![]() |
Bir Gün Göçeceğim
Mutlak bir gün göçeceğim., Unutmayın beni dostlar. Arkamdan bol fatıhalar: Gönderiniz bana dostlar. Öyle bir gidiş o gidiş, Hiç dönüşü yoktur geri. Orda para, pullar geçmez. Orasıdır hesap yeri.. Geride kalan dostlarım: Sakın unutmayın beni. Gün ve saat geldiğinde: Göçecektir yenileri.. Ben hareket eyledim: Sizlerden biraz önce. Büyük ictima olacak: Hakkın fermanı gelince. Herkesin defteri vardır: İyi, kötü yazılıdır. Dünya günü sayılıdır. Hayat ebedi hayattır. Ara, ara gelin bakın: Bu ğaribin mezarını. Dünya fanidir biliniz: Düşünelim hep yarını. Lütfen helal edin bana: Dünya, ahıret hakkını. Her cumaa akşamında: Bana gönderin yasını. Yalnış yollara sapmayın. Bana azap çektirmeyin. Beni yola baktırmayın. Bol, bol dualar gönderin. Tek dileğim vardır dostlar: Dualar ile fatiha. Allah yardımcımız olsun: Cümlemize o kabirde. Büyüklerim hep göçtü. Çok az insanlar kaldı. Bilmemki şu dünyada: Ne kadar ömrüm kaldı. Bu şiiri yazan Ali: Sizler gibi yaşıyordu. Bir sam yeli esiverdi: Aldı Aliyi götürdü. 25.01.2007 Almanya Ali Sandıkçıoğlu |
Bir Ömür Geldi Geçti
Ne oldu bana dostlar, Tutmaz oldu dizlerim? Gözlükler gözlerimde, Zor görüyor gözlerim. Ne kadar çabuk geçti, Benim ömrümün yazı. Doktorlar perhiz diyor, Bozuldu ağzım tadı... Daha dün gibi idi, Kabıma sıhmıyordum. Geçti aylar seneler, Anladım ki, yoruldum.. Yavaş, yavaş anladım, İnişe geçtiğimi. Uçurdum gitti elden; Güzelim gençliğimi.. Hesap edemem şimdi: Ne yaptım, ne yapmadım? Ömür denen cevheri, Boşunamı harcadım? .. Bakıyorum köyüme, Bir çok arkadaşım yok. Çok oldu gittikleri, Hiç birinden haber yok. İlk okulda okurken, Cıvıldayan çocuklar. Birer, birer sayınca: Bakıyorum göçmüşler.. Hani Ahmet, Mehmetler, Nerde Fatma, Ayseller? Nice yaşlı ve gençler, Dönülmeze gittiler.... Hiç kurtulan varmıdır, Azrailin elinden? .. Herkes bir gün içecek: Şu ecel şerbetinrden.. Önemli olan Ali: Tanımkatır Mevlayı. Rabbim bize gönderdi: Muhammed Mustafayı... Ali Sandıkçıoğlu |
Birgün Bedenimizden
Birgün bedenimizden, Ruhları ayrılacak. Teker, teker herkesten, Yaptığı sorulacak. Aman yavrum ha dikkat! Besmelesiz gezmeyin. Nefse şeytana uyup; Yalnış işler yapmayın. Anlayana bu kadar; Yeter evladım yeter. Uyun dediklerime: Olmayasınız heder. Babanız Ali derki: Tutun ata sözünü. Birgün gelecek herkes: Kapatacak gözünü. Ali Sandıkçıoğlu |
Birgün Gelecek Ecel
İyi düşün ey insan: Aldanma şu dünyaya. Dünyaya meyil edenler, Kayb ederler ukbaya.. Sakın ğafletlere düşüp, Koşma dünyanın peşinden. Hiç kurtulan olmuşmudur; Bak Azrailin elinden? ... Dünyanın zevkleriyle, Şaşırıp ğururlanma! Hepsi gelip geçici, Sakın ola aldanma... Bir ejderha misali, Zehirler saçar dünya! Dünya gelip geçici, Haber vireyor mevla. Hiç aklına geldimi, Hani Sultan Süleyman? Bir sanıye kalınmaz, Verilince ol ferman... Bırak yalan sevdayı, Bağlanma şu dünyaya. Akıt gözlerden yaşı, Artık yönel mevlaya.. Ölüm gelmeden evvel: Sen ölmeyi bildostum. Tevbe istiğfar eyle, İnşallah kurtulursun.. Tabut denen o ata, Binmeden kendine gel. Hoşuna gitmesede, Birgün gelecek ecel... Ali Sandıkçıoğlu |
