![]() |
İz düşümünde çığ düşmüşse saçlara
Gönül viran olma dostu içinde ara Barıştıysan kalb sarayındaki padişahla Misk anberler içinde kevserler akar |
Haykırmak gelsede sana içimden
Hasretinle dünden yorgunum Kaç kez duaya kalkan eller Sazımda teller yorgun Düşmanı oldum ya hep yokluğun Çereklenmiş sevginle kalp yorgun Ansızın çıkıp gelsen ne olur Sensizliği bilmiyorsun |
Yağmurlar içime yağdı
Sen gidince Gündüzler sanki siyahlaştı Umuda düştü, gölge Halbu ki bir bütün sevmiştim ben hayatı, Umursamazlığa gelme Sadece zaman senden çalar Dünyanın saçları hangi zamanda beyazlamış San ki sensizliğime karlar yağmış ağladım Nasıl gelirsen gel,ecel gelmeden Zamane aşklar yaşamadım Aşkım gün batımı yalnızlığında Ben böyle aşk yaşadım Yağmurlar içime düştü Bitti yalnızlığım Yanımda aşkım |
Rüzgarın üzerinden savurduğu
Çorak toprağın öylece garibesiyim Yaratanın zamana eklediği yolcuyum Boynum kıldan ince ümitliyim.... çocuksu Avuçlarm arası dünyaya sığmayan başım Asırlar öncesinden miras kalmış yalnızlığım Taatsiz rüzgar kaçırmış çaresiz yolcuyum Boynum kıldan ince ümitliyim....çocuksu |
Bekleme gece hüzünlü
Gece bekleme Şafak söker,gün doğar Çocuğum gölgende Ağlama gece ağlama Baban askerde Hasretim hasret,gönül ülemde Gece bekleme Bekleme canım beni Gece bekleme Sevdamız,anlam kazandı,yüreklerde Döneceğim bir gün,bir gün elbet Sayılı günler gelir geçer Kalmam gurbet elde |
Bitecek bu ayrılık,geçmeyen günler
Bu ömrü sana adadım gün be gün ben Dayanılmaz büyüydün damarlarımda dolaşan Aşkımı ateşinle dalgalara yazdım, ben Gül dikenleri altında bülbül ağlar Sevgilinin kokusunda ilk bahar Bekletme yar, bekletme yar |
içim kanağlar
feryadı figan depreşen sessiz çığlık romanların çocuğuyum düşünce yoğun sisli puslu depreşen derin korku zencilerin çocuğuyum rahat değilim ümitsiz korku depreşen yalnızlık dizboyu bilmem neyin çocuğu |
Bir katreymiş abu şarab gibi
De sarhoş olmuşsun Ha yanmış gibi Kevser-i aksa gibi akmışsın, Misk-i amber kokmışsun Ol mukaddes cennet gibi Ha sözün bilmişsin Allah deyu Ha mevladan dinlemişsin Gezmişsin derviş gibi Bir tutturmuşsun gidiyorsun Şu gurbet denizinde,yelkensiz Devlet gibi |
Tutuyorum
O sıcacık ellerini Dostum biliyorum Senin apayrı bende yerin Hissediyorum Kim kazdı bu kuyuyu Derin Tatlımı tatlı,onun suyu Yiğitlerdeki yüreğin Acı tatlı günlerim de Sen geldin Dostum Hoşgeldin |
Seni kucaklayan,güzelliğe
Mehtaba,ıssız sahile Yanağındaki goncagüle Söyle canım doyulurmu Boynu bükük,mor sümbüle Kim dert yandı,bizden güle Ağlamasın yandığımı bile bile Bahçemdeki tek güle,doyulurmu Kollarının arasında yıldızlarla geceyi Seninle ormanda,coşkun akan şelaleyi Neyle kudümü,tasavvuf musıkiyi Söyle canım,seninle doyulurmu |
Turp suyu iç
Yada şalgam Acılı adana Tavşanlı da acılı Leblebi ye Dur bitmedi Dibek ayran Muhabbet Memleketi görmeli |
Aşk kör kuyuda ilk bahar.
