![]() |
GERÇEGI BULMA ARZUSU
Sanirim simdi BIOENERJI gerçegini kavramak istiyorsunuzdur. Istemek basarinin yarisidir. Ama pisirilmek için bir araya getirilmis malzemelerin pismeden leziz bir yemek oldugunu düsünebilirmiyiz? Yemegin leziz olabilmesi için; yaginin, tuzunun ve baharatinin ayarlanip, tam olarak pisirilmesi gerektigi gibi konumuzun da tam olarak kavranabilmesi için, bazi gerçeklerin bilinmesi zorunludur. Örnegin; vücudumuzda her organimizin ayri bir görevi vardir. Ellerimiz tutmak, ayaklarimiz yürümek, gözlerimiz görmek için (vs.) vardir. Peki ya aklimiz, irademiz, düsüncemiz ve hayal gücümüz, bunlar ne için vardir? Bunlari nerde, ne zaman, nasil ve ne için kullanmamiz gerekir? Insanlar menfi ve müspet düsünme haklarina sahiptirler. Ama menfi olarak düsünen insanlar hiçbir zaman muvaffak olamazlar. Fakat müspet düsünen insanlar için her zaman bir kolaylik vardir. Onlar özündeki gerçege yaklasmis insanlardir. Sadece özdeki gerçegin ismi tanimlandigi zaman, o isme konsantre (Rabita) olarak gerçege ulasacaklardir. Insan bosluga konsantre (Rabita) olamaz, mutlaka bir amaci olmasi gerekir. Amaca ulasabilmek için de bosluklarin doldurulmasi lazimdir. Ben de yeri ve zamani geldiginde, o ismi açikladigim zaman sag duyulu düsünen insanlar konuya vakif olabileceklerini göreceklerdir. BIOENERJI’ ye isteyen herkes sahip olabilir ama her isteyen her yerde kullanamaz. Masa üstünde bardak oynatmak, insanlari yalanlarina inandirmak v.s. gibi kesinlikle bir sov araci olarak kullanilmaz. |
RUHSAL AMAÇ
Ruhsal egilimlerde en önemli sey hareketlerin bir gayeye dogru yönelmis olmasidir. Bu bakis açisi ile insan ruhunu hareketsiz, tek parça olarak düsünemeyiz. Insan bedeninin ve ruhunun bir bütün oldugu bilinmektedir. Bu bütünlük özde olmasina karsin fiili olarak beden ve ruhun ayrildigi noktalarda görülmektedir. Örnek olarak ruhsal çatismalar içerisinde olan bir insanin bedenine karsi mazosist tavirlar sergilemesi verilebilir. Bu mazosist davranislar daha da ileri giderek intihara kadar varabilir. Oysaki bütün hareketlerimiz her zaman var olan belli bir amaca dogru yönelmedikçe, hareketlerimizi belirleyen, degistiren ve süreklilik arz eden bir hedef bulunmadikça, hiçbirimizin düsünmesi ve hayal kurmasi mümkün degildir. Ruhsal amacimiz, gerçege dogru yönlendirildigi taktirde ruh ve bedenimiz bir bütünlük içerisinde, birbirini tamamlayarak özdeki gerçege ulasmis olacaktir. Özdeki gerçek de insan ruhunu bir takim mazosist düsüncelerden arindirarak ruh ve bedenimizin uyum içerisinde olmasini saglayip, düsünme ve muhakeme etme imkanini da vermektedir. |
DÜSÜNCE VE MUHAKEME