Birinci Vazifemiz
Ecel gelip çatmadan: Ğayet edelim, ğayret. Şefatçımız olsun: Hak resulu muhammed. Bütün maddi varlıklar: Hep bu dünyada kalır. İmanla, güzel amel: Selamete götürür. Gönül yıkma, kalb kırma: Aldanıp ğururlanma. Şeytanla, nefse kanma. Dünya ebedi sanma... Hör görme sen fakırı. Üzme ğarıbanları. Öne dökülür birgün: Herkesin yaptıkları... Ğünümüzde çok fazla: Şeytanlaşmış insanlar. Hakıkatı göremez: Bir kısım bakar körler. Ali Sandıkçıoğlu |
Birleşiniz
Birleşiniz, birleşiniz, Siyasiler birleşiniz. Akan kanı görünüzde: Vatan için birleşiniz. Bunca hırçınlık ne için? Birleşiniz vatan için. Fitnenin bitmesi için: Millet için birleşiniz.. Unutmayın şehitleri. Hor görmeyin gazileri. Daime bakıp ileri: Millet için birleşiniz. Milletten asla! korkmayın. Hep birliği öğütleyin. Sakın kamplara bölmeyin. Hizmet için birleşiniz. Terore karşı dikilin. Düşmana karşi dik durun. Doğru olan budur bilin. Birlik için birleşiniz... Dürüstlükten ayrılmayın. Milleti cahil sanmayın. Aldatmaya kalkışmayın. Doğrulukta birleşiniz... Her ortamda birlik deyin. Milleti hakim eyleyin. Güzel ülkeyi germeyin. Sevgi için birleşiniz... Muhalefet, iktidarı, Meclis içi, meclis dışı, Tüm siyası partileri.. VATAN için birleşiniz... Ali Sandıkçıoğlu |
Birlikte Koruyalım
Gelin dostlar bir olalım: Akan kanı durduralım. Vatan bize emanettir: Hep birlikte koruyalım. Dış güçlerin arzasudur: Bölüp,bölüp parçalamak. Bizim ise vazıfemiz: Bu bölünmeyi önlemek.. Dinimiz bir, kıblemiz bir. Aynı kitabı okuruz. Binlerce yıldır kardeşçe: Aynı hedefe yürürüz. Kanmayalım dış düşmana. Fitne ekerler her yana. Tek isteği var onların: Sahıp olmak bu vatana.. Çanakkele ve Yemende, Birlikte savaşmadıkmı? Kürdü, lazı vede Türkü: Bu devleti kurmadıkmı? Koca Osmanlı devleti: Nasıl oduda yıkıldı. Düşman yine aynı düşman. Usul, meteodu değişti... Ezanlarımız susmasın. Gönderden bayrak inmesin. El ele, gönül, gönüle: Vatanımız hep yükselsin.. Nice adsız şehid yatar: Anadolu toprağında.. Çokları kanın akıttı: Hayatının baharında.. Beraberce şehid oldu: Hepimizin dedeleri. Miras bıraktılar bize: Cennet misali bu yurdu. Birlik olup koruyalım: Hainlere kanmayalım. Şehitleri üzmeyelim. Vatan bölünmez! Diyelim. Peyğamberimiz diyor ki; “ Hubbul vatan minel iman.” Artık vakit, saat geldi: Haykıralım: dursun bu kan! .. Ülkemin güzel insanı: Kandımasın kimse seni. Sakın incitme dedeni.. Zaman, birleşme zamanı. Batının kuyruk acısı: Öç almak istiyor bizden. Kanı durdurmak uğruna: Ne gelirse yap elinden.. 10.06.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Bize Ne Oldu?
