![]() |
Azapbaşım
Bir çığlık, bir çığlık daha kopuyor yüreğimden İçim yanıyor,ciğerim parça parça oluyor hemen Bir başka acı bir başka nağme duyuyorum o an Adın söylendiği an hasretin depreşiyor AZABBAŞIM. Baba ocağım, dede ocağım ata yadigarımsın Vefasız oldum sana,sen yine vefakarsın Gezsemde dünyayı varacağım son durağımsın Adın andığım an hasretim depreşiyor AZAPBAŞIM Otağın Kurulmuş ezelden ihtişamınla kale önünde Mekan oldun tabiata güle çiçeğe tüm güzelliğe Yüce Mevlam nasip ederse eğer gelirim bağrına Adını andığım an hasretim depreşiyor AZAPBAŞIM. Doya doya bir nefes almak isterim havandan Billur gibi akan çeşmenden güzelim soğuk sularından Kana kana içsem canım kuzayın pınarından Adın andığım an içim titriyor ZAPBAŞIM. KARACABEY in yazarım kalemimde defterimde seni Özledim ormanında meşeyi bahçendeki meyveyi Gönlümde saraylar yaptırdım oturttum seni baş köşeye Selamların en güzeliyle selamlarım AZAPBAŞIM seni. Süleyman Karacabey |
Bak her şey Allah dedirtir.
Bak yere göğe aya ve yıldıza Gözüyün görebildiği her yere Ana baba ve çocuğa Her şey onu öğretir Her şey ALLAH dedirtir. Yerde gezen karıncaya Gökte uçan kuşa kelebeğe Aklıyın estiği her yere bak Her şey onu öğretir Her şey ALLAH dedirtir. Bak kalbiyin atışına gözüyün ferine Damarında dolaşan asil kana bak Doğa deniz ve güneşe bak Her şey onu öğretir Her şey ALLAH dedirtir. Süleyman Karacabey |
Ben O yum
Yazıya değil söze Güzele değil öze bak Her mısrada bir uyum Uyum içinde yudum yudum Nakış nakış işlendi ruhum Mana ne ise işte ben o yum Kırata değil sanata Hayale değil gerçeğe bak Her dizede bir sır Doğurgandır sanat değil kısır Özümü aşkım size anlatır Ruhum size şiirimle katılır Her mısrada bir uyum Uyum içinde yudum yudum Hayat içinde akan suyum Mana ne ise işte ben o yum. Süleyman Karacabey |
Bendeki Hayat
Pençesini takmış bana hayat Zehirli ağ içinde akrep misali Kin dolu zehir kusuyor Izdırap,çile bendeki hayat. Dalım, kolum kökten kırık Tutacak elim kolum kalmadı Demir kapılar ardında bir çığlık Mahpus bendeki çileli hayat. Süleyman Karacabey |
Bilesin Ey Yar
Biliyorum Hayal artık sana kavuşmam Bir ömür hasret kalacağım Doyumsuz sevdana Rüzgarlarla gelir belki Sana olan özlem nefeslerim Kim bilir kaçıncı akşam Misafir olurum rüyalarına Yasemen kokularında koklarım Gelen her mevsimde ararım seni Hasret bıraktın beni tüm zamana Vuslatı düşümde gördüm dün yine Sen beyaz güvercin gibi kollarımda Uçtuk bir nefes diyar diyar Hasretin yaktı içimi kor ateşlerde Bir bardam su içtim Yangınım sönsün diye Yanan yüreğime kar etmedi Yine özlem yine yokluğun var içimde Biliyorum Bir ömür taşıyacağım içimde Sevdam sana ebedi bilesin ey yar. Süleyman Karacabey |
Bir Gecem
Gecenin koyulaşmış geç saatlerinde Kapanmak üzereyken göz kapaklarım Kurşun misali çöktü üzerime yorgunluk Ve birden sen geldin gözlerimin önüne Bir çocuk uykusu gibi olan hafif uykum kaçtı Gözlerimde uyku yokmuş gibi açıldı göz kapaklarım İrkildim yerimden doğruldum aniden ayak üstü Prangasız mahkum gibiydi o an düşüncelerim Alıp kağıdı kalemi elime bir şeyler karaladım Sen ister şiir de ister hikaye ama bence karalamaca Gecenin koyulaşan karanlıklarıyla beraber Hani insan yatağa koymak ister ya vücudunu Hani bazen iç aleminde dipsiz helezonlar çizilirya Fırtınalar kasırgalar koparya duygularında İşte öyle bir saati yaşamaktaydım bende Gecenin koyulaşan geç saatlerini yaşıyordum Bazen kızmak öfkelenmek ister ya insan Elinde olmadan hatta sarsar incitirsin ya yüreğini Sonra duyguların en ateşli öfkesini yatıştırır ya insanın İşte dün gece öyle zamanı yaşadım geç saatlerde Ilık bir iklimin