www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Abdullah Karabağ (https://www.cakal.net/showthread.php?t=142254)

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:31 PM

Bizim Gazete

Şu umuda bakın
Ekmek yerine
Gazete almış
Gün ışımadan

Çevirir sayfaları
Haberler
Sıcak mı sıcak
Oysa
Epeyce olmuş
Kaynağından düşeli

Bu tutku
Sende olduktan sonra
Buzdağını bile eritirsin

Çevrilir sayfalar
Her dilden
Rojbaş
şehitler sayfası!


Şarkım Karanfilde Kalsın

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:31 PM

Bu Yürek Aşılmaz Bu Beyin Satılmaz

Bugün 24 eylül 2006, pazar, saatim 18’dir.
Halkoylamasıyla bir ajan ve ihbarcılaştırma
yasası yürürlükten kaldırıldı.
Şiirimde mevzilenen felsefem benden önemli,
halkları severim, iradelerine saygı duyarım;
Yeni yasanın ne olduğu, uygulamaları ele
verecek, bekleyeceğiz, önyargısız iyimserim.

Siyasi nedenlerle memleketten ayrıldım,
Bu güzel ülkeye iltica etmek zorunda kaldım.
Orada maruz kaldığım üzre, farklı yöntemlerle
düşürülme, ihbarcılaştırma dayatılıyor;
bunları, memleketteyken de boşa çıkarmıştım.

İtham ediyorum: üst kurumlarla koordineli
bir biçimde, bir plan dahilinde çalışıyorlar.
Seevorstadt 71, villa stock 2, zimmer 5’te,
sıradan bir temizlik işçisi, yani proleterim.
Üst katta bir mutfak işçisi, aynı işyerinden,
ağır hapis yatmış adam öldürmekten.
Belki memleketinde mert birisi bilinirdi,
burada fena halde düşürülmüş, sicili kanlıdır.
İki dillidir; türkçe’siyle konsoloslukta,
ham almanca’sıyla da kanton güvenliğinde;
baba ve oğul, bir aile, acayip emekleniyorlar:
Alım-satım konusudur sınıf bilinçli işçiliğim!

Bel ağrılarım, yürüyen komplodan daha sinsi,
dinecekler; yüreği ve beyni zapt edilemeyenim,
Ve kadın kartıyla kiralanacak sağımdaki oda.
Gelenin dişilik denemeleri beş para etmeyince
diğer yemlik frau/kadın, fräulein/kız’larınki gibi;
Akıldan, fikirden raporlu kılınarak işten atılacak,
demek önemliymişim: sıradan bir temizlik işçisi!

Masadaki komplo devam ediyor dallanarak:
Çağrılıyorum işyeri şefi tarafından güvenliğe;
birileri dövülmüş, memleketlimmiş, ifadeye!
Birileri telefon etmiş yıllar önce bir kentten,
yüreğini, beynini satmayan saf adam, ifadeye!
Yine bir Kürt tehdit edilmiş, yıllar önceymiş,
terki gelmiş ve dönmüş ülkesine, mahkemeye!
İddianame, yargılamalar, takipsizlik ve beraat...

Bir esnaf sakallı bulmuşum, kanton değiştirmişim.

Ve güvensiz güvenlik cezalandırıyor bir yazıyla:
Şöyle miydi (aşağıda açık kimliği belirtilen kişi...
“pas tranquille/sakin değil”, “dangereux/tehlikeli”
fişlenir-güvenlik güçleriyle işbirliğini kabul etmiyor-
O halde hastadır, “Kamuoyuna” isimli mektubuyla,
bir gazeteye faksladığı açıklaması tam bir çılgınlıktır;
“deli” ilan edilmesi kaçınılmazdır, mahkeme aklar
ama güvensiz güvenlik aklamaz) “sacrifié/kurban? ”

Camiliyim, kiliseliyim, havralıyım, cemeviliyim...
Solcudur, sağcıdır... her şeydedir: be hey, ozanım!
Ve komplo genişleyince yakın çevremi de kapsar;
basit, yoksul bir yaşama mahkûm ediliyorum.

Tarihi, bir şairin doğum tarihidir: 30 Mayıs 1994
ve “Kamuoyuna”nın son cümlelerini alıyorum:
Şahsıma yönelik bakış açınız-ihbarcılaştırıp
bir piyon gibi kullanmak- sürerse
kendimi yakacağım,
Yanan ben değil, ülke itibarınız olacaktır.

Yaşasın insanlık onuru!