Bağda üzüm yiyenler: Altın bırakıyordu. Şimdi sokaklarımız: Kapkaçla doluverdi. Köylümüz,şehirlimiz: Haramdan çok korkardı. Köşeyi dönme hali; Şimdiyse moda oldu.. Evlatlar tanımıyor: Ana ile babayı. Çoklarının hesabı; Doldurmaktır kasayı. Eskiden ülkemizde, Hırsızlıklar olmazdı. Günümüzde her yerde: Hırsızlıklar çoğaldı. Haram,helal demeden: Kasa keseyi Doldur! Zengin olduğun anda: İtibar eden çoktur(! ?) Ruşveti yasaklıyor, Alemlerin Resulu. Cehennem yakacaktır: Hem alan, hem vereni. Büyüklere hurmetler, Günümüzde azaldı. Yaşlı ana, babalar: Evlerinden kovuldu. Darulacezelerde: Binlerce yaşlımız var. Nice na,babalar; Hep gelenleri gözler. Boşanmalar çoğaldı: Aileler dağılıyor.. Bir kısım ana, baba: Evladını satıyor! Hemen hergün medyada: Aile dinamitlenir. En mahrem haller bile; Ekranda sergilenir. Edebiyat,sanatta, Geriye gidiyoruz. Tarihimizden kopup: Taklidci oluyoruz. Savaş anında bile: Düşman yarası saran. Nedir bizleri bügün; Bu değerlerden soyan? İlk okul çağlarında: Çocuk katil oluyor. Esrar, eroin, kumar: Gençliği kemiriyor! .. Bunca zehir akarken, Nasil yetişsin çocuk? Görülür her tarfta: Çok büyük başı boşluk. Bize ne oldu böyle? Benzemiyoruz bize. Ecdadımız örnekti: Dünyadaki herkese... Ali Sandıkçıoğlu |
Bizi Bağışla
Balığın karnında yunus kuluna, Kuyunun dibinde güzel yusufa: Rahmetin gönderip kurtaran Rabbim. Bizi rahmetinden mahrum bırakma. Huzuruna davet edip aldığın, Habibim Ahmettir diye sunduğun, Cennet ve cemalin seyreylettiğin: Muhammed hurmetine bizi bağışla. Zatının,sıfatın, efalin için, Doksan dokuz ismin hurmeti için, Arşın, levhin,kalemin hikmeti için: Nurun hurmetine bizi bağışla... 13.08.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Boşa Geçirme Ömrün
Hani önce gelenler? Neler alıp gittiler? Malım, malım diyenler: Dünyadan boş göçtüler. Gel kalbinle bağlanma: Dünya nimetlerine. Tabuta girdiğinde: Birşey kalmaz elinde. Boşa geçirme ömrün, Gel mavlayı zikreyle. Günahına çare bul: Erkenden tevbe eyle. Hesaba çekilmeden, Nedir durumuna bak. Dünyadan ayrılmadan, Kabrini yapmaya bak. Güvenme varlığına: Uyma hain şeytana. Gelenler hep gidiyor: Dönen yok bu meydana. Vakti gelince gelir: Canlar alan azrail. Olmayasın dünyada: Ne kör ve nede sağır. Ali Sandıkçıoğlu |
Bozuldu
Akmıyor sularımız: Su arkları bozuldu. Kurak gitti havalar: Güller açmadan soldu. Bozuldu günümüzde, Şekerin tatı bozuldu. Tarlalara ektiğimiz: Cins tohumlarda bozuldu.. Ali Sandıkçıoğlu |
Bu Dünyada Baki Kalmak Var Mıdır?
Çok serveti olan huzurlumudur? Açlıktan öleni gören yokmudur? Gerçek insan olmak sizce bumudur? Adalette birlik olun insanlar... Bir yanda insanlar, israf içinde. Öbürü yiyecek arar çöplükte. Hani bir kardeştek sahı mazide? Şimdilerde bu düşmanlık nedendir? İsteyen inansın varsın öküze. İsteyenler tapsın aya, güneşe. İsteyen yönelsin semavi dine.. İslam ve müslüman niçin horlanır? Mülkün sahıbı var unutmayınız. Verende, alanda bizim Rabbimiz. İmtihan oluruz gece ve gündüz. Bu dünyada bakı kalmak varmıdır? Ali Sandıkçıoğlu |
Bu Dünyadan Göçeceğiz
