www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Burak Geler (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143092)

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:52 PM

Dada IV

Amonyak sakızı dada
kirli dövme
saç sakal küpe
gitar tar
ar namus
kırmızı pelerin dada
soğuk asa
sıcak seferin
dönüştü yasa ha! ! ! ! !


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:53 PM

Dada V

Varoluşun gelirlikli akıl-ıma
öyle taş öyle iğne ima
bozuktur hayatım
sayfaları kırık imla
ve sen tırpan yürekli
kılıç gözlü isa
şiir...dada...


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:53 PM

Deli kız I

Gözlerinde bir astral seyahat
iç posterlerimize kimleri koyarız deli kız
sen sana verilen şeylerin
kederlerini bul
içinde saklı olanın bedelidir
daralımlar
odalardan geçen hayat
kahvaltılar,yemekler,banyolar
ve derin uykularda utanır hayat
belkide ne kadar sağlıksızlaşırsan
o kadar mana taşırsın gövdende
ve her zaman boş beyaz bir kağıda bak
bir müddet sonra muhakkak
görünmeyenler orada olacak...


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:53 PM

Deli kız II

İlkelleşen yanlarımızı taşırız
bazen bazı şeylere
kaybedenleri göz ardı ettiğimizde
zafer sanılanlar acıtır düşüneni
içerlerde bir yerlerde bir yıldız
eğer günle hayatla örtünmüşse üzeri
onu bul deli kız
çünkü bazen tek bir cümleyi
kolon kalınlığında bir kitaba
basmak gerekir yalnız


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:53 PM

Deli kız III

Mandalina kokan
kış odalarından
geçti çocukluk
göz yakan
sabunlardan
ten yakan
sıcak sulardan geçti
bir çocuk asla
aşk nedir bilmez
sananlara inat
en derin
aşklardan geçti
bilmem akıl unsurunun
sorunundan mıdır
sadece delilik?
ister ondan
ister bundan diyelim
sevdim işte
seni deli kız
ama şimdi
astral uykulardasınız
...ınız diyecek kadar
uzaklarda


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:53 PM

Derece

Kelimeler daha bi kırıktı sesinde
ikimizde çürümüş gazete kağıtları gibiydik o gün
konuş dedim derin bi boşluk girdi aramıza
eksik bi şehvetle yüzüme bakıyordun
o an çok yabancı bi surat gibi gelmişti yüzün
çocukluğunun iyce farkına varmıştım
sen pencereden gelen ışıkla bütünleşiyordun
bense o ışığın karanlığıyla
gözlerine iki kara leke gibi yansıyordum
benim izimde başka bi gölge duruyordu içinde
ve kelimeler dahabi kırıktı sesinde
o gün anladım kopan yanlarımızı
ayrılık yazgısını o gün anladım
ve buna hiçbir zaman hazır olamayacağımıda
eğilip öptüm dudaklarını iki kara dut gibi
eskisi gibi değildi hiçbir şey olmayacaktıda
son hamleleri yapan yenilecekti bu oyunda
kabullenerek yenilgiyi.çalıştım sadece uzatmaya
tebessümün ardında içimdeki zehirli maya
tenin bağlayıcılığından haberdardım
eğilip öptüm dudaklarını eksik iki kara dut gibi
bir anda düzeldin içindeki bulantıyı kapattı ten
bir puta bakar gibiydin içime işliyordun
o an seviyordun yarımlık üstünden besbelli bense deli
bende bedenlendiriyordun bişeyleri
belkide başka aşkı o an içindeki
gün günden etimiz soğudu
zaman ağulu bi tırnak gibi çiziyordu içimi
ben hazır değildim giyotine ve hiç olmayacaktım
sakatlık bahaneleriyle oyuncu değişiklikleriyle
hastalıklı bi uzatmaya sokuyordum kendimi
sarı kartı görmüştüm zaman geçiriyordum
kırmızı kart senin cebindeydi biliyordum
kelimeler dahabi kırıktı sesinde
elin hep cebindeydi kart kanıyordu içinde
tenin bağlayıcılığından haberdardım
öpüyordum dudaklarını bağlayarak kendimide
kendimi öldürdüğümü bilerek anın avuntusunda
cebinden boş çıkıyordu kesik elin
acılı bi rahatlama siniyordu içime
yanakların kartın rengine bürünüyordu bir müddet
sonra baldıran aldı beni uçuruma attım kendimi
olabilecek en uzağa yalan bir kurtuluşun peşinde
düştükçe içimde bir şeyler kayıyordu
bi bağ vardı kopmuyordu uzuyordu gitgide
ve kart çıktı giyotin ışıldadı
surh çaldı oyun bitti kanadım
can çeken içim artık ölüyordu
kan ve etin seğirtisinde