Açılırsa ney sesinde yar. Karanlıklar gizemleri saklar. Islak dudaklarda neler var. Doymadım bunca yıldır, Baldır, arı oğul yar |
Yağmur danlacıklar kadar yüklü
*******i omuzlayan çığlıklar,büyü Kuyruklu yıldızla samanyolunda,öykü Ay tutuldu,gün battı,beklenti korku Bu toprak kaç insan doğurdu, Kaç nesil sinesinde kayboldu Hesabını bilmediğimiz, On sekiz bin alem,yenilmeyen ordu Sonu gelmeyecek sandığımız oyunun Gizemler saklamış,kimse görmez onu Dost sandığımız,tebessümüne kandığımız Çocuklarımız,sevgili yarımız İnsanoğlu sanmasın yalnız Kaçar huzurları,korkular kalır Mevladan başka kimse kalmamaış Dayandığımız |
Geçme ey zaman tiktaklar dursun
Ömür semayesi nicedir hazana döndü Engellenemeyen çöküş boşluğa öykü Dün dediklerinden kaç gün suyu göçtü Teslli diye ektiklerim kurudu gitti Acaba zaman mı harcadı kendimiz mi Çaresiz engelleneyem ölüme koşu Hiç bir şartı sırası yoktur salanı belki verirler akranın çoktur Musallada iyi bilirdik derler Gönderirler kefen takım elbisen Son model arabana bindirmezler Seni kurtarmaz servetler de terkeder Hani iyiydin ya işte makber Gönül yandıkça içmek ister Nereden getirirler bilinmez |
Doyasıya
Seversin... Gün üzerinden Ya giderse.. Titrerse Bir gün Yüreğin Aniden.... Gönlün Hala Taze Gülüşlerde...... Neşelense Seninle Terennümler Bir yığın Derdin Ötesinde Demlensem....... Dostların Esamesi Görünmez Heeep İyi günde Göz önünde..... Sevdiğm İçimde... Yok oluşlar Gün içinde Her an Senin Gölgende Emrine Amadeyim Rabbim..... |
Gül Yüzlüm
Efendim Alemlere rahmet sensin Canlar kurban,yoluna Cennet sensin,cennette Bütün bahçelerin Efendisi Cehennemde yanan kula Kevserinden Günahkar ümmetine bir zerre verir mi bu ümmete Verir Şaştı bu inananlar Sünnetine hiçe sayanlar ibadeti unutup, Başa takanlar Avrupaya hayran Şikayetin var Efendim biliyorum Hani taşa tutmuştu Onlar seni Sen yinede, onlardan Neler doğar,demiştin İşte milyarlar Garip bunlar Sultanım Rehberim Kurtarıcım Rahmetinle Tek tek tutacaksın Tevbe diyenin Elinden Efendim Seni görmeden Sevdik Hani bir gün Titreyerek Demiştin ya Kardeşlerim... Etrafıdakiler Biz kardeşlerin Değilmiyiz O Sizler beni gördünüz Kerametimi Aya işaretimi İkiye bölündü Kader birliğimiz Onlar Ahir zamanda gelecekler Görmeden sevecekler Kardeşlerim Sana layık olamadık Seni seviyoruz Ne cehennen Ne cennet Rahman ile seni Doyasıya görmek için Efendim,Peygamberim Adı güzel kendi güzel Muhammed s.a.v Kovma kapından, Şefaat et,şefaat et |
Yalancı baharsın
Kelebekler gibi özgür Kısa aşka biçtiğin ömür Bin bir heyecan neşe Bir goncaya kanarsın Yaprak dökümünde yarsın Yabancı hazanım Yaşandı sandığım aşkım Rüzgar yüzlüm Ceylan bakışlım Yok ki lalezarım Şenlensin oyalansın Bülbülün feryadına kansın Gülün derdi bende kalsın Ey anlaşılmazlık darağacında sır Vay gönlüme gam takyığım odur Serabında görmez gözler kaybolur Vay rüyalarda yol bulduğum Yetmedi mi yokluğun acımasız oldun Her kördüğümün bir sonu olur Sen ufukta yoksun Dileklerin tuttu mu? Zor bulunur Sen bekleyeni unuttun Sanki el oğlu unutulduk |