Akşam oldu, güneş battı. Kuşlar yuvasına döndü. Ömrümüzden bir gün gitti. Bitmez, tükanmez istekler.. Sessizlik çöktü etrafa. Kimse kalmadı sokakta. İnsan oğlu hep heveste. Sonu gelmez heveslerin. Tam olarak anlamadık: Nedir bizim vazıfemiz? Boşa geçen vakitlere: Birgün eyvah diyeceğiz.. Gözler toprakla dolacak. Vucutlar hep çürüyecek. Her şey dünyada kalacak. Bu dünyadan göçeceğiz. 11.06.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Bu Zaman Ahır Zaman
Etrefa bakıyorum: Muhabbetten eser yok. Yalan ve riya ile; Amel edenler pek çok. Sözlerde yok hakıkat, Bir çoğu yalan beyan. Kayb oldu hep değerler: Bu zaman ahır zaman. Ali Sandıkçıoğlu |
Bu Zamanda
Pınar suları akmıyor, Arı balını yapmıyor, İnsan, insandan kaçıyor: Bu zamanda,bu zamanda. Güller çiçeğin açmıyor, Bülbül gülüne konmuyor, Haklı, haksız ayrılmıyor; Bu zamanda, bu zamanda. Koyun, kuzu melemiyor, Memelere süt inmiyor, Menekşelerde açmıyor; Bu zamanda., bu zamanda. Doğru dürüst tartılmıyor, Metreler doğru ölçmüyor, Helal, haram bakılmıyor; Bu zamanda, bu zamanda. Küçük, büyüğü saymıyor, Anne,baba horlanıyor. Gençler evi terk ediyor; Bu zamanda, bu zamanda.. Zenginler hayat sürüyor, Fakır çile dolduruyor, Herkes bana ne söylüyor; Bu zamanda, bu zamanda. Güçsüzler çare arıyor, Zalimler ise vuruyor, Demokrası bu deniyor; Bu zamanda, bu zamanda. Fitneciler boş durmuyor, Kardeş,kardeşi vuruyor, Kötü adetler artıyor; Bu zamanda, bu zamanda. Vatanımız çölleşiyor, Tadlar bile değişiyor, Zengin cebin dolduruyor; Bu zamanda, bu zamanda. Çeşmenin musluğu bozuk, Terzinin yaması sökük. İğnede kalmadı iplik; Bu zamanda, bu zamanda. Herkese diyorlar “hoca”, İlim, ahlak karaborsa, Dostlar kuyu kazar dosta; Bu zamanda,bu zamanda. “Diyaloğ” modası çıktı, Herkese cennet açıldı. Maddeciler öne geçti; Bu zamanda, bu zamanda. Laz diyorlar, kürt diyorlar, Alevi,sünni diyorlar, Bizi bölmek isityorlar; Bu zamanda, bu zamanda. Tasavvuf ehli azaldı. Sahte şeyhlerse çoğaldı. Hak için hizmet azaldı; Bu zamanda, bu zamanda. Ayaklar baş oldu, başlarda ayak. Fark edilmez oldu sıyah ile ak. Ustayı dinlemez çırak; Bu zamanda,bu zamanda.. Durma ğayret eyle Ali, İhlas ile yap ameli. Düşün zarar ile karı; Bu zamanda, bu zamanda.. 04.02.2007 Almanya-Neckarsulm Ali Sandıkçıoğlu |
Bugünde Akşam Oldu
Bügünde akşam oldu: Yine güneş batıyor. İlahı hüküm böyle; Giden geri gelmiyor. Ne hikmettir bilinmez. Uyanmaz insan oğlu. Hep nefesler sayılı: Birgün gelecek sonu. Bundan birkaç gün önce: Bir kardeş uğurladık. Onu mezara koyduk: Bizler ibret almadık.. Çok çabuk unutulur: Önce göçüp gidenler. Bilsin arkadakiler: Sonradan gidecekler.. Kimileri binerler: Önce kalkan uçağa.. Geri kalanlar biner: Az tehirli ucağa...... Bütün gidenler için: Dualar ediyorum. Kıymetli dostlarımdan: Dualar bekliyorum.... Hakkımı helal ettim. Her kimlere var ise. Rabbimiz yardım etsin: Cümlemize sıratta... 25.05.2007 ali sandıkçıoğlu almanya. Ali Sandıkçıoğlu |
Bülbül
Derdimin dermanı doktor olamaz. Çağırın anamı gelsin yanıma. Çoktandır bekledim baharı gelmez. Bülbül küsmüş konmaz gülün dalına. Ali Sandıkçıoğlu |
Bütün Köyler Boşaldı