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:54 PM

Devinim

Gözlerinizin çarptığı nesne başka bir şekilde bulduysa sizi
ve götürdüyse başka şehirlere gövdenizi siz bitmişsinizdir
bitişinizin geçmişisinizdir çaresizliğinizle siz
kaçtığınız yer gittiğinizde hiç istemediğiniz
öyleleşirsiniz öyleleşir bile şiir
herhangi bir katıya dokunduğunuz el aslında sizin değildir
anlık komple değişimlerden geçer hayat titiz
bi eşikten geçerken eşik ötesinde olan eski siz değilsinizdir
öyleleşirsiniz öyle olduğunuz kadar nehir
bu dizeleri bitiren siz başlatan eskiden olduğunuz biri
ama artık o gitti birazdan sizde olmayacaksınız kebir
saliselerle kaybolan siz
sizi sizden yaratacak zaman
tanrıları kışkırtırsınız yaratmanın çığlığısınızdır
tırnaklarınızdan akan eski sizin gövdesi
hızlı çekim çiçek açmaları gibisiniz gözümüzün yetersizliğinde
aynaya bakışınız belki dünden belki ömürden
biraz uzaklaşsanız değişen simetrinizde kaybolur siz
bu şiir bittiğinde artı başka birisiniz
her harf her hecede başka biri iz
uçsuz geçmişiniz geleceğiniz gibi...


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:54 PM

Devrimci güzeli

Gecenin karanlığını öldürür bakışların
o gözler en büyük şiirlerin kaynağı
sen inci misin,pırlanta mı,yoksa yeşil bi mercan mı?
kızıl bi yakut musun yoksa mütevazi bi deniz kabuğu mu?
sen devrimci güzeli hey sen!
sırtımızda ölüm taşımayalım artık
çünkü sen Hayaloğlu'nun Nalan'ı
Şeyh Bedrettin'in Serez'isin
çünkü sen krizantem manolya kançiçeğisin...


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:54 PM

Devrimci güzeli II

Yanık kestane kokulu kış sabahlarında
kendimden habersiz büyüttüm bu aşkı
kakao yanığı dumanları içimi kaplarken
tütün yetmiyor artık kesmiyor rakı
ve zor geliyor bu aşktan vazgeçmek
kesiliyor bu gönlün iştahı
ve bi korku bu aşkı söylemek
dost mahiyetli bi şarkı altında dans etmek
çıldırtıyor artık bu insanı


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:54 PM

Dirim

kelebek kovalarken
ney sesimiz camda
unutulur mu hiç?
dili cam şekerli
çocukluğun
bilyeli anıları
zamanla...


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:54 PM

Düd-ı ah

Kurganlarım dolu
urganlarda her bi
parçam
gardını indirirmiş gibi
olur acı
kılıcını sıkmadan önce
ve gece keser ahkam


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:54 PM

Doydo

Gözleri gece gömüsü
mum ışığı nazenin
elimi uzatsam
canı parçalanacak
kılıçkıran nabız sesi
teni kuş tazenin


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:54 PM

Düğüm

Bütün sesini yitirmiş şiirler
ceset hali bekliyor
kitaplık köşelerinde
buharlı-seğirtili
çocuk sesleri geliyor ötelerden
ötelerden ölüm ezgileri
nefreti doğuruyor bi kadın
bi tırnağı toprakta
bi tırnağı rahminde
ve jilet gibi bi bebek sesi
şiirlerin tam ortasında
inadına bi bebek sesi
ses içinde sesini bulamamış
İbni Haldun gibi


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:54 PM

Egzistanyalist Bulantı

Şiir yazdım tükürdüm geleceğe(!)
şiir yazdım tükürdüm maziye(!)
tükürdüm kadınlara(!)
aynalardaki bana tükürdüm(!)
aynaları delen tükürüğüm bütün insanlığa(!)
tükürdüm üzgünüm tanrıya(!)


