![]() |
EKSİLEN
Öyle yıpranmış ki Bir forması eksik içinden, Sahafa düşmüş bir kitap Gibi sararmış üzüntüsünden. Bir ay doğuyor usul usul Karanlığın göğsüne, Dünden bugüne kendini Biraz daha eksilterek getiren Küsmüş göğüne besbelli Geleceği göremediğinden Taşıyor oysa hüzünlü bitişinde Doğuşunu yeniden |
ELMA ÇİÇEKLERİ
Sadelikleriyle sanki eski bir zamana alınlık şu düş köpüren elma çiçekleri |
EVDE YOKLAR
Durmadan avuçlarım terliyor, inildiyor ardımdan Girdiğim çıktığım kapılar. Trenim gecikmeli, yüreğim bungun, Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar. Ne zaman bir dosta gitsem, Evde yoklar. Dolanıp duruyorum ortalıkta. Kedim hımbıl, yaprak döküyor çiçeğim, Rakım bir türlü beyazlaşmıyor. Anahtarım güç dönüyor kilidinde, Nemli aldığım sigaralar. Ne zaman bir dosta gitsem Evde yoklar. Kimi zaman çocuğum, Bir müzik kutusu başucumda Ve ayımın gözleri saydam. Kimi zaman gardayım Yanımda bavulum, yılgın ve ihtiyar. Ne zaman bir dosta gitsem, Evde yoklar. Bekliyorum bir kapının önünde, Cebimde yazılmamış bir mektupla. Bana karşı ben vardım Çaldığım kapıların ardında, Ben açtım, ben girdim Selamlaştık ilk defa. |
GERİYE KALAN
Bir anahtar verdindi bana Kabaran yüreğimi bilerek. Kullanıp durdum onu gönlümce, Aşkıma kenar süsü diyerek; Aşındırdım dişlerini zamanla. Geriye ben kaldım işte. Yalan olur sevmedim dersem; Ama yolcu yolunda gerek. Ey ömrümün uğuldayan durağı; Yanlış hesaptan dönerek, Benli günlerini sil istersen. Geriye sen kaldın işte. |
GÜNLERDEN ÖYLE BİR GÜN
Günlerden öyle bir gündü; Üstüne tarih düştüğüm. Gözümün önüne geldi birden Balkıyan güzel yüzün. Ve yüreğim yandı söndü, Ter bastı avuçlarımı. Bir işlek kovan uğultusu Kapladı kulaklarımı. Uzandım usulca cigarama; Yavan ömrüme katık. Ben o gün öldüm gülüm, Bir daha ölmem artık.. |
GÖZ..
Şu bizim dışa dönük gözümüz, Bir daldan bir orman çıkaran Usumuza her zaman. Şu bizim bulup seçen gözümüz, bir kuşu yüzlerce yapan. Bir kanatla göğünü durmadan kımıldatan, Bak çapak tutmuş sevgiyi çoğaltmaktan. Şu bizim çok arayan gözümüz, Baktığında karıştıran kendini. Aldatılan, yadsınan, başımıza vurulan. Bir yas çıkarır ortaya yaşamasından; Suskun ve gizemli, Küflü bir kitap gibi yazısı okunamayan |
HANÇERİN SAPI.
Bekliyorum kaç zamandır; Uykusuzum, sabırsızım. Başımı acıtıyor *******i yastığım. Dilim kurumuş Bir su yatağı, Katı sözcüklerle Dolu tozlu ağzım. Bakıyorum eski Fotoğraflara. Hafız Burhan dinliyorum Taş plaklardan. Bir pencere çarpıyor Viran yüreğimde, Sıvalar dökülüyor Pervazından. Dörtnal giden Ürkek bir attan Düşüyorum da sanki, Takılı kalıyor Ayağım üzengiye. Sürükleniyorum Sırtüstü Çalılar, dikenler içinde. Mevsim kışa dönüyor, Hızar sesleri geliyor Dört bir yandan. Odun taşıyor Yorgun kamyonlar. Kuşlar da gitti. Çiçekler gelecek bahara Tohum saçıyor. |
KAR.
Kar yağdı durmadan üç gün üç gece, Tıkandı geçitler yollar kapandı. Yalnızlığın buzdan çetelesinde Kimseler umursamadı karı. Yüzlerinde iğreti bir kibirle Hep düşürmekten korktukları, Dalıp gittiler günlük işlerine. Diz boyu birikmiş kar içinde Yürürdük uzatarak açtığımız kanalı, İki kar güvesi gibi sokaklarda seninle Anardık bütün yitik aşkları Bu karlı kış gününde. Güngörmüş dağlara karşı Sımsıcak öpüşürdük sarılıp birbirimize. -Sevgilim, yanımda olsaydın keşke! Şölensiz, sevinçsiz yaşıyoruz şimdilerde, Bir iğdiş ve buruşuk zamanı. Kimsenin türküsü yok dilinde Karşılayacak yağan karı Coşkulu ve sarhoş sesiyle. Bıçak açmıyor ağızları; Acı, yalnız acı var yüreklerde. Kar yağdı durmadan üç gün üç gece, Yaslandı duvarlara, kapıları zorladı, Pencerelerden baktı ev içlerine. Kar hiç böyle kimsesiz kalmadı Kendi özgül tarihinde. Çıngırakların, kızakların karı Yağdı herşeyin üstüne sessiz bir öfkeyle. Birikti bir çamaşır ipine bile. Saçaklardan sarktı, Attı kendini gürültüyle yere, Kimse sahip çıkmadı; Yığıldı kaldı duvar diplerine. Yalnız kuş ayakları Bastılar incelikle göğsüne. -Sevgilim, yanımda olsaydın keşke! Kar var yaşadığımız günlerde. Umutsuzluk çevremizi kuşattı, Kıtlık kıran gündemde. Yine de ele güne karşı, Özenle saklıyorum yüreğimde Sana duyduğum aşkı, Dört yanım kar içinde. |
KAVAKLAR
Bedenim üşür, yüreğim sızlar. Ah kavaklar, kavaklar... Beni hoyrat bir makasla Eski bir fotoğraftan oydular. Orda kaldı yanağımın yarısı, Kendini boşlukla tamamlar. Omzumda bir kesik el, Ki durmadan kanar. Ah kavaklar, kavaklar... Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar. |
KOR DÜŞSEYDİ
Kor düşseydi keşke yüreğime, Bu yine anlaşılır olurdu. İçimde suyu kesilmiş bir fıskiye, Birdenbire buruşup soldu. Hoşçakal diyebildim güçlükle, Sesimi iğneden geçirerek. Dönüp arkama yürüdüm, Adım adım gittikçe küçülerek. Sen bana bir gurbet sundun, Buğulu çocuk gözlerinle. Öpüp başıma koydum, Sevginin solgun güzelliğiyle. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 01:53 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.