Bir başka idi köyde, Komşuyla imeceler. Çok güzel sohbetlerle, Şenlenirdi *******. Şimdi kalmadı köyde: Ne komşu, ne imece. Bitti güzel adetler, Şimdi köyler bilmece. Kışın hep kapanıyor, Köylerimizde evler. Mezarda ğarıp kalmış, Köydeki eski beyler. Bir ğarıp manzaraki; Anlatılmakla bitmez. Hele yeni neslimiz, Köylerini hiç bilmez. Ne çalışma yapmıştı, Atalarımız köyde? Ayrıldı yeni kuşak, Her birisi bir yerde. Bütün köyler boşandı: Bağlar, bahçeler ğarip. Cemaat yok camide: Mihrapta imam ğarip. Kuşlar bile terk etti, Issız kalan köyleari. Güller dahı açmıyor, Göç etmiş bülbülleri.. Ali Sandıkçıoğlu |
Cimrinin Elleri Yardıma Kalkmaz
Namert insanlarla dostluk eyleme. Namert sofrasından bir lokma yeme. Merde ve namerde sırrın söyleme. Namerd insanların ikramı olmaz. Cimri insanlardan ihsan bekleme. Cimrinin ikramı dert olur tene. Ayetlere, hadislere Baksana: Hak yoluna cimri kuruş veremez. Cimriyle,namerdle arkadaş olyma. Dertsiz başına dertleri sarma. Doymayacak yerde açlık bildirme. Cimri denizinden yudum içilmez. Param, malım deyip deyip duranlar; Tarih boyu sevilmedi cimriler. Haber verir bize böyle nebiler. Hak kelam bize ylnış söylemez. Tavsiyem olsun sizlere: Belbağlaman namerdlere. El açmayın cimrilere. Cimrinin elleri yardıma kalkmaz. 03.03.2007 almanya Ali Sandıkçıoğlu |
Çabuk Geçti Ramazan
Kur’an ayı Ramazanda: Çokça Kur’anlar okunur. Tutulan oruçlar ile; Kirler paslar hep dökülür. Ne kadar çabuk geçti: Bu senede ramazan? Af eder günahları: Ramazanda Yaradan. Ramazan bittiğinde: Issız kalır camiler. Sade diriler değil: Ağlar hemde ölüler. Biter mukabeller. Kaldırılır rahleler. Müezzinle, imamlar: Yeni seneyi bekler. Meleki asuman ağlar: Bitince Ramazan ayı. Çözülür şeytanın bağı: Kurar kötü tuzakları. Ğarip kaldı bak camiler. Söndü hep yanan kandiller. Söküldü bir bir mahyalar. Meleklerde hep ağlarlar. Ramazanın sonnuda: Gelir mübarek bayram. Ramazan bereketi. Özlenir olur her an. Güle, güle ey ramazan: Bizi şikayet eyleme. Günahkarız, kusurluyuz: Bizim için afıv dile. 21.10.2006 almanya Ali Sandıkçıoğlu |
Çare Ara Kardeşim Şimdi
Günler geçer, ömür biter, Konuşan diller konuşmaz. Fani hayat sona erer, Bir göz açıp yummuş gibi. Hele düşün ey kardeşim! Nasıl geçti senin ömrün? Tutmaz olur elin kolun, Gövdeden kopmuş dal gibi. Bak insanların haline, Kimi doğar, kimi ölür. Seninde çiçeğin solar: Sam yelinde kalmış gibi. Mevlam ihsan etti ruhu: Emanettir bil kardeşim. Bir gün gelir ruhta uçar, Kafesten kuş uçar gibi. Nerde o eski insanlar? Hani beyler ve ağalar? Nerdedir Sultan Süleyman? Şimdi hepsi hayal gibi. Gelenler göç eder dumaz. Gidenlerden haber gelmez. Son pışmanlık fayda vermez. Çare ara kardeş şimdi. Aldanma sende be Ali, Ömür kısa çabuk biter. Etrafa karanlık çöker, Güneş tutulmuş misali. Ali Sandıkçıoğlu |
Çare Ararsan Derde
Derdine çare ararsan, Tut ehlullahın elinden. Masıvayı bırak dostum, Zikri düşürme dilinden. Düşmanlara aldanıpta, Terk etme sen Zikrullahı. Çare ararsan derdine: Daim zikr eyle Allahı. Nefis en büyük düşmanın, Onunla her an cihad et. Nefsini mağlup edene; Nasıp olur billur cennet. Tut Mevlanın emrini, Uy resul sünnetine. Hakıkı şıfa budur, Bilcümle dertlerine.. Sıkı bağlan İslama. Kov! O, melun şeytanı. İhlas ve ibadetle, Gel kır nefsin belini. Bütün dertlere derman: Gerçek Muhabbetullah. Huzur verir kalblere: LAİLAHE İLLELLAH... Ali Sandıkçıoğlu |
