www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Ömer Dalman (https://www.cakal.net/showthread.php?t=144915)

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:03 AM

666 İle 999

Ne olmuş yani kardeşim? !
666 şeytanın sayısıysa
karşına çıktığında
10 adım geri adım atmanı sağlıyorsa;
al sana o zaman 999! ..
sadece bir ucundan tuttum
ters çevirdim!
vallahi kolum da yorulmadı be! ..

sanırım bu 999'un da beline sarılacaksın! ?
ellerinden, yanaklarından, hatta ağzının kenarlarından
bütün o iğrenç salyalarınla birlikte
fırsat bulursa tabii, kutsallık akacak öyle mi? !
buldun ya 999'u;
maddi vampirliklerinden de sözde arınacaksın!

hah! ! !
Lan kutsallık senin neyine? !
sen önce bir insanlığına bak hele!
yatıp-kalkmayı
iyi niyette yoğunlaşmayı
insanlara pozitif bakmayı
kuyularını her fırsatta kazmamayı
herkesi sınıflamamayı
iyi düşünmeyi hele bir öğren de;
sonra düş şu sayıların peşine!

hoş gerçi o olgunluğa eriştiğinde zaten
666 da, 999 da senin için bir olacak ya! ..
Birini alacaksın
ters koyuvereceksin
aha oldu işte
al sana 666'dan mis gibi bir 999 diyeceksin!
yani demek istediğim;
bu kadar rahat olacaksın
takmayacaksın ona-buna!
gevşeyeceksin...
kutsallık, şeytanlık zaten senin içinde,
başvurduğunda kapıları açılıyor sadece
ve kullanıyorsun.
ya içinden alevler fışkırıyor dışarı
ya da yoğun bir ışık demeti aydınlatıyor dışarıyı
senin içinden...

onun için bırak sayıları,
seçimlerine, niyetine
ruhunun en dingin renklerine yoğunlaş.

yap bunu bak
nasıl rahatlayacaksın! ..

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:03 AM

75. Çıtçıt

Bugün sanırım 75'inci çıtçıtımı aldım!
artık eve değil
kendime aldım.
çünkü ben 15 gündür tırnaklarımı kesemedim! ? ..

birer çapa gibi büyüttüm onları bu süre içinde.
klavyemi tırnaklarımla tıklar oldum!
kalemimi tırnaklarımla tutar oldum!

temizlikçi aldı götürdü birini,
bakıcı bir diğerini,
belki düzensizlikten kaybettik ötekileri...

75 tane daha alsam
bu kafayla yine gider hepsi...

'çıtçıt' sadece lafın gelişi...
bugün çıtçıt
yarın pırlanta, yüzük
hatta kimlik, sıfat
daha da kötüsü 'benlik'...

sonu yok ihmalin, alır götürür elindekileri.
ya düzenini kuracaksın
ya da dağalacaksın.
herşey geçip giderken gözlerinin önünden
kendi parana, iradene bile sahip olamayacaksın
ve en sonunda yerinde sayarken belki 15 yıl sonra
kös kös düşünceye dalıp
ne de bahtsızım diyeceksin
suçu kadere fatura edeceksin!

işte bu yüzden bugün
75. çıtçtımı kendime aldım
orta yerde bırakmadım
çantama koydum.

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:03 AM

Aaa! Ben de Bırakmalıyım!

E be yuh be kardeşim!
gerçi ablacım demem lazım da;
ağızda çalkalanışı hoş değil! ahah! ..

yani yuh ki ne yuh!
önce bir hevesimi alayım hele
sonra konuya da gireriz...

