![]() |
İMGESİ KENDİNDEN KALIN
orada bizans orada topkapı ve surlar ve rutubet, aslanım! şimdiki zamanlarda aklım geniş zamanlardaki rehavet! şiirdik bütün aşkşamları seninle saçından bir dal düştü yüzünün en ıssız yerine yine sen ve yine sizlik sensiz artık bu şehir faşistanbul! |
ISLIK
senin sesinle başlayan bir ıslık kehribar kokusu kulaklarımda nasıl bir nargile yakmak bu fitil gibi sarhoşlukta.. kim bu öldürücü musikinin güftesini gömebilir kuytuluğun makamına yalnız hicazdı felaket efem saatlerinde kimi görsem göz yarası yüzümde, kimi duysam senin sesinden ıslak bir ıslık ve ben artık her şarkıda kendime vokal yapıyorum, yüzüm gözüm ıpıslık... |
İŞSİZ ŞİİR
bu imkansızlıklar bu yaralar hepsi, hepsi insan işi sevda diye bağıran yüzün, bir kitabın en sır satırını okuyan sesin, beni bana düşman eden, ağlamaklı *******imin tek temsilcisi ve hiçbir yerde şubesi olmayan yüzün yani baştan ayağa sen... bu bakışlar bu bakır tadı hepsi, hepsi insan işi ve insanın insana ettiği en yalan yemin: Aşk! hepsi, hepsi insan işi... |
KARDİYOLOJİ
kalbim bir etten organ sadece kalbim yüreğim olur, sen gelince.... |
KAYIP KENTİN YAKIŞIKLISI
dokuzunda kayboldu mayıs'ın, cesedi bulundu onikisinde... kaçırıldığında da kaybolduğunda da ve cesetken de yakışıklıydı... amcamdı... |
KIZIM BERFİN'E . . .
Berfinim, içimin güler yüzü, yaşanılası iklimim hoşgeldin. (adımın çapraz yazılması kimin umrunda.. denize düşen yılana öykünür biraz da...) bir aralık sızıverdin işte ömrümüzün en gevrek zamanı... çıt diyor kırılıyoruz, öfke kadar saydamız o zamanlar ve kırılgan bıçak kadar! kızım demeyi öğrettiğin için o tanrısal kokun ve gülüşündeki baban için ki hala zilleri çalıp kaçmak istiyorduk yarım yamalak aşk kırıntıları tabakta bırakılmış, yazık atılacak bir sevda haritası, hatta el değmemiş delilikler istiyorduk.. çocuktuk daha büyümeye direniyorduk, iş toplantılarında lolipop zamanlar düşlüyorduk ama sızıverdin işte... bir avuç yeşil gevrek rokaydık, mayışmamıza bir limon yetecekti.. biz garsonu bekliyorduk, sen çıkageldin... hoşgeldin berfinim... kızım kızgınlığım.. bilmiyorduk daha, objektiflerin objektif olmadığını, ikimize yeter sanıyorduk ikimizin toplamı, meğer doyurmak çok zormuş içimizdeki hayvanı.. habersiz geldin, kusura bakma ortalık biraz dağınıktı... şimdi hemen toparlarız sanıyorduk, olmamıştık daha... işin zor kızım, hem büyüyecek hem bizi büyüteceksin.. baban mı var, derdin var kızım.. hoşgeldin kızım, içimin gülen yüzü, hoşgeldin... |
MEVSİMLİK ŞARKI
kanıyor takvimden gamsız ağaçsız evlatlarını döver gibi seven bir sonbahar güvertesinde adresini şaşırmış kayıp bir nisan yağmuru ömrümün sol anahtarısın hazan makamının kapısını açan ne nisanlar gördüm ben ilkbahardan kaçarken bir mızrapa tutunan ne bileyim ben böyle bir seydir herhalde bir mevsimin şarkısı ya da mevsimlik bir vivaldi sancısı... ekim kasım işlerini öğrenirken bir keman ağlamayı bir de, şarkıya söz yürür, yeşile aldanır suyun kudreti ve sen hiçbir zaman sol anahtarı yaptıracak bir çilingir bulamazsın bana kalırsa sen, ömrünün sonuna kadar, o şarkının kapısında kalacaksın! |
NİSANLIK ÖLDÜ MÜ?
koşulacak bir sancı gibi inceden genceden aktım geceye ihtiyar sokaklarda acemi lambalar ve ıslak bir ışık ilkbahara ilkbaharın günahı olmaz nasılsa.. çocuklar bulmuş, getirdiler kanadı kırılmış bir nisan yağmurunu nisan'ın kuyruğuna teneke bağlar mı insan, çocuk olmasa?... aşk şakasını kaldırır mı insan, çocuk olmasa... bir celsede boşanıyor mağrur bir yağmur, nisanların yenildiği yalancı baharlarda.. ilkbaharın günahı olmaz nasılsa ! |
ÖYLE BAKMA ÇÜNKÜ . . .
güzel bahçeli bir ilkokulun penceresinden dünyaya, hayret, hasret ve biraz da bayat bayram şekeri kederiyle bakan, aklı canbaz, yanağı al, sesi çilek aroması bir çocuk oturuyor gözlerinde... |
PASTIRMA YAZI
böyle zamansız güneşli, umulmadık mavi günlerde bir bekleme salonu yalnızlığına bürünüyorum.. iliklerimdeki yitik aşkı sarhoş bir unutkanlığa ilikliyorum... sanki şiirini bilmediğim bir fransız akşamında kaldırım taşlarını sayıyorum kalbimin.. içimde ayak izlerin, aylak bir yaz geçiyor avuçlarımdan... ve ben ne zaman, kiminle sevişsem, hâlâ seni aldatıyorum! |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 10:42 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.