![]() |
Bir Aşk Şiiri Yazmalı
Bir aşk şiiri yazmalı sevdiğim adama biraz veda serpmeli içine ama. Gözlerimin yaşından koymalı az biraz, İncesinden sinerken kağıda özlem, hayalleri anılara terk etmenin yasını tutmalı. Yürek sızısını göstermeli her karşılaşmada sonra, Sevginin koşulsuzluğunu hatırlatmalı gözlerin içinden geçen. Bir aşk şiiri yazmalı sayfalarca, her satıra saklamalı arzuyu. Yokluk karışınca boşluğa dağılmalı harflerde sevgilinin çıkmazlarında. Hayat yeni yolları açarken önüne, Kalmak istese de yürek hoşça kal diyebilmeli, gidebilmeli sonra. Dağılan hayaller saklandıkça ve söz giderken yazı kaldığında aşk yeniden var olmalı. Diyorum ki; Sevdiğim adama şöyle delice, akıllara durgunluk veren bir kalp sunmalı, sonsuz olmalı sevda. Olur da; Yoksun be adamım yanımda, Rüyalarımdan geçmeye dahi korkar oldun son günlerde. Yine de yazım sana, şiirim anlam bulur varlığınla. Daha yaşanacak çok zaman var veda etmeden, Daha paylaşacak anlar var sevgiden yana. Benim sana inandığım kadar sende inan içindeki aşka. |
Bir duygu büyür sevdalı yanımızda
Nisa’ya... …………………………….. Bir duygu büyür sevdalı yanımızda Adına aşk deriz gözümüzde parıldayan ışıkla Şahidimiz yıldızlı ******* dostlar arasında Biz bir hayata baş koyduk, sözümüz iki dudak arasında |
Bir tanem
Her daim hayatında kalma sözü versem tutabilir miyim. Seninle her durumda var olmayı denesem. Sona giden yollarda ağır adımlarla her anı sindirerek varım Varlığının anlam kattığı hayata minettarım Sevgilim, gözlerinden geçeni yazıya döksem yüreğimin sevdalı yanı seni seviyorum diyor. Sen iste sana yeni dünyalar keşfedeyim aşkla var edilen. Sen iste her zorlukla mücadele edelim Sen yeter ki kal orda ben seni her yeni yaşında yeniden seveyim. Işık olsun gözlerinde hep yüreğime sıcacık bakan. İçindeki çocuk hep gülümsesin güvenle. Cömert ve sessiz yerliler gibi sana ısrar etmeden yol göstereyim. Eşlik et dediğin yerde edeyim. Bir tanem, Yüreğimi koydum yüreğine, bir çift sevdalı göz sakladım hediyene. İyi ki doğdun diyorum en içten dileklerle. Nice güzel senelere yürüyelim birlikte el ele. |
Bir Tek Yokluğunun Adı Yok
Düşünüyorum da bazen, Delirmenin aşk hali sensin delirememenin de Öyle bir sınır durum oluyor ki zihnimdeki Yarılmadan tutunmaya çalıştığım bir duygusun Hangi halisin aşkın, karıştırdığım da oluyor Türkçe dersinde öğrendiğim gibi başlıyorum hallerini sıralamaya Bir tek yokluğunun adı yok İşte orda dağılıyor bütünlüğüm, savunmalarım kayıp Tutunamadığımı sandığım anda kaygılanıyorum Uç durumlardan sağlam bir orta hale geçmeye çalışıyorum Delirmek lüksüm yok ya Ruhuma dayıyorum tüm gücüyle aşkı Koşulsuz halimle duruyorum karşında Seviyorum işte seni ötesi yok Her şeyi unutsan da bir bunu unutma Kayıplarla sınadıkça hayat, anlamını daha çok biliyorum seni sevmenin Ya da uğruna neler vermem gerektiğinin ki hayatım sana feda Düşünüyorum arada günden çaldığım dakikalarca Fark ettin mi bilmem sana ayrılan süre kısaldı Özlemler parlıyor güneş sıcaklığında Gözümü kamaştıran ışınlara gülümserken serap misalisin karşımda İşte o dakika tüm güne bedel, yaşıyorum aşkınla Ne çok gün geçmiş gibi seni en son gördüğümden sayınca Ve ne de az aslında Yokluğunla baş başa kalmanın tadındayım Bunun keyfini hiç almamışım bunca zaman karmaşadan Adı yok dedim yokluğunun Varlığının yansıması bir durum olduğundan Bu karşıtlığı bilmiş olmanın yarattığı acıdan belki biraz Damağımda kalan tatlı bir his gibi şimdilik Yinede ayırmadan içimden varlığına geçeyim istiyorum Ah bir de bilsem keşke Ben bu karmaşık haller içindeyken sen nerelerdesin Hangi köşesindeyim zihninin Yüreğine adadığım sözlerim aşkı anımsatıyor mu sana Hani diyorum özlesen, gülümsesen Bakma benim hırçın yok sayışlarıma Adını koyamadığım yokluğunla baş edemeyişimden Birlikte bir hal bulsak aşk içinden bize yakışan Ben koşulsuz diyorum aşkıma İstersen koşulların olsun senin, sıraladığın peşi sıra Birlikte dursak sınır durumların ucunda Aşka dönük yüzüm Sana dönük yüzüm Yeni oyunlar oynuyorum sadece beklerken zamanla Gün dolduruyorum, belki biraz seni eksiltiyorum Yaptığım her şey sana hazır olmak adına En zor olan şey bana kolay Sadece bu koşulsuz bekleyişi kolay sanma Söylediklerin belki sadece bende Susarım ötekiler karşısında sana saygımdan Hakkım kalır sevdiğim yok sayarsan |
Bitiyor Bu Gece de
Yazmak istiyorum sana Kalem eksik, kağıt az geliyor Özlemler besliyorum sana Yürek kısır, söz sonsuz kalıyor Uykulara katıyorum seni Sabah uzak, gece kısa oluyor Şarkılardan fal tutuyorum Dilek umuyor, hayal seviniyor Senden geçiyorum kendime Sevgim sana koşulsuz bana yetersiz sanıyorum En son bitiyor bu gece de diyorum Yarın yeni bir güneşe uyanıyor olmanın sevinciyle Seni yeni baştan sevmeye koyulmanın heyecanını yaşıyorum Ve hep olduğu gibi seni seviyorum.. |
Bize Göre Değil Boşverişler
Serojumm'a ....................................... Aslımı yok sayıp suretimle hayatın içinde olmak bana göre bir şey değil. Zorlanıyorum belki çoğu zaman, hatta kendime batırıyorum çuvaldızı her seferinde. Bazen boşluktan bazen de hassasiyetli yanımdan ötekilere saldırıyorum. Her neyse yaşanan son günlerde hayatla baş edemiyorum. Arkadaşım, iyi geldin yüreğime. Söylediklerimin doğru yere gidiyor olmasını bilmek ve bana dair söylemlerinin dostça olduğunu görmek ihtiyacım olan şeydi. Serin bir İstanbul akşamında dut ağaçlarının altında yüreğimizi koyduğumuz masadan kim bilir ne insanlar geçti. Böyle geldik böyle gider miyiz bilmiyorum da bize göre değil bu boşverişler. Eskiyi yad ediyorum şimdi kendi başıma. Ne çok paylaşım var geçen zamanın aksine. Herkesi eledim, kalanlara sahibim bundan öte. Geçmişimiz köklenmedi belki de geçmişten gelenlerin arasında yerin belli. Arkadaşım; bana kattıkların için, kendime yakın belki kendimden öte olduğun için, kendini kendin gibi ortaya koyduğun için teşekkürüm borcumdur yüreğine. Nasıl bir yol çizmiştir ilahi adalet bize bilmem de eşlik ederim sana istediğin ölçüde. Dostluğa dair inançlarımla, her yarada attığım yeni bir adımla ve kendime kattıklarımla amacım kolaylaştırmaktır hayatı sana. Elime geçen sadece gülümsemen olsun bana yeter, aldığım en büyük mükafat varlığındır değersizliğin yarattığı karmaşık dünyada. Tüm zamanların en içten dostluğuyla… |