engin vadilerinde dolaştı hislerim Yaratılıştan gelme bu duygu,fıtrattan olsa gerek Hani yakalayamadığın göremediğin cinsten bir şey Adını koyamazsın çoğu zaman sır olur kendince Bazen da yüreğimden gelen bir gelenektir bu bana Hoş görünün fedakarlığın iksiridir Aşk Seni senden beni benden yunusu tenden alan Aşk Bazen nefret ettiğin adama duyduğun Aşk Bazen ulaşılması zor Afrodit’e duyduğun Aşk Fark etmez yeter ki filizlensin yüreğinde insanın Kimi zaman hasrete duyulan ölümsüz Aşk Kimi zaman hayale bağlanan imkansız Aşk Oof of bilmem nereden geldi bu saatte aklıma Gecenin koyulaşan,saatin tik tak ın dan başka Hiçbir fısıltı yok sadece duyulan saat sensinden başka Ah eşsiz sadık dostum sigaram birde sensin yanımda Dudaklarımın arasından kaybolan koyu bulut rüzgarı gibi dökülen sigaram Lekesiz gök kubbeyi efkarımla ağartırken En duru duygularım beynimde fırtınalar koparıyor Gecenin koyulaşan geç saatinde yine Birden perdenin açık yerinde dışarısı göründü gözüme Kesif bir sisteki karanlığın arasından odama geliyordu Huzmeliyordu içeriyi fersiz ışık kümeleri Sökülmekteydi artık gök yüzünden bes belli Ve ben ve ben geceyi sabaha çevirdim dün gece El değmemiş acılarla dolu gönlümde Hep seni hep seni düşündüm biliyor musun Gece den sabaha kadar yalnız seni düşündüm Ve bir uykusuz gecem daha böyle geçti sabaha kadar Süleyman Karacabey |
Bir isyandır bu- (3)
Bir isyandır bu Allahı unutup şeytana uyanlara Saç uzatıpta erkek gibi gezenlere Soyunu unutup avrupaya özenenlere Ceddini inkar edip eleştirenlere. Bir isyandır bu Tok gezipte acın halini bilmeyenlere Zengin iken garip edebiyatı yapanlara Yoksul olupta sükse yapanlara Moda deyip baldır bacak açanlara Bir isyandır bu Ar namus tanımayanlara Milletin namusuna bakanlara Nefsinden emir alanlara Kimliğini unutup kaybolanlara. Süleyman Karacabey |
Bir isyandır bu-(1)
Bir isyandır bu Kara talihin tecellisine Adaletsiz düzenin çarkına Yetim hakkını yiyenlere Kimsesize tekme atanlara Bir isyandır bu Katılaşmış taş kalplilere İnsan kisvesine bürünenlere İnsan olduğundan utananlara İnsana insan gibi bakmayanlara Aç bebeği doyurmayanlara Bir isyandır bu Bayrağıma göz dikenlere Vatanımı bölme gayretindekilere Avrupa sevdasına yanıp tutuşup Milletin değerlerini unutanlara Bir isyandır bu Cumhuriyetin faziletini unutanlara İnat uğruna vatanı satanlara Cenk meydanlarında aldığımızı Masa başında unutup verenlere Süleyman Karacabey |
Bir isyandır bu -(2)
B ir isyandır bu Taze fidanı kökünden sökenlere Kırlarda açan çiçeği ezenlere Gülü dalından koparanlara Gülün dikenini sevmeyenlere Bir isyandır bu Mazluma zalim olanlara Zalime alkış tutanlara Öksüzün hakkını yiyenlere Komşunun hakkını gözetmeyene Bir isyandır bu Anaya babaya karşı gelenlere Birine karı birine moruk diyenlere Din iman tanımayıp gezenlere Kitaptan uzak amel edenlere Bir isyandır bu Dinim İslam ile alay edenlere Din tacirliği yapanlara Gerçekten uzak takiyyecilere Kendini bilmez tüm cahillere Süleyman Karacabey |
Bir isyandır bu -(4)
Bir isyandır bu Avare gezip iş beğenmeyenlere Kula kulluk edip köleleşenlere Yediği ekmeği inkar edenlere Nimeti bilmeyip şükür etmeyenlere. Bir isyandır bu Hırsıza anahtar verenlere Haksıza adaleti reva görenlere Devletin içinde rüşvet yiyenlere Rezalete alkış tutan gafillere Bir isyandır bu Bozuk düzene boyun eğenlere İnsan olduğumdan utandıranlara Zulmün karşısındaki sessizlere Vatan bayrak değeri bilmeyenlere Türkiye’me kem göz dikenlere isyanımdır bu. Süleyman Karacabey |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 11:27 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.