Her türlü güzellik, estetik şekillenmeler,
sakin, sessiz kendi halinde erotizm,
vahşi, geçimli-geçimsiz itişmeler, kakışmalar içeren
bazen olayın en hiddetli sahnelerinin detaylarına kadar inen,
hani yani fiziksel eğlencenin
dünyanın merkezindeki şu erotizmi
bütün açıklığıyla sevenlerine sunan
bir eposta grubumuz var.

bu grubu göğsümü gere gere yönetiyoruz icabında.
kimselere laf söyletmiyoruz,
içeri fazla temiz-pak resim atanları azarlıyoruz!
kafamıza not ediyoruz;
git kardeşim sen evindekilere sevgi göster,
bizim bur'da işimiz başka diyoruz!

bizim bu gruptan bir bayan arkadaş var.
kendi onayıyla ona da el altından atar dururum
birbirinden sağlık-sıhhat içeren resimleri.
kadındır deyip geçmem
yazık değil mi; o da insan.
o da baksın diye elimi oynatmaktan üşenmem fazladan.

ama az önce bir eposta aldım kendisinden
acil...
neymiş? !
aman artık ona atmayacakmışım öyle afilli, ortaya karışık,
itişmeli-kakışmalı epostalar;
çünkü efendim annesiyle madara olmuş! ?
bu bakarken birbirinden alımlı resimlere
arkadan yanaşmış da, o resimleri görmüş!

çözüm?
artık atmayacakmışım! ? ..
önce kendisine defalarca 'e yuh be! ' diye yazdım!
harbiden de e yuh be birader!

yıl 2007'nin eşiği
evinde tek yaşıyorsun,
hem 'bana da at' deme cüretini gösteriyorsun.
güya bir anlamda özgür kadın takılıyorsun.
ama sonra arkandan annen yaklaşıyor diye
internetin en verimli meyve ağaçlarından birini
ta kökünden kesiyorsun! ?

e yuh be kardeşim! ben sana ne diyeyim? !

ha o zaman ben de en iyisi
grubun yöneticiliğini bırakayım
kimseye gitmesin bundan böyle
ortaya karışık, itişmeli-kakışmalı resimler! ?

niye mi?
neden olacak
geçen gün PC başındayken
eşim arkadan 1.5 metreye yaklaştı
hatta bir iki resmi de gördü!

ya da şöyle diyeyim;
yahu ben şimdi millete böyle ortaya karışık,
itişmeli-kakışmalı resimleri atıp duruyorum da,
ya yarın öbürgün benim de babannem veya dedem
yattıkları yerden kalkıp, alınırlarsa! ?

A-aaaa! Hiç olur mu canım öyle şey! ?
tabii ki ben de bırakmalıyım!
ahah! ! !

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:04 AM

Abiyeleşmiş Arkadaş

Bir haller mi gelmiş buna ne? !
üzerindekiler fazla abiyeleşmiş,
tek renk takımlara bürünmüş
içinde de şu yakası çeneye dayanan
afilli gömleklerden...

yürüyüş bile 3 gün önceki yürüyüşle alakasız
giydiği köseleler ile kumaş pantolon
ve onun da üzerindeki lacivert ceketin işbirliğiyle peydahlanmış
tasarlanmış, kasıntı ve tutuk halde artık.

bakışlar desen anında bir disipline sokulmuş.
etrafa samimice gülen
2 adımda bir laflar atan o renkli kişiliğin önüne
kesinlikle perdeler, filitreler konmuş; farkındayım.
belki bu kadar ani olmasaydı bu duruş farkı
suni görünmezdi gözlere ve benim de dikkatimi çekmezdi,
ama, yapamamış işte
aniden girmiş olaya...

ve şimdi kuvvetli teşhis:
bu arkadaş ya yakın bir zamanda
kendisine faydalı olabilecek bir kıç yalamış
ve balığın oltaya tam olarak yakalanmasını bekliyor.
oradan da belki bir terfi söz konusu...
ya da
birden şık olmak gibi ilham perisi fısıldamış kulağına
onun sesine kulak vermiş
kendine verdiği değer artmış.

bir haller gelmiş bu arkadaşa ama
bakalım ne çıkacak altından? !
hayırlısı...

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:04 AM

Acaba Onlar da mı?

Günlük koşularımda site içinde
koşumun orta yerinde, ter içinde
birkaç kere denk geldi:
birileri bana “adres” sordu.

İşte o dakika bana bir şey oldu!

adımlarımı hiç yavaşlatmadım
önünden geçip giderken adamın
sadece başım ona doğru döndü
-çok acil işim varmış gibi-
”bilmiyorum vallahi, bir başkasına soru…”
lafın tamamı bitmeden geçip, gitmiştim!