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:54 PM

Eski şiir

Bir sessiz orman gibiyim
Dallarımda ıslıklar
Mağaralarda yalnızlığın sesi
Ne söylesen o yalazlanır kulağında
Dilim kora değdi
İçim ateşe
Koynumda emzirdiğim acılar
Hepsi benim şiirlerimdi
Serbest bıraktım gemini
Şiir oldu kadınlar
Kanımda kamaştı şiir
Vücut oldu kadında
Sayamadım
Kaç nehirde
Kaç taş kesti ayağımı
Kanayan yerlerim
Şimdi kaç kadında...


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:54 PM

EsrarenGİZ

Bulandıran ayaklar suları
sinsice gıcırdayan kapı
gece kör bi bekçidir
karanlıkla boyalı....


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:55 PM

Esrarengiz II

Etkinin altında
ezilen duygu
nehri bulandırır
habersizce
isteklerin
gövde değiştirdiği his
ihanete mayalandırır
sinsice


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:55 PM

Evrim

Şarap kesiği dudakların
şimdi ne oldu bana
neydi o gözlerindeki büyü
büyüdü içimi aldı
şimdi başkalaşmış halde
çıkmazlardayım


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:55 PM

Ey

Sığ bir fahişe vücudu gibi
Göğsümde kanayan hasret
Ölüm dine indirgenmiş
Vesile imanıdır sabret
Sevmek inançsızlıktır
Tıpkı bilmek gibi
Bu zuyzuda geçecek
Ölümü dişleyen beden
Soluk dudaklı fahişe
Gözümden çözülen hasret
Büyümüştü içimdeki imge
En halvet yerinde
Yanaklarımda tuzu kalan kadın
Kana doğru yürümek
Ellerimle kül tablasına
Bastığım hayatım
Kusar gibi ağlamak
Kusar gibi ölmek
Ey dudaklarından ve
Akıllarıyla tadını bulan
Etlerinden geçtiğim
Acıtıcı kadınlar!
Sizlerden daha keskinim
Şimdi sizlerle bilenerek
Bir aşkı gözardı eden
Acı gücü verir insana siyaset
Ateşle ıslah edildim şimdi
Güçlüklerin gücü içimde
Şimdi beni tanıyabilir misiniz?
Ey kalbimi yağmalayıp
Gözlerimden akan ordular
Nerdesiniz?
Şimdi toprağım,tuncum,suyum
Afyon çizen çocuklar ellerimsiniz


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:55 PM

Faça

Dudaklarda ıslanmış yaralar
çekilimi sahrayı andırırdı bazen
başkasını hiç olmadı
ben bu kadar onunken
o ne kadar benimdi
baldıran baştan ayandı


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:55 PM

Gel

İçimdeki yıldızlara dokundu ellerin
dinin gelişmediği zamandan
dinli ateşgede gibiyim
vücut ısına tapan
dargın bakışlarının
içimde yarattığı
tahribatı bilemezsin
tut ellerimi
öp yanaklarımı
bacaklarım senin
nabzıma devinim veren sen
nabzımın deviniminin anlanı
gel giderek kırılan bi erek
olmasın bedenim


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:56 PM

Gidişat

Ölümü hiç düşünmedik
zaten doğumumuzda
düşünülmemiş bi tesadüf
değil miydi?
umutsuz değiliz elbette
sadece akışına bıraktık zamanı
bırakmasakta akmayacak mıydı sanki?


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:56 PM

Gitme

Ruhum kıvranıyor tenimde gitme baba gitme
dikiş dikiş acı çınlıyor yüreğimde
kim bırakır yastığıma şeker
kim tutar düşmeye ramak ellerimi gitme
öpeyim koskocaman sıcak yüreğini
tütün kolanya kokulu ellerini öpeyim
kır yüreğimi kemik kemik yeter ki gitme
hasrettir kanayan yarayı ürperten
bir mermidir gam etimde gitme baba gitme
Varidat'ı oku bana
beyninden düşme iki damla kan yatır yüreğime
Şeyh Bedrettin'in çürüyen teninin topraklarını
savur gene kalbime gitme
güneş suyu bi sancıyı salıp içerime gitme
cayır cayır dondurma yüreğimi baba
kır ellerimi zehir zehir gitme


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:56 PM

Hal

Kepenklerini kapatmışken gündüz
gecenin siyah düğmesiyle
acıya ilikleniriz
günün en alabildiğine
kalın sesimiz gece
dudaklarımız en alabildiğine sıcak
gibi ilk öpüşmelerimiz
bu sıcağın cansızlığında
ceset gibi seğiririz acıya
çiğ ellerimizle tuttuğumuz
bütün kuşlar uçtu
piştiğindeyse avucumuzda
hiç bişey yoktu


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:57 PM

Hey! !