Bodrum Mandalinası
Aklıma düştüğün yerle gözüme değdiğin yer hala aynı Bunca zamandan sonra bile dilim söylüyor da kimse bilmiyor Seni seviyorum işte yüreğim bayram ediyor Dokunduğun yer ürperti halinde, hoş geldin Geçmiş zamandan kalma hazlar çekiyor Yarı gizli yarı açık bakmalardan geçiyoruz yine İkimizin aklında da aynı şey, belli İçim bilsen nasıl bir karmaşa Sevdam nasıl siperde kendini Ardından yakınlığın ses oluyor Elinde kadehin gözümde gülüşün Bodrumun mandalinasıyla geliyorsun bana Şaşkınım, aşk başımda duman Benim mi değil mi anlamadan gidiyorum diyorsun Ardından aldığım her yudum eski bir anıya çıkıyor Dilim aynı şeyi söylüyor; seni seviyorum Burnumda keskin kokusu, içimde aşk tadında mandalina Sana teşekkür hala ilk gün gibi, varlığına Seni seviyorum diyorum tekrardan gecenin sonunda Gülüşüm dudağımda kalır uykularda Yastığımın yarısı sen Sabaha aydınlık yüreğim her şeye rağmen |
Boşlukları Sen Doldur
…….., nokta koyayım ben boşlukları sen doldur çünkü söylemlerim tekrarlanacak yerine ne kadar başkası denesem de yürek almayacak bu *******, bu şarkılar maalesef sensiz olmayacak kendimce yazacağım, özleyeceğim belki senden ses çıkmayacak varsın olmasın her şeye rağmen sevgim duracak en güzel dileklerim şimdi dua olacak.. |
Bu Nasıl Rastlantıdır Sevgili
Hani masum çocuklardık ya biz farklı iklimlerde, düşe kalka büyümek dedikleri şeyle baş etmeye çalışıyorduk.. Ayrı geleceklere giderken çakışacağımız sadece içimizde var olan bir nesne ilişkisiydi belki, bilinç düzeyinde değildi.. Şimdi fark ediyoruz ki aynı söylemlerle büyütülmüşüz ve aynı yerden dokunuyoruz her seferinde gülümseyen gözlerimize.. Sevgili bu nasıl rastlantıdır karmaşa bir hayat içinde.. Kaybedilenler yok aslında, her paylaşım uzaklık içinde bile olsa aşka çıkıyor.. Kontrol edemediğini söylediğin duygulara esprilerle yaklaşmak savunmalarla oyun oynamak gibi.. Yakınımda durduğun zaman gözlerinden geçenleri ve söylediklerinin satır aralarını bilmesem kalmazdım.. Aynı duygularla büyümenin verdiği bir güven bu belki, yazık olmasın diyordum ya bu aşka kendi sıramı savdım, şimdi sende.. Ruhumuzun birlikteliğini yazgı saysak yanlış olmaz, hayat çizgisini bunca zaman bize çizmiş gibi.. Ben seni özlerken, sen özlemezsen olmaz ki.. Belki de birbirimize büyürken sevmeyi öğrendik korkulardan önce, şimdi o korkulara bırakmak yürekleri, haksızlık oluyor.. Canım desem ben sana.. Gece mavisi gözlerine uyuyorum desem.. Yıldızları toplayıp her birinde biz’e şükretsem.. Canım desem ve yankılansa yüreğinden.. |
Bu Şehir
Bu şehir aldatılmışlığının acısını çıkartıyor anladım yüreğimdeki sevda sözlerinden. Aşk diyorum,ardından koşturan adın geliyor. Gözyaşı diyorum yine sensin gözlerimden dökülen. Öfkeleniyorum bazen ve sana olmadık tavırlar takınıyorum yine senden geri gelen. Kalan hisler koruma altında artık. Yoksa bu şehir kıskançlığıyla yok edecek sana olan hisleri; biteceksin sen. Sürgün yüreğim ayazlardan geçecek. Serin sularında boğazın yalnızlık bana eşlik edecek. Eskiden olsa aşk yakın olmaz sana dediğim, Gözlerinden geçerken masal gelen şimdi kulağa, gülümseyeceğin hislerin ardında yalın ayak koşacaksın. Surlar çıkacak karşına, korkacaksın. Sakın korkma; aşka yüreğin var demiştim ya, göster bunu şimdi içimden düşen sen tarafıma. Göster ki inansın şehr-i İstanbul onun yerine geçen bu büyük aşka. Yoksa koruma altına aldığım hisler dağılacak boşlukta. Yalnızca uğultusu kalacak boşluğun duymaya çalıştıklarında. Seni seviyorum dedim ben hep bağıra çağıra. Şimdi yüreğim soğuk, zindanlarda. Yakıyor canımı sensizlikle işbirliği yapmış zincirler. Hadi kurtar beni yüreğindeki labirentlerden. Çıkışım ol, ışığım ol. Hadi tut ellerimden. Bak gidiyor son gemi de ufka doğru aşk yerlerimden. Hadi sevgili, Söndürdüğün ateşi var edebilirsin küllerinden. |
Bugün de Susacağım Sevgilim
Bugün de susacağım sevgilim Ama bil, Ardı arkası kesilmiyor iç sesimin Kime ne, Karışıyor yürek gizlerimize İhtiyaç var mı başkasına dilenmeye Yetmedik mi biz birbirimize Sevmeye eklemedik mi kendimizi Şimdi öfke mi uzaklaştırıyor kelimemizi Bugün de susacağım sevgilim Önemli mi, Değişimlerimizi bildi mi dışarıdaki Kavgamız sadece yaksın ikimizi Güven, En sağlam temelimiz değil miydi Niye dayamıyoruz sırtımızı eskisi gibi Razı olduğumuz hak ettiğimiz mi Ben sustukça susacak mısın yoksa İç sesini duymuyorum bu sefer boşlukta Zaman geçsin diyorum da Susmuyor işte beynimdeki karmaşa Bil sevgilim, Sustukça cepten yiyorum bu sefer Kalmadı ama tükettiler Hadi güç ver Ver ki sabaha çıksın düşlerim Tadı olsun sıcak gecenin Bugün de susacağım sevgilim Masalsı bir son düşünüyorum Sonra, Olta atıyorum kelimelere kalp denizimde Adın takılıyor misinamın iğnesine Çekiyorum ses geliyor; ..seni seviyorum.. |
Bugün Ölebilirim
