www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Nilüfer Aydur (https://www.cakal.net/showthread.php?t=145432)

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:52 PM

Ağıt

Bırak hüzünlerini çocuk, bırak umursama
Unutacağın oyunlar olacaktı hepsi,
Hangi acı müebbet kaldı ki insanda.

Defalarca parlayacaktı hayatında aynı yıldız,
Her gün yeni bir gün değil, her mevsim yeni bir başlangıç;
Sanma ki filizlenecek dallarımız baharlarda
Kökü kayalıklara dayanmış, çelimsiz ağaçlarız.

Kalmasın gözün ardında,
Dün kimsede kalmadı, bak
Yok kazanılacak bir yarın.
Bir tek yer, tek bir an, bir de sen vardın.
İçine bakarsan, sensiz ama kalabalık,
Dışına bakarsan, mantarların büyüdüğü,
Yapayalnız ve yalnızca yosunlu topraklarız.

Yoktun demiyorum sana,
Vardın ama kanıtlayamazdın.
Seni var eden öyle çok sendi ki,
Hiç birini kendinden çıkarıp tartamazdın.

Bırak gözlerini çocuk, bırak umursama
Hiçbir mutluluk yok ardında bize kalan.
İnan yalandı hepsi,
Doğasın diye anlatmıştık sana,
Hayat denen tatlı hikâyeyi.

Kendimizi kanıtlamak için dünya getirdik,
Tartamadığımız için katlettik seni.
Umursama çocuk, bırak ellerimizi,
Gözün arkada kalmasın,
Asla bağışlayamayacağız kendimizi.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:52 PM

Ahde Vefa

Tantan amca
Bu gece yine gel Beyoğluna
Çok ateşim var
Suya çiçekleri dökülüyor bedenimin
Annemi sabah olmadan gönder bana
Güneşe takati kalmadı gözlerimin

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:52 PM

Akşamcıya Dair

Bir şey var, bilinenden başka bir şey
Kadehi kadehe vuran farklı bir şey
Hani girmediğin denizlerde boğulursun zaman gelir
Öfken korkuna köledir, susarsın
Yıldıza eğilir, levhaya eğilir, damgaya eğilir
Emir demir gibidir
Ağır gelir kahrına boynun eğilir
Süpürge bile olmaz saçından
Kullanamadığın yüktür kafan
İşe yaramaz gelir
Paradır eşkıyanın yeni adı
Yoluna duran evladın haramidir
Gitsem dersin gitsen
Kalsam dersin kalsan
Ne çıkar
Döner bütün değirmenler aynı dümenin suyundan

İyisi mi sen şimdi vur kadehi kadehe
En iyisi şerefine de şerefine
Şeref çakırkeyif gezer kadehten kadehe
Kadeh kırılır sen dağılırsın
Şeref girer yerin dibine

Lakin bir şey var, bilinenden daha başka bir şey
Kadehi kırdıran, seni dağıtan farklı bir şey
Hani güvenirsin sevdaya kaç kere vurulursun sırtından
Umudun geçmişine gebedir, vazgeçersin yarından
Hoşça kal gelir, elveda gelir, ayrılık gelir
Şahdamarın yırtılır
Akacak kan damarda durmaz gelir
Bir dost istersin seni kendiyle paylaşan
Sazının teli kopar
Rengi solar çalınmaktan
Bittim dersin bitsen
Öldüm dersin ölsen
Ne çıkar
Vız gelir ölüm tırıs geçer yaşam yorulmuşsan savaşmaktan

İyisi mi sen şimdi vur kendini kendine
En iyisi ölümüne de ölümüne
Ölüm horon teper o ecelden bu ecele
Sıran gelir sen kılıç kalkan
Ölüm girer yerin dibine

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:52 PM

Aldırma

Hepsinin ardında unutulmayı reddeden başka bir anı
Aldırma, bırak çalsınlar
Açma hiçbir kapıyı
Bilirim o dinmek bilmez kavgayı
Başını yastığına bıraktığında, gözlerin tavanda
Koşturan adımlarla yürürsün yılları
Günahların vursa da yüzüne
Şakaklarına saldıran acıya aldırma
Bilirim o iflah olmaz ağrıyı
Oysa gelecek çoktan unutmuş
Rengarenk umutlarla büyütüyor yarınları
İnanmazsan dokun bak
Kızının saçlarında saklanıyor gökkuşağı

