![]() |
B e n K i m im?
Nisan, güzel bir bahar ayı besbelli Renk renk açmış badem ve kayısı çiçekleri Onca kuşun tekrar başlamış sevdaları Yavaş yavaş erimekteymiş yükseklerin karı Canlanmış doğa, ortaya çıkmış onca böcek, arı... İşte böyle bir ayın Yirmibir Nisan gününde Senenin bin dokuz yüz elli birinde Ankara' nın Güdül ilçesi'nin Hacılar Köyü'nde Daha 18' inde, çocuk yaşta dünyaya getirmiş Garip anam, çileli anam, yetim anam beni. Mehmet amcanın hanımı kesmiş göbeğimi Annem büyük bir sevinçle almış kucağına Sümerbank bezinden dikilmiş kundakta beni. Ama sonra düşüp geçim derdine Henüz çıkarmadan lohusalık günlerini Kundağa sarıp sarmalayıp küçükbedenimi Alıp götürmüş, bağ kazmak için yanında beni... |
Baktı...
BAKTI… Öylece bakıyordu! Gördüğü neydi bilinmez ama, Vagonun camlarını delen gözleriyle, Baktığını gerçekten görür gibiydi. Arada bir kaşlarını çatıyor, Geriliyordu olanca hızıyla hatları. Kartalın avı üzerine ineceği anı hatırlatıyordu keskin bakışları. Ellerini ovuşturup göğüs geçirdi Kilitledi gözlerini hedefe ve Sonra aniden geçti dalışa. Bu sırada saptadığı hedef koordinatları 'Ah bir yıldırım olup insem tepelerine, Güneş olup kavursam hepsini, sonra da soğutsam,taş olsalar karşımda ve keyfimce yontsam onları' Şeklindeydi olmalıydı,olsa olsa. Biraz renk değiştirdi ve çivilendi boşluğa Gök mavisi gözleriyle hazırdı artık vurmağa. Düşünmeden ateşledi sonunda Nefret füzelerini birbiri ardına; Tam hedeften vurdu: Sevgisizliğin, İlgisizliğin, Acımasızlığın kaşarlanmış pis suratını. Bir oh çekti ve Ağlamaklı oldu, sonra da gülümsedi. |
Bana Her Gelişinde...
Bana her gelişinde yağmur yağardı Kuşlar neşe saçar, çiçekler açardı Etrafını onca kelebek sarardı Çünkü güzelim, bahar sende yaşardı. Süzülürdü yağmurlar yanaklarından Arılar bal alırdı dudaklarından Kuşlar gelirdi kalkıp yuvalarından Çünkü güzelim, her şey sana aşıkdı Şimdi yoksun, her yeri hüzün sarıyor Kelebek,kuş,yağmur seni arıyor Güneş üzgün, iki günde bir doğuyor Çünkü güzelim, her şey senle yaşardı. |
Bana Şiir Yaz Diyen Kadın
“Bana şiir yaz” diyen kadın (?) Sana şiir yazamam. Çünkü sen, şiirin ta kendisisin. Ne mümkün ve niye şiire şiir yazmak? Bu nasıl olacaksa haydi anlat bana, bunu senden başkası nereden bilsin. Kızma hemen, çek üzerimden vurucu bakışlarını! Suçum yok benim doğru söylemekten öte. Mecburum buna, sonra, senden de fazla öfkelenir, kızar tüm şiirlerim. Al götür kızgın bakışlarını ne olur! kendini bul, teslim olma sefil düşüncelere. Mavi, masmavi rüzgarlar esmeli taze umutlarının üzerine. Gökyüzü gibi derin, sakin ve sonsuz olmalısın..... Pembe, pembe tomurcuklara esir olmalı gözbebeklerinde gizlenen yaşam arzun. Yolun engellerle dopdolu ve uzun, nefes nefese kalacak, yorulacaksın Çünkü mutluluğu yakalamak zor be kadın Cesaretini kırma, topla kendini sonunda mutluluğu kucaklayacaksın. Çık bilmece, bulmaca sayfalarından, belirsizlikten, cevap aranır olmaktan kaçın. Açık, apaçık ve sade ol, kimse bir şey söylememeli dönünce arkandan. “Bana Yazdığın şiir nerede? ” diye soran kadın (?) Al işte sana yazdığım, şairliğimin utancı olan şiir. Gökyüzünün sonsuz sayfalarında tüm dizeleri al oku, hece hece, dize dize. Oku ve tanı kendine yön verecek kendini. Okuduğunda belki kızacaksın, kızacaksın seni mutsuz eden inatçı, kör duygularına. Belki de üzülecek, ağlayacaksın sana seni şikayet ettim diye bana. “Bana şiir yaz “ diyen kadın(?) Sana bu aciz şiirimi yazabildim; çünkü bana hiç yardım etmedin. Söyle Allah aşkına sen şiirden öte kimsin? Kim derlerdi senin adına? |
Basit İnsan
Kendini öyle ağırdan satıyor ki şaşarsınız! Efendilikten insanlıktan zerre yok eser oysa Bakışlarındaki gizli manayı anlayamazsınız Bir fırsat peşinde mi, beddua mı ediyor yoksa Kendini öyle ağırdan satıyor ki şaşarsınız! Bir b…k bildiği yok, cehalet yüklü oysa Kısa bir müddet sonra onu hemen tanırsınız Dersiniz “insan bu kadar basit olur, olsa olsa” Kendini öyle ağırdan satıyor ki şaşarsınız! Doğruluk adalet bir kez bile çalmamış kapısını Yalancı, düzenbaz, baskıcı birisi anlayacağınız Allah niçin yaratır anlamam böyle bir insanı Kendini öyle ağırdan satıyor ki şaşarsınız! Oysa zavallı, kötürüm ve cücedir insanlar arasında Yağcılarıyla baş başa bırakmaktır tek yapacağınız Belki o zaman bir b…k olmadığını anlar sonunda. |
Ben Sana Mecbur muyum?
