www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Nisan Serap Muratoğlu (https://www.cakal.net/showthread.php?t=145017)

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:30 AM

Sevmiştim Seni

Sensiz, bensiz denizler
Maviler kimsesiz

Eskizi silik
Geçiyor bulutlar

Nerede sevdik, neden sevdik? ...

Günsüzlüğüme akar
Sustuğum yerde ağlarım!

Dua çiçeği gibi açar
Göğsünde tutsak yatarım

Gözlerim hüzündür
Yokluğun güzüm

Kıyılarıma vuruyor
Ayrılığın dalgaları

.../Sanadır yalnızlığım

Günsüzdü aşk
Günsüzdü ayrılık

Nerede sevdik, neden sevdik? ...

Geceye kalkan kadeh yorgun
Ansızın seviştik! ...

Usulca yırtılıldı kızlık zarı
Masumiyetin mavi akıyordu kanı

.../Sevmiştim seni!

Yüreğimde ağlayan
Kemanın izi var;

.../Üzgün!

Ölümlüydü madem aşk
Niçin ateşe atıldık biz!

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:30 AM

Öldüm..

ekşimesin muhallebi diye
öğretilmedi ayıp

ayıkladılar
taşı, pirinçten

karga tulumba götürdüler
arkabahçesine dünyanın

dokundu ilmek ilmek
insanı insan yapan
muhabbet

kimi kaçırdı
bir ilmek

kimi kaçtı
ben gibi..

ki içi boşalmış tarihin
arka yüzüydü

suskularımızda
kamçılı özgürlük

söz dendiğinde
kırıldı öz

olamadım
dünyanın iyesi

ve şimdi

evrimimi tamamlamak için
esareti sorgulayan

kırıldı dilimin kemiği

/öldüm...

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:30 AM

9. Orhan Veli Yürüyüşü

Kardeşi Adnan Veli'nin 'yürümekten hiç bıkmazdı.

Bazen Beyoğlu'ndan Sarıyer'e kadar yürüyerek, ıslık çalarak gittiği olurdu' sözünden yola çıkarak yaptığımız;

Orhan Veli Yürüyüşlerinin ilki 14 Kasım 1996 Perşembe günü yapılmıştı..

Yürüyüşün Taksim Atatürk Heykeli önünden başlamasını uygun bulmuştuk çünkü, Orhan Veli'nin ölümünün nedeni, yani Ankara'da belediye çukuruna düşmesi, Atatürk'ün ölümünün on ikinci yılında gerçekleşmişti..

14 Kasım 2004'te 9'uncusu yapılan Orhan Veli Yürüyüşü, gene saat 11.00'de, Taksim Atatürk Heykeli önünde başladı ve Aşiyan'da Orhan Veli'nin mezarı başında sona erdi..

Tek katılım şartı, bir şiir kitabı getirmekti..

Amacımız bir anma toplantısıydı ve bu toplantıyı dört duvar arasında yapmak istemiyorduk, çünkü Yaprak Dergisi'nin ilk sayısındaki Alış - Veriş şiirinin bir mısrası şöyledir:

Salon verir sokak alırız

Her yürüyüşte olduğu gibi bu yürüyüş de bir şiir şöleni oldu
ve aynı şiirle başladı:

Bütün güzel kadınlar zannettiler ki

Aşk üstüne yazdığım her şiir

Kendileri için yazılmıştır.

Bense daima üzüntüsünü çektim

Onları iş olsun diye yazdığımı

Bilmenin.

10. Orhan Veli Yürüyüşü, 14 Kasım 2005 tarihinde yapılacaktır..

'İş Olsun Diye' yürümek isteyenleri bekleriz..

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:30 AM

Abstre

saat yirmi dörde doğru
bilekleri kesik bulutlarla
sağanak intiharı paylaşır
alaturka dudaklar

//

saat yirmi dörde doğru
kefenlere yazılan düşlerle
geçmiş zaman kipinde
ölüdür gölgeler

//

saat yirmi dörde doğru
aşk siluetiyle parlak yıldızlar altında
ağlayan göz sürmesinin
kaçak gelin bekareti bozulur

//

saat yirmi dörde doğru
şehrin bataklığında
kurbağayı öpen fahişenin
kanıyla yıkanır sır gece duvarları

//

saat yirmi dörde doğru
kedi çöp apazlarında
mum aleviyle ekşiyen
limonun damarlarını yalar

//

saat yirmi dörde doğru
kanserli yaşamın ilahi gücüyle beslenen
imge bahçesi solar, söz biter, şiir terk eder
ölür nisan serap

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:30 AM

Acı Biber Tadında Aşk

Dudaklarımızın arasında kor ateş gibi yanan
Bir karış toprağa gizledik sevdamızı

Ölüm tufanlarından kaçtık, ayrılıklardan saklandık
Omuzlarımız çöktü hasretin ağırlığından!

Tadına doyulmayan, dillerin alev aldığı
Acı biber tadında aşktı bizimki...

Ne deryalardan geçtik, yarıla yarıla!
Kadere inat çizdik yazgımızı son demine kadar

Çok seslilikten arınıp, tek ses olduk sevdaya
Bir gönüldü ki bizimki değme mücevheri sönük bırakan

Hüzzam makamında uyuduk gece matemlerine
Güneşin yüzü soldu da biz aydınlandık yeni güne

Tadına doyulmayan, dillerin alev aldığı
Acı biber tadında aşktı bizimki....

Ak kundaklara sardık, ebruli zıbınlar giydirdik
Kucakladığımız kıyımsız sevdamıza...

