www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee

www.cakal.net Forumları YabadabaDuuuee (https://www.cakal.net/index.php)
-   Edebiyat (https://www.cakal.net/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Umut Ülbegi (https://www.cakal.net/showthread.php?t=143156)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:38 PM

Gizli telefonlarımda kaldı ipek dokunuşların
kulağımda yankılanıyor kıyıyı döven dalgalar gibi

'Vazgeçmeyeceğim'
Vazgeçtin...

Ne çabuk geçtin hayallerimden
Başımın üstünde uçuşuyor kokun
bir taksi çeviriyorum seni hatırlatsın diye
yokuş aşağı sür diyorum
daha hızlı, nefesimi kes
görünmesin şehir ışıkları

Surların altında buluyorum seni
denizden esiyor ayrılık
aşığınım diyorsun
gözlerinde hep aynı telaş ve kavakta inadına balık kokuları
Aşkın surlarında yürüyorum
sırtımda bir el, kurumuş bir yaprak gibi koparıyor beni
Aşığınım diyorsun
aşk seni tazeliyor, yeniliyor hikayeni
beni sürüklüyor dört duvarın içine
çığlıklar, derin iç çekişler, duraksız bekleyişler
yerini aldı sevişmemizin

Dudaklarını görüyorum
O parkta
O bankta
O saniye
gözlerimde

'Vazgeçmeyeceğim'
Vazgeçtin...

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:38 PM

'Bir pencere aç gülüşünün dudak hattından
İçeriye tuzla buz olayım, aklım buz yüreğim tuz.
Yanaklarına kızıl sonbaharlar gelmiş
gül de yeşersin gözlerinin uyku bilmez, kör ormanları'

Son durakta iniyorum
geceyarısına bir Bağlarbaşı mesafesinde
içime çekiyorum İstanbul'u
Yalnızlığın nefessiz, oksijensiz boşluğunda
bitiyor koca şehir.
Ansızın, umarsızca yaklaşıyor geceyi yutan ışıklar,
ben de yanıyorum...
Devasa korkulardayım dar bir sokağın tek çocuğu
BabaAnne mahrumiyeti benimkisi
baba olsam evciliksiz anlayamam kusursuz sorumluluğu
bata çıka yokuşun sonu
deniz kokusu
süpermarket beslemesi
derya kuzusu
üsküdar uykusunda ben uluorta küfürbaz
Dolduruyorum ceplerime biraz gece biraz deniz.
Karıştırıyorum aklımı
bir kura çekiyorum
yalnızlık çıkıyor
Son durak durmuyor...

'Gül de yeşersin gözlerinin uyku bilmez, kör ormanları
Yanaklarına kızıl sonbaharlar gelmiş
İçeriye tuzla buz olayım, aklım buz yüreğim tuz
Bir pencere aç gülüşünün dudak hattından'

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:38 PM

Yaprak
dalından koparken mi
havada süzülürken mi
yerde yatarken mi
daha hüzünlü

Toprak
yağmurla sevişirken mi
güneşle tanışırken mi
tohumla yarışırken mi
daha mutlu

Dünya
uçları birbirine değmeyen
tellerle örülmüş
Ruhların talan alanlarında
cirit atıyor yalnızlıklar
Çingene gülleri gibi ölüme yakın
çöl gibi yüreği geniş, bir başına
Dünya
dudakları birbirine değmeyen
aşıklarla gömülmüş
Gece gözlerde sönmüş ışıklar

Toprak kabullenmemiş
yaprak kabullenmemiş
o gece -karşı pencere'de-
senin koltuğunda
benim minderimde
aynı rüya görülmüş
o gece kayan uzak yıldızla
umut
ve aşk
bizim için geri dönmüş