Ben hiç bahar yaşamadım ki
Hep düşlerimde olsun mutlu olayım Zincirlenmiş köleler gibiyim durgun Kaç yaşından beri umuda bağlı yorgun Yüreğimde fırtınalar bitmeyen hüzün Ne olacak şimdi zor da olsa mutluluğu yakalamak için geçmiş değil zaman Yaşadıklarıylada avunmasını bilmeli insan Acılar sıkıntılar üzer ama güç verir Zamana direnmenin anahtarı zorluklar Dostluklarda öyle değil mi Unutulursak bağlandıklarımızda Tutunacak yalnız biri var Her kapı çalışımızda açar Huzuru orada arasak başka yollar zarar Aydınlığında dünyanın boşuna saadet ara Kapansın sanada tüm kapılar Elveda yalnızlığını çektiklerim |
Evet sözüne bekledi gün be gün
Yüreğimi tik tak sesler boğmuştu Meleğim çekiştiren hasretin bitti Evet sözü yetti de arttı Güzelim beklenen korku Duyulan özlem aşkın tutku Anladım,ikimizinmiş hissetiklerimiz Ölesiye sevdim,karşılık beklemeden Zaman seni çaldı benden korkuttu Evet sözüne değdi be güzelim Her şeyi unuttum |
Adı muzır
Dolaşır vızır vızır Müstehcen ve açık Bir Namık Kemal Bir Hoca Nasreddin Temel-i içine kattık Karmakarışık Ne kadar varsa Bektaşiyle devam Hep aynı yakıştırma Uydurma ve saçma Hakaret değildir,erdemlik Bize yakışmalı, Değerlere saygılı olmalı Fıkra |
Doğumuyla sevindiğim
Maviş maviş gözlerin Minicik parmağımı tutan ellerin Tebessümün,emeklemelerin Kızım seni hep sevdim Şımarık alıngan hislerin Kavga ettiğin kardeşin Kahkahalar gülüşlerin Çocuksu hallerdesin Kızım seni hep sevdim Zamanla elbette büyüyeceksin Okullar bitirecek öğreneceksin Kem gözler seni hiç görmesin Sen canım, güllerin en güzelisin Kızım seni hep sevdim Babalar sever,hislerini saklar Olmuştur kızdığım,bağırmalar Gün gelir sende babanı anlar Yapma telafisi olmayan hatalar Kızım seni hep sevdim |
Raylara bağladım,sımsıkı
Aşkımı trenler çarpsın Çığlıklarını vagon sesler saklasın Tren garlarında sabahlarım Acınmasın ayrılıklarıa aşığın Gün batsın içime,gitmez aşkın Hani bağlamıştım, Ölümüne kadardı Kaçtın aşk yalandı Kahrımdan ağladım,kaderime Gurbete verdik hatıralarımızı Garlarda sakladıklarımız Hep tren seslerinde gurbetler vardı İnenler var binenler var hep aynı Düştük düşeli bu rayları saydım Ne uykusuz sabahları karşıladım Bağladığımızdan umut ipinden kurtulan olmadı |
Bir bahçede,bir balkonda
Mavi buluz üstünde, Hızması var başında Beşibirlik var boynunda Yaklaştıran tebessüm,onda Tatlı bakış,cilve naz,onda Gözüm kaldı Bir daha,görecekmiyim |
Bakma *******ime