Söyle bir düsünüp muhakeme edelim: Yer yüzünde hiçbir seyin sebepsiz varolabilmesi mümkünmüdür? Her varlik belli bir amaca hizmet için yaratilmistir. Bütün canlilar kendi aralarinda birbirlerinden yararlanabilmelerini saglayan bir döngüye, bir mekanizmaya sahiplerdir. Ne var ki bazi insanlar kendilerine zarar verdikleri gibi çevrelerindeki yararlanacaklari bir çok seye de zarar vermektedirler. Oysaki insan kendine yararli olabilecegi gibi çevresine de faydali olabilmek için yaratilmis fakat birçok insan bu gereksinimi kendinde bulamamistir. Benim konu içinde sözünü ettigim özdeki cevhere ulastigimizda, bütün insanlarin kendine faydali oldugu gibi çevresine de ne kadar faydali oldugunu görmemiz mümkün olacaktir. Özümüzdeki cevheri bilimsel tanimlamalar ile anlatip herkesin faydalanacagi bir hale getirecegim ama insanin kendisi düsünüp muhakeme ederek kendi dogrusunu kendisinin bulmasi kadar daha verimli bir sey olabilirmi? Elbette herkesin kendi dogrusunu kendisi bulmasi gerekir. Bunun için ben insandaki vazgeçilmesi mümkün olmayan cevheri konu içinde yer yer anlatmaya çalisiyorum. Biraz muhakeme ettigimiz zaman, konu ilerledikçe o cevherin avuçlarimizin içinde, beynimizin merkezinde, kalbimizin derinliklerinde oldugunu görüp; insanin ne kadar güçlü, üretken ve olmazlari olur hale getirdigini görecegiz. Önemli olan insanin dogru muhakeme edip kendinde varolan BIOENERJI’yi bulabilme basarisini gösterebilmesidir. |
ÖZDEKI CEVHERI BULALIM MI?
Insanda vazgeçilmesi mümkün olmayan çok önemli degerler vardir. Insan, o degerleri koruyunca iyi bir konsantrasyon (Rabita) ile beyin fonksiyonlarini çalistirip kalp ile irtibat saglar, ve bu irtibati saglayinca bütün organlarda yogun bir hareketlilik baslar. Vücut isisi yükselir ve yogun bir enerji akimina dönüsür. Insan üzerindeki enerji örnegin; 80.000 kw’dan 160.000, 200.000, 500.000, 1.000.000 kw’a kadar yükselir. Bu durumda bütün dikkatlerin beyinde odaklasmasi gerekir ve beynin 2/10'luk açiksa, 3/10'luk 4/10'luk faal duruma gelir. Bu durumda metafizikte oldugu gibi bir takim olaganüstü oldugu düsünülen basarilarin elde edildigi görülür. Vücuttaki enerji el ayasindan, parmak uçlarindan, gözlerden, iki kas ortasindan, dizlerden ve ayak tabanindan sua olarak çikar. BIOENERJI’nin insan ve hayvan sagliginin yani sira tarim alani ve bitki biyolojisinde de faydali oldugu görülür |
NASIL BASARILI OLUNABILIR?
BIOENERJI'de basari saglayabilmek için, konsantrasyon (Rabita) ile tesebbüs ettikten sonra neticesi hakkinda süphe ve tereddüde düsmeden, bikmadan, usanmadan sabir erdemi ile basariya ulasana kadar devam etmek gerekir. Her nimet emek karsiliginda elde edilir. Acele etmemek, kalp huzuru ile yapmak, dikkatini benimsemek gerekir. Bunun için insanin kuvvetini, hayal gücünü, iradesini, arzusunu, dikkatini bir noktada toplamasi gerekir. Marifet çok sey bilmek degil bildigini dogru uygulayabilmektir. Zira; bilgi tatbik edilir, pratikte uygulanir, hayata geçirilirse yararli olur. Yoksa dogru uygulanamayan bilginin insana hiçbir yarari olmaz. Insan, önce yaratilis ile varolusunun maksadini anlayip ruh hali ile bütünleserek özündeki cevheri bulmasi gerekir. Peki siz özünüzdeki o gizemli cevheri bulabildiniz mi? Eger hala bulamadiysaniz benimle beraber o gizemli dünyayi kesfedip cevheri bulmaya ne dersiniz? Korkmayin çok zor degil, çalisan ve düsünen bir insanin beyni adeta görünmez zengin bir kütüphane, esi bulunmaz bir bilgisayar gibidir. Icat, bulus ve çözüm kaynagidir. Aslinda o gizemli dünyanin anahtari özümüzdedir. Bir de farkina varabilsek...! |