Ben sana mecbur muyum? Soluduğum hava oluverdin bir anda, her nefesimde seni hapsettim yüreğimin erişilmez derinliklerine. Gardiyanın eyledin sonunda, tüm tutukluları topluca salıverip, gönderdim sevmedikleri sevgililerine. Ben sana mecbur muyum? Her an aklıma takılı duruyorsun gecemi,gündüzümden ayıran bir avize misali. Düşündüğüm her ne varsa sen oluyorsun; iki kere iki sen ediyor, beşten beş çıkınca sen kalıyorsun. Ben sana mecbur muyum? Neye uzansa ellerim, ellerin oluyor tuttuğum, pamuk gibi, yumuşacık ve sımsıcak; bırakamıyorum artık tutuklunum ben senin, sakın çözme kelepçemi böyle çok mutluyum. Bir ömür kalsın, böyle kalalım, ne olur, ne olur bırak! Ben sana mecbur muyum? Bir zamanlar gül bahçesinde bahçıvan idim, gönlümce sevip okşardım onlarcasını... Şimdi bir hükümlüyüm inan ki burada, Bir tek gözlerimin önündeki gülü, seni sevdim. Sende buldum gülüşle artan güzelliğin, sevdanın, aşkın en anlamlısını. Ben sana mecbur muyum? Ne uykularım var, ne de rüyalarım, işim-gücüm oldun, hiç bitmesini istemediğim. Gökyüzünü yerleştirdin gözlerime, bulut bulutsun yüreğimin derinliklerinde, özlediğim her an 'SEN -SEN' diye düşecek damlalarım kalbimin en hassas bölgesine. Ben sana mecbur muyum? Yavru ceylanım, bahtımın son vazgeçilmezi, ne olur terk edip gitme gönül bağımı; sensizlikte kaybolur yüreğim, korkuları artar, artar bulutları, yağmurları artar... Erozyona uğratma sakın toprağımı.. Ben sana mecbur muyum? Mecbur muyum ben sana? Mecbur muyum ben? Mecbur muyum? Mecbur mu? Mecbur? Mec... Ben sana mecburum kara sevdam! Ben sana mecburum! Hem sana mecburum, hem buğulu bakışlarına; Ne olur duy yüreğimi, anla mecburiyetimi. Mecburum, mecburum ben sana. Halime bak, gör ve hisset aciliyetimi. Bitmez gönlüme yabancı kaldığın sürece, bitmez yazacaklarım sana... Servi boylum, menekşe gözlüm, nur tanem! ne olur kırma beni, ol bir tanem; Ne istersen iste..., yıldızları sereyim ayaklarına, ben sana mecburum çünkü, yaşadığım sürece. Ben sana mecburum! Mecburum ben sana! Mecburum ben! Mecburum! Mecbur! Mec... |
Benden Hediye
BENDEN HEDİYE Sen değilsin hali perişanıma sebep Bütün çektiklerim bana benden hediye Üzme kendini hiç, sorma sebep ne diye Bütün çektiklerim bana benden hediye. Tutulup aşkına çöllere düşmüş isem Bir gün terkedilip sersefil kalmış isem Kimin hatası bu, kime edeyim sitem Bütün çektiklerim bana benden hediye. |
Beni de Koydular Buzdolabına
Kimse soramaz bana: Güneşin böylesi kararmışlığını, soğumasını Ben de sormam, ben de soramam Anlamam anlatsalar da Anlasam da anlatamam çünkü! Çünkü beni de koydular buzdolabına. Yok benim de onlar gibi Onlar gibi hiçbir şeye itirazım. Gonca güller solmuş, sararmış Yaprakları dökülmüş ağaçların zamansız; Çöle dönmüş o güzelim bağlar, bahçeler Duman bürümüş yücesini, alçağını dağlarımın Boz bulanık akmakta dereler, çaylar, ırmaklar Yasta! bülbülü, kanaryası, kartalı Çocukları sersefil! Ayakları çıplak, karınları aç; Ne süt içebiliyor, ne de şeker yiyebiliyorlar Yanıyor! bir baştan