Bostancı

B O S T A N C I

Üç güzeller oturur bostancı da,
Damat Selim,kızım Aslı, bir de Ela,
Üç yaşın bitirip girdi dört yaşına,
Torunum,cicim tatlı bela.

Sabah balkona oturdum,
Denize dürbünümü tuttum,
Adalara süzülüp gider deniz otobüsü,
Sadece o gemi değil,denizin süsü.

Karşıda görünen adalar,
Gelir gözüm önüne eski anılar,
Ceni yi bir zamanlar sevmiştim,
Aşkımla Burgaz adaya gitmiştim.

Ne güzeldi gençlikteki o günler,
Tıkladın mı hayale, ekrana,gelirler,
İnsana yaşam verirler,
Neydi,ne güzeldi geçen günler.

Babamın da kabarmıştı aşk damarı,
Aramıştık birlikte eski samatya lıyı,
Sevgilisi, kalmamıştı hayatta,
Oğlu,ben yürüyordum ayni etapta,

Aşktır insanı çıldırtan,
Bazen arkadaştır,yoldan saptıran,
Öyle de olsa haz veriyor insana,
Geri gönderemezsin,gelince ekrana,

Önümde çarşaf gibi bir deniz,
Hayat sürüyoruz şimdi,karımla biz,
Eşim yamanlardan bana bir iz,
Otuz beş senedir,mutlu birlikteyiz.

Sadık bir dost,iyi bir ev kadını,
Onunla çıkardık hayatın tadını,
Atabilse kafasındakı saplantısını,
Abideleşecek,eşim ve evimin kadını.

Geçip gitmekte dir hayat,
Konuşuyor bazen eski hatırat,
Vardır szcık sorun kökünde,
Kısmetimmiş derim,benim de.

Sizlerden de kopamıyorum,
Yalnız ise hiç yapamıyorum,
Ne olur bırakmayın beni,
Seviyorum siz hayallerimi.

Bülente

BÜLENTE

Sağlığı bozuldu,iktidarken,
Fena değildin muktedirken,
Sağlığın farkında değilsin amma,
İnsanlarının sevgisini bil,sabrını taşırma,
Çekilmedikçe,sadece kendine ettin sanma,
Ülkeyi dünya aleme etme rezil,
Oyumuzla biz seçtik bunu da unutma,
Olay aştı,gerekiyor artık,çekilmesini bil.

Ceylan

C E Y L A N

Takıldığımda elma gibi kızarırdın,
Şımarır poponu oynatıp kıvırırdın,
Sihillerin vucut’un her tarafını sarınca,
Göğüslerini açtı döküldü ortaya gonca

Gözlerim arar oldu sonra mmleri,
Tahrik eder yırtmaçlı açılan etekleri,
Yumuşakdır ince parmaklı elleri,
Açılırdı,görüşünce berabar gülleri,

Anlatırdın konuştukça bana,ilkleri,
Sinema ve film bunlardan biri,
Vermeye çalışırdım erdemleri,
Her şey söndü, sen gittiğinden beri.

İçimde duyarım,sevgi ve özlemi,
Bilirmisin, nasıldır aşkın gizemi,
Görmek yaşamak gerek,demekki,
Olsa da yesek düğün keşkeki,

Postacın çantasından çıkmıştın ya,
Benziyordun yaban bir ceylana,
Mahcuptun,gözün yere bakıyordu,
Doğallığın her halinden okunuyordu,

Yakanın kiraz bahçeleri,
Kimse bilmez nasıldır cinsleri,
Bahçe ve doğayla uyumluydun,
İnan bana,bir içim suydun.

Cumhuriyet

C U M H U R İ Y E T
Baktım şiir listeme sen yoksun,
Fahrettin dedim o halde sen de yoksun,
Cumhuriyet,bir rejim,var oluş,
Ben cumhuriyet çocuğuyum,benim için doğuş.

Sensiz olmayı hayal bile edemiyorum,
Sanki kötü rüya görüyorum,
Cumhuriyet olmayan ülkeleri gözlüyorum,
Sensiz bir Türkiye düşünemiyorum.

Ruhun şad olsun Kemal Atatürk,
Bunu sen armağan ettin,yüce Türk,
Aşığım cumhuriyetle,bu vatana,
Hayranım,dehana,inkilaplarına.

Bir bayrak gördüm,ay yıldız,üzerinde Atatürk,
Senin kanunlarınla,kurallarınla yaşıyor bu Türk,
Bu bayrak sana ve ülkeme yakışmış,
Duacıyız sana,elleri kırılsın,etmeyen alkış

Çağdaş

Yaş kemale erince,
Nufus yaşı altmışı geçince,
Bulunmaz arkadaş gönlünce,
Yaş erip gönül geçmeyince.

Menapoz veya atrapoza girince,
Tansiyonlar pik yapıp yükselince,
Hayat sıvısı yavaş yavaş eksilince,
Tadı kalmıyor yaşamın böylece.

Sevgide varsa bir çekince,
Arkadaşının yaşı olursa geçkince,
Görsen de kendini çağdaş,
Sevgililer gününde çekilmiyor be arkadaş.