Tartıya Kalan Düşler

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:31 PM

Buz Balesi

Zamanötesi işten
zamanaşımına uğramıştı sevgi
Hastalanmıştı aşk virüsü

Katılmasaydı buz balesine
Görmeseydi paten fırtınasını
Duymasıydı balerin çekişmesini
Hastalanmayacaktı
aşk virüsü

Çağın yatalığıydı sevgisi
Sonunda
hekimi atladı
eczanenin kapısını çaldı
–Hastayım dedi sevgiye
uyar ilacınız var mı
–Benim dedi Eczacı Sevgi ellisinde
el değmemiş ellime
–Siz hiç âşık olmadınız mı
–Hem de nasıl
–Kime
–Kendime
kendimi bildim bileli
–Sevgi’yi öldürmüşsünüz dedi
(kaçmalı)

Oracıkta koşumlandı
aşk virüsü.


Yıldız Dalı Yasaklı Gönül

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:31 PM

Büyük Duruşma

Açma dosyamı ey saltanatı büyük yargıç
Açarsan yerime sen yargılanırsın
Öyle bir insanlık gemisiyim ki
Uğradığım her limanda sadece
Ona uygun değerler yüklenirim

Geniş bir alanda yapılacak duruşması
Bir zaman sonra yeşil alan olacak orası
Anıtsal bir yapı dikilecek ortasına
Ve çevresinde tapınaklar halkası
Düşünce ve inançların kardeşlik bahçesi
Yani halkların ve renklerin kaynaşması

Açma dosyamı ey saltanatı büyük yargıç
Açarsan yerime sen yargılanırsın
Yüreğim öyle bir yürektir ki
İnsanüstü sevgi bilincine sahip

Nerede ne zaman olacak bilmiyorum
Ama sezinliyorum görmüş gibiyim
Hatta tanrıtanımazlar da gelecek
Onların anıtlarına da yer verilecek

Açma dosyamı ey saltanatı büyük yargıç
Açarsan yerime bir dünya yargılanır
Dünyalıyım coğrafyam silahlıdır
Varlık içinde yokluk kuşanırım

Nerede ne zaman olacak bilmiyorum
Ama içime doğuyor ve çağrılıyorum
Gelin birlikte varalım bir kimsenin duruşmasına
Özgeçmişimizden başlayarak perdeyi aralayalım.


Yıldız Dalı Yasaklı Gönül

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:32 PM

Büyük Servetli Yalnızlık

-İsmim servet’tir, dedi yanıt, her iki dünyada da
beni yalnız bırakmayacak tek servetimdir:
Bu da yalnızlıktır,
onu hiçbir şeyle, hiçbir kimseyle paylaşamam!

-Kimsin, necisin, dedi soru?
-İsmim servet değil, dedi yanıt, yalnızlığı servet
sayılan bir kimse veya bir şeyim.

-İki dünyalı mısın, dedi soru?
-Hayır, dedi yanıt birini tütün, birini çakmak ettim;
ikisi de cebimde, kullanmıyorum, boşluyorum.

-Niçin, dedi soru?
-Birbirini boşamışlar, dedi yanıt, ben de onları
boşluyorum.

-Kazancın nedir bu işte, dedi meraklı son soru?
-Servetli yalnızlıktır! dedi hazır son yanıt.


Tartıya Kalan Düşler

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:32 PM

Büyülüsün Sevgilim Büyülüsün

Çöz dedin saçlarımı, dökülsün omuzlarıma!
Sesini çaldım aynaya gülen dudaklarından
Kadın kokusunu, ten kokusunu aldım içime.
Çöz diyorsun çöz! Nasıl çözebilirim sevgilim
Aynada nefesini, aynadan bakışlarını, iç çekişlerini
Büyülüsün sevgilim büyülü…İçimde bir büyüsün.

Çöz dedin düğmelerimi, açılsın gül göğsüm!
Özlemini aldım sesinle, sürdüm dudaklarıma
Gözlerin çöl fırtınası, kumsuz boransız vuruyorsun.
Çöz diyorsun çöz! Nasıl çözebilirim sevgilim
Gözlerindeki fırtına, içinden gözlerime vuruyor.
Büyülüsün sevgilim büyülü…İçimde bir büyüsün.

Hâlâ çöz diyorsun çöz kalbimdeki anıları!
Sesini aldım sesime, kattım nefesime
Bir şey var ki dedim sana, asla solmaz
Sen ve ben; resmin diliyle seslendim sana:
Büyülüsün sevgilim büyülü…İçimde bir büyüsün.


Tartıya Kalan Düşler

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:32 PM

Carica Kuşları

Banyan ağacıyım Ganj’ın şivesinde
Şiva’daki dansı bindallı
Carica kuşları uçurdum
İndus göğüne
Keşmirli
Afgan kampları
Aynı memeyi paylaşırız bebeleriyle

Banyan Ağacıyım Ganj’ın eğiminde
Sarkıtları savatlı bindallı
Carica kuşları uçurdum
Hazar’ı aşa
Aynı yazgıyı paylaşırız Tuşfa’da
Sancısı sılama yansır

Banyan ağacıyım sarinin ebrusunda
Carica kuşları uçurdum
Kâbil’e kavuşa
Aynı yıkımı paylaşırız Bamyan’da
Yankısı zemzeme yansır
Kâbe’nin de kâbe’si insandır
barışta uzlaşa.