Karanlığında kaybolmuşum İçime hüzün düştü yine Bir varlığın bir yokluğun Hani seviyordun Bir sırçada sen sür Fırınlansın yüreğimde Ederi kaç pare *******im güzeldi Seccade üzerinde Işık tutsun dolunay geceye Terketmesin bir bahaneye Baykuş zikrinde seni söyler Gönül sensiz neden çilede Aşk gece,gece tehetcühte |
Geceyi öpüşlerimizde gizemler
Tüm renklerin dilinde gece Görünmezi görür,renkler çözülünce Yarasaları sırtımızda taşırız Açlık hislerimizide alır Korkular,rüyalarımızı sel alır Duyulmaz hep karanlığa ağlayışlarımız Unutulmuşlar dünde kalır Geceyle aşkımızda biter Gecesi olmayan yer benim ülkem |
Dalından yaprak düştü
Hüzünlü ******* nöbetteyim Kaç aşık huzurunda boyun büktü Yollarının divanesiyim efendim Örümcek ağını ördü güvercin gözcü Bilmem o an nasıl mutlu bir gündü İstesen Rabbim sizi alır götürürdü Ebu Bekiri de çok sevdim efendim Medine aşkın başkenti kokulu güller demeti Ravzana yüzler sürmeli ebedi kalmalı bedeni Onlar sana hicret edeni nasıl geri çevirir Rüyalarıma giriver hasretin dinsin efendim |
Yıllardan sonra
Dönüyorsun Resimlerim,resmin Mektupları biliyorsun Hasreti nasıl yendik Bilmiyorum Nemli havalardan Dört mevsime Gelin geliyorsun Ne kadarda özlemişim Söylemiştin İnanmamıştım geleceğini Kışın açan kardelen gibi Yıllar sonra geliyorsun Sorular,dedikodular Düşündüren yalnızlığım Karalanan sayfalar ******* karabasan Bitti bitti artık Hoş geldin Dört gözle beklediğimi Biliyorsun Üç beş sayılı gün Yaban Eğri büğrü yollardan Kovana,arı oğula Bal peteğe geliyorsun Mutluyum dünyalar benim kadar Seni seviyorum 30/09/1989 |
Zamanı soymak,kadın gibi
Perdeleri kapatarak çıplak Ağlatarak keman gibi,sızlatarak Aklımızdan çıkmayan,bakire çılgınlık Hayaliyle süslenen duvar,korkular Zaman,resmedemediğimiz Peşin satılmış tablolar |
Ey gönlümün rüyası
Ey aşkımın feryadı Yüreğimin fırtınası Kaşane aşkı ızdırabı Damla damla gözyaşı Şırıl şırıl akan,sevda ırmağı Duymazsın,kalbin feryadını Unutmazdım ben olsam Açılan kolları,gülen gözleri, Binbir dille dökülen sözleri Anladın,anlamadım Geç kaldın Sevgim mahkum etti Seni |
Görmesin beni,bilmesin sevdiğimi
Ne yediğimi ne içtiğimi Onunla onsuz kendimden geçtiğimi Çiçekleri onun için sevdiğimi Söyleyeceğimi dinleyecek mi? Yoksa gölgeler güler Özlem seninle tanımsızlık Güzelliğin güneş,gölgeler aydınlık Kaç baharlara umut aldık Gel artık ey dilber Hekese aydınlık saçan, Sevdiğine karanlık |
Kalbin nasıl unutur ayrılığı
Ayrılığında dostunun yalnızlığını Anımsamaz hatıralar yaşanmaz Dalgaların koylarımda durulur Yaşamadım sensiz yoksulluğu İyi gün dostu derler inanmam Ne olldu size der elin oğlu Unuttun be oğlum Üzerine hatırlanmayan günler doğdu Kalabalığı ve konuşmayı sevdin sen Dostunsa o elin oğlu...........olur Artık anlıyorum,her evin ayrı yolu Bu gurbete son yolculuğum Yüreğim hüzzamdan buruk Kapılar sanki yüzümüze kapalı Ailem yok daha yakınlarım anlamadı Anlaşılmazlıkların adamı yalnız kaldı Yok dikili bir ağacı altında serinlesin Dost sandıklarım aramasın Tadını çıkaralım melankolik yalnızlığın Zikrine sevdalı olmayı nasib etsin...Rabbım Yok başka ondan gayrı dost Ben bulamadım Adını gurbet koydum yalnızlığın Gönül kapım kırık yollar ayrı Ne sanığız ne davalı |
