![]() |
Her Türüne Karşıyız
Anadolu kasabalarından birinde jandarmalar bir eve "kitap baskını" yapıyor.. Jandarma timinin başındaki astsubayın dikkatini, duvara çivilenmiş birkaç raftan ibaret kütüphanede bir kitap çekiyor: "Bir Anti-Komunistin Mücadelesi" Komutan kitabı eline alıp soruyor: "Bu tür kitapların yasak olduğunu bilmiyor musun?" Ev sahibi: "Komutanım, ben anti-komünistim, zaten kitap da öyle." Komutan, kül yutmaz bir ifadeyle cevaplıyor: "Farketmez, biz komünizmin her türüne karşıyız." |
Evli Değilim
Asker, komutanın karşısına çıktı, izin istedi. Komutan sebep sordu: -Efendim, karım çocuğumuzun çok hasta olduğunu yazmış da... -Yalan söylüyorsun. Çünkü karından gelen mektubu ben de okudum, hiç öyle bir şeyden bahsetmiyordu. Asker selam verdi, tam kapıdan çıkarken döndü ve samimiyetle: -Komutanım, dedi. İkimiz de yalancıyız anlaşılan, çünkü ben evli değilim. |
Cemal Askerde
Yeni asker olan Cemal'e komutanı sormuş : -Savaşta siperdesin, sağ taraftan düşman askeri geldiğini gördün. peki ne yaparsın? Cemal heyecanla cevap verir: -Hemen çevirir silahımı üzerlerine ateş açarım komutanım. Komutan tekrar sormuş. -Peki, karşıdan geliyorsa? -Karşıya ateş açarım, komutanım. -Arkadan geliyorsa ? deyince komutan, Cemal dayanamamış: -Komutanım, bu ordunun bir askeri ben miyim da? |
Ateş Ederim
Komutan sorar: - Söyle bakalım temel, cephanelik önünde nöbet tutuyorsun, birden cephanelik infilak etti, ne yaparsın? - Herkesin duyması için havaya bi el ateş ederum komitanum! |
Amerikalı Subay
Çin’de görevli Amerikalı bir subay bir gün Pekin’de bir lokantaya girdi. Garsonun getirdiği Çince mönüye garip garip baktı. Gelen mönüden birşey anlamasa da bozuntuya vermedi ve parmağını Çince bir yazının üzerine basarak garsona gösterip, ne geleceğini merakla beklemeye başladı. Bir müddet sonra garson bir tabak meyve getirdi. Amerikalı subay garsona meyveyi kenara koymasını işaret ederek parmağıyla listedeki başka bir yeri gösterdi. Bu kez, bir dilim pasta geldi. Subayın karnı çok acıkmıştı. Parmak yöntemiyle güzel bir yemek seçemeyeceğini de anlamış bulunuyordu. Çevresindeki masalara baktı. Karşı masada bir Çinli et yemeği yiyordu. Subay, karşı masadaki adamın yediği yemeği gösterdi ve garsona o yemekten getirmesini işaret etti. Yemek geldi. Subay büyük bir iştahla eti yemeye başladı. Birkaç lokma sonra, şimdiye dek bu tatta bir et yemeği yemediğini fark etti. Pekin ördeklerinin ününü duymuştu. Bu acaba onun eti miydi? Garsonu çağırdı, eti gösterdi ve kollarını kanat gibi yaparak, “Vak, vak?!” dedi. Çinli garson soruyu anlamıştı. “Hayır” anlamında başını salladıktan sonra, doğru yanıtı verdi: “Hav, hav, hav!” |
Uzman
Askerin biri bir bakışta herkesin boyunun ölçüsünü tam olarak doğru söylüyormuş ve arkadaşları buna çok şaşırıyorlarmış. Bir gün bunu komutana da ***ürmüşler ve olan biteni anlatmışlar. Komutan inanmamış... - "Söyle bakalım benim boyumun ölçüsü kaç?", demiş.Asker aşağıdan yukarıya komutanı süzmüş ve -"1.75 efendim", demiş.Komutan: -"Doğru.. Hayret, nasıl bildin?" demiş. Asker : -"Bilirim tabi efendim, ben kereste uzmanıyım.." |
Tek Ben miyim?
Manevra varmış.Mehmet elde tüfek yerde yatıyormuş.Komutan gelip sormuş : -Düşman önden gelirse ne yaparsın? Mehmet cevaplamış. Şu yandan, bu yandan, arkadan gelirse, diye tekrar sormuş komutan. Mehmet bunları da cevaplamış. Komutan en sonunda : -Ya düşman tepeden gelirse? deyince. -Bu memleketin tek askeri ben miyim komutanım? |
Teftiş Fırçası
Askeri birlikte teftiş için hazırlık yapılıyormuş..Bu arada bütün erlere birer diş fırçası dağıtılmış.Er Mehmet'te fırçayı göğüs cebine yerleştirmiş.Kıtayı denetleyen komutan sıra Mehmet'e gelince,cepteki fırçayı göstererek sormuş; -"Bu ne bu?.. -"Teftiş fırçası komutanım... |
Şemsiye
Yıllar önce İngiltere'de erler şemsiye kullanmazmış.Şemsiye taşıma hakkı sadece subaylara tanınıyormuş. O yıllarda bir gün genç teğmenlerden biri, koltuğunun altında bir şemsiye ile hızlı hızlı yürüyen eri görünce, beyninden vurulmuşa dönmüş.Eri çağırarak : -Bu ne küstahlık, demiş.Ve şemsiyeyi aldığı gibi dizinde iki parça etmiş. -Bu sana bir ders olsun, bir daha böyle küstahlıklar yapma! Neye uğradığını anlamayan er : -Başüstüne, diyerek selamı çakmış ve şöyle sormuş : -Teğmenim, beni az önce evine yollayan general şemsiyesini istediğinde kim kırdı diyeyim? |
Titanik
Hitler ele geçirilen İngiliz, Fransız ve Yahudi üç esire bir şans tanımak istemiş.. - "Size birer soru soracağım, bilirseniz sizi bırakacağım" demiş. İngilize sormuş: - "Titanik kaç yılında battı ? İngiliz hemen cevap vermiş - "1912" Hitler İngilizi göndermiş, Fransıza sormuş bu kez, - "Titanik'te kaç kişi öldü?" Fransız cevap vermiş - "1050" - "Tamam, sen de gidebilirsin" diye özgür bırakmış. Ve Yahudi'ye dönmüş: - "Say lan ölenlerin isimlerini!" |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:33 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.