Yıldız Dalı Yasaklı Gönül

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:32 PM

Celio Piazza

Hewa sar e
Li bin sifirê
Pênc pîle ne
Ji me re bûn nivîn
Betonê cemidî
Bayê bi tenî

Ew şevan sir veşêr in
Zîl dide jiyan nû ve
Qiza min
Betaniyê li xwe bipêçe
Dîrok ristin
Ne bi hêsan e
mîna nivîsînê
Neyar dicirifin
Li ber dengvedana me

Birçibûnê de
Roj bûn neh
Yanî qasî temena te
Qiza min
Hêvî li Romayê
Şaristaniya kevnar
Amor û Neron
Dek û dûbare
Gef û lîstik
Herdem hene

Hinek dibêjin
Spartaqûsê nûjen
Garîbaldî
Ser seran
Ser çavan
Leyl im
bi lîlandin
Xebatkar in
Giyana xwe geş dikin

Ev meydan
Celio Piazza ye
Ne cihê toraniyan e
Dergûşa çalakiyan e
Raperîn ji me
Şayesîn li wan
Wê binivîsînin
Kurdistan Piazza
Nexwe xeman
Gelek Dîno hene

Berxwe bide qîza min
Girêdan û vekirina rojê
Bi dest me ye.


Sewta Berbangê

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:32 PM

Cendere

Ben
bir burcum
Burçtayım
canlı cendere
som kapı
iki mazgal

Kapım
hatalarından arınan
karınca felsefesine açık
Mazgalın biri
inançlara sarkar
diğeri
doğuran/doğurgana
yaratılıştan günümüzü kadar

Ama
insanı
solurum burcundan
anlarsan
ben
buyum.


Lacivert Oyalar

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:32 PM

Composez Vous le Chant de Bonheurs

Composez vous le chant des bonheurs, compositeur,
Pour les séances prodiguées de promesses périmées!
Les poussières du passé par les offres de sollicitudes
Et un canari jaune, au défilé défini des simultanéités.

Composez vous le chant des cinq sens, compositeur,
Se fumiger, les tiges de la fumigation de musicalité!
Les odyssées des versifications �* numériser les sons
Et une violette odorante, au récital des prémonitions.

Un grillon ne peut interpréter le chant des lampyres!
Les plaintes des ferveurs du sang et d’os de ma chair
Composez vous le chant de mon repos, compositeur,
Un pianiste ne peut pas jouer le chant de mon coeur!


Boucles de Canicule

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:32 PM

Çend Sal Derbas Bûn Ji Pê Wê Ve

Çend sal derbas bûne ji pê wê ve, wey koçberê!
Dînek bû an jî ne dîn bû, dîna we belawatê bûbû.

Qîzek bû, bi çavên avşîn, perçema mîna têlkarî,
Zîrek bû, her roj holik çêdikir bi rûyên kelegirî,
Bi xeydî; bi kevr û daran xan û xerabe şên dikir
Li şûn malan, pêş malan, li cihên hemberî wan,
Ku malxeraba xwe, tilîfiriya xwe tê de kar bike.

Sêwîyek bû, ne bi ecelên emrên dê û bavên xwe.
Kul, deriyên derdan in, dilfirîn xurîniyên wan in,
Çawa bike qîza sêwiya warxweşê, pê wê xopanê
Ku mal xera kirin, bax û bîstan, erd rakirin, birin,
Bira û xwişk birin, kar û berxik birin, ji can kirin.

Dûmanek hêl dide bi germiyeka hişk ji berwaran,
Careke din, war bona xerakirinê nayên ava kirin!
Dîwar lê dikir li ser dîwêr, holik rêz dibûn pê hev.


Sewta Berbangê

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:32 PM

Çığ Gelir

Çığ gelir ana kurban
Dağı taşı söke söke
Alır başımı dizine
Gözlerime buz çeke çeke

Gün aşar akşam olur
Dizilir tabur
İsmim okunur
Firara yazılır
Cismim kar altında

Ana hayran
Emir gelir paşadan
Asker boşanır kışladan

Ağzında zeytin dalı
Ak güvercin vurulur

Yine sefer var
Bizim ele doğru.