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:38 PM

Boğaz'da
o karanlık masada
ve denizi yaran gemilerin
ıslak ıslığında
balık
şarap
ve
rakı
gözlerinde
sözlerini ezbere bildiğimiz
o eski şarkı

yılları durduracaksın
duyuyorum

bir sen söylüyorsun sevdiğini
iki ben
yıllarca aldandığımız
sevdalarımızı sindiriyoruz
belleklerimiz aydınlanıyor
çocukluğumuzu
üstünü karaladığımız
çocuk ruhumuzu
temizliyoruz

deli gibi seveceksin
biliyorum

Boğaz'da
gece vakti
iki köprü arasında
bir gemi
ismi kör ediyor gözlerimi
gemi limanına dönecek
ama
körlüğüm
ömür boyu sürecek
seviniyorum
kuğu gözlerinle görüyorum

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:38 PM

Karışmışım talihine penceremdeki dikenlerin.
Boğazın çift katlı aşkından geçmişim
Yanıbaşımda alevlenmiş venüs,
pazarları doğmam gerektiğine inanır olmuşum.
Geceyi transit geçeceğim bilesin
Gündüzün yelkovanına asılı gözlerin,
bedenimin kaldırımlarını arşınlamış gözlerin
Gözlerin saçlarıma sinmiş parıldıyor
mavileniyorum...
Bana geleceğin gün doğduğum gün olacak
Takvimden çıkarıp avucuma saklayacağım Ocak aylarını
Yıllar sonra hafifçe aralayıp kapıları
kahkahalarla güleceğiz acemi telaşlarımıza
ve unutmayacağız uçurtma bayramlarını,
çingene talanlarını.
Kardelenler talanda, penasız dikiş tutmuyor gitar
Kat çıkıyorum her geçen gün aşkına
şiirler yazıyorum 'kaçak'
belediye yıkmak istiyor, kağıttan dozerleri,
kokulu silgileriyle geliyorlar üstüme
Direniyorum, sıcak kakaomu şerefine doldurmuşum
Pazarları doğmam gerektiğine inanır olmuşum...

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:38 PM

Dün bulutlandım
ciddiyim
resmen bulutlandım
ilk yağmuru ben yağdırdım işte
yeni doğmuş bebeğin ilk gözyaşları
ilk çığlık

Ben yağmur gibi geldim sana dün
sen toprak gibi alsaydın beni içine
bulutlanmazdım

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:38 PM

Dudaklarını son kez öpüp
kapıdan geçişini izlediğimde
gece oldu gün
Oysa
çılgınlar gibi sevişirken
bitmesini istemediğimiz tek şeydi
'dün'

Cuma
Teşvikiye
Saat 22.00
Gözlerinde eşsiz gülümsemen
ve aşk kokan teninle araladım
üç kilitli kapıyı

Cumartesi
Teşvikiye
Saat 14.10
eşsiz bir sevişme sonrasında
kokunu içime çektiğim
senin elinden çıkmış fotoğraf albümünü ezberlediğim
kendimi aşka teslim ettiğim
gözü yaşlı kahvaltı masası

Pazar
Yeşilköy
Saat 13.00
heyecanlıydın
bilinmeze giderken
cesurdun her zamanki gibi
ilk aşkım gibi son sözüm
öptüm
öptün
öptüm
Kırmızı araba ve el sallayışın
dimdik omuzlarınla salınışın
ayrılamadık son ana dek
gözlerinin gözlerimden zorunlu ayrılığını bekleyerek

Dudaklarını son kez öpüp
kapıdan geçişini izlediğimde
gece oldu gün
oysa
gözü yaşlı kahvaltı masasında
havalimanı çıkışında
metroda esenler bayrampaşa arasında
eminönü üsküdar vapurunda
ağlarken
yaşanmasını istemediğim tek şeydi
'bugün'

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:38 PM

Seni o sonbahar günü
son kez öptüğümde
uçağa gidişini
gözlerimdeki yaşlar izlemişti
ve geçen günler
yüreğime karaları işlemişti
Son değildi
Kabullenilmemişti

Kasım geldiğinde
hayallerim geri döndü
kırmızı tül perdelerin ardında
sana sarıldığımda saatler durdu
saatlerin ülkesinde
o akşam
o sessiz akşam
sadece gözler konuştu.