Fahrettin Selçik

Çatılar ve martılar

Ç A T I L A R V E M A R T I L A R

Yüksekten seyrediyorum doğayı,
Görüyorum envai tip çatıyı,
Üzerlerinde uçuşan martıyı,
Bir de ona eşlik edin siyah kargayı.

Çatıda dolmuş elektronik çağın gerekleri,
Asansör kulesi ve televizyon çanak antenleri,
Üzerine kuşlar,kargalar,martılar konar,
İçine eydim der gibi,üzerine kakasını yapar,

Düşünüyorum,olmasaydı daha mı mutlu olurduk,
Gözlüyorum,aşk yapıyor karga ile martılar,
Hayret diyorum,cins ve renkler de tezat,
Demek ki onları yakınlaştırıyor hayat.

Çocuklarım

Sizleri çok seviyorum,
Görmeyince özlüyorum,
Kusuru kendimde arıyorum,
Bireyleri kırmıyorum.

Sanmayın ki şiir yazıyorum,
Bunları içime akıtıyorum,
Birazda deşarj oluyorum,
Günümü gün ediyorum.

Fahrettin Selçik

Dağlı

D A Ğ L I

Karımın beni tanıtımı; koca dağlı,
Sanırdım karım bana kalpten bağlı,
Öyle olsaydı,paçamın sarkmasına mı bakardı,?
Ağzından dolu,dolu bu kırıcı söz mü çıkardı?

Birinin, mobilyacı kocasına, oduncu dediğini bilirim,
Hiç unutmam,aklıma geldikçe tiksinirim,
Sormalı; Nuran nerelisin,ne idin,ne oldun,
Hayatında,ne yedi isen,ne giydi isen yılmaz da buldun,

N….in hanım,seni ben soğuk kuyu da buldum,
Eski günlerini ve maziyi ne çabuk unuttun,
Sonra ben sana, avuç açıp da yalvarmadım,
Sanırım yegane isteklindim, balıklama atladın,

Şimdiler de bari burnun şişirme,
Benim canımı sıkıp,sinirlendirme,
Geçmişini düşün,geriye dön bir bak,
Şükret ki, günaha girme,sevabı ise bırak,

Karşındaki efendilik ediyor,sakın sanma dilsiz,
Çok zorlarsan,bakarsın oluverir edepsiz,
O zaman yaşamanın tadı toptan kaçar,
Senin için daha kötü olur,onun için ise ne yazar.

Tutumunla kabuğuma çekildim kapandım kendi içime,
Seninle oturup iki laf ve sohbet edemeyince,
Böyle saçmalar yazmaya başladım,sarılıp kalemime,
Anlayacaksın kıymetimi,kıyametim gelince.

İstemem duanı,yeter ki beddua etmesen,
Unutma Fahrettin de insan,onu da düşünsen,
Yine de kutlamak gerekir,bizim gibi evlileri,
Gelmişler bu yaşa,saymadan geçen günleri..

Dalgıç

Hep dalıp giderim,
Boş,dolu hayal ederim,
Uzak menzillere erişirim,
Rüyada ise sevişirim.

Bu olgu sadece bende değil,
Dünyada fertler buna meyil,
Sözde, karşımdakine bakarım,
Ben dalar, hayali sünger ararım..

Fahrettin Selçik

Değdi Geçti

Gezdik 360 odalı İshak paşa sarayı,
İnsan düşünüyor anlıyamıyor bu şaşayı,
Vergi veya haraç diye aldığı parayı,
Halktan almamıştır hayır ve duayı.

Kan ve irin var her taşında,
Sütler akmış iç avlu musluğunda,
Heybetli görünüyor tepe doruğunda,
Kanal ve kalorifer varmış yapısında.

Turumuz Kilis iline geldi geçti,
Yolda yedikleri etkiledi,serdi geçti,
Öncelikle oyuncu Fatoş u seçti,
Kimine tam isabet,kimi diretti.

Fatoş hastanede serum ve iğne yedi,
Dr Aysel hanım. Bizleri tedavi ederdi,
Baktık ki oda hastalandı,vuslata erdi,
Kalmadı istisna turu kırdı geçti.

Söylentiye göre sebep kaburga etiymiş,
Sanki et değil ishal ilacı imiş,
Ekstra mığde bula D E Ğ D İ G E Ç T İ

Gezdik 360 odalı İshak paşa sarayı,
İnsan düşünüyor anlıyamıyor bu şaşayı,
Vergi veya haraç diye aldığı parayı,
Halktan almamıştır hayır ve duayı.

Kan ve irin var her taşında,
Sütler akmış iç avlu musluğunda,
Heybetli görünüyor tepe doruğunda,
Kanal ve kalorifer varmış yapısında.

Turumuz Kilis iline geldi geçti,
Yolda yedikleri etkiledi,serdi geçti,
Öncelikle oyuncu Fatoş u seçti,
Kimine tam isabet,kimi diretti.

Fatoş hastanede serum ve iğne yedi,
Dr Aysel hanım. Bizleri tedavi ederdi,
Baktık ki oda hastalandı,vuslata erdi,
Kalmadı istisna turu kırdı geçti.

Söylentiye göre sebep kaburga etiymiş,
Sanki et değil ishal ilacı imiş,
Ekstra mığde bulantısı,kusma varmış,
Dostlar yolculukta hastalı ne zor ve acıymış.

Fahrettin Selçik