Sözcüklerimi topluyordum dört bir yana dağılmış yüreğimden Kapatıp eski bir sandığa en dipte bir tavan arasına koymak üzere Her elime aldığım cılız şekilde seni seviyorum diyor hala Duymamacasına bir gürültü çıkartıyordum gerçekliğimde Buna karşın yaptığım her gece bize dilek dilemekti gizlice Ve en dipte olduğum bir halde, hüzün gemilerine yelkenken İşte gök kubbe dile geldi, senden gelen iki cümleye gülümsedim Her şeye rağmen sevgilerimi toplamaya iyi ki devam etmişim dedim Zamana yenilecek sandığım hislerimin gücü karşısında ben eğildim Gözlerinin ötesini kaybetmediğimi gördüm ya bugün ölebilirdim Buruk karşılaşma, tutuk bir kavuşma yine de dokunuyoruz birbirimize Gizliden gizliye verilen mesajlardan geçiyoruz sarılmış yaralarla Gücüme güç katan bir sefer seçtim kendime seninle Varlığına dair bir kimlik oluşturdum kendime Bıraktığın gibiyim hala dedin ya azıcık sevindim Hata yaptığı fark ettin de bu senin seçimin hayatına dair Altında imzan var kayıplar versen de dedim Sevgilim diyor dilim kulağa biraz uzak gelse de Halen sevgiler besliyor yüreğim alelade gösteremese de Kim kalır geriye deme zaman karşısında Kalırım uğruna vazgeçtiğim aşklardan geçerek Kalırım sabrıma ilahi bir güç ekleyerek Gözlerim değdikçe gözlerine Ötesinde yitirmediklerimi gördükçe Sevgilim hayat bitti buraya kadar de Bugün ölsem gam yemem, sevgine gömülebilirim Sana sadece bugün değil iste her gün gelirim Her şey değişir son sözüm değişmez Önce tanrıya sonra varlığına şükranı borç bilirim Kayıtsız, şartsız özlemelerden geçerim Kavuşmaları karnavala çeviririm Açık yaralarımı kapatmadımsa da kızmıyorum artık sana Geçiyor elbet kırgınlıklar iz bıraksa da Sağlam bir temelle çıktıksa aşka katları Sabır yeniden sıvıyor sevdaları Bir rüzgar esiyor şehre sonra, uçuyor terasındaki kelebeğin Dost yüreklerin duası da eklenince sınanmalardan geçiyor bedenim Kahvenin tadı damağımda kalır sonraki sefere kadar Kapattığın falında dilerim vardır bize dair karaltılar Gözlerinin ötesini kaybetmediğin için teşekkür ederim |
Bulut Üstü Bir Uçak Gidiyor
Bulut üstü bir uçak gidiyor ardına iz bırakarak Umudu taşıyor kanadında, özlem karşılayacak Kafamı kaldırıp baktığımda maviliğe, uzak Martı çığlıkları duydum peşi sıra, kıskanarak Gelişin gidişinle bir olsun sevgili, yokluğun tuzak Aklımın halleri karışık, aşk yağmur tanesi misali ıslak Güneşe kızgın bir lodos var dışarıda, hoyrat Uçuşan saçlarımı topluyor elim, güzümde anılar canlanarak ‘Aşkı Gözlerinde Bıraktım’ sayfa sayfa geçmiş zaman okuyarak Hikayenin sonu ne olur bilmem, uçak iniş izinden alana duracak Umut bittiği yerden başlamaya söz vermiş iki yıl önce Gitmelerim, ayağımı sürte sürte ardıma bakarak Söz, ilmek ilmek işlenmiş yüreğe kalmaya güç katarak Biliyorum yüreğimi aşk ile sevdiğim, git gel Karşılamam ilkbahar tadında kışa meydan okuyacak |
Bütün Gece Sessiz Geçti Bak
Bütün gece sessiz geçti bak, bütün gece sensiz.. Terk edilmişlik hissinden uzak olsa da yürek yalnızlığı tolere edemiyor sen olmayınca.. Özlemler büyütüyor içinde ve çoğu kez bastırmak zorunda kalıyor.. Arzuladıklarından uzak olmak zorluyormuş insanı yeni anlıyorum.. Ve görüyorum ki yakın olmak bazen en uzak yolların sonunda oluyor.. Suskunluğumu bozmamaya yemin ettim, yamalı olmasın sözlerim.. Seni çok özledim.. Tatlı *******den sana uyanmayı özledim.. Gözlerinden geçenlerde kendimi bulmayı istediğim saatlerde, savaş verdim arzu ve yasakla.. Çünkü sahneyi sana verdim, başrol senin.. Nasıl yazarsan senaryoyu öyle dahilim ben aşk oyununa.. Zaman dedik birlikte adına.. Ne eksik ne fazla, birbirimize dairiz aslında.. Ayrı yolların kesiştiği kavşakta öyle derinden seviyorum ki ben.. Biliyorum sen de yeni yeni var ediyorsun aşkı gözlerimden.. |
Büyüyor İçimin Seni Sevmeleri
Bak nasıl geçti zaman.. Gerisinde kaldık yaşanmışlıkların.. Özledik belki çok ama itiraf edemedik gözlerimiz hasretle yanarken.. Tarihe dikkat et şimdi takvimden düşerken bir yaprak daha.. Dolunaylı *******i nasıl geride bıraktık.. Paylaştığımız hazlar dün gibi yanımda.. Üstünden geçerken zaman yoğunlaştırdı.. Şimdi mecburum sana diyor yüreğim sevmeyi yeniden anlamlandırırken.. Bir şehir düşünüyorum şimdi; belki İstanbul belki değil, sensiz olmuyor.. Bir aşk düşünüyorum; belki biraz var biraz yok, belki biraz ürkek, sensiz olmuyor.. Nefes nefese yaşamak yalnız senden geçiyor.. Ve vurgun saatler başlıyor.. Ertelenen hisler.. Söylemek istenip de dilden dönen sözler.. Belki eşlik eden bir iki damla yaş.. Sonrasını sorma.. İsyan bedende, sancılı biraz.. Saplantılı bir düşüncede tekrarlanıyor aşk söylemleri.. Kim bilir duyar mı sevgilinin yüreği.. Akla düşmek yada düşmemekse mesele, sınanıyor yine saatin boşluğu delen sesiyle.. Kış başlıyor sevgilim.. Son günleri belki hüzünlü yaprak dökümlerinin.. Sakin ve yağmurlu ******* bilsem neleri saklıyor.. Belki yıkık bir yürek geziyor istiklalden tünele doğru içi buruk şarkılarla dolu.. Belki dostluklar ayrılıkla savruluyor.. Belki de kaldırımlar bile ağlıyor.. Bebekte aşklar tazeleniyor belki soğukla kucak kucak.. Aşiyan’da yanık bir ezgi, savrulan şiirlere inat.. Kış başlıyor sevgilim.. Yalnızlığımın eşlik ettiği *******de sen varsın şimdi.. Soğuk değil ellerim yokluğuna inat.. Sessizliğinden geçiyor ya bir aşk yaratmak.. Sustum; sesime ekledim seni.. Sonra zamana durdum.. Büyüyor içimin seni sevmeleri.. |
Canımdan Toprağadır Sevdam
Geçmeyen kırıklar mı bıraktın bende Gittiğini sandın da baktın mı hiç aynada gözlerine Soru sormadan sukutta kaldım işte, beklemede Gözümde takılı kalmış ******* var baktığım yerde Acıttılar yine tenimi geçip yüreğimin sen yerini Suç benim izin verdim diye belki, aslında vermedim ki Riyakâr yüzlere dost dediysem senin hürmetineydi Dışarı vuramadığım öfkelerin ağırlığını taşıyorum şimdi Çok zaman geçti de eskisi gibi kalmadı aşk sanki eksildi Yaprak misali düştü içimden yaraların kabukları, iyileşti Yağmur bile yağsam mı diye düşünüyor gecede sevgili Aklıma gelmezdi yaşayacağım, sevsem mi gitsem mi ikilemi Elimde kalan biraz yaş, biraz sızı senden Tek başıma değil biliyorum, yüreğinde sakladığın özlem Ne bıktım, ne yoruldum seni sevmekten Sanma ki gitmek niyetim aşkı bıraktığım gözlerinden Zamanın yolu uzun, hayatı şekillendirmek gerek izlerken Kendinle kal derken bırakmadım hiç ellerinden Sen koydum yüreğime, canımdan toprağadır sevdan benle Ruhuma dokunan sözlerinin peşi sıra gelirim inancımı yitirmedikçe |
Canımın Yarısısın