Şarkım Karanfilde Kalsın

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:32 PM

Çiçeksiz De Gelebilirsiniz

Sev kızım

Seni bendeki sevle besledim
Seni sendeki benle büyüledim
Eşi işi yaşamayı sevenle işledim
Sen seçtin seni seveni
Onunla evlendirdik sev kızım

Sev oğlum

Seni bendeki sevle emzirdim
Seni sendeki benle büyüledim
Eşi işi yaşamayı sevenle demledim
Sen seçtin seni seveni
Onunla evlendirdik sev oğlum

Yaşımızdı işiniz aşınız sevmeniz

Mezarlığın sonsuz sakinliğinde
Babanızla birlikte başbaşa
Bıraktığınız aynı binadayız
Uğramazsanız bile alınmayız
Gelende dua gidende vefayız
İçiniz burkuluyorsa yani
Paranız kâfi değilse
Üzülmeyin biz alınmayız
Çiçeksiz de gelebilirsiniz.


Yıldız Dalı Yasaklı Gönül

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:33 PM

Çocuk Kalan Yüreğimle Özür Dilerim

Geldim, bir esinden miydi gelişim, gidiyorum;
Size layık bir dünya bırakamadığımız için
Özür dilerim, geçmiş adına, gelecek adına
Özür dilerim, bilen adına, bilmeyen adına.
Neydi, bir düzmece miydi gördüğüm, utanıyorum;
Kış günü tabakta sıcak çorbası, okul yolunda
Giyecek paltosu, otobüse binecek parası olmayanlar,
Size layık bir yaşam yaratamadığımız için
Özür dilerim, çocuklar, özür dilerim insan adına
Özür dilerim, dalsız çiçekler, semasız kuşlar...
Çocuk kalan yüreğimle özür dilerim cümlenizden,
Size layık bir dünya bırakamadığımız için.

Geldim, bir yanılsama mıydı kalışım, gidiyorum;
Size layık bir dünyada bir ülke bırakamadığımız için
Özür dilerim, bilim adına, bilinç adına...
Özür dilerim emek sahibi çalışkan neslim adına.
Neydi kentlerde gördüğüm, utanıyorum
Gökdelenlerle yarışan apartmanlara boyun kırıp
Yıkım saatlerini bekleyen gecekondularda
Bu, son gecemizdir diyerek çocuklarını uyutan
Annelerin umutsuzluğundan utanıyorum şiirim adına,
Size layık bir dünyada bir ülke bırakamadığımız için
Özür dilerim, evsizler, işsiz güçsüz dolaşanlar...
Özür dilerim, çağım adına anneler, yuvasız bebeler...
Çocuk kalan yüreğimle özür dilerim cümlenizden,
Size layık bir ülkede bir dünya yaratamadığımız için.

Geldim, bir dilek miydi görüşüm, kendimce diliyorum:
Bir şey biliyorum, belki o zaman adım bile bilinmeyecek
Bir yer biliyorum, belki orada bir yerim bile olmayacak
Ama yakın ama uzak, sizler hep mutlu olacaksınız
Belki oyuncaklarınıza binip masallara sığınacağız
Belki de en iyisi unutulup gitmektir, çocuklar;
Mutlu bir dünyada, mutlu bir ülkede, mutlu bir yuvada
Yaşadıkça sizler!


Tartıya Kalan Düşler

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:33 PM

Dadgeh

Berf dahatibû

Li bin dare çamê
Dest de şiva maziyê
Wêne xêz dikir li berfê

Gur û mirar

Keriyek xezal
Sed gav dûr
Girtibûn xelek
Temaşe dikirin
Bi dilsotî çavrijî

Çite çita diranan
Şite şita zewêlan
Dibûn saz
Gurê devxwîn re

Xezalek bi simkutî
Nêzîkî lê kir
Bi zûrînekê hilperî
Şunda vekişî

Pirqinî pê ketibûn
Tirsa ber çavan
Hundur qetandibû
Tevde direvîn

Çûn
Civîn pêk anîn
Li dereka xewle
Xwazî kirin yek
Berên xwe dan dadgehê

Serpêhatî anîn zimên
Bi kûrî firehî
Hinek bergerîn
Hinek kelgirîn

Demek kurtayî
Piste pista hiquqnasan
Rêla reş û tarî

Perde vebû

Serokê dadgehê xwend
Bi navê Dadgeha Ewlekarî
a Daristanê

Dema ku gurê birêz
Li ser xwarina xwe bû
Bi çavsoriyeka mezin
Hatiye êşandin

Biryar
Hemû dozdar sûcdar in
Sê xama wê bidin
Ji bo lêçûnên dadgehê
Bi devkî lê zêde kir
Ma yek jî genî be

Sekreter: delegur
Serokdadger: çeqel

Baran dibarî
Bi xunavî
Gurê birçî
Devê xwe alast
Xewa şîrîn de.


