![]() |
8- El..Usta Eller
Aldı, Oydu. Taşıdı, koydu. Yazıp çizdi. Asırlarca dizdi, dizdi. Yerden göğe yükseldiler. Eserleri Öyle büyük, Kendileri Gelmiş, geçmiş, Gelen, giden ellerdiler... Halenur Kor |
9-El...Beyaz Bir El
Beyaz bir el, Tutuyor bembeyaz bir zambağı, Nârin yapraklarında ince bir damar, Şeffaf tende yansıması. Kokusunu sunuyor ele. O ise uzatıyor ona şefkâti. Şaşırıyor gözler, Hangisi el, hangisi zambak? Al da göğsüne tak, İkisi de ak ak... Halenur Kor |
Acı
Daldı yine gözler boyun büküldü, Sırma saçlar ak gerdana döküldü. Gözlerinde yaşlar bir sulu sepken, Feryâdından bak yıldızlar söküldü. Halenur Kor |
Acı Sözler
İki söz söylemek istedim, Kaçıştı sözcükler dört tarafa. Yutkundum, söyleyemedim. Saklandılar dilimin altına. Öyle acı ki hepsi, Dizilmişler, sivri sivri dilleri. Yutmak istedim, takıldı boğazıma... Geldi, geldi dilimin ucuna, Sus, dediler, sus! Konuşma! Açsam ağzımı dökülecekler, Zehir zemberek kimisi, Düşseydi dilimden Zehirleyecek karşımdakini, Acıtacak ya da kalbini. Yutmak zorunda kaldım Hepsini. Yeri gelecek Döndürüp döndürüp dilimde, Allayıp, pullayıp, Süsleyip gelin gibi, Dökeceğim dilimden Hepsini... Hâlenur Kor Halenur Kor |
Acılar
Yürüdüm, Yetmedi yollar acıma. Yürüdüm, bitti yollar, Dönmek istemedim tekrar acıya... Gitsem duvar, dönsem acı, Kaldım öylece... Topladım içimdeki fırtınaları Bekledim. Cehennem gibi kanıyordu kalbim. Kayalar yuvarlandı içimde, Uğuldadı rüzgâr, Gönül kafesim daraldı. Durdum, Toprak eridi ayağımın altında... Yükseldi göklere içimden bir avaz, Koyverdim bütün acıları, fırtınaları Kıpkırmızı alev gibi bir çığlıkla. Uluyan kurtlar sustu sesimden... Kaçtı rüzgâr, korktu nefesimden... Haykırdım içimdeki ateş bitene kadar, Sonra, Kapattım bütün pencerelerimi Sımsıkı... Halenur Kor |
Açık Kaldı Kapım
Gün batımının elemi, Kız Kulesi'nin utangaçlığı yüzünde. Oltalara tutulmuştum gözlerinde. Daha çok saplanıyordum Ayrılmak istedikçe... Fırtınalar kopan gözleri sessizdi, Çığlıkları uzuyordu dilsizce. Güneş battı, Titredi yıldızlar gözbebeklerinde... Avuçlarımda sımsıkı tutuyordum geceyi, Dün gibi. Ve sen giderken Açık kaldı kapım Hâlâ ellerimde kilidi... Halenur Kor |
Ağlıyormuş
Ağlıyormuş benim mahzun bakışlım, Kirpikleri, pembe yüzde nakışlım. Bin başak demeti sarı saçları, Yüreğime girip kor kor yakışlım. Gülüver de güller açsın yüzünde, Bir peri, bir melek sanki özünde. Pınarlar çağlıyor sanki sözünde, Sevdâsı gözünde şimşek çakışlım. Halenur Kor |
Ah o günler
Nerde o güzelim bahçeler, köşkler? Mis gibi kokuları mor salkımların, nerde? Hani o kibar İstanbul Beyefendileri, Kadıköy Tramvayı'nda Yer veren, incecik belli, zarif hanımlara? Sokakta yankılanır gibi sesleri: ''İyi günler efendim'' ''Nasılsınız efendim? '' O güzel bahçelerde Yine açacak mı kınalı çiçekler kim bilir? Erguvanları okşayacak gözlerimiz,belki de Bahçeyi sulayacak bir genç kız bembeyaz elleriyle... Koşup koluna gireceğim gülerek Yaşlı bir teyzenin. Şarkı söyleyeceğim tulumbadan su çekerken. Anneme, babama dönüp el sallayacağım Okula giderken... Camdan seslenecek Süheylâ Hanım: ''Börek yaptım, çaya buyrun canım'' Dut ağacının altında Tutacağız çarşafın ucundan dört kardeş, Silkeleyecek dutları babam, Tabak tabak komşulara gönderecek... Yine masallarını anlatacak babaannem Yatırıp dizine, usul usul saçlarımızı okşayarak. Duyulacak uzaktan bir vapurun sesi, Çığlık çığlığa uçuşurken martılar. Çevirince radyonun düğmesini: ''Zehretme hayatı bana cânanım'' Derken Zeki Müren Dolacak annemin gözleri... Göztepe'de, Erenköy'de mırıldanacak Yesâri Asım Bir ağaca yaslanıp söylerken ''Heybeli''yi, Göz kırpacak Çamlıca'nın üç güzeli. Usul usul çalarken babam Münir Nurettin'den, ''Bir tatlı huzur almaya geldik Kalamış'tan'' diyecek. Işıldayacak yalılar, köşkler, Çınlayacak taş plâklarda sesi Eftelya'nın, Dalgalarla vuracak sesi kıyıya: ''Beğendim biçimini, her yeri mini mini, Dudaklarım ismini anıyor ah Kadıköylüm'' Yansıyınca mehtap sulara, Deniz ve yakamozlar oyunda. İçimde fırtınalar kopacak, Yaşamış gibi Moda Koyu'nda... ''Bu gece Moda Koyu'nda...'' Halenur Kor |
Akşam Olunca
Akşam olunca kalbime Derin bir yalnızlık çöker. Ruhum azâp çeken bir kuş, Ağaç gölgelerinde tüner. Doğrulur da seher vakti, İnleyerek öter, öter. Tesbih taneleri gibi Dertlerini ipe dizer... Halenur Kor |
Alaca Karanlık
Hüzün tüllerini üstüne örtmüş Alaca karanlıkta bir yeşil bahçe. Gün ışırken dallara, okşuyor güneş Bembeyaz ker*** evi bir ana gibi. Sarıyor sıcacık kolları günün, Rehâveti hâlâ durur dallarda. Bilinmez kim bilir kimler yürüyor Kuru yapraklarla dolu yollarda? Halenur Kor |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:55 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.