Zamansız ve hesapsız yaşantılara gebe bir günden çıkmaya çalışıyorum. Olmadık yerde akıyor göz yaşlarım, silemiyorum bile. Dağılıyorum bir an, sonra kendime dönüyorum. Kendime dönüşüm önce senden geçiyor. İşte tam orda, yüreğimi bıraktığım huzura sığınıyorum da, Seni özlemiş olmanın gerçeğiyle baş etmeyi beceremiyorum. Sonrasında ani bir hareketle elimde telefon seni ararken buluyorum kendimi, İrkiliyorum; ne yapıyorum ben? Kaybetmeyi ve kıymet bilmeyi kendi kendine öğreneceksin, söz verdim. Kurtarılacakları ben göstermeyeceğim sana. Yüreğindekileri sen ayır bana ait olan, Bastırmaktan vazgeçtiğinde duyguları, Sana verdiğim değeri gözlerinde saklamadan göstermeye gücün varsa; buradayım ben. Hiç gitmedim ki.. Gidemem ki.. Sevmeyi işliyorum ilmek ilmek hayata senden sonra. Canımın diğer yarısının sen, Zamanıdır sevgilim, hadi eksikliğimi tamamla.. |
Çakıl Taşı
Dalga sesi çarpıyor yüreğimde geceyle Sahilde geziniyorum ayağıma batan taşların acısı içimde İyot kokusuna eşlik eden her nefeste aklımda yaşantılar Enkaz olmuş bir aşkın içinden çıkmaya çalıyorum Yanılıyorum ya da, sesini duyduğumda çarpıyor kalbim Uzaklığa sığınıyorum sözlerine yenik düşerim sandığımda Hala dimdik ayakta mı bu aşk yoksa Ne kırgınlıkları geride bıraktık bilsen Düşe kalka büyüdüğüm yollarda şimdi yeni yetme hayaller var Seni anlatmak yalana yakın cümlelerden seçilmeseydi keşke Başka türlü savunamam artık aşkımı kötü söz etmesinler diye Tesadüf değil biliyorum yıldıza yakın yerde ses verişin Akdeniz uzak be sevdiğim, gelemezsin Ne çok sabah ettim bilsen bu sandalyede, bu balkon nelere şahit Eskittiğim duygularla öğrendim, belki de sana geldim Hazırlığımdı burada öğrendiklerim hayata Sen geldin, pişman değilim elbette, her şeyimi alt üst ettin Şimdi ikilemler huzurumun peşinde Aşkı seçsem bin türlü düşünce, seçmesem hüzünlüyüm Uzun kumsalda gökyüzünü arkana alıp yürürsün ya bazen Ayağına takılır bir çakıl taşı, değişik ve parıltılı Bilmediğin bir şekilde bırakmaz parmaklarını Alırsın eline sonra saklarsın eskilerinden ayrı bir yerde, farklı Bunu anlatamam sana sevgime inan derken İçimdeki duygu başka yerde büyüyor, tıpkı çakıl taşı |
Çala Kalem
Güneşin huzuruma açtığı bir sabah, pazar üstelik Kara geceden kalma eksik gedik kelimeler zihnimde Senli düşlerim ilahi adalette Uyku arası eski bir telefon, ses coşkuyu sokuyor yüreğe Derin nefeslerde çektiğim sensin bu sabah da içime Sakındığım şeylerle yüzleştim yine dost sohbetlerinde, kendimi saklı tutmayı denerken ulu orta aşkı ilandaydım Hiç gidemedim senden. Hiç.. Tut ki mucizeydi yaşananlar, öyleydi de inandırma çabasının anlamsızlığını görüyorum şimdilerde insanları Dostlar mıydı? ? Boşluğunu dolduruyor şimdi yazı, çala kalem Akşamın buruk yansıması düşünce üstümüze yeni bir mekanın yaşanacaklarını planlıyor olur muyuz birlikte An’a kadeh kaldırdığımız zamanlara döner miyiz yine Birkaç cümle var zihnime takılan, boşluğumda yakalayıp kendini aklayan Yine de geç diyorum ışık yeşil, takılmadan Biliyorum sevda izi var yüreğinde Bastığın menekşenin ezilmeye inat cömertçe tabanında bıraktığı kokusu gibi, izi var gözlerimin gözlerinde |
Çerçeve
Karşımda bir çerçeve Uzun uzadıya kendimi attığım yatağın önünde Gökyüzünün mavisinden çiçeği Yeşilin en güzeliyle işlenmiş yaprağı Seramikten.. Çerçeve hediye sevgiliden Hediye, yeni bir yıla girerken verilmiş Resim sanki bilmişte, beklemiş İki siyah göz içerde Biri inciden dişleri, diğeri kiraz dudaklı bir gülümseme Göz bebeğinin en derininde Söz vermiş bir aşkın ışıltısı var kadere inat gecede Gece, tende ılık bir rüzgar Rüzgar, sarmış sevgilinin beline elini Koklamaya doyamadığın ipeksi saçlarda hayaller var Yastığımın altına aldığım resim Yolların sonunda kendime eş seçtiğim Yalnızlığı içimdeki senle, fotoğrafın anıya çalan yüzüne sürdüğüm Ne kadar gitsem nafile, Geri döndüm.. Gir içine iyice de, seramikten bak bir aşka Çatırdamaya yakın dursa da çerçevenin beyazı Renk alaca bulaca olsa da kimi yerde İçinden geçen sevda, donup kalmış Yüzyıllık bir uykuya yatmış Yedi uyurların suyundan içmişte sanki Aşkı yüreğinin mağarasına saklamış Baş ucumda mavi yeşil çerçevem Her güne aynı gülümsemeyle uyanıyorum ben Günaydınım önce sana, sonra hayata sevgilim Tenimin teninde ki sıcaklığı Yüzünün yüzüme el sürüşü Yorgunluğum kimi gün aşktan, kimi gün hüzünden belki Her şeye rağmen bugünümde iyi ki varsın demeden Aldığım nefes haram olur, harmanım sen olmadan Dokunamaz kimse bilirim bize Aşk sakladı kendini camın ardından çerçeveye İstanbul benden önce, senden önce inanır her yeni güne Kız kulesinden göz kırpan martı Sabahsız *******in ayazında fenerimin cılız ışığı Kitab-ı mucize elimde, fısıltı şeklinde dua dilimde Aşk nasıl yaratılır gör tanrım verdiğin mucizede Büzülmez yüreğim, sıkışsa da çaresizlikte Sevdiğim, Gittiğim yolları yine sana aşk ekleyerek geri geldim İçine kuşkunun yalan sözü düşmesin sakın Yüreğime senden başkasını koymadım Hayatımda ol yada olma, seçimi sana bıraktım da Kendimi gözlerinin içine kapattım Şimdi koydum çerçeveyi yerine Şöyle köpüklüsünden kendime bir kahve yaptım Fincan da sevgiliden hediye Aldığım her yudumda yaşanan zamana baktım Telve kaldı geriye En güzel dileklerle bize fal kapattım.. |
Çisenti Bir Yağmur İçimdeki
