![]() |
Aşkın Alacası
bir gün gelir yüreğine gizlediğin günlerin pınarında yağmurla yoldas olursun belkide hiç ummandığın bir anda kapın çalınır belkide o an şaşırırsın gözlrinden bulgur bulgur sevda gözyaşları dökülür ve sen hjangi gece yağmurunda ıslandığının farkına bile varmassın ama doyasıya sarılırsın sevgilinin boynuna hasreti bir kenara bırakıp en masum ve deli sevdalı yanını dile getirirsin.fırtınaya kucak açarken en suskun yanın hüriiyet gibi bir şey dokunur kalbinin bir köşesine.kırılmış bir çile büyütürsün kimi zamanda en ücra köşelerinde ruhunun hayran bir duruşun olmalı hayata dair garip yüreğinin bir yanını emanrt bırakırsın gözü yaşlı bir gurbet akşamında sevgilinin bakışlarına sevmek ne kadar önemliyse sevgiyi hak etmekte önemlidir hayat denen bu ucuz alemde evet sen saçları yıldız yıldız yüreği yorgun masum bakış sen sevmeyi hak edenlerdensin sen sevdayı yollara yazmaki vuslat bir pınar gibi saf ve sade kalsın şimdi yolculuklardasın belkide kim bilir ama olsun cam kenarından seyret dünyayı anlat içnde kopan fırtınayı yine içinde yaşa haykırma dağlara taşlara ilk durakta inme sonuna dek git gücünün yetttği kadar git kıvılcım olsun yüreğinde aşk. senin soylu bir cesaretin olmalı delikanlı bir asaletin ve bir okadarda gözyaşın evet sen sevda diyarına göç rylryrn solyanında aşk vurgunu olan yiğit işte bu halin adı aşktır; ANADOLU'DA Şahin Büber |
Beni Vurda Öyle Git
beni vurda öyle git sağ salim bırakma zincirleri kırda öyle git daha fazla ağlatma bıçak yarası gibi kesip git hücrelerimi yolculuk kirası gibi yık tüm düşüncelerimi saat kaç şimdi derinlerden geç sen sorma acaba kimdi yüreğimi biç sen acıya alıştım artık sen gülerek gir ceketimolsada yırtık dil beni bir bir öldür beni ne olur aınla yaşatma ruhumu sen yine hesap sor kopar kandımı kolumu çile soframda katıktır yanlızlık ustam bu can acıya layıktır ölüm benim ağam kapıyı vurda git sesim çıkmaz inan kapında olsamda it sana fedadur bu can Şahin Büber |
Beyhude
bu gün bir başka alemdeyim sanki dünyanın tam ortasına düşmüş bir volkan gibiyim yarınımdan hiç mi hiç umudum yok boş yere yaşıyorum boş yere nefes alıp veriyorum Şahin Büber |
Bezgin Yürek
yağmur yağıyor yüreğime gözlerimden damlıyor her dem hasret yaşları uykularım bölünüyor kahırlı şiirlere döküyorum gönlümü sevgisiz bir dünyada yaşıyorum hasretten yılan bir beden taşıyorum arşınlıyorum sokakaları sana şiirler biriktiriyorum özlemlerimi gecenin sessizliğine gömüyorum ağlıyorum bazende serseri yanlarımı bastırıp kahır mektupları yolluyorrum sessizliğin sesiyidim aslında kuruyan bir yaprağım dalında ve sen yine gel gece yağmurunda.... Şahin Büber |
Bir Şahin Vardı
yıllar öncesiydi dağlarda tezen bir garip şahin vardı bir vakitler ninni diye diye anlatırdı analar onun hikayesini şehir eşkiyalarının korkulu hikayesiydi delikanlı yüreğiyle meydanlarda gezerdi hep zalimlere vurgun vuran bir gece görüşüydü o şahindi hayatı sürgünlerde geçmiş kolayı değil de zor olanı seçmiş hep anam anlatırdı onun hikayesini henüz yirmi birinde yağız bir delikanlı gözleri çakmak çakmak ülkü diyarının yiğit osman gazisiydi davanın mukaddes bekçisiydi vurgunlar acılar içinde geçerdi ömrü diye anlatırdı anam lakin onunda yüreğine ateş düşüren bir olay olmuş aşık olmuş şahin ela gözlü bir gurbet gülüne gönül kapılarını aralamış sonuna dek sızısına kalbine hapsetmiş diyememiş sevgisini uzaktan sevmiş ama ozalim cumartesi günü sevdiği yani gurbet gülü ele gelin olmuş ogünden sonra kimse görmemiş şahin i deli olmuş divaneliğe vurmuş kendini bükülmeyen bir bilekken bükülmüş umudunu kesmiş yarından ve sonrası fırtına boran kar işte böyleymiş şahin in hikayesi Şahin Büber |