Hey yüreği kanamaya ekilmiş kadın!
acı soğutulmuş içinde
yalnızlığı içmiş toprağın
her şey hiçliğin içinde oluşur
soyuttur somut olduğu kadar hayatın
yanaklarında milyonlarca damla mezarcığı
kekremsi tadın
hey kadın!
idamsı bakışlarda özgürlüğü kulaçlayan
kanatlar gibi kipriklerin
ve bedenin bi ay tanrıçası
hey kadın!
öpebilir misin dudaklarımın acı açlığını?


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:57 PM

His

Örsünü yitirmiş çekiç
eski tınlamalar buhranında
nemli
yap-bozun hep boz kısmıyım
yap sızlamalarında frengi
hep umutla uyunan yataklara
anımı bıraktım kurşuni


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:57 PM

Huzur

Bazen yorucu bi hayatın
içinden
pıçırganlı ayaklarındaki
çorabı çıkarmak dahi
inanılmaz bi huzur verir
insana
ve soyunmak...
ısınmayı bekleyen yatağa
ve kadınına


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:57 PM

İçerleme

İçimin irtifasını indiren gözlerde
düştük yerlere
kaç kadın ayak izi sırtımızda
kaç nehir kuruttular gözlerimizde
sözlerimizde kaç şiir öldürdüler
hala artçı depreşim zamanlar
serzentileşin anlar
ahh deyilen anılar kaç tane..?


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:57 PM

İgloo (buz kulübesi)

Ancak yokluğunda
hissedersin
bazılarının
ne kadar büyük
yer kapladığını
hayatında
ancak o zaman
anlarsın
bazılıklarının
önemini
ve kapladıkları
korkutur seni


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:57 PM

İkilem II

Yanağımda sahipsiz
bi ceset gibi
süzülür yaşım
sonsuzluğa mayalanmış
sen boşluğuna düşer
tenime kancalanır
jiletli bi rüzgar gibi nefesin
ve beynimin kanında
imgeli senli şiirlerim pişer
karanlığın ateşiyle
arseniğiyle içselliğimin
ruhumun sensizliğiyle
vücudum şarapner


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:57 PM

İkilem(karşılıklı)

Kızgın kömür üzerine dökülen
tütün taneleri gibi
parlıyordu gözlerin
çelik zırhlı yumuşak için
sayende kavkılaşan kalbimin içi
iskeletsiz bi böcek acizliğindeydi
ezdiğin istediğin
ve saçlarının parmaklıklarında
isteyerek ve istemeyerek
köleydim


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:57 PM

İlahi

Kumla yarattın sen beni
bu kalbimi ellerimi
ne sıfatta yarattıysan
öyle al bu bedenimi


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:57 PM

İlk

İlk sokak öpüşmelerinin utangaç şehveti
ellerim kar kırmızı topuklarını
avuçlarına almayı özledi
seni aklını ve bedenini
öperken koklamayı yanağını
ilk sokak öpüşmelerinde
şakırdayan damarımız
arıyor şimdi
arıyor eski tadını...