Çisenti bir yağmur son günlerde içimdeki. Aşk yumuşak bir dokunuş tenimdeki. Tutamayacağımı sandığım hayaller yakınımda. Ellerin ellerime değince anlıyorum, yüreğim hep sana hazır olda. Gün dönümleri dudağıma bıraktığın tebessümler geceye sarktığında, hazzı eş anlamlı yaşıyoruz aslında. Bazen şımarık bir çocuk içimde aşk, yaramazlık yapmaya başlıyor. Bir uzak bir yakın bazen de gitmekle kalmak arasında çatışmalara kalıyorum. Tutuyorsun yüreğimi o zaman, yaslıyor başını çocuk yanım omzuna. Sonra bakıyorum da aslında sadece senin kadar sevdalanmaya korkuyorum. Sonuçta hep çiseleyen bir aşk yağıyor yaşantıma. Sevgilim.. Zaman ne hızlı aktı, yeni tomurcuklar bastı dalları. Bir mevsim başlıyor şimdi, bizi kader çizgimize getiren. Aslında dün gibi aklımda o ilk gülümsemen. Mucizelere inanmaya senle başladım ben. En uzun yolları gerimizde bıraktık şimdi. Düşe kalka yara bere içinde kalsak da direndik aşka. İnat ettik, sevda sözlerine tutunduk yalnızca. Dengede tutmaya çalışırken birbirimizi bazen kendi dengemizden saptık. Sonuçta hep aynı eksende döndüğümüzü anladık. Kaçmaya çalıştıklarımız, en çok kızgınlıklarımız ve belki değiştiremeyeceğimiz yanlarımızla birbirimize yaklaştık. Sınırlarımızı zorladı kimi gün aşk, en çok da benim sevgilim. Şimdi bak neyi nereye kadar tolere edeceğini bilen kuvvetli yürekler yarattık. Öyküler kaldı sonrasında gelecek zamana bırakılacak içimde. Sevgilim.. Aşkın çiselesin hep üstüme. Islak, sıcak ve hep hazzı çağrıştıran. Aşkın hep konuğum olsun düşlerime. Dört mevsim yaşarım senle yıllara meydan okuyaraktan. Coşkulu ve tutunduğum aşka inancımı yitirmeden. Severim seni her yeni mevsim yeniden. Sevgilim.. Yüreğini açman zor bilirim. O yürekte herkese yer yokken, araladığın kapıya şükran borçlu gözlerim. Sevgilim.. Korkulara kalkan kocaman kalbim var bilirsin. Kalbimde sen varken, gücüm tükenmez benim. |
Çizik
Tek bir çizik at bildiklerin ya da sevda dediklerin üstüne.. Kaybı da ekle, dayanılır.. Çizik at ama kurşun kalemle ki sil baş etmek istemediğinde.. Ah; insan keşke kendiyle baş edebilse.. |
Çok Zor
Aklın yittiği yerdedir aşk Kalbin attığı yerde Biter gerçeklik başladığında Kaybeder insan kendini, bilmez nerde Hadi aklımı yitirt bana yeniden Kaybolsam eskisi gibi gözlerinde Çok zor,çok.. Kalp durdu, aşk aklı siper yaptı şimdi Öyle bir farkında ki yürek düş gerçekle ezildi |
Dağılıyor Kalbim
Paylaşılabilecek çok şey varken, anlamsız kaybolmuşluklarda yaşadığın, farkında olduğun ama işine gelmeyen durumlara yanıyor içim. Birlikte diyorum bir günü şöyle geçirsek, ilk başta heyecanla başlıyorum sonra elim telefona gidiyor, duraklıyorum; ne olsa açılmaz, vardır yabancı ve yalancı ötekilerle yapacakları, vazgeçiyorum. Hal böyle olunca da alıkoyamıyor insan ne yaşanıyor sorgulamasından kendini. İlişki dediğin, başlığına gerek yok paylaşımların yarattığı değil mi? Ne yaratıyoruz biz öyleyse, düşlerimizden oluşan ve sadece içimizde kalan, kaçamak yaşanan ama sakın gitme korkusuyla sarsılan, bu mu özrüne karşılık olan? Bırak zaman yaratsın dediğimiz ortaklık, uzaklaşmaz mı paylaştıklarımız olmadan? Uzlaştığımız noktalara inanmak zorlamaz mı beni? İçimin kırık yanı isyanı değil ama nedenleri bırakamaz ki. Sen yoksan, ben yoksam, ne yaşanan günün anlamı var, ne dünlerin. Heyecan dediğin yiyip gitti mi, aşk kalkan olmuyor sana dair duyguları tutmaya. İnanç sarsılıyor belki biraz. Sonra kalabalıklarda dokunan sözler, ilgiden geçer yakınlıklar, aklın karışmasa da çekiyor ötekine bir şey, senden farklı ama. Sen duygudan uzak dururken ötekilerle, ben duygusuz olamam. Orda işte, biter düşlerimiz. N’olur yapma sevgilim, içimdeki yerine tutun, sıkı tutun. Kalamıyorum. Gidemiyorum da derdim önceleri, şimdi adım adım ilerliyorum. Sevgim değil derdim, sensizliğim. Bu kırgınlık bitirecek bizi. Dağılıyor kalbim, hadi birlikte toplayalım her köşesini. |
Dağınık Günlerim
Dağınık günlerim. *******in sonu yok, dipsiz kuyu gibi sürekli düşüyorum. Düştüğüm yerde batıyor tenime çakıl taşları, cam kırıkları, dikenler. Kan revan her yanım. Öyle soyut bir karmaşa ki beynimi ele geçiren yalan desem değil gerçeğe dokunuyor, gerçek hiç değil baştan başa oyun kokuyor. Delirant bir durum içindeyim. Üç gün, üç gece göz tavanda, yaşların hızı her önüne takılanı dağıtıyor. Sahip olduğumu sandığım her şey insafsızca çekip gidiyor. Gülümsemeler ekşi. İnandıkların direnmeye çalışıyor bir şey neye bilmiyor sanki. Gök iniyor tepeme sonra, elimden kayıyor bir sıcak kahve bardağı acıyamıyorum. Donuyor her şey, kalbim sanki dünyanın ortasında atıyor, herkes duyuyor da sevgili dediğin değersiz bir nesne halinde duymuyor. Kendi içimde olup bitenleri yakalayamıyorum şimdi. Akıl oyuna yenildi yenilecek. Yalan diyor gözünün bebeğine inandığın ve içini çize çize sürüdüğü yüreğiyle sevgili, oysa dilim bile varmıyor şimdi sevgi içine alan kelimelere. Dağıtıyorum sonra her şeyi zamanın donuk hali içinde. Baka kalıyorum etrafa içinden geçiyor her şey bakışımın, takılan yok. Sıcak bir omuz yaslıyor zorla başımı omzuna, dayan geçecek, hafife alıyorsun kendini bak buradayım ben, orda mı? Savruk oluyorum sonra, hesapsız tavırlarım ayağımı taşa çarptırıyor. Saklanmaya çalışıyorum dünyadan, ulu ortayım aslında. Sözler bıçak gibi hedefe giderken, aman diyorum önüne geçiyorum sevdiğim adamın fısıltı yaptığım adıyla, bir bir saplanıyor bedenime, her darbede deliniyor içim, kan akmıyor. Üç gün üç gece, zihin volta atıyor uyku peşinde, var yok, iyi gelir diye söylenen dağıtıyor. Söylemek istedikleri vardır sanıyorsun. Karambole gelen hayatını anlatırken birisi, nasıl değer bu diyorsun kendine, içinden bir şey duyuluyor gümbür gümbür, ya dönersen geriye. Yatağına sığmayan nehir gibi, taşıyorsun da sevdana söz ettirmeme çabasıyla sevdayı parçalıyorsun. Gözünün yaşı kurudu, çatlıyor için, bu nasıl vicdan.. nasıl.. hadi topla bu sefer dağılan sevdamı varsa yüreğin? |
Dansetmali
Rastlantıların olduğunu söyleyen öğretilerle büyüdük belki çoğumuz Hayatı kadere eşitledik, geldiği gibi kabul ettik kimi zaman Doğruydu aslında koşulsuz kabul ama hiçbir şey rastlantı değil Vakit tamam dediğinde içinde bir yer, o andır kader denen İşte bu zaman, işte bugün, doğum günün paylaşılan Farkında olmalı insan yaşadığı her saniyenin, ötesi yalan Kim bilir hangimiz nereye dokunuyor bir diğerinde Samimiyet dediğin önce kendinden başlamıyorsa niye Bu sebepten belki kendimizi arıyoruz ötekilerde Temel bir problemin ortasında tanıştık seninle Zordu attığım adımın ardından geleni bilmemek Sayende gördüm ki kontrolü bırakmak değilmiş mesele Meğer kendini yitirmiş yakın dediklerim Samimiyetine dokunmasın hayatın dikenli yolu Yüreğini sağlam tut Yaş ilerledikçe en çok o olacak ihtiyaç duyulan Şimdilik oldukça az belki paylaşılan Yine de hayatıma dokunuşun tesadüf değil, doğru zaman Baki kalsın isterim dostluğun bende Mutluluk eşlik etsin nefes aldıkça sana, dansa devam Doğum günün adına yazıya düşen kelimeler benden sana armağan Başka bir ritim kattın hayatıma farkında olmadan Dileğim; koru içindekileri ve tanıdığım gibi kal Yitirme isterim gülümsemendeki samimiyeti Ve hep dansetmali Bugün değişen tek şey artı bir eklenen yaş olsun Dostluk dediğin her müziğe uyum sağlayan bir durum Nerde ihtiyaç duyarsan orda olurum Seni tanıdığıma memnunum Nice mutlu senelere, iyi ki doğdun |