Sewta Berbangê

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:33 PM

Dağ Gibidir Bizim Demokratlarımız

Ne yiğitler gördük, aslan gibi korkusuzdular!
Ufkumuzdaki aydınlığı, çantamızdaki talimatı
Cebimizdeki parayı, parmağımızdaki sigarayı;
İçeride ve dışarılarda, herkesten gizli yerlerde
Şifreli buluşmaları, kaçak uykuları paylaştık.

Yürüyen dağ gibidir bizim demokratlarımız.

Ne kadınlarca ağırlandık, anne gibi halktılar!
Gecemizdeki kara belâyı, kuriyedeki haberi,
Çıkınımızdaki dilim ekmeği, bardaktaki çayı;
Yazıda ve yabanlarda herkese açık alanlarda
Gençleriyle geçişi, pusuyu, sevinci paylaştık.

Toprak gibi verendir bizim demokratlarımız.

Ne çok okuyanla korunduk, aydın gibiydiler!
İşimizdeki zorluğu, birliğimizdeki sağlamlığı
Kitabımızdaki derinliği, safımızdaki mertliği;
Sevklerde kelepçeleri, kürsülerde savunmayı,
Duruşmalarda, koğuşlarda cezaları paylaştık.

Karınca gibi cefalıdır bizim demokratlarımız!
Toprak gibi vefalıdır bizim demokratlarımız!
Halk gibi kuşanandır bizim demokratlarımız!


Tartıya Kalan Düşler

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:33 PM

Damla-78

Kalbinden
okudum
yazılmamış
damlaları

Yanıtlıyorum
damlacığım

Yaşamda
erdem
hakta
eşit
düşüncede
özgür
inançta
saygı
aşkta
sevgisin
şiirlerle

Şair dileklerimle
nice yıllara!


Yıldız Dalı Yasaklı Gönül

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:33 PM

Dans les Chemins de Faunesse

La corbeille paillée dans ses bras, gagner sa vie
Elle vend des fleurs tous les jours et tous les soirs
Dans les chemins des larmes du lac de Faunesse
La vieillesse, se fatiguait vendante de la nostalgie.

Se bercer d’illusion, avec le mimosa, �* la brune
Sous les heures mornes d’imagination illusoire
Balader l’indigence, apaiser ses gênes pénibles
Qu’elle pèse la jeunesse par les mots de la muse.


Boucles de Canicule

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:33 PM

Darê

Darê
Kî li vî warî
Xwedîmal e ku
Tu jî
li ber qesr û qonaxan bibî
Çawa binêrim
Bi quriskên çava
li bejna te

Wekî min
Wekî rêberên bênav
ne bermal î
Bal û mêla cîhanê
Li ser te ye
gerdena zêrîn
kembera zîvîn
ne bona te
di vî kirasî de

Kevok î
kevoka rojhilat
Li stêrkan siwar î
hîn
hîntir li jor î
Tu
Kulîlka kîjan çiya yî

Bihar hatiye hawirdoran
Hejik pejik çilrengîn in
Bi helbesta te
Dergûş tên lorandin
Neke
Şê naxwazin bisk û kezî
Xurmê reşiyan şevan de

Darê
Çima mayî
Ji daristanê dûr
Tu keç î
keça bedew
Ne seva pisman û kurxal
Di gel dîlanan
Bi hêvî û miraz
Refgirtina rêwiyên rêzdar
Ronahî be
li hemû welatan!


Sewta Berbangê

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:33 PM

Dayê

Dayê
Saet didoyê şevê
ji bîra min neçûye
Duwazdeh sal in
Hevdu nedîtiye
Hesreta te
Baş dizanim
Yê hemû diyan jî

Zarokekî we çêbû
Ew jî ez bûm
Niha
Zarokên we gelek in
Diyên min jî

Îşev
Ji herêmekê dûr
Diçin yeke din
Bi vê sedemê
lingên min bi vir ketin

Dema ku
Em nêzîkî gund bûn
Daxwazeke germ
Bi dilê min girt
We bibînim an jî na
Min
ji hevalan re jî got
Mixabin
Biryar ji min re hiştin
Li gor jiyana me
Serlêdana malê
Xete ye
biborîne

Dayê
Riya me
Pir dirêj û dijwar e
Him jî pêwîst e ku
Em bi lez ji wir çûbûna
Min
Hun şiyar nekirin
Ew name nivîsand

Tûrê dew
Bi darê ve dît
Tasek jê vexwar
Dewê te
Hîn yê berê
Xweştir û sartir e
Perê dêw
Û nameya xwe
Di ber benikê tûr ve dikim

Dayê
Ji min nexeyide
Bê bawerî
Bê hêvî nemînin
Rojek wê bê
Em dê hevdû bibînin
Di şahiya dayika mezin de
Ew roj ne dûr e

Destên te
Yên bavo
-eger hîn sax be-
Maç dikim.

Lawê te
“bê serî bê binate winda bû”ye.