Ve unutma
Ne kadar adil olmaya çalışsa da
Kendine ayarlıdır her yüreğin darası
Bu yüzden hafif gelir birine bir diğerinin acısı

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:52 PM

Anılar

Saatlerinizi çıkarın kollarınızdan
Unutamıyorum
Anılarım oluyorsunuz
Buna dayanamıyorum

Ağır tonajlı bir gemiydi boğazımdan geçen
Yutkundum ardından
Öylece bakakaldım
Ne kadar kalabalıksa dünya
Unutulmak için
İşte o kadar yalnızdım

Anılar
Siz bana saatlerinizi verin
Ben size hayatlarınızı

Oysa
İsimleriydi yalnızca
Yalnız kalan
Ve kalabalık olan
Aynı isimlerle birinden diğerine bulaşan
Hastalıkları insanın

Gidiyorum
Gidiyorsun
Gidecek
lar ve incelmiş lere duyurulur!
Ölü anılar derneği, gerekli prosedürler takip edilerek kurulmuştur
Başvurular Greenwich başlangıç meridyeninde değerlendirilecek
İncelemeler sonunda, yeniden eskiye doğru tüm anılar listelenerek
Hayatın içinde hak ettikleri yeri almaları için gerekli mücadele verilecektir

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:52 PM

Arayış

Karanlıksa,
Seni ilk gördüğümde tanıyamazsam,
Telaşa kapılma.
Aramızdaki gizli dil olsun heybetli ölümler,
Bir yıldız kaysın gözüme gözlerinden,
Belki tuttuğum dilekler gelir aklıma.

Yanından geçip gidebilirim,
Umutsuzluğa kapılma,
Caddeler yüzsüzdür,
Göremeyebilirim.
Gecenin pasını tükür yürüdüğüm kaldırımlara,
Tiksinerek başımı kaldırabilirim.

Mutlaka yolu vardır,
Dinle;
Bir kadının yalnız yürüyüşüdür gece,
Topuklarına kuvvetle basar,
Biraz da hiddetle tedirginliğine.
Takıl peşine bir sokak kedisi gibi,
O kadın ben olabilirim,
Kim bilir,
Titreyerek eğilebilirim kimsesizliğine.

Sor istersen,
Anaların çürümüş ağıtıdır gece.
Kalabalıktan ezilmiş bütün çocuklara,
Benim ağzımdan yankılanır caddelerde.
Anasızlığın adı var,
Babasızlığın,
Hatta Allahsızlığın da,
Nedense;
Çocuğu ölmüş anaların adı yok sözlüklerde.

Geceyse,
Beni ilk gördüğünde tanıyamazsan,
Kendine olan inancını kaybetme;
Bir doğum yaşa dünyadan bedenine.
Tersine çevirirsen kendini,
Elbet gelirsin kendinle göz göze.

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:52 PM

Aşk Öldürmez Lotus

Kalk lotus
Kırık bir tabak gibi durma suda darmadağın
Kalk ve geceyi uğurla, tozunu üfleyip yapraklarından gülümse
Gün seni ispatlamak için doğdu, an yine senin zamanın
Karanlıktan geriye kalanlarını derleyip kaldır köklerine

Kalk lotus
Elinde tutmakta güçlük çektiğin geri tepmeli
Korkularından imal bir silahtı vuran seni
Yoksa aşk öldürmez aşığı öyle hasretten, reddedilmekten
Süründürür belki biraz eksiklerini fark ettiği yerlerinden

Kalk lotus
Sen ki, ne bülbül istersin dalında
Ne kurutulup saklanırsın sayfalar arasında
Yakalara takılmaz, vazolara sığmaz
Sen ki, aşk ile kızaran güllere
Beslendiğin çamura inat
Bembeyaz bir çığlıksın karanlığa
Kendini yargılama
Hükmünü verme
İnfazını üstlenen celladın olma
Kalk lotus
Aşk öldürmez

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:52 PM

Avuntu

Kolaydır melodi ile şiir ile oyalamak
Ruhu aç kalanı
Kolaydır mal ile ün ile yoldan çıkarmak
Maddeye esir olanı
Daha kolaydır ödül ile ceza ile kandırmak
Kendini yanlış tanıyanı
Ve en kolayıdır seks ile yemek ile kışkırtmak
Hayvanlığını aşamayanı