Daraldı Paylaştığımız Mekanlar
Ağlattın İstanbul’u mayısın sonunda Dayanamadı riyakarlığına sıcak zamanlar Gök savruldu kara bulutlarla Çöktü üstümüze değersizliğin ağırlığı Daraldı paylaştığımız mekanlar Sen suya kulaçtın kendinden ve gözümden kaçarken Ben camekan ardında gazete haberine sığınak Biraz kaçak, biraz farkında olarak Baktık birbirimize zihnimize takılanlarla Acıdı sen yanım, Pervazsızdı sözüm de en çok yine ben ağladım Sen çıktın sessizce, aman yol kesişmesin yürekle Ben yağmura vurdum kendimi Yüzümde yapay bir gülümseme, aman bilmesin kimse Ilık rüzgar birkaç damlayla değdikçe tenime Küçüldü adımlar, daralttı duygular Kaldırıp başımı baktım da gökyüzüne savruluyordu bulutlar Sonrası gözümde yaşla anlattığım haksızlıklar Dinleyene tuhaf gelen, bu nasıl değer dedirten yanlışlıklar Öfke can yakıyor, düşününce kendime isyanlar Sevgili, Bu muydu mevsimin bize seçtiğin rengi -kara- Bu muydu sevgimin sendeki yeri -yara- Etme eyleme dedim de sana Kaldın şimdi elinde ne yapacağını bilemediğin ahlarla |
Dayan
Kendime bir söz söyledim, Kara geceden kalma rüya ertesi; dayan. Geçecek elbet zaman, dinecek sancıyan yerlerin acısı, Hayat inandıklarının mükafatını verecek aşkla; dayan. Az buruk olsa da için, kırgınlıklarla baş etmeyi bilirsin, Hislere yeter ki kötü söz gelmesin, kem göz değmesin. Acıyı harman etmem bu sefer yalnızlığa, Dayanmaksa yaşanan güzel zamanlar adına, Saygıda kusur etsen de yüreğime, sevdamı vermem ellere. Kaybı bilmek sağlamlığı gerektiriyor, Hoyrat olmadan, sakince kendinle olmayı öğrenmekten geçiyor. Büyürsün sevdiğim sen de bensizlikte, İçersin her kadehte hüzne yakın rengiyle kırmızının, şarap diye, Karışır vicdanın da içine. Yarına bırakırsın izleri sonra, belki karşılaşmalara, Kalır mı bilmem sevginin büyüsü yarına. Dayan derim sabırla da bilmem kalır mıyım yarına. |
Denizkestaneleri
Bütün köşe başlarını sen tutmuşsun şehrin Attığım adımların ardı sıra izin sürüyor Her oturduğum masada canlanıyor gözümde kareler Geçmiş zaman yâd ediyorum üç kişi ortasında Gülümsemeye gözyaşı dahil oluyor arada Özlem bacaların dumanı gibi geziniyor karanlıkta Ha şimdi ha biraz sonra karşıma çıkarsın umuduyla İyi dilekleri alıyorum ezan eşlik ederken yatsıda Gün bitmiş, beden uykuya yenik düşmüş Aşkım halen coşkuyla hazırlık yapıyor rüyaya Sessizliğine eşlik etmeye çalışıyorum şehrin karmaşasında Yalancı dostluklardan doğruları arındırıyorum Ayrık otları misali çıkmışlar yakınında Sana zarar vermesinler diye ayıklıyorum Anılara sözüm yok onlar can yoldaşım El ele yürüdüğümüz bir akşamdı, anımsıyorum Gözünün bebeğine adadığım adaklar var Kış bitsin bahara sevdiğin çiçekler gibi açarım Denizkestanelerini iyi sakla emi sevdiğim Her birinde iyot kokulu sevda sözlerim var |
Derinliğimsin Benim
Yalansın sen koca bir yalan Yokluğu da varlığı da masallara ait olan Güzel bir gecede uyku öncesi okunan Sevdam sadece gerçek olan Öyle derin yerlere dokundun ki içimde Benliğimi bile şaşırtan Yalansın sen koca bir yalan Söylediğim ve inandığım en güzel olan Kim kime yalan söyledi nedir aslolan Beni sensiz bıraktın sandın da yanıldın Şimdi ben gidiyorum sensin bensiz kalan Son gemi kalktı yüreğimden adı sen olan Şöyle hakkını verdiğin bir uğurlama isterim ardımdan Uğurla beni yeni başlangıçlara Sana başlamaya belki yeni bir aşkla Belki bir başkası olur boşluğunda Yine de aşkım daimi kalır bunca yalan arasından Gidiyorum sevgilim hadi yolcula beni Dilinde geleceğe edilen dualarımız Gözünde iki damla yaşın olsun ardımdan Dönüp bir bak sonra neydi yaşanan Aslında tek gerçek vardı Sen bendesin hala, yaşadıkça nefesim ikimiz adına Ben sende hiç olmadım bensizliğin var geriye kalan Yalnızsın bundan öte yalanın kendine Yolculuyorum seni tüm zamanların en koşulsuz sevgisiyle Ve seni seviyorum sevgilim Yokluğunla varlığınla yüreğimde kalacak aşk hikayemsin inan Derinliğimsin benim, belki vurgunum bundan |
Derken Mucize
Dalgın bir gün sonu Yorgun bedenim Zihnimden gizlediğim adın Aklımdan geçeni kendime dedim Keşke gelsen yüzündür serabım Yollar uzun sanki bitmiyor Baktığım her şey çağrışım Hep aynı yerden yürüyüş Nasıl karışık kafam Topla çıkar, sana yakın Girdiğim mekan Bilindik insanlar Eksik tek sensin desem de Boşunadır ummalar Yokluğun karşılar Derken mucize İndiğim merdiven Gülüşüne hasretken Karşıdan gelişine şaşkın Nasıl özlemişim anladım Dondum kaldım Sesim çıkmaya korktu Hatta baktım da tanımadım Ah nasıl yandım Mucizenle yine aydım Birlikte aynı yerlerde Gözlerin içi de bildik şekliyle Uzak yakın kolaçan etmeler Sessizliğim belki korkudan Yine de kalbimin atışı bağıran Ah yürek sızım Dualarımın en güzel hali Çıktın ya karşıma içime düştüğün an Mucizeden başka şey demem sana Eklerim birde sevgi sözcüğü yanına Ah sevda halim Severim seni dilimde şükranla |
Dikenli Teller