Seni öperken
dudaklarına akan gözyaşları
özlemimin ateşiyle kurudu
çatlamış dudaklarımızda yeşeren orkide
düşlediğimiz o evde
sen ve ben
Biz
Cenevre'de gün bizim için doğdu

Fransızca yaşanan şehirde
Türkçe seviştik
kendimizdik
bitmemiştik
aksine tutkuyu biriktirmişti ayrılık
Big Bang
Ayrılamadık *******ce

Kilometrelerce yürüdük
Büyük Aşk Yürüyüşü
L'amartine'den Mont Blanc'a
Cornavin'den Servette'e
Kilometrelerin aşkla küçülüşü
Her gece tadına vardık şehrimizin
Binbir gece şarapları gibi
Mövenpick dondurması gibi
Teninin tuzu gibi
bizim olan her şey gibi.

Gitmek zorundaydım
İstanbul'da
Bekleyenim yoktu
Tek aşkım
istediğim
özlediğim
sendin
Ama kahretsin
gitmek zorundaydım

Gözlerinden koparken
dudaklarını bir daha bir daha öperken
her fotoğrafta seni sonsuzlaştırırken
ve dünyanın durmasını beklerken
Aklımda tek kelime yankılanıyordu
'Döneceğim'

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:39 PM

Bir masalla uyandırdı annem
bir masala uyuyakalmıştım
camlar buğuluydu
adımı yazmıştım
adını bilmediğim ülkeleri kazımıştım yatağıma
tatmadığım sevgilerden çalmıştım
yaşım küçüktü oysa
ve
ilk aşktan nasibimi almamıştım

Bir kabusa uyandırdı gece
bir kabusa ruhumu satmıştım
camlar buğuluydu
adını yazmıştım
senin hiç bilmediğin isimleri kazımıştım başucuma
tatmadığım sevgileri kıskandırmıştım
yaşım yirmiüçtü oysa
ve
ilk
yarayı
senden
aldım.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:39 PM

Bir kez öldüm
bir kez ağladım
ilk kez öldüm senin için ağlayarak
O sokak çocuğunun gözlerindeki ışıltıyı tuttum
yemek yedik birlikte
iki yarım ekmek
iki vurgun yemiş hayat
seni anlattım diz boyu
yorulduk yalınayak

Marmara'ya ay batarken
gökyüzü endişeliydi biraz
dinlenmeli yoldaşım
dinlen çocuğum
bak istanbul konuşuyor on beş milyon ağız
masallarımız çalındı
ağlayacağız.

14.01.2003

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:39 PM

Çocukluğum
kömürlüklerinde saklandığım
müstakil evler
kukalı saklambaç ve dalya
elma dersem çık
armut dersem çıkma
üç mahalle uzaktaysa ışık
koş koşabildiğin kadar
önüm
arkam
sağım
solum
sobe
sen çay içtin, çık

Bilyelerim
gazoz kapaklarım
baş
baş altı büyülerim
ve ilk ganimetim
sabah olduğunda
yastığımın yanında
zafer sarhoşu gözbebeklerim
hani o hiç unutulmayan
dolu dolu yokluğum
çocukluğum

doğum günlerimin
ve her beş pekiyimin adresi
puding pastanesi
hala baklava sevmememin tek sebebi
supanglesi

yepyeni ayakkabılarla oynanan top
plastik
meşin derken
patlayan dikişler
sökülen pantolon
dizlerde hiç geçmeyen yaralar
ilk mahalle maçı
üç korner bir penaltı
baş üstü taş üstü
atan alır spor
japon kale
her mevkinin adamı
mahallenin gol kralı

diziler yok
yemeğe çağıran anneler
kunduracılar
ve yamalar
tek kanal hükümdarlığında
soba üstü çay ve
mandalina kabukları
yalnızlık yok
kan kardeşim var
zaman zaman aynı kıza aşık olduğum
unutup eriğe, kiraza daldığım
çocukluğum

şimdi anlıyorum
yaşadığım mucizeyi
dört duvar arasında
büyüterek gösteremem
canım oğlum
canım kızım
geldiğinizde sizi
mahallemde büyütemem
çocukluğum
oynadığım tüm oyunlarla
sizin için kuracağım mahallede
annenizin kollarında
ve evimizin yollarında
çocukluğum
lades kemiği gibi
yılbaşı piyangosu gibi
tombalanın üçüncü çinkosu gibi
aklımda

