyorlardı.
-Merhaba Serpil Hanım
-Merhaba Elif.Merhaba Kenan. Nasılsınız? İşlerinizi hallettiniz mi?
-Evet dediler birlikte. Ne yapacağız şimdi. Soran Elif ti.
-Şimdi benim eve gidiyoruz. Arabama binelim on dakikada evdeyiz..
-Neden? bu sefer Kenan sormuştu merakla.
-Gidince sizlere anlatacağım.
Arabayla güzel bir apartımanın önünde durdular.
-Hadi inelim geldik.
Serpil önden yol gösteriyordu. İkinci kata çıktılar.Daire kapısını açtı.
-Hadi girin içeri çekinmeyin. Bu daire de siz oturacaksınız. Yalnız bir şartım var. İki seneliğine.. O arada benim iş yerinde Elif çalışacak Her ay toplanan para yarıya bölünecek.Ve ikiniz para kazanıp bir ev alacaksınız. Tabii ben yine size yardım edeceğim.
İnanamıyorlardı. Nasıl olur diyorlardı.
-Oldu bile dedi Serpil. Alın anahtarı ben kendime ait eşyalarımı aldım Düğün nezaman bakalım.
-İki gün sonra dedi Kenan.
-Ama nikah şahidiniz ben olacağım. Sizleri Bursa ya Uludağa iki günlüğüne balayına götüreceğim. Fazla kalamayız. İş yerini kapalı tutamam.
-Tamam Serpil Hanım. Siz olmasanız biz ne yapardık.
Güzel bir nikah töreni olmuştu. Serpil çok mutluydu. Büyük bir huzur vardı yüreğinde.
O akşam uykusunda yine ormandaydı. Dede karşısındaydı. Artık korkmuyordu.
-Kızım bu güzel iyiliğinin karşılığını verecek Yüce Yaradan. Yakında hayırlı bir kısmet çıkacak karşına ve evleneceksin. Çok mutlu olacaksın. Ama hiçbirzaman iyilik yapmaktan vazgeçme.
Uyanmıştı. Kim çıkacak karşıma diye merak ediyordu. Ama içinde ki huzuru hiçbirşeye değişmezdi.

SON


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:08 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.