Bir Garip Aşık
garip gönlümde masum sevdam sensin ey güzel dünyaları verseler neyleyim seher vaktinde ruhuma esen o ılık rüzgar sensin yüreğim dağlar kadar yüce şimdi bana tabib sensin bana ilaç sensin bağrımda gizli kalan en ince sızımda sensin bazen bir sevda türküsü bazende aşk şiirimsin bırak gözlerinde kalayım ıslanan kirpiklerine dokunayım su gibi akayım uüreğine akayımda kök sal çınarlar misali feryatlarını bana getir aşkı vuslatı ve mutluluğu al götür ey! içimdeki deli poyrazım gönül mekanımın tek sahibi ey seher yelim ey kardelenim ey sevdiğim seninpınarından akayım gözünden aka yaşa kurban olayım bu gece yüreğine dokunayım dağlarıma kar misali yağ sen diyarım ol yada hicretimi kabul eyle kabul eyleki garip gönlümde murad alsın yoksul yüreğim hiç olmassa şu fani alemde şad olsun sen yine gel bana leyla misali gel şirin misali gel senin için mecnun olur çöle düşerim ferhat olur dağları delerim sen yeterki gel bana ondan ötesi boynumun borcudur köz ikram etsende yüreğime yine kabullenirim cemre düşerken gecenin bir vakti ruhuma seni gözyaşalrıma katarım gözyaşı dökerken bile seni sevmek ne tarifsiz vuslattır ah bi bilsen karşıma dizilseler ayrıl bırak boşver deseler saraylar hanlar hamamlar verseler yinede vazgeçmem senden ben seni bir anlık değil bir ömürlük sevdim güzel şimidi gökyüazünde salınan bir garip serçe gibiyim yağmur seli değmiş toprak misali akıp gitmekteyim bir çile ki bu ne mukaddes sevmek mukaddes sevilmek mukaddes haydi şimdi sende bu gece yüreğime es gerekirse ateşe düşür senden geldikten sonra bu gönüll ateşte bile üşür dizginlemedim sevdamı aksine dört nala sürdüm divaneliğimi anlatmadım kimseye gönül vermedim aşık olmadım hiç bir nesneye kim bilir belki bu cankalmayacak yeni seneye ama seni beklemek bir ömür olsada dolsada yüreğin bu bile aşktır bana işte benim sevdam böyle güzel seninde gönlün bu aşka razı gelirse söyle söyle güzel Şahin Büber |
Bir Şehidin Hikayesi
sene 99 hakkari yüksekovada askerdik haber geldi namertler dağlara dadanmış diye yüreğimizdeki kılıçtan keskin imanımızı azık eyleyerek ya Allah nidalarıyla koyulduk yola ve bir zaman sonra bir karlı dağın başına geldik namertleri gördük emir gelince hücuma koyulduk oan her birimiz yemin etmiştik ya istiklal ya ölüm diye çok çtin bir çatışmanın tam ortasındaydık kurşunlar yağmur tanesi gibi yağmaktaydı ve bir ah sesiyle irkildim birden ve sağıma baktım baktımki ne göreyim tertibim konyalı yusuf vurulmuştu o an sanki kanım dondu aklım başımdan gitti elleri elimde gözlerime bakıp tertip ben gidiyorum Allaha emanet olun diyerek sağ yana düştü kolları yusuf şehid olmuştu çatışmada bitmişti bu arada onlardan sekiz kişi öldü bizse bir şehid verdik alaya döndük daha sonra ailesine haber vermek gerekti ama nasıl derdik yusufun şehid düştüğünü tam biz telefonla haber verecektikki yusufa mektup geldi mektup gelince elimiz telefona gitmedi mektubu açtık mektup yusufun annesinden gelmekteydi ve mektup şöyle başlıyordu oğlum yusuf teskereyi almana bir ay kaldı inşallah vatan borcunu ödedikten sonra