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:39 PM

Bir gün
sensizlik
öyle çökecek ki üstüme
Silkinemeyip bırakacağım
kendimi
ya sensizliğe
ya ölüme.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:39 PM

Soldu son hücresi
yoruldu aşk
ateş kırmızısı
siyaha döndü
damarlarda yolcu da aynı
yolculayan da
siyah kan
sonsuzluğun ateşini söndürdü

Ben
itildiğim bu geceden
yitik çıkamam
deniz affetsin beni
sonumu görüyorum

Tutunduğum dallar
taşımıyor küllerini kederin
kalp masajıyla bile
tazelenmiyor aşk
ki müptelasıyım hastane bahçelerinin

Yoruldu son hücresi
soldu aşk
köprüden boğazı seyrederken
boğazımda kaldı aşk
deniz affetsin beni
boğuluyorum.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:39 PM

Sonsuz
bir
denizim
vardı

Deniz
kadar
hayallerim

Hayallerim
kadar
yoksulluğum

Yoksulluğum
kadar
ölüm...

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:39 PM

Yanmadan
yaralanmadan
Nabzıma dayanmadan
gözlerim bağlanmadan seveceğim

Birinci ders
yüreğimle
yakın dövüş
yenilmeyeceğim.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:39 PM

Sen
Kışın bulutların arasındaki
güneş gibi istediğim
Hayallerin peşinden koşulan maratonun
son kilometresinde beklediğim
Adını iki hece, her gece
ezberlediğim
Sen
şiirlerimdeki her -diğim
özle diğim


01.11.2002

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:39 PM

Seni istiyorum
dersem
sen
ne
dersin
' Allah versin '

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:39 PM

Varlığını işitmiştim düş sokağında
peşinden koşmuştum şiirlerce öteden
Dudaklarımı ısıtmıştın o gece hatırlıyor musun?
Ben hatırlıyorum

O isimsiz parkta
o puslu sabahta
ve Kimble akşamların ışıldayan gözlerinde
bulmuştum ölümün cesedini
Yok olmak yoktu
aşk varken
Hala sevdiğini sayıklıyor musun?
Ben sayıklıyorum

Sonra gün döndü
gel oldu cezir
git oldu med
düş sokağı dilsiz
surları yıkıldı ölümsüzlerin
Yüzünü ışığa döndün karanlık varken
O parkta ve puslu sabahta
ismi kazındı varoluş hikayenin

Ne güzeldin sen
sen ne yalandın
Bir ay kaçabildik kayıp dünyadan ama yine de
sen
en güzel yalanıydın bu senenin


31.12.2002
İstanbul

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:40 PM

Soğuktu
tutundum dudaklarına
nefes gibi ısındım
Yanıktı
gözlerine her hücrem
atomlarına ayrılmışken yürek
birleştim

Mis kokun çağırıyor
dokun
dokun
Aşk çağırınca
umut
sökülen yürekleri
yuvasına dönen kuşlar gibi
yeniden dokuyor

Kırıktı
topladım parçalarını hayatın
seni de katınca ölüme
dirildim

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:40 PM

Gökdelenler
şehrin bekaretini alırken
çocuklar yetim kaldı
tahta salıncakların yerini
gebe caddeler aldı

Saklambaçlar saklandı
ve hiç bulunamadı
ebe çay içirdi
'Çay içtin çık'
gebe iç geçirdi

Aşıkların baş harflerini kazıdıkları
banklar nerede şimdi
yoksa bir aşk bitince
baş harflerle birlikte
banklar da mı silindi

Kısa pantolonlu çocukların
çiçeği burnunda sümüklü çocukların
sümüğü burnunda çiçekli çocukların
peşinde koşan anneleri özledim

Ağaçların arasında koşan
Nalan ile Ferit'i özledim
kucak dolusu papatyalarla
oturdukları banka
'Ferit Nalan'ı seviyo' yazdıkları
ev anahtarlarını özledim