Bu yüzden avuntu bulmak istemem hiç bir sözümde
Aç ruhlu, maddeye esir, kendini bilmez
Ve hayvan kalmayayım diye…

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:52 PM

Bekliyorduk

Biz söylenmemiş onca söze sahipken
Ayrı ayrı yerlerde susup
Aynı yoksullukla ağlıyorduk
Ne geldiğimiz yer belliydi
Ne gideceğimiz yeri biliyorduk
Yollar ve yılanlar aynı şeyi anlatıyordu
Anladığımız kadarıyla ılık ve kıvrılarak yürüyorduk
Aslında ılık ve kıvrılarak uyuyorduk birbirimizin karnında
Her nesil kendi iklimini seçmiş
Bize, yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve yağışlı olanı kalmışı
Bu yüzden kolay ısınıp kolay üşüyorduk
Yani kolay birleşip kolay ayrılıyorduk
İllüzyonu keşfetmek fazla zamanımızı almadı
Hepimiz usta sihirbazlardık
Birimizin bulduğunu diğeri kaybetmiş oluyordu
O kadar ki,
Birimiz ölmeden ikimiz olmuyordu
İllüzyon bu ya, hangimizin öldüğü hiç anlaşılamıyordu
Biz yaşanmamış onca hayata sahipken
Ayrı ayrı yerlerde ölüp
Aynı yoksullukla gömülüyorduk
Yaşadığımızı bilmediğimizden
Öldüğümüzü de fark edemiyorduk
Kendini fark edince doğum sancıları tutuyordu kadınların
Ve erkeklerin zaferleri yakıyordu şehirleri
Kokusuzca oynasın diye çocuklar
Kaleler yapılıyordu şehirlerin içine
Kaleler yıkılıyordu üzerimize
Yüzyıllar kendini fark edince...

Gidiyorduk doludizgin
Doludizgin aşıyorduk çağları.
Kızıl bir deniz olup yarılıyorduk
Vaad edilmiş gaz odalarına ulaşsın diye insanlar
Kanlarımızla yollarını açıyorduk
Çözülemeyen her bilmecenin bir tanrısı oluyordu
Ve her çözülen bilmecede bir tanrı ölüyordu
Biz tanrılara, tanrılar günahlara sığınıyordu
Her var oluş tutunacak bir dal buluyordu
Tehlikeli aklın sınırlarını çiziyordu kadınların etekleri
Ve erkekler söndürüyordu şeytanın yaktığı her ateşi
Günahla çoğalıyordu insan
Çoğalarak utanıyordu
Bir peygamber bulunup çakılıyordu çarmıha
Adem oğlunun binlerce yıllık günahından
Ancak bütün günahları sırtlanarak hafifliyordu insanlığından
İnsanlar büyüdükçe eşyalar kirleniyordu
Bileklerimiz kirleniyordu yaptığımız zincirlerin pasından
Beş vakit temizlenip toprağa eğiliyorduk
Ancak kendimizi unutarak kurtuluyorduk eşyanın ağırlığından...

Seferler düzenleniyordu güneşin battığı yerden
Düzenleniyor hala
Ölümler yağıyordu üzerimize
Yağıyor hala
Biz yeniden kalkıyorduk gelen her sabahla
Kalkıyoruz hala
Ve gökyüzünün altında dilekler tutup
Kurbanlar veriyorduk tanrılara
Veriyoruz hala
Aynı aymazlıkla...

GooD aNd EvıL 05-13-2009 04:52 PM

Belki

Hayatın ş’uğursuzluklarında yüklendim bu kadar
Çok ağır yanlarım var, bilemezsin
Aynalar kırıldıkça
Hayırlısı diyelim
Diyelim ki, titredi elim
Ama insanlar paramparça
Nasıl görmezden geleceğim

Zihnim müthiş karışık, üstelik
Yoğun sis var gözbebeğimde
Yine de göremiyorum demedim sana
Demedim gerçekleri yok farz edelim
Güzel yanları bir yana
Fakat öyle çok kirlendi ki dünya
Bunu tekrar tekrar düşünmeliyim
Sayısız buluşmalar var evrenimde

Belki söylenecek yeni bir söz yok
Belki boşa kürek çekiyorum kör denizlerde
Kime ne
Yeter ki
Ş’uğursuz ölümlerden korusun beni
Hayat aşkıyla
Tam üstündeyken ateşten küre
Belki açılıverir perde


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 07:43 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.