Elimde kurşun kalem Bir beyaz kağıt masada Kulağımda bir ses Ne söylüyor sorma da Dikenli teller çizildi kağıda Eslerde irkildi öteki Susuş bir çizik daha attı kağıda İçimin ezik yeri dillendi Tenime batan çizdiğim tellerdi Ya kan damlarsa kağıda Aşk kördüğüm haline geldi Adın yazılmadık yer bırakmadı Baş harfinle başladığım cümle Şimdi noktalama bulamadı Bitti mi yani, şaşkınlık ağladı Saygı dediğin ne hadi söyle Kimi sevdin de dayanak olmadı Daha üç beş gün önce söz göze takıldı Menekşeler de sera da kaldı Bu yaptığın yakışmadı Sevgim öfkeye karıştı Sözüm belki içine battı Değer, aslında savunmana muhtaçtı Yazdın da iki satır Kırılan yine anlamdı Halen batıyor kağıttaki dikenler içime İthaf sayfa sayfa gözden geçince Damlayan kana eşlik etti gözyaşı Göz seyirmede, Gece sensizliğe alışamadı Kusura bakmayla özür kabul olmaz Aşk senden kaçar elbet Güven kazanılmayınca Hak helal olmaz elbet Ve özensizlik içermez sevmek Kaybetmek öğretir mi korumayı Kıymet vermek gözden sakınarak olmalı Sen yavru bir sokak kedisi metaforu Evimi açtım da Ruhun değer görmediğin sahte dünyada kaldı |
Dikkatim Eksik Yeni Güne
Dikkatim eksik yeni güne, kalanı sende Ödül gibi seni görmek yüreğime Davranışlarımı düzenlemeyi denesem de Kalp kaldığı yerden devam ediyor sevmeye Dalgınlığım da dağınıklığım da yansıyor ötekine Açıklaması zor, sadece senle Kurallar koyuyorum kendime, katı Büyük harflerle yazıyorum geri dönüş yok diye Beklentilerim sıfırlandı, planım yok Günlerde iyi artık, kötü ihtimal dâhilinde değil Yaşanan ne varsa gülümsetiyor geçmişte Susmam belki de konuşmam gibi şimdilerde Elimden geleni yaptığımı biliyorum ikimiz için Hoşgörülü olmayı deniyorum öfkelerimde bile Kabuldün hep her halinle, şimdi de öyle Farz ettim seçmedin, sevmedin beni, tutmadın yüreğimi Her şeye rağmendi aşk gözlerimde İşte bundan varlığın ödül hala yüreğime Seviyorum seni yenilediğim hayatımda bile Yanlış bilgilere kapalıyım artık Karşılaşabileceğim yönlendirmeler yok Daima göz önünde tuttuğum bendeki yansıman En sık yaptığım hataydı belki yakındakilere inanmam Gerekçesi olmazdı dostluğun, yakınlığın, inandım Kulaktan dolma bilgilere artık hepten kapalıyım Dozunu ayarlayamadığım ilaçsın belki bedenime Kaygımın arttığı da oldu çaresiz *******de Bak işte öyle çok geçmiş ki zaman Acılara yine gülüşüm anlam Her neydiyse yaşanan kader diyelim İlahi adalet sana çizsin yolu tüm kalbimle dilerim Bilmem döner miyim geriye sakladığım sevgimle Dikkatim eksik kalır belki hayat boyu sensizliğimde Eskisi gibi değil artık hiçbir şey, kırıldık Değişir mi yoksa gerçek sevda öyle üç beş günde Dönemesem bile sevdam saklı, yüreğimden emin ol Yaz bitti bak, son günleri parıldayan güneşin Sonbahar hüzne yakışır sevdiğim, biraz da aşka Giydim bak turuncu elbiselerimi, yaprak tadında Biraz hüzünüm biraz da aşk baştan ayağa Her daim hazırım seninle bir hayatı yaratmaya Yeter ki gözlerinde bıraktığım aşkı sakla Yeter ki değişmesin bakışım sana |
Dile Pelesenk Sevdalı Sözler
Sabr-ı selamat günleri gerime alıyorum Bitiyor bir oh çekiyorum Yenisine hazırlık aşk dolumuyla başlıyor E dolumu haliyle senle yapıyorum Hani şeytana satsam diyorum ruhumu Son günlerde gidiyorum geliyorum arpa boyu Küçük oyunlar oynadığımı sanıyorum Yanılgı yine gözüme çaldığın gülüşte Saklandığın yerden çıkışların tesadüf mü ne Yok canım diyorum aslında görünmez kelepçe Aşk sadece senin için var benim yüreğimde Ötesini söyleyeni bir an tutmam yakın yerde Göze göz dişe diş, canımı siper yaptım çıktım yola Yorgunum biraz belki molama su katansın ama Gerçek sevgi yüründükçe artıyor bilirim Çabalardan geriye sakinleşince bir o kalıyor Tekliğimizi koy bir yere topla bizi iki kişiyiz Ancak üçüncüler olduğunda var anlam dediğimiz Biz olmanın yolu dışarıdakilere söylemde Söylerim dile pelesenk sevdalı sözler öyleyse |
Doğum Gününü Kutluyorum Uzaklardan
Okyanus ötesi bir zaman Aşk, puslu camların ardından karanlığa bakmak gibi Yağmur zihnimde kalan sesini kapatsa da Gülümseme var yüzümde yeni yaşından Cansın içimde hala inan Aynı günü ardı arkasına yaşarken çakışmıyor sadece arzulanan Özlemini söze döküşün yolculuktan belki dönüşsüz sanılan Söylemedim ama bugün bende özledim seni Hayat seçime zorluyor sevdiğim, yeni bir kıta içimdeki plan Tek sensin geride beni bağlayan Kal de, ömrüme ömrünü kat dursun orda zaman Yoksa iyi ki doğdun derim uzaklardan Adımlarımda gözyaşın kalır yalnızlığımdan seni uğurlarken Yolculuk vaktini gösterip durur akreple yelkovan Seni sevdiğimi bil sadece ve unutma İki dudak arası sözcük sendeki yansımam Doğum günün kutlu olsun sevdiğim Senin bitirdiğin güne yeniden başlıyorum varlığına sevinişimle Dileklerim var sana çok uzak yollardan Melekler yolluyorum sana dualarımdan oluşan |
Dokunsalar Ağlarım Şimdi
Dokunsalar ağlarım şimdi. Acısını tarif edemeyen, neye niçin ağladığını bilmeyen çocuklar gibiyim. Sanki çok sevdiğim oyuncağım elimden alınmış yada ben fırlatıp atmışım ama parçalandı diye kızıyorum etrafıma. Duygularını tarif edemeyen, somut olmadığını bildiği halde görünen bir yaraya kanıyor diye bakakalıp ağlayan çocuklar gibiyim. Dokunsalar ağlarım diyorum ağlıyorum. Ağlıyorum.. Gözyaşlarının bitmeyeceğini söylemişlerdi ama öyle bir an geliyor ki ağlamak acıya yetmiyor. Gülümsemeye başlıyorum. Buruk ve anlamsız bir gülümseme asılı kalıyor dudağımda. Boşluğa takılı kalmış bakışlarla dalıyorum. Gözlerimin içinden geçiyor her şey ama bana kalan yok. İşte, bu noktada fark ediyorsun sende içimden bir şeylerin düştüğünü. Kendini her aradığında bulduğun bakışlarım yok. Demiştim sana, korkularımı anlatmaya çalıştığımda ciddiye almamıştın. Gözlerimdeki seni kaybettim diyorum, duygularım değişti diyorum ve hep yaptığın gibi suçluyorsun beni. En çok buna dayanamıyorum. Anlatamadıklarım değil aslında söylemeye çalıştığım, niyetimin sorgulanmaya ihtiyacı yok çünkü seni hiç kandırmadım. Beni hayatında istemezken şimdi hayatımdan çıkmakla ilgili tehditkar sözler savurman niye? Bunca zaman seni kendime yakın hissetmedim ki, hayatımda herkes vardı bir sen yoktun. Şimdi gidiyorum diyorum, suçluyorsun. Kendine yabancı duruyor, saldırgan bir tutumla içimdeki aşkı yok ediyorsun. Beni kırıyorsun ve ben hala seni sevmeye çalışıyorum. Hala seni hayatımda tutmaya çalışıyorum. Masum