Doğduğum günü özledim


03.04.2005

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:40 PM

Bir dolabın içindeyim

ne bir pantolon, ne bir gömlek

ne de başka bir şey

ceket de değilim

kocasını göndermeye çalışan

kadının peşindeyim

16.11.1994

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:40 PM

Gözlerin
Uzak diyarlardan deniz kokusunu taşıyor
Gözlerin
Yarama basılan tuz
yüreğimi yakıyor

Yaralıyım biliyorsun
Kanadımda taşıdığım onca ölü aşkla
ölemem biliyorsun

Senden geçiyorum
köprüler yıkılıyor
köprüden her geçişim seninle oysa
takalar köprü altı
sensiz kalıyor

Yanıyorum görüyorsun
Acil çıkışlarım kapalı
yasakladığım
son yangın merdivenimde
küllerim uyuyor...

Dön
sen
eski
rüzgarlar
gibi
es
sen
tutun
sam
yeli
ne
ölsem
sadece
dün
gibi
ekim
gibi
öpsen
dön
sen
dön
sen...

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:40 PM

Döndüm
Dakikalar aleyhime işliyordu
biliyordum
bildikçe
açılıyordu *******e kapılar
üşüyordu
kapılar ardında buruşuk, keten gömlekli bir adam
ben miydim?
Yaz yağmurlarında ıslanan
biz miydik?
bilemem.

Cevapsız kalan sorularımızla
yarım kaldı hikayemiz

Dönüşü olmayan uzaklardan
ellerinde kilometrelerle benim olan
benim olacak
bir sen
yine de sen...

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:40 PM

düş salkımlarından kopar
sun bana ateş suyundan

dün gibi dış
ve
körkütük
kendi payından
git bugün yıkılsam da
beni unutma

hem yakın hem uzak
masallar duyuluyor
kaf dağının ardından
yüklerim yürekten kambur
Ferhat dağları delerken
git bugün doğrulsam da
beni hatırla

çok üzgünüm
dil yarası nihayet
kanayan gözlerim sana emanet
yok artık çiçek açan
uçsuz topraklar
aşk günah
ölüm en son ihanet
çok üzgünüm
beni ve otuziki dişli
mutluluk resmimi
Abidin'e inat parçala
beni
ve
benim olan seni
adımı söyleye söyleye
bırak

ma(yısa)
(se) vi
(hedi) ye

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:40 PM

Duvarlar yıkılmıştı
neredeydi isimsiz duvar örücüleri
ıssız sokakların bekçi düdükleri
içimde yankılanıyordu

Camlar kırılmıştı
neredeydi isimsiz şehir camcıları
kaldırımda kırıklarından yansıyan sokak lambaları
usumu aydınlatıyordu

Duvarları
ve
camları
feda ettim sana
koca şehri yıkamadım
belki
sen istemedin yıkıntıları
Koşa koşa geldim sana
neredeydin?
çatlamıştı dudaklarım.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:40 PM

yaslandı bahar yaza
güneş kana karışıyor
sabah ayazında bile
bir başka parlıyor deniz
cama vuruyor ılık rüzgar
eminim artık
yaza yaslandı bahar

dar yollardan geçiliyor
ağaçlı toprak yollardan
köylerden
ıslak çimen kokusunda
uzun ve dar yollardan geçiliyor
kıpkırmızı aşka
ve bakışları
tavşanların
tavukların
ördeklerin
tavuskuşlarının
gözlerimizdeki tutkuyu sorguluyor.

üç kardeş kedinin dilinde
hiç görmedikleri babalarıyla anneleri için
yazdıkları aşk hikayesi
susuyorlar
şimdi sevişme vakti
düne kadar
durusu'da hiç görülmemişti dalgalar
Athena, Hera ve Afrodit
ve şehvetin şiddeti
inleyen yatakta
ve çatlayan duvarlarda kaldı izleri

kuş
yuvasını sevdi
alabildiğine yeşil ve mavi
iki
yüz
sekiz
bizim kadar hiç kimse
sayıları böyle özümsemedi

havuz kenarında danseden küçük kız gibi
uykuda kıpırdayan dudaklarına
dudaklarımdan
akan melodi
seviyorum seni

yaslandı bahar yaza
yaz bahara sevdalı
gelişi ilk gidişi son
cama vuruyor ılık rüzgar
eminim artık ki
sen varsan
aşk var