Aşkın sihirli değneğini
Vurdun küçük kalbime Yıldızları saymakla bitmez Miktar biçilmez o sevgiye Tomurcuklanmışsa çiçek Ay ışığı görmüşse gece Murad erse derviş Ne sigara dert bitirir Ne de zikir Sen girdin,aşkım Gül bahçeme |
Taşralı bir kadın sevdim
Dudakları soğuktan çatlamış Yüzü yanık yüreği sevdalı Sırtında neler taşır aşk ayrı Güneş karartmış al yanağını Tebessümü edalı hayalleri yalın Bakışları kurşun hedefe varır Elleri çalışmaktan nasırlı Bahtım karalı der hep hal hatır Onunda gönlü vardır yaralı Olmasın aşklar saklı kalsın Bir çift bakışa takıldı dünyası Rüyası olmasın |
Ne güzel muhabbetti
Laf, lafı açtı Döndü, dolaştı Sıra geldi, Şanıyla segiliye Aralandı,ardına kadar Kapı Yüzler kızardı Benizler sarardı Aşikara çıkmıştı Adı... |
O mutlu günü
Çalgılı çengili,düğünü Heran yol gözlüyorum, Gün geçtikçe özlüyorum Kara gözlümü Sonsuzmuş gibi,görünen Ayrılığa,gülüyorum Gülüyorum |
Beyaz güvercin kanadina bağlandı yolcu
Havalandı,kaç kırlangıc yuvasında yavru Örümceğin ağından sevre doğru Tekbirlerle hayal ile buluştuğumuz kabe Sevgiliye özlem,gül kokusuna gün doğdu Boşanan göz yaşları,onun huzuru Güllerin efendisine özlem,her rüya, gül dolu |
Yakışmış gamzene gonca gibi
Bir öpücük kondurmuşum Tutuşmuş aşkınla alev şimdi Güller değilmi ki sende gülen Seni konuşan renk cümbüşleri Kokuna pervane kelebek Gülbahçesinde sevdim |
Aşk yollarının kapısında uzanan ele sunulan
Okunmuş nice gül suyuna üflenmiş dualar Gülpembe kan kırmızısı bülbül ağlar Hicretinden esintiler gelir,efendim Goncalar kadar taze,dağlar kadar serin Güller aşıkların,aşk senin anladığın hisleri Dünyalar kadar güller sana feda ey Nebi Gül koktu yine sen geldin,efendim |
Güllere sevdamı anlatırken
Bülbüller ağladı,gül kokusuna Bir nefeste ben koklasam Çöllerin ortasında gül deryasından Gül yaprakları örtsün ölümü Sevdamın renginde aşığın dili Gül kurusu dudakları gül suyu yıkasa Güller bahçesinin bahçevanı olsam Bülbül yine konsun dalıma Bahçevan aşkı anlar Gül bahçesi kabrim olsa |
ah aşk dediğin bir rüzgar gülüm
duygularımız bir döğüşür bir barışır bazen mahcup eder bazen şımartır aşk mekansız yolculuğun bitmeyen adı ah meşk dediğin ise yar gönlümde gözler ışığında çaresiz sana bağlanır çölde serabın gölgeler vadisine bırakır aşk zamansız mutlulukta da acının adı |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 06:11 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.