FARKINA VARACAGIMIZ GERÇEK
Kainat varolurken, kainat içinde de varolan her nesne bir amaç üzerine yaratilmis ve nesneler arasinda iletisim bagi kaçinilmaz kilinmistir. Insanoglu da yaratilirken en güzel surette yaratilip basi bos olarak yeryüzüne gönderilmemis herkes birbirinden sorumlu hale gelmistir. Insanlar sorumluluklarini bilmeleri için akil, irade, düsünce ve gerçegi bulmasi için muhakeme gücüne sahiplerdir. Düsünen insanlar bunlari kullanarak geçmisten bu yana insanlik yararina çok önemli hizmetlerde bulunmuslardir. Örnegin; Elektrik, bilgisayar, Internet, astronomi, gen mühendisligi gibi göz ardi edemeyecegimiz daha bir çok bulus ve bilim dallarini hayatimizin birer parçasi haline getirmislerdir. Kendi sorumluluklarini bilen insan hayatta muvaffak olabilmek için düsünen, üreten, muhakeme eden, ne için yaratildiginin, neden varolusunun bilincinde olan ve gerçegi fark eden insandir. Gerçegi fark ettigimizde, onun vermis oldugu firsatlardan yararlanarak, iyi bir konsantrasyon (Rabita) ile beyin fonksiyonlarimizi daha aktif bir duruma getirip, üzerimizdeki mevcut enerjiyi çogaltarak yararli bir hale getirmek mümkündür. Bu durumda kendi sagligimizi fiziksel ve ruhsal olarak korudugumuz gibi yasam direncimizi de artirmis oluruz. Bunu basarmak için ruh halimizin bedenimizle uyum içerisinde olmasi gerekir. |
BIOENERJI NE DEGILDIR?!!!
Bioenerji; simya, sihir, büyü, medyumluk, falcilik, muskacilik ve gaib’den haber verme... vs gibi bir sarlatanlik degildir. KIM BU SARLATANLAR? Insanlar, yaratilislarindan itibaren ilk insandan son insana kadar kendi özünden ve mefkuresinden her ne kadar uzaklastirilmaya çalisilsa da insan sabit kadem kalacak sekilde yaratilmistir. Yine hiçbir korku ve hiçbir engel insanlari, özündeki manevi inancindan ve hakikatinden uzaklastiramamistir. Bu sebeple bir takim SARLATANLAR, insanlarin bu zayif noktalarini tespit ederek o kimseleri istismar ettiler. Zavalli insanlari ellerinden hiçbir sey gelmedigi halde kendilerini sanki her seye kadirmis gibi göstererek; ayri sevgilileri birlestirmek, istediklerini ayirmak, dilediklerini zengin, istemediklerini fakir etmek gibi vehimelere kapilarak maalesef kendi yalanlarina kendileri de inanarak insanlari da yalan yaldizli sözler ile kandirip inandirarak aldattiklarini üzülerek söylüyorum. Yalniz aldatmakla kalmayip, kötü emellerine alet ettiklerini de her zaman görüp isitiyoruz. Bu tür insanlari özünden kopmus, bir takim kirli ve çirkin emeller pesinde kosan hastalar olarak nitelendiriyorum. Dünyada dertsiz insan bulmak zordur. Ama sunu da unutmamak gerekir ki; her derdin de mutlaka bir dermani vardir.Önemli olan uzmanini bulmaktir. |
UZMAN KIMDIR? NASIL OLMALIDIR?
Uzman ne yaptigini bilen, neyi niçin ve nasil yaptiginin ilmi derinliklerine inebilmis üstün marifetinin sirrina erismis, özündeki gizemli hazineyi kesfetmis ve toplum yararina kullanan ustadir. Ben de insanlara hayirli ve faydali olabilmek için insanin kendi özünde olan o gizemli |
GiZEMLi CEVHERI TANIYALIM MI?