Endişem;
zaten hergün 22 dakikayla sınırladığım
o değerli koşu anımı, sağlık paketimi
irade göstergemi kesintiye uğratmamdı.

O kadar kan ter içinde, tam randımanlı
ve adrenalinin üst düzeyindeyken
ve en önemlisi
kendimle sevişiyorken, boğuşuyorken
Geçkin Sheron Stone veya
Zenci Naomi de orada olsaydı
aynı aceleyle geçer giderdim.

Peki acaba
büyük işlerle uğraşan
piyasaları ellerinde oynatan patronlar da
benzer endişelerden mi
bazılarını önemsemezler
görmezden gelirler
dinlemezler
ve randevularından kaçarlar?

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:04 AM

Acaba?

Ne güzel diyorsun sen öyle 'diyeceğini'
ne güzel seviyorsun kelimeleri, dizeleri!
güzel de yürüyor musun acaba
kırıta kırıta?
ince-yüksek topuklularını gıcırdatarak
kaldırımları meşke boğuyor musun
bağırtıyor musun acaba?
ve bazen
yumuşak yumuşak deyiyor musun insanın yanaklarına? ..

Ne güzel okuyorsun sen öyle
ne güzel iletişiyorsun!
güzel de öper misin bu dudakları acaba?
ateşinle kavurur musun bu bedeni
ve ruhu bağlar mısın bedene coşkuyla?
sevdirir misin bu hayatı insana daha fazla?

ne güzel diyorsun sen öyle 'diyeceğini'
yaklaşsam şöyle iyice
güzel de kokar mısın acaba?

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:04 AM

Acemi Yolcu

Alkış arar çoğu 'acemi yolcu'
ilerlemelerinin 'onay ihtiyacı'nın gölgesinde...
halbuki
ne ilginçtir ki
onayların, alkış beklentilerinin sustuğu
o en sessiz, en berrak
en huzur verici noktada başlar aydınlık.

bütün defterlerin dürüldüğü
alıp-vermelerin bittiği
hesapların kapandığı o nokta...

aslında en basit
ama uygulanması en zor...

o zaman başlar benlikteki damlalar çağlamaya
ner'den geldiği bile belirsizmiş gibi
şaşırtır bakanları gürlemesiyle.
ve kendine, gücüne şaşacağına 'acemi yolcu'
nasıl da alkışa yorar ellerini
bir 'bilgece fedakarlık' yanılgısıyla! ?

belki de demek lazım ki
kendi çağlayanlarını
sel baskınlarını
durgun göllerini seyremedikçe
ne boştur herşey? ..

aslında en basit
ama uygulanması zor...

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:04 AM

Acı Ziyafetlerinin Son Noktasında

Dikkat etmek lazım aslında başka bir açıdan.
Acıyı çekerken zevkle,
kıskaçlarla delik-deşik ederken göğüsleri,
nefessiz bırakırken kendini dakikalar boyu,
kadın ayakları altında ezilirken çeşitli uzuvların, yüzün, sırtın,
sırtında kırbaçlar şaklarken dayanılmaz ziyafet halinde,
dakikalar boyu bir naylon çorap boğazına sımsıkı sarılmış
bir yandan nefessiz bırakırken seni
bir yandan da yüzünü mosmor yaparken;

ziyafetin son noktasında
o eşsiz doygunluk ruhunu ateşler içinde tatmin ettiğinde,
o acı türlerini yiğip bitiriyor mu ruhun,
yoksa müptelası mı oluyor onların? ..

Her acıyı basamak edip ruhuna
bitire-bitire sonsuz bir saflığa mı çıkıyorsun
bütün eklentileri bir-bir kırarak,
yoksa daha bir acılar ziyafetine mi gömülüyorsun
saha çok ateşe, daha çok karanlığa doğru?

işte rutin ziyafetlerinin son noktasında
kendinle başbaşa kaldığında
tekrar acıkmadan önce ruhun
bunları belirlemen lazım.

yoksa bütün bu ziyafetlerin sonu gelmez.