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:57 PM

İmgelem

Bütün hücrelerimle iliştim geceye isteksiz
ne geldiyse yalnızlıktan geldi
tebessümlerim kızgın kan nehrinin menderesi
idam ipleri durur içimde buz gibi sahipsiz
bi kuş çizsem havalanır mı?
yıkılır mı şu verem oyuklu dağlar bi ofla?
dağılır mı çocukluktan bu yana kitle kitle acım
boş ne acı ellerim kan halim çaresiz
isteklere köle bünye
ve dindiremez etkisizleştiremez içimdekini hiçbir fünye
sorma her şeyim nedensiz
sahipsizim çıplağım çıkmazlarda ölümle sevişir acizliğim
güvercin kafalarıyla doluyüreğim kanıyla gözlerim
her ayağa kalkmada toplumun indirdiği yumruk
ve maneviyattan yoksunum
orta çağdan kalma bi buyrukla suçluyum
bi ışık çizsem aydınlanır mı karanlık?
söner mi içimdeki volkan bi çiğle?
donar mı yalnızlık?
umutsuzum öyle bi zifir yağar içime mutsuzum
uykusuzum ölüme dair bi köz göz kapaklarım
yalnızım aşka dair bi fr giyotini göz kapaklarım
beynimdeki varyozlarla sallıyorum öfkemi tabulara
tanıklığım soyuttur kabulsüzüm
bi tek bi tek sokaklar tanır beni
bi ölüm çizsem gider mi yalnızlık?
bu ruhumuzdaki buz erir mi?
erir mi ölüm bi tuzla?
sıvışır mı pıhtılaşan bu karanlık kalbimizden?
nedendir söylemek istediklerimizi söyleyememek?
nedendir isteklerin çaresizliğe kabuk kırdığı son anı beklemek?
cesaretsiz kadınların göz yaşlarıma dokunamayışından baldıran her damla
ve onların bırakıp gittiği yalnızlıkla çarmıhtayım
düşünüşlerimle idamda
bi çığlık çizsem duyulur mu?
yankılanır mı düşünüşler bi sesle?
parçalanır mı ezeli buz tutmuş dogmaların?
kasıklarımdaki seğreltileri unuttum ilk sevişmelerin
kaptırdım büsbütün geleceğe kendimi
boşuna boşuna diş döküşüm
boşuna gözüme iğ salışım
düzene yenik düştük bi ömür saçmalamışım
saçmalığın en haklı haliyle
ve boğmuşuz içimizi beynimizin yarattığı pençeyle
bi rüzgar çizsem savurur mu?
düzleştirebilir mi dağ gibi karanlığı?
avutabilir mi yalnızlığı bi kızla?
dağıtabilir mi kemikleşen bu sancıyı?
kabuk tutmuş yaralarımı kemirir yalnızlıklar
kanatır içten içe beynimi
tarumarım kandayım iliğimden boğazıma kadar
ve benliğim çaresizliğim çığlık çığlığa isyankar
bi türkü çizsem seslenir mi?
dinlenir mi düşünceler sazla?
söylenir mi korkusuzca çığlık çığlığa?
devrimlerin içi depreşir mi?
zalimin boğazına ilişir mi haram?
kanlanır mı gözleri içinde kalan bi dirhem vicdanla?
iklim iklimdir gözlerim
yağmurlardan kurtulamamış iklimlerle gelmez yerine eksilenler
bi duman çizsem kapatır mı?
dağılır mı bu verem yasla?
teğet geçer mi vicdan insafsızlara?
acıya yeşeren yapraklar sararır mı?
kısmi bi beklentiyle dokudum günlerimi ülküme
kanlı notalarla nakşedildi bu devrim türküme
bi verem çizsem bulaşır mı?
öldürür mü yanlışlıkları bi usla?
ölenler gelir mi geriye?
çırpınan ayaklara dağlanan beyinlere dayanır mı yürek?
sorma sorma halim perişan
yok ki kimse merhem mahiyetli acıma karışan
bi katran ki sorma
bi irin ki acım ruhuma bulaşan
doğumla yaktığım bu mum bitti
bitti ipliği makaramın
bi zaman çizsem değişir mi?
yokolur mu bu adalatsizlik bi anla?
döner mi geriye devran diner mi bu kan?
aydınlanır mı karanlık?
yüreğimin kopan telleri bulunur mu?
söylenir mi kardeşlik türküleri yeniden?
yeniden canlanır mı soyu tükenmiş güvercinler?
dirilir mi içimizdeki umut?
mutluluk gelir mi beyaz kanatlarıyla?
seğirir mi kasıklarım gene?
maneviyat yükselir mi?
yıkılır mı tabular delinir mi dogma?
kalkar mı sınırlar?
somutlaşır mı şahitliğim?
yargılanır mı ağır cezada acılarım?
ezilir mi metrelerce uzamış mutsuzluk yılanları?
kanar mı karanlığın gözleri?
gözleri kamaşır mı ışıkla zındanların?
idam ipleri yanar mı silinir mi zifiri mazimiz?
kuruyan umutlar yeşerir mi?
devrimler canlanır mı?
soğulan damarımız kanlanır mı?
solan benzimiz allanır mı?
yıkılır mı bu acı dağları?
sallanır mı suçlular?
suçsuzluğu anlaşılanlar aklanır mı?
yağmurlar gidipte yaşanır mı yedi iklim?
bilekleri koparan bi coşkuyla özgürlük alkışlanır mı?
saplanır mı bıçaklar biriken kinle karanlığın böğrüne?
açılır mı geleceğe dair yollar?
derinleşen yaramız iğlenir mi?
doğrulur mu eğilen belimiz?
canlanır mı kuruyan tenimiz?
artık söylenir mi rahatça söylemek istediklerimiz?
kırılır mı zencirler?
yeşil çayırlarda taylar koşar mı geleceğe?
saplanır mı ışık mızrakları karanlığın göğsüne?
unuttuğumuz toprak kokusu yaz yağmuru eritir mi içimizi sevinçle?
yıkanır mı köhne beyinlerin kanı?
diner mi bu yürek isyanları?
beynimizin varyozları iner mi tabulara?
isyanlar iner mi acıların damarına?
yüklenir mi acılar orta çağ tabutlarına?
varır mı asırlardır bitmeyen geceye sabahlar?
örünür mü engellerin önüne çeper?
döner mi aydınlatmaya o tutuşkan renkleriyle kızıl güller?
sarmaşıklar yanar mı?
kabukları kalkar mı bi daha tutmamacasına yaraların?
kırılır mı baldıranlı tırnakları acıların?
kızgın dişleri soğur mu karanlığın?
diner mi ateşleri acı volkanların?
döner mi kışlar bahara?
kardelenler filizlenir mi karın bağrına?
söner mi azrailin cıgarası?
tükenir mi verem kokan güller?
titremesi diner mi çocukların?
ve biter mi biter mi acıları anaların?


