![]() |
Ölüm Değil Zor Gelen
Yıllar,sanki bir nehir, maziye akıp giden. Aşkın,kâlbimde zehir, yavaş yavaş,öldüren. Bu nehrin içersin de, sürüklenip giderken. Hayalin gözlerimde, yavaş yavaş,öldüren. Ecel gelse kapıya, ölüm değil zor gelen. Senden ayrılmak var ya, yavaş yavaş,öldüren. |
Öylesine yalnızım ki bu gece
Öylesine yalnızım ki bu gece, Gecenin mavisini bölen sokak lambalarını bile farkettim. Öylesine yalnızım ki... Öylesine yalnızım ki bu gece, Sokakta nara atanların ne kadar haklı olduklarını farkettim. Yıldızların ne kadar parlak olduğunu, Gecenin ölümden bile korkutucu olduğunu, Hayatın aslında ne kadar sahte olduğunu, İçinden geçip gittiğimiz zamanın aslında hiç olmadığını, Ölümün ne kadar sessiz ve ürkütücü olduğunu farkettim. Öylesine yalnızım ki bu gece, Hayatımın senden ibaret olduğunu farkettim. Öylesine yalnızım ki... |
Çaresizim
Sevgim avuçlarımda uyandım yine bu sabah Bir baktım yoksun Sevgimi bırakmışsın öksüz Hemen aldım avuçlarıma Sen bıraktın, Ben koyacak yer bulamadım... Cam kenarına koysam güneş alır, İçerisi zaten nemli Başkasına göstermemeli Avuçlarımda sevgim ÇARESİZLİĞİ BİLİR MİSİN? BİLDİĞİNDEN DAHA ÇARESİZİM ... |
Gel
Sevdiğim aramız olmasın ırak, Yolları toz-duman bürümeden gel! Baba hasretini askerde bırak, İki ayağını sürümeden gel! Sevmiş idim seni ta ilk bakışta, Resmini gör işlediğim nakışta. Mevsim kış, yollar buz, çamurda-kışta; Atla arabaya, yürümeden gel! Aile kutsaldır, biçilmez değer; Benim kıymetimi bilesin meğer; Düşüne-düşüne ölürsem eğer, Cesedim toprakta çürümeden gel! |
Biliyor musun?
Tutamayıp kendimi dudaklarımdan dökülüyor O iki kelime, 'Özledim seni' Yakınımda olduğunu bilmek Huzur veriyor bana Ve ısıttığın kalbimde İnce bir sızı Yeni yeni fark ediyorum Yokluğunu aslında Biliyorsun ki; Hiç istememiştim gitmeni Geldin ya işte Özlemişim seni Hem de çok..... Biliyor musun? Yanındakiler de özlenirmiş Öğreniyor insan zamanla Ve yüreğine söz geçirmek En zor işmiş Ne kadar yasak da olsa.......... |
Kaldırımlar
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında, Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık. Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn-cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık. Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor, Sanıyorum her sokak başını kesmiş devler, Üstüme camlarını hep simsiyah dikiyor. Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler. Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi, Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur ses kesilince sesi, Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır. Bana düşmez can vermek yumuşak bir kucakta, Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum... Aman sabah olmasın bu karanlık sokakta, Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum. Ben gideyim yol gitsin, ben gideyim yol gitsin, İki yanımdan aksın bir sel gibi fenerler... Tak tak ayaksesimi aç köpekler işitsin. Yolumun zafer takı gölgeden taş kemerler. Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim! Gündüzler size kalsın verin karanlıkları. Islak bir yorgan gibi sımsıkı bürüneyim. Örtün üstüme örtün, serin karanlıkları. Uzanıverse gövdem taşlara boydan boya, Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp sokaklar kadar esrarlı bir uykuya. Ölse kaldırımların bu kara sevdalı eşi. |
Gittin
Gönlüme bırakıp acıyı gittin Görmedin aşkımı bilmedin gittin Yaktığın ateşi söndürdün gittin Öldürdün kalbimi öldürdün bittin. Oysa ne günler düşündüm sana Kurduğum düşleri mahvettin gittin Diyemedim ardından bir gün kalsana Ağzıma sözleri tıktın da gittin. Söz verdin sözünde durmadın gittin Ellere boynumu eğipte gittin Duymadın feryadını yanan kalbimin Yalnız *******e bırakıp gittin. Gittin hayalleri yıkıp ta gittin Gittin *******i yakıp ta gittin Gittin kalbimi de yıkıp ta gittin Gittin beni benden alıp ta gittin. Şimdi *******i seni ararım Yıldızlar arkadaş seni sorarım Habersiz senden nasıl yaşarım Ölürüm, ellerinden bıraktın gittin Ölürüm her gece eridim bittim. |
O Yolda
Geliyor sandığım gidiyor çıktı. Başlıyor umduğum bitiyor çıktı, Üstüne-üstüne gittim, ne gidiş Altına-altına iniyor çıktı. Uyu büyü dendi, düşüme gittim, Haydi işe dendi, işime gittim, Yaşa yaşa dendi, yaşıma gittim, Yendiğim sandığım yeniyor çıktı. Bozguna benziyor, saklasam olmaz, Eskiye yeniden başlasam olmaz, Yakıştırsam olmaz, yazmasam olmaz, Maviye boyadım, baktım mor çıktı. Sapsarı saçlarım vardı, aklaştı, Anılar üstüste bindi yükleşti, Bir büyük oyunun sonu yaklaştı, Tüm yanan ışıklar sönüyor çıktı. Gözümde bir ışık, çağırıyordu, Beşikte bir çocuk, bağırıyordu, Öyle bir düğündü, çan çalıyordu, Gel çanı sandım git çalıyor çıktı. Kimler kimler yoktu bizim kervanda, Birer birer indi hepsi bir handa, Savurduk sap saman biz bu harmanda, Bir gidiş yoluydu, dönüyor çıktı. |
Bu Gece
adanı yazdım bu gece, kaldırım taşlarının çamurlu suratına her harfinde bir çığlık yükseldi göğe doğru her harfinde bir yıldırım düştü yüreğime her harfinde bir damla gözyaşı bıraktı gözlerim kaldırımların çamuruna inat adını yazdım bu gece gökteki yıldızları toplayıp bir araya umarsız karanlığa inat gündüz ettim geceyi kaç milyon yıldızdan yazdım bilmiyorum adındaki bir heceyi adını yazdım bu gece ufuksuz okyanusların en derinlerine bütün kuşlar kanatlarını bana verdi en bilinmedik denizlere senin adını yazayım diye adını yazdım bu gece yüreğimin en özel yerine en diyarsız memleketlerde açan en nadide çiçekler gibi yüreğimin en derinin de besleyecek en güzel yerinde büyüteceğim seni |
Aşk Meleğime
Tatlı bir melodi senin sesin Güneş gibi yüzün Bir yudum su seni hissetmek Ve Sana olan aşkın Bana verdiği mutluluk Bence gercek bir mucize Sonsuz aşkımsın Cennetimsin de herseyimsin de Tüm mutluluklarımın da esin kaynağısın |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:12 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.