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:04 AM

Acı’dan İmzalı

Ne oldu, bilmiyorum? !
göğüslerimde fena bir acı…
ama şu an bana kalan
sadece bir kalıntı, bir iz, derin sızı…
belli ki bir zamanda, bir yerde
çok fazlası yapılmış… hatırlayamıyorum? ..

ya kargalara bırakılmışım heryerim bağlı
bir ağacın gövdesinde…
üzerime kurtlar, solucanlar, böcek ölüleri
yağ ile, bal ile yapıştırılıp
sıvanmış…
heryerimde sülükler…

ya da ellerim-ayaklarım kelepçeli
bir işkence odasına
cehennemi karanlıkta kapatılmışım.
İçeri giren kadın görünümlü zebaniler
uzun ateşten dilleriyle her yanımı yalaya yalaya
etrafımda gezinmişler.
gezinirlerken sipsivri tırnaklarıyla heryanımı çizmişler
ağızımla buluşmanın öncesinde herbiri
göğüslerime işaretler bırakmış
sipsivri, ateşten dişleriyle…
üzerlerinde siyah-kırmızı deriler…
ayaklarındaki pençeli ayakkabları
sırf benim için çıkartmışlar.

bu yüzden imzalı doğmuşum.

göğüslerimdeki bu acı…
aslında haz dolu! ? anlayamıyorum…
ne oldu, bilmiyorum? ..
acıyı tam olarak kim vermişti
karanlığı netleştiremiyorum
belki “kötü” bile değil? ..
tülleri aralayamıyorum.
bu yüzden bütün gizemiyle
acı bende zevk olmuş, kalmış! ..

hala
hala ayak parmaklarımdaki titreşimlerde
zevkin dönüşümünü yaşıyorum
topraklanmadan önce.

yüzyıllar öncesinden
vücuduma imzasını atan o Baş Zebani
belli ki öyle elde etmiş beni
kalbimi, benliğimin aydınlığını, karanlığını
bu oyunu bana zevk edindirmiş.

İmzanın sahibini gecenin karanlığında
hala arar arar dururum.
acısı hala bende
zevki bende
ama kendi yok
hiç kopye yok! ..

Bu sabah
göğüs uçlarımda yine zevk dolu bir acıyla uyandım
sanki elleri yine üzerimde gezinmişti akşamdan
farkındayım…
ama bir şey diyemedim, yapamadım
sadece kabul ettim.

Ben çoktan
yüzyıllar öncesinden imzalanmışım.
acıyı izlemekten başka çaremse
yok…

GooD aNd EvıL 04-29-2009 09:04 AM

Acıyı İstiyor Ruhun

Şşşş... Beni dinle...
erkek veya kadın ol, fark etmez.
Zaten ruhların formülü aynı;
o sandığın ayrım bedende, hormonlarda...

Beni dinle;
biraz acı herkese iyi gelir
sandığından da öte! ..
Kulağına küpe et şu lafımı,
elin-eteğin çekildiği bir gecede evinde
kapan bir odaya
ve dene...

biraz acı herkese iyi gelir.
İlle birisinin yardımına, desteğine,
nazına-niyazına da ihtiyacın yok bunun için!
Şşşş... beni dinle...
kendin sağla materyellerini
keşfet neler gerektiğini ruhundaki koru söndürmek için.
herkes için değişebilir...

merak etmeye başladın bile değil mi?
canın çekiyor aslında değil mi? !
çekiyor da;
kendine itiraf edemiyorsun değil mi? !
utanma utanma! ..
devam et!
önce merak; sonra deneme...
fısılda bak kulaklarına
nasıl da dinleyecek seni!

bırak biraz çeksin acı seni taşıyan temsilcin.
eski günahlarına yaz
hesaplaşma olsun kendinle
tarihle,
kırdıklarınla aranda...

uygulayıcı bulabiliyorsan ne ala!
şanslısın o zaman,
kaderinde varmış acı...
git üstüne derim.
ama ille de gerekmez başkası...

Şşşş... beni dinle...
o ne? ne aldın bakayım eline?
tamam işte oluyor
git ve bir kere dene
ruhun bunu istiyor.

Şşşş...


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:04 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.