bir sevdaya kendi anlamlarımı yüklemişim,yeni yeni görüyorum. Seni sevme gerçeğim değişmiyor, değişen karşılıksız olduğunu söylediğin bu aşktan çıkıp gitmem sadece. Sessiz kalalım istiyorum bundan böyle. Bırakalım sessizce yerini alsın bu masal da diğer masallar arasında. Sessizlikte yüzdüreyim kağıttan gemilerimi serin sularda dağılmalarını izlerken. Sus.. biliyorum senin içinden geçenleri, tekrar tekrar anlatıyor olmak değiştirmiyor var edemeyeceğimiz birlikteliği. Hiç değersizleştirmedim ki ben seni. Şimdi bırak yalnızlığımdan yana olsun her şey, sensizliği öğrenmeli. Hani mutluydun sen, hani nettin ötekilere ait duygularında? Dokunsan ağlarım şimdi diyorsam da gözyaşı yok. Artık bu aldatılmışlık duygusuyla kalmak istemiyorum. Harcanmayan çabalar ve söylenmeyen hisler tutunulur gibi değil. Düşüyorsun her seferinde. Artık susmak istiyorum. Bastığım yer kaymasın istiyorum. Öfkenle baş edemiyorum. Bana ifade etmek istediğin duyguları da kendine sakla, artık çok geç bu aşka duygu tarafından bakmaya. ‘Geç kaldın..’ hatırla sana ait bu söylem aslında. |
Dolunay Tam, Ben Eksiğim
Dolunay tam Ben eksiğim Üstelik gözüm gözündeydi Ah nasıl bir özlemim Dikenini çıkarır ya kirpi Batırır acımaz acıtır sadece Kamuflajdır oysa Korkundadır dikenler aslında Kirpi misaliydim bende Mesafeli duruşum yalan Fırtınaydı içimde kopan Dikenimi batırdım tenime Dolunay yine şahit içime Ne zaman biter bu sevme Keşke bakmasan bana öyle Kızgınım gözlerinin ötesine Bu nasıl bir bilmece Çözümü aşka çıkıyor yine Bilmem kaç güne ses edersin Tutunabilir miyim verdiğim sözlere Sana tutunamam bundan öte Aşk sadece ağıt içimde Keşke diyor cümlelerim Keşke, olmasaydık böyle Ah nasıl bir sevdasın Değişmedin içimde Dolunay tam gökyüzünde Ben eksiğim yeryüzünde |
Dolunaylı Bir Gece..
Dolunaylı bir gece.. Haziran kendini yarıladı.. Eskiden üşür müydüm bu mevsimde? Şimdi yüreğim geçmişi anamadı.. Takılıp kaldığım yaz, ayaz bundan sonra.. Sıcaklık senin yalanınla uzaklaştı.. Bir şarkı var fonda, ezan sesine eşlik eden.. Yenilen yüreğime önce sözleri, sonra dua iyi geliyor.. Bakıyorum sessizce odama.. Yatağın baş ucunda duran ve yaşantıları anımsatan fotoğraflara.. Bakıyorum aslında sadece boşluğa.. Senin için neler vermiştim? Nelerden geçmiştim de şimdi takıldım.. Neden diyor yüreğim sızlayarak.. Tütsümün kokusunda yeni bir güne uyumak.. Rüyaların sana çalan kısmına takılmak.. Rüzgara içimdeki öfkeyi bırakmak.. Söyle mümkün mü kaldığım yerden başlamak? Hadi diyelim gözlerin hala bildiğim gibi.. Korkmaz mıyım bu sefer bakmaya? Oldu ki aynı şeylerden geçiyoruz aşkla.. Tükenmez miyim tavırlarında? Tut ki bir hayat yarattık senle.. İnandıklarımı saklar mıyım yarına? İçim eziliyor be sevgilim.. Şimdi kala kalmışlığımlayım.. Günlüğüme yazdığım iki satır.. Konuştuğum üç beş cümle.. Suskunum aslında bu gün de.. Bakma sen gülmeyi denediğime.. Yüzümdeki makyajı çıkart önce.. Sensiz ve kırık bir yürek kalır geriye.. Bir çift göz takılır gözüne ama içi boş.. Sözüm kalır geriye elinde tekrardır beyninde.. Niye bitirdin beni sevgilim? Değer miydi ötekiler kaybetmeye? Sever miydi seni ben gibi eller? Bize dair bir şeyler söyle.. Yüreğinden vuruldu şimdi geleceğimiz.. Ağlıyor hikayemiz.. Zaman isyan ediyor yaratamadıklarına.. Ben boyun büktüm küskünüm hayata.. Sen nasılsın bilmem yalnızlığında.. Dolunaya göz kırpsam şimdi.. Paylaşımlarımız adına bir mum yaksam duada.. Duyar mı tanrı bu sefer? Bağıra çağıra sen diyemesem de, korkma.. İnanıyorum hala aşka.. Susuyorsam var sebebi.. Dinle sessizliğimi sevgili.. Her şeye rağmen duyarsın kendini.. |
Dostluk Onur'dur
Can arkadaşım Eski dost, uzun yol, hayatımın köşe taşı, kan arkadaşım Sohbetlere eklenen kahkahalar eskiden kalma Yaşantılar farklılaşsa da anılar, paylaşımlar tonla Gözlerindeki ışıktır önümü aydınlatan Kaç yaşındaydık tanıştık, büyüdük bak yaşam aydınlattık Varlığın varlığımın güvencesi arkadaşım Dostluğum nefes aldıkça ensende durur Aklım hep seni korur, dilim duadadır yolun açık olur Sıcak mevsimlerden iyot kokulu kumlarla çıktık yola Dost biriktirdik ilk gün gibi paylaşımlarla Her biraraya geliş aynı coşku ve aynı kahkaha Biz birlikte büyüdük, birlikte olgunlaştık arkadaşım Şehri İstanbul rüyasıyla başladı gelişin sonra İki bina ötede ev kurduk, yakınlaştık paralel sokaklarda Kapını çalmadan geçtiğim olsa küserdi sokak bazı gün Gün olur ay geçer görüşemezdik, sanırsın kilometreler var arada Bilirim her daim bir telefondun arkadaşım, yakınımda Şimdi gece yarısı aynı sokakta lambanın ışığı altındayız Vay be diyoruz gözlerimiz buğulu geçen zamana Özlemişiz, konuşmuşuz, susmuşuz bir parça Ardından veda vaktidir sıcacık bir sarılmayla Yolun açık olsun arkadaşım bir sonraki karşılaşma yakında Tanrı nefes verdikçe şahitlik edeceğiz birbirimize Araya giren zaman kıskansın, Akdeniz çocuklarıyız hala Gülüşünde güneş, gözyaşında iyot olsun arkadaşım Dostluk Onur’dur başım üstünde, sevgim sonsuzluk kadar Gelecek, en güzel anları inci tanesi gibi midyesinde bize saklar |
Dönemeçlerin Sonunda Yakalar Seni Aşk
Dönemeçlerin sonunda yakalar seni aşk. Durduğun ve yatırımlarını sıfırlamaya çalıştığın noktada, kendinden kaçışınla yüzleşirsin. Farkında olmasan da baştan başa sevda denizindesin. Kimden geçtin de takılı kaldı yüreğin. Bir sıyrık bıraktı bak bu da. Geçmeyecek yaşanıncaya dek. En baştan en sona kadar iz sürüyor aşık ardından masalların. İşte yeniden ve ilk aşk nesnene yakın bir duygunun ortasındasın. Kovalamaya çalıştığın kendi gölgen belki de. Yada ötekinin gözlerinden yansıyan anlamın farkındasın. Boş ver.. Her durumda kendinden geçiyor söylemeye çalıştıkların. Karşı karşıya kaldıkların hep Cervantes misali çarpıştığın yel değirmenleri, Senin içinin kahramanları ya, hep kendinle baş başasın. |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:15 AM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.