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:40 PM

En çok dudaklarım hasret sana
Çatlamış soğukluğundan anlarsın
yanındayken dudaklarındaydım ölesiye
ama şimdi
dudaklarımdan
çivilendim
gökyüzüne

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:40 PM

Tükenmez huzurunda
ellerim gözlerini okşuyor
bedenin uykuda
(........................)
seni seviyorum
(........................)

paydamın izlerini taşıyorum
payıma düşeni aldım
esiriyim gözlerinin
(........................)
duyuyor musun?
(........................)

Aşk
adsız şiire konan
iki güvercin değil midir?

tutamıyorum
taşıyamıyorum
içimde büyüyen sevdan
akmalı suya
ihbar huzursuzlara
aşığım ben
vurun beni

hırsız eylül'ü ezberledim
içime düştüğün an dün gibi
gücümü unuttum
aklım tutkun eşsiz silüetine
yıldız geçişlerinde
aşkını tekerledim
(........................)
gülüyor musun?
(........................)

akıyor aynı anda arzular
bak bulutlarda bile bizimle bahar
camında coşku canında cayır cayır canım
dökülüyor derimden duru, dilimden deniz duygularım
eskimiş esareti ellerimle erittim
özledim öykümdür ölüm, örtümdür özlemim

Uyandın
gözlerinde
sabahın ilk ışıklarının masumiyeti
resmime baktın
işaret parmağının ucuyla
yüzümü (gözümü) okşadın

'duymayacaksın' dedin
'duymayacaksın ama seni çok özledim'

Aşk
aynı şehire küs
bir ölü bir öksüz
değil midir?
(duyuyorum)
ölüm
geri götür beni
(gözlerimi)

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:41 PM

Bir evimiz olsaydı
biraz da paramız
bütün gün sevişirdik
Hiç çalışmazdık
hiç yarını düşünmezdik
hiç komşumuz olmazdı
ve o evde yaşamıyormuş gibi
hiç kimseye açmazdık kapımızı

Bir evimiz olsaydı
biraz da paramız
hiç derdimiz olmazdı
karın tokluğuna sevişirdik
yeni aşklar için sevişirdik
ölümsüzlük için sevişirdik
sevişirdik
içimizdeki ateşi söndürmemek için

Ve her sevişmeden sonra
birbirimize sarılıp
arzularımızı birbirine katıp
yeni sevişmeleri beklerdik.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:41 PM

Akşam üstü gel
gündüzün prangalıyım
yarim olsan da
akşam üstü gel sen
sendeki bu aşk
kudretlidir en usta çilingirden

Geceleyin gel
Seni bekler dururum
ardımda sayılan günler
hayalinle konuşurum

Yağmur olup gel
fırtınayla gel
tipi ol gel
Yalnızca dokun
beni öldür
çal bedenimi geceden
yeter ki gel...

Bak sabah oldu
gözlerimde kanlı bekleyişler
boğazımda düğümlenen hasretindir
Hasretin içime işler
çıkmaz diye korkarım asırlar boyu
Öyle ki sonum gelse
Kollarım Fırat
dudaklarım Zap Suyu

Akşam üstü gel
İçimden çıkmıyorsun zaten
bir kere gel ki
dünya görsün
bunca acı
neden?

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:41 PM

Sana tutunan son saç tellerim de
döküldü artık

Yatağımıza vururken ışığı
-ki ancak ay ışığı aydınlatır aşığı-
kahramanca dünyayı tavaf eden
ay'ın bile kaleleri düştü

Biletleri aylar önce satılan
terini ve beyin hücrelerini feda ederek
kemerini korumaya çalışan
boksörün gardı düştü
-altın kemeri bozduramadan-

Gözlerimizi boyarken eşsizliği
fırçayı tutamayan ellerimiz vazgeçince
-ki vazgeçmek ölüm sessizliği-
aşkın maskesi düştü

Sana tutunan son kirpiklerim de
döküldü artık

Gece düştü
Gündüz düştü
Ben düştüm
Sen düş tün

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:41 PM

En güzel kızını sevdim
Üsküdar'ın
Şimdi yolunu arıyorum
ona sarılmanın
Aramızda bir karış deniz
üç tutam yakamoz
ve Sunay Akın
Ben
En güzel kızını sevdim
Üsküdar'ın.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:41 PM

Her sabah
ve
her gece
deniz üstü geçişlerde
seni düşünürüm.
Sadece sevenlerin görebileceği
düşünce balonu çakılmış enseme
takılır köprü ışıklarına
üşürüm.