Sewta Berbangê

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:33 PM

Defneli Kız

Çay devşiriyordu
Nalinie

Sabra-Şatilla’ya
akran
çardakta
Cafna’da
lokmayı
su ile yerdi

Kilisede derlenmişti
çelengi
defne
sandukası
palmiyeydi

Kolombo’da derlemiştim
Kumaratunga
anneydi
çocukları severdi.


Lacivert Oyalar

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:33 PM

Deli

Yandım
Doğudan batıya
Yuvasız
Şaşı kement
sülümen
Dost
kavim hısım
Gören duyan
dediler deli
Tımarhanem ibrişim
Tezkerem süsen

Kırk gün kırk gece
Düğün dernek
Para pul
at nalı
İltifat gani gani

İsim babası
etiketin değişecek
îsot-deli

Hayhay dedim söbe deli
Saltanatı çengi isterim.


Halkalı Seher

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:34 PM

Demirci

Merdivenaltı
edavat
Madeni örgüt
amip
Ağacın kurdu
ağaçtan
Körükle çırak
takım taklavat

Eskimeyen söylem
BİRLEŞİN

Alkış
merkezkaç
ayak oyunu
ayakyolu

Sumak salkım
darı
hindi bayramı
âmin!


Halkalı Seher

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:34 PM

Demokrasi

Kemanım Egeli
Beşli konçerto
Farkın armonisi
Sabrın senfonisi

Çal

Çalamıyorsan
Dinlemesini bil.


Halkalı Seher

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:34 PM

Demokrat

Bugün
Günlerden cuma
Akşamüstü
Okulların paydos vakti

Kırkayak Parkı’nda
Çay bahçesinde
Kurulmuşum masama
Önümde tavla
Pullar yerli yerinde
Sağımda
Küllük ve sigaram
“Birinci”
Solumda
bir bardak çay
Memiş Usta’nın
Eline sağlık
demli

Yâr adına dünyam dilsiz
Kimse yok yanımda

Omuzda ceket
Sırtımda kolalı gömlek
Ağızda marlboro
Masanın altında bulmuşum
Tellendiriyorum

Hayalin yeter
Başım gene dumanlı
Dalgınım
Yüzüm caddeye doğru
Seni gözlüyorum
Liseden beri

Biliyorum
Görünmez
Belâsına öykünürüm

Sakın sormayın
Bu ne haldir
E ben
Demokratım ha

Bakadurur
bir tike cilve
uğruna

Sabır taşı değilim
Puldur zardır demem
Kendimle kapışırım

Gönül belâsıdır
serde erkeklik var
Eyvallah diyemem
Kahrına çay
Üstüne
Duman yollarım

Hâlâ yoksun
Avare gezer gözlerim
Cebime uzanır elim
Yumurta
eski püskü
naylon pabuç parası
Anamın
‘kirli çıkını’
Gaz-tuz
Bana mı kalmış
es geçerim

El ederim garsona
Kaçak çay
kaldırmaz bu efkârı
Gelsin hünüsü karası
Doldur garibin bardağını
zuladan
Anam gelir aklıma
Ne kızarsın aney

Ben
Demokratım ha

Daha bu sabahtı
Zor kurtuldum
İhtiyarın elinden
Arakladım da geldim
Kafası sert mi sert
Ne halden anlar
Ne zamandan
N’olur babo
anla beni
Eli nasırlı
Gönlü bol
Üstelik emekçi
Hem de anlı şanlı

Nırç der
Lo
Ben
Sapına kadar
Demokratım ha

Çok havalıyım
Dostlar sofrasında
ve de dilbaz
Devrimden demokrasiden
Açıldı mı söz
Cilt cilt kitap sayar
Satır satır cımbızlarım
Küba’dan girer
Çin’den çıkarım
Düzen yıkar
düzen kurarım

Hele bir ortalık
Bulanmaya görsün
Candır
dosttur
demem
kaçarım
Ağam
Vallahi de ben
Demokratım ha!


Şarkım Karanfilde Kalsın

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:34 PM

Denizkızı

Melinda
bir gün solarsa rengin
çözülürse güzel bilincin
Bineği semender alınlığı
denizkızı
düşüncenin anıtına uğra
Ateşi sönmezlerin anıtında
kanını ateşlemekten
renginle
yanmaktan çekinme
Dayalı döşeli güzellik
salonlarının uzmanları
dudak bükerlerse
rengine
Sokak sağrılarında
tam siper barikat
renklerini anlat
onlara
Melinda!


Yıldız Dalı Yasaklı Gönül

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:34 PM

Deprem

Bin iki yüz doksan dokuz
Söğüt
İznik
Bizim Osman beylik

Bin dokuz yüz doksan dokuz
Bizim Osman devlet
Yalova Gölcük İzmit...

