![]() |
Aşkımı Vermek İçin
Güneş kızıla kesmiş Kaybolurken dağın ardında Ateş gibi yanan yüreğimi de Alıp götürür yanında Anında laciverde döner Uçsuz bucaksız denizin rengi Hırslanmış dalgalar Ha babam döver kıyıları Kucaklarken geceyi Koyu karanlıklar İçimizde Sevdanın gözleri ağlar Dolaşırken Yalnızlığın acı hüznü Iğıl ığıl damarlarımızda Bir bekleyiştir başlar Sonrasında Güneş Yeniden doğmayı bekler Sevdiğini Sıcacık sarmak için Deniz sabahı bekler En güzel mavileri Sevdiğine sunup Serin sularında ağırlamak için Ben sabahı beklerim Yüreğim elimde Aşkımı Sana vermek için |
Ateş Parçaları
Yaşamak... Düğüm çözer gibi Çözmek duyguları bir bir Görmek kelimelerin ardında gizleri Gerçek ile hayal Bilmek ile bilmemek Aldanmak ile sevgi arasında İncecik bir çizgi Yaşamak... Göğüslemek görünmez olanı Kokusunda sevdanın Ateş parçaları |
Atış Serbest
Serdi denizi ayaklarının altına Bağırdı rüzgâr sert bir sesle Dalları geçti ağaçların birbirine Sürüklendi serçe yavruları Koştu ama nafile Bir kır çiçeği düştü önüne İki büklüm boynu bükük Yığılıverdi toprağa Gözleri kocaman Hiçbir şey yoktu beyin kıvrımlarında Bütün yollar açık bomboş Atış serbest dedi atış serbest Kötü bir koku burnunda Alaca karanlık sardı etrafını Üzerine kâbus gibi çöktü her şey Ağzında bembeyaz köpükler |
Avuçlarında Sevdanın Ateşi
Kızıl büyüsü güneşin Döküldü omuzlarına Su birikintisine düştü aksi Baktı parçalanmış yüzü Gülümsedi deli deli Yaşama ışık tutan Omuz veren güçtür sevgi Çekti içine taze serin rüzgârı Hızlandı adımları Sevince battı görünce yüreği Akıp gitti sinirleri Sesi içli, gülüşü neşeli Öyle yumuşak Öyle sevgili Kucakladı kokusu, kolları sıcacık Sanki içten ışık tutuldu yüzlerine Nemli taş duvarların arasından Patladı coşkuyla tomurcuklar Kırıldı akrep ile yelkovan Avuçlarında sevdanın ateşi Kırmızı ve maviye boyandı Üşümüş ıssız tren istasyonu |
Avuçlarının İçinde
Dalgalar... Devam ediyor, Dövmeye sahili, Kızgın hoyrat. Denizin mavisi koyu. Düşersen eğer, İçinden çıkacak bir girdap, Yutuverecekmiş gibi, Korku salıyor içime. Poyraz... Kavgaya tutuşuyor, Kareli masa örtüsüyle. Gözlerine bakıyorum, Öyle sıcak ki... Perde perde yükseliyor, Gülüşlerin. Kalp atışların, Düşüyor yüreğime. Avuçlarının içinde, Eriyor ellerim. |
Ay Işığına Dönüştü Gözleri
Asmalı çardağın altında Boşalttı sıkıntısını Sanki! Bir nefeste. Koparıp aldı bir salkım kara üzüm İç ferahlatan bir tat Doladı özlemi her zerresine Kaygılı bir dalgınlık gözlerinde Bıraktı kendini kırmızı örtülü sedire Dili dışarıda Ağustos *******ine Kafa tuttu kuzey rüzgarı. Yıldızlar... Saklambaç oynadı etrafında. Ay ışığına dönüştü gözleri Her birinde bir parçasını Sobeledi yüreğinin Savruldu... Savruldu Mutluluğa doğru |
Bağışla Beni Anne
Küçücük…siyah-beyaz Bir resim var elimde Solmuş sararmış Senin olduğunu söylediler O resim Senmişsin anne! Elini tutamadım Bir kere öpemedim Bir kere sarılamadım Bir kere “anne” Diyemedim sana Sevgini tadamadan Göçüp gittin bu dünyadan Nasıl! Özlem doluyum sana Hiç bilmiyorum ki! seni Yüzün nasıldı Vücudun nasıldı Şişman mıydın zayıf mıydın Saçın, gözün ne renkti Kalbin nasıldı anne Beni Sever miydin Alıp kollarına öper miydin Şefkatle Bastırır mıydın göğsüne Düşünmeye çalışıyorum Şekillendirmeye çalışıyorum Hiçbir şeye benzetemiyorum Bağışla beni anne Hiç bilmiyorum ki! seni |
Bana Hediye
Dün gece, Seninle beraber yattım, Yatağımda... Kokularını bırakmışsın, Bana hediye, Yorganımda yastığımda. Öyle güzel... Baş döndürücü, Kışkırtan, Bir koku ki! Beni sana çeken, Canım. |
Başka Bir Aşkın
Seni özlediğimi Çok özlediğimi Hissettim bir tanem. Şimdi... Benden çok uzakta Başka bir aşkın Koynunda Gecenin... Karanlığına karışmış Rüyalar görmektesin. Olsun Sen, hep benim Bir tanem Olarak kalacaksın |
Baygın Düşüyor Yüreğim
Uyandırdı doğanın cıvıltısı erkenden Gökleri sarmış koca ağaçlar Pırıl pırıl bir sabah Lekesiz maviler üstünde Koca koca gürültülerle Ak bir çizgi çekiyor uçak. Güneş ışıltısında Tatlı tatlı sallanıyor Akdeniz. Kumsala yatmış taş ve delikli kayalar Düşüncelere dalmış tek tük Martı’lar. Hafiften esen nemli bir hava Dağıtıyor yosun kokusunu Kıpır kıpır kaynıyor kumlar. Yeni yeni açıyor gözlerini Salaş kır kahveleri Tepiniyor içimde adsız mutluluk Keyifle şıngırdıyor çay kaşıkları. Kavrulmuş bir yürekle Sarılıyorum telefona Gülücükle kaynaşan gözlerin Dikiliyor karşıma. Mutluluk dalgalarının altında Baygın düşüyor yüreğim. Masmavi bir Akdeniz sabahında |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:58 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.