Her sabah
İki ay ve binbir gece
Hayallerim gözlerinin içinde
adın gibi iki hece
ayları sayalım
Ekim
Kasım
Aralım
içe içe
İç içe geçen halkalar gibi uyuyalım sessizce
kışa inat sonbaharım
gelirsen
en kilitli zamanlarımda bile böyle birden çözülürüm
seninle açtığım kapının eşiğinde
eğilirken dudaklarının hakimiyetine
büyürüm.

Sensizlikten midir bilmem
Her aklıma gelişinde
deli gömleğimi giyer,
İstanbul'u ağır ağır yürürüm
sadece ölenlerin görebileceği
sonsuzluk yapışır yakama
gerekirse
ölürüm...

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:41 PM

Eros

İpek teninde dolaşırken ellerim

Eros'tan daha ne isteyeyim.

Umut Ülbegi

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:41 PM

Hiç bu geceki kadar ağlamış mıydın?
Gözlerinin mevsim mevsim
toprağa döküldüğünü
daha önce hiç görmüş müydün?
Rüzgarın sesini bastıran acılar hissetmiş miydin yüreğinde?
Fırtına Ege'yi vurduğunda
bir parça bırakıp derinliklerinden
uzaklara, bilinmezlere yalvarmış mıydın?
Güzelim
şimdi hepsini birden yaşıyorsun
ve hiç korkma
yaşamayı öğreniyorsun

11.04.1997

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:41 PM

Gece uyuyordu
biz uyanıkken...
gece güne dönerken,
dün yarına bakıp
geçmişimize ağlarken
biz
her renkte
her seste
her dakika
sevişiyorken
gece ölüyordu
biz ölümsüz, yaşarken...

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:41 PM

Gözlerime doldukça
gün ışığı gibi aşkın
ömür deli nehirler gibi
taşmaya yakın

bulutların toprağa
en yakın olduğu yerde
ulu bir çınar gibi
büyüttüğümüz sevdaya bakın
nefreti dost kılanlar
ağlayın
ağlayın
ağlayın

Küçük bir evimiz olacak
küçük odalarımız
küçük bir balkonumuz
güneşi seyredip uyanacak
ayı batırıp uyuyacağız
küçük bir evimiz olacak
büyük aşkımız sığmayacak
büyük hayallerimiz duyulacak

her gece kıpkırmızı
aşk yanacak
sönecek
yanacak
sonsuz alev
tenimizde
kalbimizde
evimizde
yaşayacak

Gözlerime doldukça
deli nehirler gibi aşkın
ömür gün ışığı gibi
coşmaya yakın

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:42 PM

Bugün eskileri karıştırdım
sayfa sayfa seni okudum yüreğimde
seni kaybettiğim günün gecesinde
ellerimle gökyüzünü yırtıp
seni inkar edişimi hatırladım

Bugün eskileri karıştırdım
eskiler yepyeni oldu gözlerimde
asırlar sonra lav püskürten yanardağlar gibi
seni sevdiğimi hatırladım.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:42 PM

Seni tadımlık sevmedim
Doya doya doyamadan sevdim
Dirile dirile ölerek sevdim
Vazgeçmedim
Aylar geçti içimden söz dinlemeden.
Ben geçmedim
Kışları yaz ettim
yazlar kıyamet
Acının dibini gördüm
Terketmedim
Ben seni tadımlık sevmedim.

GooD aNd EvıL 03-28-2009 01:42 PM

Açı üstüne açı yapar
üçgenin
üç
kenarı
ama asırlardır
sekizgene vurgundur.


Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 04:37 AM

Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11   Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.