Bizim Osman çağdaş devlet
Tüpraş’ı
kovayla söndürür
Enkazı
yabayla kaldırır.


Halkalı Seher

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:34 PM

Devant Notre Fenêtre

Je boirai quelques choses ce soir,
Je décrirai sur le cahier des souvenirs
En soulignant sous ton nom d’amour,
Le nom que depuis ma jeunesse
J’avais mis par mes yeux
Dans un cadre de mon cœur.

Hélas, il passe doucement mais sans toi!

Ainsi qu’il fait sombre mais avec toi,
Je mettrai quelques choses fragiles en cœur
Sur notre table devant la fenêtre.

Avant moi et face �* face de toi,
Mon verre boit en moi ton image;
Les heures de ce soir chantent
Chansons d’une vie pleine d’espoir.

Et après, en temps d’après
La nuit nous accompagne en toi,
Et moi, désigne images dans l’abîme
Par cette nuit souvenaire pour t’envoyer.


Boucles de Canicule

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:34 PM

Deve Güreşi

Kızan tülü
Gülhatmi hecin
Yörük nazarı
sürmeli maya

Sağdan dal
sağcı
Soldan dal
solcu
Baston bacak
çengelci
Boyunduraktan döşe
bağcı
Yandan seyret
tekçi

Pehlivan geçildi
pekendi
Efeler efesine

Pehpehlen be adam
Deveyi
yardan uçuran
havuduyla yutan
Meyi
İskoç gözdesi
kocabaş devedikeni

Cazgır Devekuşu.


Halkalı Seher

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:34 PM

Dikilitaş

Divitle yazdım pusulayı
boyasız
İçim mağma
Esmer lav
harfin çığlığı

Dividim
Dikilitaş
Sultanahmet Meydanı’nda
Tanrı
Ay’a sığınmış
Yavuz’un hışmından

Simit satan kız
Mardinli
okulsuz

Babası boyacı
Siftahı Kenyalı
kundurası aynalı

Sigarası gar
dumanı ray
Cizre’ye gider
gelir.


Halkalı Seher

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:35 PM

Dil

Dildim
dilden
dile

Dilerim
dilin
dile.


Şarkım Karanfilde Kalsın

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:35 PM

Dilâra

Gururun
saltık
yalıtım
gönencin
sezgiler
edimi
çevrenden
sesin
sesimle
örtüştüğünde
an
Dilâra

Sessizliğin
uysal denliğim
tığdan
elem
bürgü
dantel
örgeye
örüklendiğinde
yan
Dilâra!


Lacivert Oyalar

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:35 PM

Dizemler

Düşündüğümü
yaşadığıma dair
iyiyim

İki arada
bir derede
iyi olmak da
yaşamaktır

Yaşamak
üretmektir
düşündüğünü

Düşündüğüme dair
DÜZENDE
görülmek
DİZGEDE
örülmek
DİZEMDE
sunulmaktır
YAŞAMAK.


Yıldız Dalı Yasaklı Gönül

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:35 PM

Dokumacı Samet

Semtin sakinlerine göre
beşikten
yavukluymuşlar
Yetim Saim’le
Dokumacı Samet’in Senem’i

Öylece de boylanmışlar

Birader Selâmi’nin
mürüvvet merakı
on dördünde karı koca yavrucukları

İlk koklaşmaları
başarısız gerdek oyunu

Tavana asmıştı
Yetim Saim
kendinden önce
bakire Senem’e kıymıştı.


Lacivert Oyalar

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:35 PM

Dûmeqesk

Dûmeqeskê
Ji min çi dixwazî

Kanî hewş vala ne
Xanî û tax helşîne
Daran reş girêdane
Serî dane ser hev
sêwî mane

Ez kal im
Kalekî nod salî me
Nod caran temen hêrandiye
Mêjî ji min kiriye
Fîqa fîqa çekan
Gef û gurrên leşkeran

Li ber çavên min gundê wêran
Bêkesî û neçariyan
Dixim titûnê
Dipêçim
dikşînim
Disotînim kul û keseran

Dûmeqeskê
Tu ji min çi dixwazî
Li asîmana xopan
Ser mala min de gerav î

Kalo
Kalê Mîro
Ez dûmeqesk im
Ne bi gilî me
Ne demdemî me
siya şûr de
Hêlina min şewitî
Bi mala te re
Sê çêlikên lêv zêrîn girtin
Agirê sor ji kezeba min

Te derxistin
Gede û ciwan
Derveyî welat
bûn penaber
bûn xulam

Niha jî dinalî
Dibarinî histêrên şîna roviyan
Li warê dê û bavan.