Süphesiz; Allah insana öyle bir zeka, hafiza ve beyin gücü vermistir ki bu güç ile can yaratmanin ve yoktan var etmenin disinda insanin yapamayacagi hiç bir sey yoktur. Yeter ki özündeki cevheri bulabilme basarisini göstersin. Insan nice olmazlari olur hale getirip nice basarilar elde etmistir ki; denizde gemiler, gökte uçaklar, haberlesme ve iletisim araçlari ile dünyayi tehdit eden savas teknolojisine erismistir. Ama insan hala kendi sagligini tehdit eden mikroplara karsi yenilmez bir güç olan BIOENERJI'yi taniyamamistir. Hala bir çok hastaliga yenik düsmektedir. Örnegin; kanser, sirt agrilari, seker, hipertansiyon, migren, romatizma, asiri kilolar, eklem agrilari, kemik hastaliklari, ruh hastaliklari, sizofreni ve daha birçok hastaliklar. Oysaki BIOENERJI ile bu ve buna benzer hastalik illetini yok etmek mümkündür. |
BIOENERJI NEDIR?
BIOENERJI; bütün canlilarda mevcut olup, hücre zarinin bitisiginde yer alan, moleküller arasinda geçerli elektrostatik güçleri inceleyen ve düzenleyen, canlidaki hareket kabiliyetini saglayan bir enerji akimidir. Bu her canlida mevcut olan enerjidir. Bionerji'yi tanimanin ilk sarti, caliligi temelinden itibaren tanimaktir. Canliligi tanimak içinde biyoloji alaninda ihtisasli olmamiz gerekir. Biyoloji, canli bilimi yada hayat bilimi olarak tanimlanan, canlilarin yapisini vücutlarinda gerçeklesen temel olaylari çesitliliklerini, davranislarini, çevrfesiyle iliskilerini, gelismelerini ve yeryüzüne dagilislarini inceleyen pozitif bir bilimdir. Bu incelemeler kimya, fizik, matematik, psikoloji, sosyoloji, antropoloji gibi bilim dallariyla da iliskilidir. Biyoloji kisaca canlilari inceleyen bir bilim dalidir. Canlilar, ister basit yapili, ister yüksek organizasyona sahip olsunlar, yapi birimleri hücredir. Hücreler ister deri, ister beyin, ister kan, ister karaciger hücresi olsun vücudumuzdaki bütün hücrelerin tasidiklari genetik bilgi aynidir. Genlerin görevleri, vücutta üretilen proteinlerin sifrelerini tasimaktan ibarettir. Her gen, bir proteinin yapimindan sorumludur. Proteinler ise hücrenin hem yapisina hem etkinliklerine çok büyük katkida bulunan ve islev görmelerini saglayan moleküllerdir. Kanda oksijen tasinmasi, koku alma, büyüme gibi bedensel islevlerde rol alan, düsünmemizi saglayan on binlerce proteinin üretimi için farkli genlerimiz vardir. Hücrelerin yapi ve sekilleri birbirinden farkli olsa da, içinde tasidiklari bilgi aynidir. Vücudumuzun bütün sistemleri beynin kontrolü altinda vazifelerini yaparlar. Beyin çesitli sistemlerden gelen sinyalleri birbirine karistirmadan taniyarak,binlerce entegre devrenin dis ve iç çevreden gelen tembihlerine uygun cevap vermektedir. Bu faliyetlerin gerçeklesmesi ve bedenimizde canlilik haraketinin olusumu, bioenerji akimiyla mümkün olmaktadir. Bioenerji'nin kullaniminda beyin fonksiyonlari önemli rol almaktadir. Bireyin düsünme hizi, görüs mesafesi ve bakis açisi beyninin onda kaçini kullandigini belirler. Beynimizi tam olarak kullandigimizda düsünce hizimizin, görüs mesafemizin va bakis açimizin daha genis alanlari kapsadigini "sekil a'da" oldugu gibi görebiliriz. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:04 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.