Çocuklara Nasihat
Sabahları erken kalkın. Beş vakıt namazı kılın. ALLAHA doğru kul olun. Doğruluktan ayrılmayın. Namazdır mümin miracı, Namaz ibadetlerindir özü. Söylemeyin yalan sözü. Doğru sözden ayrılmayın. Şaşırtmasın sizi şeytan, Nefse uyanların sonu hüsran. Bir gün vereceğiz biz can. Hak yolundan ayrılmayın. Tembel, tembel durmak yoktur. Çalışanın rızkı boldur. Yürünecek yol İslamdır. Doğru yoldan ayrılmayın. Yapın farzı ve sünneti. Terk etmeyin ibadeti. Olun MUHAMMED ümmeti. Nurlu yoldan ayrılmayın. Kur’anı alınız ele, Alnınızı koyun yere. Bulursunuz böyle çare, Hak yolundan ayrılmayın. Kimdir bizleri yaradan? Yokmu senin hiç vazıfen? Haberler geldi resulden. Din yolundan ayrılmayın. Henüz fırsat varken ele, Geçirmen günü avare. Sonra düşersiniz dare. Hak yolundan ayrılmayın. Gariplere el uzatın. Yoksul, yetimi gözetin. Dürüstlükte sebat edin. Dürüstlükten ayrılmayın. Dünya fani ömür biter. Herkes ektiğini biçer. Birgün susacaktır diller. Doğru sözden ayrılmayın. Büyüklere hurmet edin. Küçükleri ise sevin. Namerde muhtaç olmayın. Doğru yoldan ayrılmayın. Baba nasıhatı size, Hem okuyun, hemde uyun. O zaman helal emeğim. Doğruluktan ayrılmayın. Adım ALİ, Köyüm: Silyan. Doğruları yazdım şu an. Uymayanlar olur pışman. Doğru yoldan ayrılmayın. Ali Sandıkçıoğlu |
Çocuklarım
Çocuklarım, çocuklarım; Benim güzel çocuklarım. Dinleyiniz sözlerimi: Benim güzel çocuklarım. Allahı bilin, tanıyın, Şeytana asla uymayın. Kula, kulluk hiç etmeyin. Benim güzel çocuklarım. Beş vakit namazı kılın. İşinizi doğru yapın. Erken evinize dönün. Benim güzel çocuklarım. Haramlardan kaçınınız, Yetimleri okşayınız, Hep iyilikler ediniz. Benim güzel çocuklarım. Ğururlanıp, kibirlenmen, Sakın kendiniz beğenmen. Haramlar peşinden koşman. Benim güzel çocuklarım. İnsanları sevin, sayın, Sabahları erken kalkın. Besmeleyi unutmayın. Benim güzel çocuklarım. Buda size bir nasıhat: Uyarsanız verir rahat. Fanidir dünyada hayat. Benim güzel çocuklarım. Büyüklere hurmet edin. Ana duasını alın. Baba kalbini kırmayın. Benim güzel çocuklarım. Ali Sandıkçıoğlu |
Çocuklarıma Tavsiyem
Esselamü aleyküm, Sevgili çocuklarım. Budefa çok zor oldu, Sizden ayrılma benim. Birlikte ğayret edin, Çalışın bu dünyada. Hiç bir zaman fitneyi, Sokmayınız araya. Büyük küçüğü sayıp, Yalvarınız Allaha. Bir gün gelir teniniz, Girer kara toprağa. Dünyaya aldanıpta, Unutman yaradanı. Tarihte ismi geçen., Koca sultanlar hani? .. İnsan: “eşrefi mahluk”, Değerini bilirse. Şimdiden tedbir alın, Yol varmadan yokuşa. Kimler gelip geçmedi,, Şu ihtiyar dünyadan? Her şeyin bir sonu var; Haber verir yaradan. Yetimleri gözetin. Fakıre yardım edin. Güzel nasıhatlara; Uymaya ğayret edin. Örnek insanlar olun, Çolup çocuğunuza. Uyun resulullaha; Tavsıyem budur size. Şereflerin büyüğü; Kamil bir insane olmak. İstersen bin yıl yaşa, Son durak kara toprak. . Ali Sandıkçıoğlu |
Çok Çabuk Geçti Zaman
Çok çabuk geçti zaman. Bir, bir bitti takvimler. Önce göç edenlerden, Kalan sade resimler. Nerde eski insanlar? Mezarlarda isimler. Hey! Gidi eski günler: Hep hatıra oldular. Ali Sandıkçıoğlu |