Gecenin şavkı vururken üşüyen gölgelerimize...
İlmek ilmek dokuduğumuz hazan şalına sarıldık

Yediverenlerle öpüşüp, fesleğenlerle oynaştık
Kınalar yaktık avuç içine sığmayan zamanlara

Çıplak bedenlerimize giydik mevsimleri...
Aç uyuduk, susuz uyandık nefeslerimize...

Tadına doyulmayan, dillerin alev aldığı
Acı biber tadında aşktı bizimki...

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:30 AM

Adamım...

/Hayat kutsal emaneti sonsuzluğa gömdü!

Adamım, açısı dar zamanlara
Sığdıramadık bütünlüğümüzü

Uzuvlarımız terk ederken bedenlerimizi
Gölgeler söndüremedi ateşimizi

İkiz Kuleleri yıktık terör uğruna
Adamım, biz hiç kayda geçmedik

Geniş ve kıllı göğsünden bir damla süzüldü
Parmağımla takip ettiğim...

Alev topu gibiydi içimi ürperten
Adamım, arzular bizi hiç terk etmedi

Islak zeminde kayan bir yıldız gibiydi
O dar sıcak kalçaların...

Yine içimi ürperten
Uğruna hayallerimi sattığım sen!

Sen, sen ya adamım
Sen...

Bahar sendromuydun
Sahipsiz izdüşlerimin

Korkusuz olsaydık aykırı gelirdik doğaya
Arzu boranlarında bu yüzden gizledik suçumuzu

Sustukça artan bir şehvetti oysa
Aşkın mizahi tanımı...

Krizantemler, uç uç böcekleri
Natürmort bir şahaserdi aşk adına öldürdüklerimiz

Sen hayattın, aşkımsa kutsal emanet
Sessizce tapındığım, nefessiz kaldığım

/Ve hayat kutsal emaneti sonsuzluğa gömdü
Elveda sana, elveda adamım! ...

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:30 AM

Adı Yok Hüznümün...

Sabah ayazında titreyen hayallerimle
Suya yazılan sözlerimin
Ve ardıma bakmadan gördüğüm
Dünden kalan adımlarımla
Tutkularım pusu kurmuştu ayrılığa
Bu sabah, yalnızlığımla seviştim! ...

Bir gözümde yaş
Bir gözümde aşk...


II

Terk etmiğim umutlarımla
Yarasaların çığlıklarında susmuştum
Ana rahminde solan,
Doğmamış bebeklerden korktum
Bu sabah, kahırlarımla seviştim

Bir gözümde yaş,
Bir gözümde hasret...


III

Yelkovan vurmuş akrebi sol yanından
Ölü zamanlarda boğulmuşum
Dağınık yatakların yalnızlığıyla
Serseri kurşun gibi namlunun ucundayım
Köklerine sarılmışım servinin pervasız
Bu sabah, isyanlarımla seviştim

Bir gözümde yaş,
Bir gözümde nefret...


IV

Pranga geçirilmiş ruhumla
Hücre hapsindeyim karanlığın!
Yağlı urganla asmışlar yüreğimi
Son duadan silinmiş bedensizliğim
Terk edilmişliğim vuslata yazılmış
Bu sabah, ölümle seviştim...

Bir gözümde yaş,
Bir gözümde veda! ...

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:31 AM

Af-et

Lacivert kıyılarım, uzağım
..../ Parçalanırım! ..
Her zerremde sen..

Aşk kuşunun terkisinde
......../ Yalnızlık! ..
Çoğalamam sevişirken

Bir düş, bir ayrılık
......../ Islanır
Hüzünbaz gözlerim..

Tükenir sözlerim
........./ Susar
Kendimden kaçarım..

Ilık öpüş mühürler yüreğimi
........./ Tapar
Çölüme saklanırım...

Sesin öper güneşi
........./ Aşkla..
Kalbimin teselli incisi

Anlatamam sana
......../ Af-et
Hayatın resmini! ..

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:31 AM

Aglama! ...

Esmer zamanlar da unuttugun

Sana dair olan ne varsa

Gün aymadan göz uçlarina

Ard arda kördügüm olur ya bogazinda

Ve sen

Iskelesi yikik bir limanda

Bosaltirken yükünü

Gemiler silemeyecektir agir hüznünü

Aç Kapini! ...Aç Aglama!

GooD aNd EvıL 05-02-2009 10:31 AM

Ağıt

Bir yıldız kayar
Ağır ağır..

Bir damla yaş süzülür
Hasrete sessizce

Titreyen parmaklar
Arasında sazın telleri

Yasak sevda türküsü
Dokunur sol yanıma...

Bir geceye vurur demi
Bir bana alevi

Acıtır mıydı
Bu sessizliğin beni

Ya gözlerin
Keşke gitmeseydin...

Gecenin gölgesiyle
Sana uzanır ellerim

Sarılır düşlerime
Alaca karanlık

Dudaklarımda asılı sözlerim
Kar yağar kalbime

Binlerce hayata devrilirim de
Sevincimde nisan üşümeleri

Rüzgar dokunur
Sen diye aldanırım

Turnalar geçer
Tenimden geçerim

Ya ellerin..
Keşke gitmeseydin...

Korkuyorum
Sensizlikten sevgisizlikten

Uyku uzak ülke
Doğmaz güneş

Yolunu gözlerim
Yastığım soğuk

Hiç ayrılmadık
Belki de seninle hiç..

Ateşim ol
Geceme gel koynuma gir

Yanalım!
Cehennem ateşi olsan da gel! ...

Ya sevişlerin
Keşke gitmeseydin...


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:50 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.