başa gülistan Kanıyor yaram, için için, yavaş yavaş. Bilmem, bilmem ki neylemeli, ne yapmalı? Bilmem nedenini, s o r m a m! Anlamam anlatsalar da Anlasam da anlatamam çünkü! Çünkü beni de koydular buzdolabına. Yok benim de onlar gibi Onlar gibi hiçbir şeye itirazım. Doğruları eğmişler Eğriler doğrulmuş, güçlü ve ayakta dimdik Ahlak dersi, insanlık dersi verir olmuş Ahlaksız insancıklar... Sessiz- sessiz dinlemiş, Korka- korka ağlamış insanlar Ezildikçe ezilmiş fakiri, yoksulu Büyüdükçe büyümüş dağlar Kalmamış kimsenin cesareti: Çıkıp onların tepesine, 'işte ben senden bir karınca boyu büyüğüm' Diyebilen k a r ı n c a kadar. Anlatamaz olmuş haklı haklılığını, Kulak asan olmamış, olamamış söylediklerine Pişman etmişler onları Doğru ve dürüst insan olduklarına... Bilmem, bilmem ki neylemeli, ne yapmalı? Bilmem nedenini, s o r m a m! Anlamam anlatsalar da Anlasam da anlatamam çünkü! Çünkü beni de koydular buzdolabına. Yok benim de onlar gibi Onlar gibi hiçbir şeye itirazım. Alimin, aydının olmamış cahilden zerre farkı Cahil alimler, cahil aydınlar ilgi odağı olmuş Eş- dost, ağabey- kardeş ilişkisiyle Dönmeye başlamış devlet çarkı Ve daha neler neler.... Bir lokma ekmeğin peşinde Sokak-sokak, kapı-kapı dolandırmışlar Nice umutlarımızı (fidan gibi oğlanlarımızı, sülün gibi kızlarımızı) Aslanlar çıkarmışlar karşılarına, aç aslanlar! 'Al alabilirsen, işte ağzında ekmek' demişler Param parça olmuş, Hüzün, yalnızlık, çaresizlik kanamış her bir yanı Al kanlar içinde yerlerde sürünmüşler... Çıkmamış ne bir gören, ne de bir tanıyan Alıp, G a r i p l e r M e z a r l ı ğ ı n a gömmüşler. Gelen geçen bir fatiha bağışlamış, Sonuçta onlar, en karlı çıkanlarımız olmuşlar. Bilmem, bilmem ki neylemeli, ne yapmalı? Bilmem nedenini, s o r m a m! Anlamam anlatsalar da Anlasam da anlatamam çünkü! Çünkü beni de koydular buzdolabına. Yok benim de onlar gibi Onlar gibi hiçbir şeye itirazım. Hiç bir şeye itirazım, Hiç bir şeye, Hiç bir, Hiç... |
Benimle Olmalısın...
Beni her özlediğinde Güller açmalı yüreğinin her köşesinde; B e n i hissedip, beni koklamalısın her tende Zıpkın gibi, yasemin gibi... Beni her hatırlayışında Bulutlanmalı gözlerin yüreğinin göklerinde; B e n i ağlamalı, beni akmalısın her seferinde Çağlayan gibi, ırmak gibi... Bir ses ansızın uykunu böldüğünde, Tam da rüyalarının en güzel bir yerinde; B e n i duymalısın, uzakta olduğumu bile bile, Hemen yanındaymışım gibi. |
Bensizliğim Ölümün Olacak
Bundan böyle yaşayacağın Hep sessizlik olacak. Ne yağmurlar, ne çiçekler, Ne şiirler, ne de sen! Duymayacaksınız sesimi bir daha. Yalnızlığın sancısı Boğazında düğümlenip duracak; Gözlerin yanacak, Öfkelenip oğuşturdukça Kan göreceksin herşeyi. Savrulup dağılacaksın Gül kurusu akşamlarda, Tıpkı kuru yapraklar misali. Yaşadığını anlayamıyacaksın, Her gören seni ölü sanacak. Çünkü ben olmayacağım artık, Bundan böyle Hiçbir zaman yanında. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 12:32 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.