Çok Dua Etmeliyiz
Ahır zaman diyorlar, Yaşadığımız devre. Küfür ısyanla dolmuş, Bir baştan.başa dünya. Gitti gerçek alimler. Cuhelalar çoğaldı. Meydanlar boş kalınca, “Tilkiler vali oldu”. Doğruyu söyleyene, Kimseler değer vermez. “Yalancıların mumu”: Sabaha kadar sönmez! Sevmez mümin, mümini, Birbirine kir kusar. Dostla, düşman karışmış, Herkes menfaat arar. Yalan, riya revaçta, Şehirde, köyde evde. “ALLAH için sevenler” Kalmadı hiç bir yerde. İnsan hayret ediyor, Bu çarkın dönüşüne. Ayaklar hep baş olmuş, Başlar der: “baş üstüne.” Çok dua etmeliyiz: Alemlerin Rabbine. Birgün gelir İnşallah: Döner konvoy tersine.. Ali Sandıkçıoğlu |
Çok Faydalı Beş Kelime
Birgün sorar resulullah: (s.a.s.) Derki ya hazretiAli: (r.a.) İki şey vermek isterim: Gel seç bunlardan birini. Çobanıyla,beşyüz koyun. Çok faydalı beş kelime. Hangisini ister isen; Hemen şimdi bana söyle. Ali der ya resulelleh: Ben neyleyeyim dünyayı? İstemem ben koyunları. Öğret güzel Duaları.... Der Muhammedül mustafa: (s.a.s.) Söyle şimdi Ya Ali: 1-“Allahümmeğfirli zenbi:” Beni afv eyle yarabbi. 2-“Ve tayyıb li kesbi” Kazancımı temiz eyle. Helalları nasıp edip; Haram lokmalar yedirme. 3-“Ve vassii hulkı.” Kuran ahlakına uyğun, Ahlakımı genişletip; Güzel eyle ey Allahım. 4-“Ve Kannini bima kasemte li.” Haddi aşıp istemeden, Taksim eylediğin rızka: Kanaatkar eyle beni... 5-“Ve la tezheb şeyin ila nefsi, Kad serreftehu anni.” Nefsimin ğayrisine çevirdiğin, Şeyler peşinden koşturma beni. Böylece söyledi resul: Altın gibi beş kelime. Bu duayı okuyanlar: Kazanır mutlak biline. Ali Sandıkçıoğlu |
Çok Güzeldir Gözlerin
Çok güzeldir gözlerin. Gülde, gülsün gözlerin. Kem gözle sana bakının: Gün görmesin gözlerin. Baştan sonra zerafet: Hepsi sende tam, tamam. İncinip, üzülmene: Asla razı olamam... Ali Sandıkçıoğlu |
Çok Özledim
Çok özledim anam: Seni özledim. Doğup büyüdüğüm: Köyü özledim.. Köyümdeki komşuları, Dar patıkalı yolları, Sabah öten horozları: Çok özledim, çok özledim. Dedeleri, neneleri, Köyümdeki adetleri, Camileri, kabirleri: Çok özledim, çok özledim.. Deresinde yüzmesini, Bahçesinde kazmasını, Annelerin sevmesini: Çok özledim, çok özledim. Köyümüzün kahvesini, Yaşlıların sohbetini, Halasını, dayısını: Çok özledim,çok özledim. Mısır ayıklamasını, Amcasını, bacısını, Komşular imecesini: Çok özledim, çok özledim. Akşamını, sabahını, Gecesini, gündüzünü, Güneş ile ve ayını: Çok özledim, çok özledim. Sabahtan esen rüzgarı, Kış gelince yağan karı, Yazın açan çiçekleri: Çok özledim, çok özledim. Köydeki Ramazanları, Teravihi, iftarları, Hele, hele bayramları: Çok özledim, çok özledim. Bu alemden gidenleri, Babaları,dedeleri, Genç yaşında göçenleri: Çok özledim, çok özledim. Çekmiş gitmiş yaşlıları, Bize öğüt verenleri, Güzel sesli ezanları: Çok özledim, çok özledim. İlk okuldakı sıramı, Defterimi, kalemimi, Baştan sona ben köyümü: Çok özledim, çok özlerdim. Öğretmen ile imamı, Sıra arkadaşlarımı, Bayrak asma anlarını: Çok özledim, çok özledim. Okul arkadaşlarımı, Tenefüsü, derslerini Köyün çamur yollarını: Çok özledim, çok özledim. Çeyrek ekmekte helvayı, Güğümde kaynayan çayı, Düğünlerle, baklavayı: Çok özledim,çok özledim. Nışanını, düğününü, Gelinini ve kızını, Koyununu, kuzusunu: Çok özledim, çok özledim. Köyde akan ırmakları, Bal taşıyan arıları, Ölüleri, dirileri: Çok özledim, çok özledim Ali Sandıkçıoğlu |
