![]() |
DEĞİŞİK
Sen her gün başka bir güzel olsan Ben her gün başka bir âşık Her göz göze gelişimizde Yıldırımla vurulmuş gibi olsak Yepyeni bir aşk olsa aramızdaki Her seferinde Ne harika olurdu yaşamak Hele evlilik Sen her gün başka bir güzel olsan |
DÜŞTEN GÜZEL
İlktir baharın gömlümce geldiği İlktir hem sarhoş hem ayık olduğum Bir gerçek içindeyim düşten güzel Sevdiğim gülüyor yanıbaşımda Aşkından tâlihimin düzeldiği Sen gökte ararken yerde bulduğum Bir sende gördüm ince ruh ince bel Sende murada erdim kırk yaşımda |
GÜN EKSİLMESİN PENCEREMDEN
Ne doğan güne hükmüm geçer, Ne halden anlayan bulunur; Ah aklımdan ölümüm geçer; Sonra bu kuş, bu bahçe, bu nur. Ve gönül Tanrısına der ki: - Pervam yok verdiğin elemden; Her mihnet kabulüm, yeter ki Gün eksilmesin penceremden! |
HEPİMİZE DAİR
Yalnız kendi başın mı dertli sanırsın, Gölgesi yeryüzünde avare insan? Taş da istemezdi yosun tuttuğunu; Solmakta her çiçek kokusu uçunca. Tasadır ağaca rüzgârda yaprağı; Her kuş yanar az çok ölen yavrusuna; Sivrisinek de halinden memnun değil; Vızıltısı şikâyet makamındadır. |
KAR VE HATIRALAR
Kar yağıyor, yine kar, yine kar, yine mahşer gibi kar. Sanki güller içinde gülen taze kadınlar, Bana beyaz buseler, beyaz buseler yollar; Sanki güller içinde gülen taze kadınlar. Bir rüya görür gibi gözümde sevinçler var. Beyaz bir sükût işte: kar yağıyor, kar, kar, kar; Sanırım ki uçuyor gözümde hatıralar. Beyaz bir sükût işte: kar yağıyor, kar, kar, kar... |
KORKUNÇ GÜZEL
Bu el titremesi kadeh tutarken Bu yaşta nasıl koyuyor insana Orhan gibi vaktinde gitmek varken Değer mi oyalanmana Rakıdan tütünden beter alışık Olduğumuz korkunç güzel bir şey var Tutmuş bırakmaz bizi bir sıkımlık Canımız çıkana kadar |
MEMLEKET İSTERİM
Memleket isterim Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun; Kuşların çiçeklerin diyarı olsun. Memleket isterim Ne başta dert, ne gönülde hasret olsun; Kardeş kavgasına bir nihayet olsun. Memleket isterim Ne zengin fakir, ne sen ben farkı olsun; Kış günü herkesin evi barkı olsun. Memleket isterim Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun; Olursa bir şikâyet ölümden olsun. |
MİSAFİR
Bir gece misafirim olsan yeter, Dolar odama lavanta kokusu; Soğur sevincinden sürahide su. Ay pencerede durup durup güler. Havva kızlarının en dilberini Görsün diye aya karşı soyunsan! Okşasam, öpsem, koklasam bir zaman, Vücudunun ürperen her yerini. Teneffüs eder gibi seviştikçe, Doğacak çocuğum aklıma gelir; Şiir söylerim saadete dair, Odama misafir olduğun gece. |
NÜ
Uykusuz gecemde bir kadın! Gözlerinin ay ışığında Vücudu kar beyazlığında; Saçları bir hazine altın. Ne ateşimden haberi var, Ne bilir çıplak olduğunu; Varlığını ve yoksulluğunu Duymadan güzel ve bahtiyar! |
OTUZ BEŞ YAŞ ŞİİRİ
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder. Dante gibi ortasındayız ömrün. Delikanlı çağımızdaki cevher, Yalvarmak, yakarmak nafile bugün, Gözünün yaşına bakmadan gider. Şakaklarıma kar mı yağdı ne var? Benim mi Allahım bu çizgili yüz? Ya gözler altındaki mor halkalar? Neden böyle düşman görünürsünüz, Yıllar yılı dost bildiğim aynalar? Zamanla nasıl değişiyor insan! Hangi resmime baksam ben değilim. Nerde o günler, o şevk, o heyecan? Bu güler yüzlü adam ben değilim; Yalandır kaygısız olduğum yalan. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız, Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız. Gökyüzünün başka rengi de varmış! Geç farkettim taşın sert olduğunu. Su insanı boğar, ateş yakarmış! Her doğan günün bir dert olduğunu, İnsan bu yaşa gelince anlarmış. Ayva sarı nar kırmızı sonbahar! Her yıl biraz daha benimsediğim. Ne dönüp duruyor havada kuşlar? Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim? Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar? Neylersin ölüm herkesin başında. Uyudun uyanamadın olacak. Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında? Bir namazlık saltanatın olacak, Taht misali o musalla taşında. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:26 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.