sana kavuşacağız sana öyle hasretizki yavrum anlatılacak gibi değil hergün dualarımız seninle sen sakın oralarda bizi merak etme bende babanda çok iyiyiz sadece senin hasretin var içimizde zaten çoğu gitti azı kaldı nasipse bir aya kadar burdasın inşallah zeynebinde sana çok selamı var oğlum oda sabırsızlıkla yolunu gözlemekte ha bu arada baban diyorki mayısta yapalım düğünü hele sen bi gelde yavrum düğün işi kolay neyse oğlum şimdilik bu kadar Allaha emanet ol gözlerinden öperim annen Ayşe aman Allahım bu mektubun üzerine nasıl yusuf şehid oldu diye haber veririz ve en sonunda haberi vermek zorunda kaldık sadece annesinin oğlum diye feryadını duyduk daha sonra yusufun cenazesini memleketi konyaya götürdük annesi gel oğlum gel baba ocağına hoşgeldin yavrum diye ağlayaya ağlaya yüreğini parçalamaktaydı yaşlı babasıda ayakta durmakta zorlanıyordu bir yandan ağlıyordu bir yandanda vatan sağolsun diye haykırıyordu ve annesinin şu ağıdı gözyaşlarımızın sel olmasına yetiyordu yavrum davulla zurnayla yolladım seni beyaz kefen içindemi gelecektin ciğerim yanıyor dostlar ciğerim oy oğlum yusufum yaktın yüreğimi vatanım sağolsun milletim sağolsun bayrağım devletim varolsun bizi böyle ağlatanlar kahrolsun oy oğlum yusufum yaktın yüreğimi düğününü yapacaktık davul zurna çalacaktık sevdiğini alacaktık oy yusufum oğlum yaktın yüreğimi yarabbim sen sen sabır ver bu dert beni bitirir yer ciğerim toprağa girer oy oğlum yusufum yaktunyüreğimi Şahin Büber |
Bir Ülkücü Kız Sevdim
bir ülkücü kız sevdim vuruldum gözlerinin karasına dağılan saçlaranın teline vuruldum gözlerinin hapsinde buldum aşkı araladım gönül kapısını içimdeki yangına su serpsin diye bir ülkücü kız sevdim yiğit mi yiğit bu asırda zor bulunan yani delikanlı yürekli mangal yürekli türkiyem gibi bir kız sevdim ülkücü bir kız sevdim ben divane bozkurt o deli asena dayansın artık dağlar yıkamazlar sevdamı ipe götürselerde kurşuna dizselerde vazgeçmem asla ondan yalnız tek feryadım var o da ayrılıktan bir ülkücü kız sevdim ela gözlerinde üç hilal yüreğinde masum bir heyecan gönül kabemdir o baharda açan gurbet gülümdür o peteğimdir balımdır o bir ülkücü kız sevdim sesini kattım soluğuma ılık ılık nefesini hissettim o ne sesti ama yağmur gibi berrak toprak kadar sadık bir sesti yarabbim can vermeden evvel onu bir kez görmeyi nasip et bir ülkücü kız sevdim moskof diyarlarında yaşayan ama türkü ve türklüğünü unutmayan türkiyem gibi saf ve temiz olan bir ülkücü kız sevdim Şahin Büber |
Birazdan
birazdan sabah olacak yıldızlar sönecek şafak atacak ve tan yeri ağaracak ama hayatın soluk yüzü yine ruhuma dokunacak va ben yalnız bu hayat gemisinde yine devam edeceğim yoluma özgür olmayacak düşlerim düşüncelerim sınırlanacak gözlerim ağlayacak yüreğim kanayacak yorgun bir efsane kalacak öldüğüm zaman ardımdan yalancı dostlarım gözyaşı dökecek silinecek ömür denen o sonsuz bildiğim sahipsiz sürem ******* kucaklayacak sonra belkide sahipsiz yorgun bedenimi kim bilir belkide uzaktan sevdiğim o kadında gelecek baş ucuma kim bilir... Şahin Büber |
Bizim Çocuklar
yarınları kucaklayan çocuklar yok artık kitapların arasında kalmış özlem duydukları dünya zulmün çembere aldığı bu cihanda yaşamaya çalışan çocuklar bizim çocuklar Şahin Büber |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:30 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.