![]() |
Uçak
İngilizler bir gün süper bir teknolojiyle uçak üretmişler. Test uçuşu için Iraklı pilotları çağırmışlar. Pilotlar en son teknolojiyle giydirilir ve süper sonik uçağa bindirilir. Uçuş sırasında 1.motor bozulmuş ekranda panik yok yazmış.2.motor bozulmuş ekranda panik yok yazmış.3.motorda bozulunca pilotlar öleceğini düşünmüş. Bir kaç saat sonra çok yumuşak bir iniş yapınca hayrete düşerler. Pilotlar ülkelerine dönünce aynısını yapmaya karar verirler. Bir kaç sene sonra test uçuşu için İngiliz pilotları çağırırlar. Uçak havalandıktan sonra 1.motor bozulur ekranda panik yok yazar.2.motorda bozulur ekranda panik yok yazar. İngilizler, aynı teknoloji taklit ettiklerini sanarak rahat bir şekilde oturuyorlarmış. Bir süre sonra 3.motorda bozulur ve ekranda Arapça bir yazı çıkar. Altında da İngilizce olarak: --Repeat after me; Eşhedü enla ilahe… |
Ayı
Temel ile Dursun ayı avına çıkarlar. Dursun Temel’e --Ula Temel. Karşina haçen pir ayu çiksa ne yaparsun? Temel:”Tüfekte vururum daa” Dursun:”Tüfek yoksa?” Temel:”Taşla” Dursun:”Taş yoksa?” Temel:”Sopayla” Dursun:”Sopa yoksa?” Temel:”Kaçarım” Dursun:”Kaçamazsan?” Temel:”Haçan sen benden yanaymisun ayidan yana mi? |
Pazarlık
Matematik öğretmeni sözlü yapıyormuş. Sıra sınıfın en çalışkan öğrencisine gelmiş. Öğretmeni çok kolay soru sorarak zamanını almamak istemiş. Öğretmen: --Evet. Mert kalk bakalım ayağa. Mert hemen kalkar. Öğretmen:”Sana çok basit soru soracağım. Dokuz kere dokuz kaç eder?” Mert:”Seksen beş eder öğretmenim.” Öğretmen çok şaşkın bir şekilde Mert’e sıfır verir. Mert’in arkadaşı:”Bildiğin halde neden söylemedin?” Mert:”Bizim öğretmende pazarlıktan hiç anlamıyor…” |
Sarışın
Sarışın kadının biri bir gün sinemada film izlemeye gider. Gişeye gelir bir bilet alır. Biraz sonra gelir bir bilet daha alır. Bir, iki, üç… Derken gişedeki biletler tükenir. Gişeci dayanamayıp sorar: --Biletleri galiba karaborsa olarak satıyorsunuz! Bu yaptığınız suç. Sarışın: “Ne karaborsası beyefendi! Kapıda bir deli var. Aldığım tüm biletleri yırtıyor. |
Daha Çok Var
Kırk yaşlarında bir kadın kalp krizi geçirir. Hastaneye getirilen kadın komaya girer. Tüm doktorlar, hemşireler bu kadını kurtarmaya çalışır. Kadın komadayken Tanrının huzuruna çıkar. Tanrı: --Ey insanoğlu! Korkma yanıma almayacağım seni. Daha 30 senen var… Kadın bir süre sonra kendine gelir. Yanındaki doktorlara arabalar, evler… Alarak donatır. Bu arada hastaneyi de satın alır. Kadın daha 30 sene ömrünün olduğunu bildiğinden aklına ne geliyorsa yaptırır. Botoks, silikon, estetik... Kadın gepegenç bir kıza dönüşmüş. Nitekim hastaneden taburcu edilir. Tam taksiye binecekken ambulans çarpar. Kadın ölür, Tanrının huzuruna çıkar. Kadın: --Daha benim 30 senem vardı. Bu haksızlık! Tanrı: --Kusura bakma tanıyamadım… |
Sünnetçi