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:58 PM

İptizal bedenler

Ayrılık üşümelerimiz
yalnızlık üşümelerimiz
öksüz çocuk tenlerinde
zaman gidişatını içimize indirdiğinde
titremelerimiz
yığıldı yorgunluklar
yorgunluklar içimizde kulunç
beklentiler birliktelikler
mutluluklar dahi acıya oldu
acıya oldu ellerimiz
kitle kitle granit gibi
yosun içimiz
şimdi topyekün iptizal bedenleriz
şimdi kırıldı gravürümüz
sustu sesimiz
çiğdelerden devşirme meyveler gibi
şaşkın ve tedirginiz


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:58 PM

İrade

Kınalı hayaller vardı
geleceğe dair
meneviş edalı
soyut kanatlı
nergisli bahçeler vardı
umuda dair
ve gerektiğinde
onları ezen ayaklar


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:58 PM

İsyanın kökeni

İliğinde ufak bi maya saklı
insanlığın
tanrıya isyan etmenin
büyük cesaretinden


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:58 PM

İz

Beklediğim anlara
asır iliştirdiğim limanlar
şimdi kimim kimdeyim?
tanrıyı çiğneyen aşkımın
ne kadar sahibiydin?
yüzünde bulanan
ayrılığın o kara ışığı
söyle sendede kallmadı mı
sendede kalmadı mı izim?
oysa har şey ne güzeldi
ne güzel sürüyordu
ne garip bitti
tellerin vınlamasını
hisseden yalnızlık
büyüyor içimde
büyüyor şimdi
o karadelik


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:58 PM

Kabul repliği(ler)

Al her şey
aldı beni
al bu sefer
bütün iliklerimle
seninim...


Burak Geler

GooD aNd EvıL 03-26-2009 06:59 PM

Kalker

Şiddetiyle imgenin yoğrulduk yorulduk
şiir yazan kara kalemin kuru cızırtısıyla
kadınların vücuduna dokunduk
yorulurken medlere dilimiz cezirler bizim
getirirken sözcükler bi şiiri vücuda
zaman kırılır kalemimin şiire değdiği yerde
gecenin mühürlediği şiirime karanlık
bozulur kağıt aklığından akarken kadın aklığına
şimdi zaman tutuk kan tutuk
ne anlatılır kime?
şiddetiyle imgenin yoğrulduk yorulduk
şimdi dil tutuk şiir tutuk
yokolurken sesimiz büsbütün kaybolduk


Burak Geler


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 03:50 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.