Sewta Berbangê

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:35 PM

Düzlemler

Dersimiz matematik
aksiyonumuz
sırılsıklam
aksiyomdu
Bir harikaydı
ezberci Ayla

Yanal bağlamı
alkım
yanardöner
morsalkım

Bakışım bağlamı
ayla
yanardöner
sarısalkım

Sınavın düzlemi
sıralı noktalar
pergel hovardalığı

Aksiyonumuz
sırılsıklam aksiyomdu
Yılsonu matematiksel
tekledi
yanardöner Ayla.


Lacivert Oyalar

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:35 PM

Eğe

Rosa’ya şarkı yakar
Bir yapar
Bin bozar
Diriye
Ölü muamelesi
Çetelesi
Lübnan sediri

Kimse beklemesin
Bugün
yarın
siler diye
Hesabım var
Bu kulvarda
Sükûtu altın sananla!


Şarkım Karanfilde Kalsın

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:36 PM

Eğer Fırtına Bir Bulut Olabilseydim

Nasıl olabilir: Bir uçurumdan saçılmıyordu
Akın, grinin, karanın yığınsal dalgalanması!
Sular, sulara karışarak doruklara mı akıyordu
Küme küme yumrulaşıp ay gibi yüzleşerek,
Yuvarlanıp yumaklaşarak yamaçtan yamaca
Atılırken kırılıp veya yorulup kalmıyorlardı,
Öyle hızlı ve biteviye hareket halindeydiler ki
Katarlarına katılmak isterdim koşup uçarak
Eğer onlar gibi fırtına bir bulut olabilseydim.

Olmayınca onlardan bir bulut, en altta bizler,
Uçuşun sancısı içimde, burgulanan arzularla
Karmakarışık duyguların rampasında rötarlı.
Zor bilekli rüzgâr kapatıyor açık kanatlarımı,
Sarılıp kuşatılıyor gökten özgür dağ başları
Dalga dalga; kabulsüz, izinsiz, pasaportsuz!

Kalıyorum havada; ne tutsağım, ne de yaralı
Sonra bir başınayım: Ne rüzgâr var, ne bulut.
Dağın zirveleri çekmiş cefayı çileyi, sana ne!


Tartıya Kalan Düşler

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:36 PM

Elle Touche Dans mes Yeux

Elle touche dans les yeux de printemps aux bien-aimés
Comme se présenter aux rayons de la vie spirituelle.

Mon étoile. Elle se lève comme un ver luisant du néant
Doucement, timidement, se coucher sur mon visage triste
A la belle étoile, �* la longue, le soir d’amour secret.
Il se baigne entre mes paupière sous la lumière spirale.

Mon étoile. Vers les lèvres de jours printaniers,
Le temps fécondé; devenir enceinte de vers luisants.

Je ne sais le cavalier de minuits féeriques par les rêves,
Jamais. Ce soir, comme les vers luisants qui sont ivres.
Une étoile fleurie dans mes yeux mornes, toute la nuit,
Où elle touche le horizon de l’étoile secret de mon coeur
Comme se verser les fragments de tous verres des enivrés.

Je ne sais que la cavalière de mes vers, ni celui de minuits
Mais qui passe comme la pleine lune sur mon rêve brisé
Quand les vers chantent avec les filles couronnées de rêves
Devant le port de mon étoile amoureuse, par tous les yeux.


Boucles de Canicule

Abdullah Karabağ

GooD aNd EvıL 03-01-2009 04:36 PM

Eller

I
Bu eller
Şahin pençesidir
Sağlam baş ister
Zöhreyıldızı doğmadan
Çeliği halat eyler bendine
Sular Mezopotamya’yı

Bu eller
Aslan bileklidir
Everestler gibi bel ister
Alnı ak
Kara çalmaz alın terine
Yedi kıtanın
Tekmil denizin yükünü taşırken

II
Bu eller ancak
Düşüne vefasız
Gün devrilmeden devrilir
Eli boş
Fabrika çıkışı
Liman dönüşü

III
Bu eller
Zerdüşt afsunlu
Hürmüz hüneri
Gılgamış özlemidir
Sin-Leke’nin

Bir adım sonrası
Helen şafağıdır
Sokrates mahkemesi
Bilimin ebesi
Düşüncenin duruşması

IV
Bu eller
Kırk gözlü sevda pınarı
Kuşlar söyleşir
Feqiye Teyran sofrasında
Ah’ında bulur Aslı‘yı Kerem
Yeniden dirilir Aziz Valentin
Prenses Dulsina’dır İberya’ da
Don Kişot’unu yaratır

V
Burası
Nil boyu değil
Kalmaz ayakta Ramsesler
Terazisi yok elinde Oziris’in

Burası
Munzur Vadisi
Gülü kan ağlar
Bir kadın
Amazon tanrıçası
Yürür üstüne zulmün
Volkana döner güzelim
Güzelliği sığmaz kaleme.


Şarkım Karanfilde Kalsın

Abdullah Karabağ


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:46 PM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.