İngiliz, Fransız ve Türk bir uçakta gidiyorlarmış. Bir sinek İngiliz’i rahatsız etmiş. İngiliz çekmiş kılıcını sineği ortadan ikiye bölmüş. Cebinden kimliğini çıkartıp: --“İngiliz Kraliyet Koruması. “demiş. Bir sinekte Fransız’ı rahatsız ediyormuş. Fransız çekmiş silahını sineği delik deşik etmiş. Sonra cebinden kimliğini çıkartıp: --“İngiliz Askeri Güvenliği.” demiş. Başka bir sinek de Temeli rahatsız ediyormuş. Temel usturasını çıkartıp sineğe sallamış. Sinek halen daha havada uçuyormuş. Bunun üzerine cebinden kartını çıkartıp: --“Seyyar sünnetçi.”demiş. |
Marangozcu
Askerde adamın birinin değişik bir özelliği varmış. Asker, kime baksa onun kilosunu ve boyunu anında biliyormuş. Bunun üzerine askeri komutanına götürmüşler. Komutan ilk başta inanmamış. Bir kaç kişininkini tahmin edince komutanı: --Hadi bakalım. Birde benim boyumu ve kilomu söyle! Asker: --1.80 cm ve 80kg.siniz. Komutan hayret içerisinde: --Bravo! Nerden bildin? Asker: --Komutanım! Ben marangozcunun yanında kalas ustasıyım da… |
Tahmin
Öğretmenler gününde öğrenciler hepsi hediyelerinle birlikte gelir. Öğretmen hediyeleri almaya başlar. Alinin hediyesini alınca: --Çok teşekkür ederim. Sanırım bunun içinde kolye var. Ali:”Aaa… Öğretmenim nerden bildiniz? Alinin babasının kuyumcu olduğunu bilen öğretmen: --Şey! Sadece tahmin ettim. Sıra Hasanın hediyesine gelir. Hasanın hediyesini alınca: --Bunun içerisinde sanırım ayakkabı var. Hasan:”Aaa... Öğretmenim nerden bildiniz?” Hasanın babasının ayakkabıcı olduğunu bilen öğretmen: --Şey! Sadece tahmin ettim. Sıra Samet’in hediyesine gelir. Samet’in babası şarapçıdır. Öğretmen eline kutuyu aldığında altının ıslak olduğunu görür: --Bunun içerisinde şarap mı var? Samet:”Hayır öğretmenim.” Öğretmen damlayan suyu yalayarak: --Peki, şampanya mı? Samet:”Hayır öğretmenim” Tekrardan yalayarak: --Peki bunun içinde ne var? Samet ”Köpek yavrusu var öğretmenim…” |
Balık
Nasrettin Hoca uzun bir yolculuğa çıkar. Yolculuk sırasında çok acıkır ve bir hana girer. Hocanın arkasında da genç bir delikanlı gelir. Hoca hancıdan yemek isteyince gençte ister. Yalnız hancı, elinde sadece bir tane balık kaldığını söyler. Bunun üzerine Hoca:”Sen balığı ver. Biz aramızda paylaşırız.”der. Hancı balığı hazırlarken Hoca: --”Ben sadece balığın kafasını yerim. İnsanın zihnini açar, zekasını geliştirir. İnsanın aklına akıl katar.”der. Hemen genç atılır: --”Niye sen kafasını yiyecekmişsin? Ben kafasını yiyeceğim!”der. Hoca hiç sesini çıkarmaz. Delikanlı balığın küçük kafasını yemiş, Hocada koskocaman gövdesini. Yemek bitince delikanlı Hocaya: --”Sen gövdesini yedin doydun. Ben ise küçücük kafasını yedim aç kaldım. Bu yaptığın ayıp değil mi?” Hoca: --Bak nasılda akıllandın… |
Zar
Öğrencinin biri test sınavında soruların şıkkını bilmek için zar atıyormuş. Eğer 1 gelirse A,2 Gelirse B,3 Gelirse C,4 gelirse D,5 gelirse E,6 gelirse tekrardan zar atıyormuş. Öğrenci bir soruya gelmiş atmış;6 gelmiş. Atmış 6 gelmiş. Defalarca üst üste 6 gelince :”Bu soru zor diğerine geçeyim.” |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 09:44 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.