Çok Özledim Silyan Seni
Güzel köyüm silyan benim (1) Çok özledim silyan seni. Doğup büyüdüğüm köyüm: Çok özledim silyen seni. Baharın güzeldir, yazında güzel. Yağmurun güzeldir,kışında güzel. Köyümüzün yeri her daim özel; Çok özledim Silyan seni. Sendedir hep hatıralar, Sendedir eski mezarlar. Her kuş vatanını özler. Çok özledim silyan seni. Perşembeden varmı yine; Cuma için hazırlıklar? Kaldımı eski komşular ? Çok özledim silyan seni. İlk baharda yeşerirmi; Her tarafta menekşeler? Gönlüm o günleri arar. Çok özledim silyan seni.. Kaldımı köyde acaba; Bezden top ile oynayan? Değiştimi yoksa silyan? Çok özledim silyan seni. Atalarım, dedelerim, Göçüp,giden kardeşlerim, Tarih dolu mezarların: Çok özledim silyan seni. Silyanın tarihi eski. O topraklar neler yuttu? Kimler geldi, kimler geçti? Çok özledim silyan seni. Yamacını ve düzünü, Baharlarını, yazını. Sabah öten horozunu. Çok özledim silyan seni. Peyğamber tavsiye etti: Bizlere “sıla’ı rahmi” Çok seviyorum köyümü. Çok özledim silyan seni. Saymakla bitiremem ben: Köydeki güzellikleri. Yetsin bu kadarla Ali. Çok özledim silyan seni. Ali Sandıkçıoğlu |
Dalgalanıyor Bayrak
Emirgan korusunda Dalgalanıyor bayrak Nede güzel oluyor Gölgesinde yaşamak O bayrağın uğruna Nice insan kan verdi Güzelim Türkiye'yi Bize emanet etti Koymasın bizi Allah Hem bayraksız, ezansız İstiklali korumak Olmalı gayretimiz Ülkemizin semasında Dalgalansın o bayrak Türk kanıyla renklenmiş Dönde tarihine bir bak Temennimiz bizlerin Dalgalansın al bayrak Hür, bağımsız olarak Türkler yaşarlar ancak İnmesin hiç bir zaman Gönderinden bayrağım Bayrağı seyrederken Ezandadır kulağım Ali Sandıkçıoğlu |
Daracık Kabir Evinde
Başlar ölümsüz hayat: Daracık kabir evinde. Dünyadakı dostlardan, Kimse olmaz yanında. Kara toprağa konunca: Açılır yeniden gözün. Orda fayda vermez sana: Ne evladın, nede mülkün. Eğer yok ise amelin, Orda nice olur halin? Boşa geçirmişsen ömrün: Akıbetin hüsran senin... Ne oğuldan nede kızdan: Fayda gelmez artık sana. En güzel dost Yaradandır: Şimdiden sen sarıl ona... Allah adını anmayan: Emirlerine uymayan. Peyğamberini sevmeyen, Orda olacaktır pişman! .. Kabir deyip geçmeyelim: Biraz olsun düşünelim. Henüz fırsat elde iken: Ğayret edip çalışalım.. Düşündünmü ey kardeşim: Topraktan kabir evini? Bilmediğin nice mahluk: Yiyecektir bedenini... İşte hayat, işte dünya. İstersende bin yıl yaşa. Ölüm gelecektir başa. Bakmaz ihtiyara, gence. Sende imar eyle Ali: Şimdiden kabir evini Kapandığında gözlerin: Hemen uğurlarlar seni. 20.02.2004 Ali Sandıkçıoğlu |
Dayım Terzi Mehmet Yıldırımın Ardından
İyiliği çok severdin, Herkese iyilik ettin. En sonunda sende gittin. Güle güle Mehmet dayı. Yıllarca köyü bekledin, Herkesin derdinden aldın. Büyük, küçük ayırmadın. Rahmet sana mehmet dayı. İyiliklerin sayılmaz. Dostlukların unutulmaz. Sizlerin yerleri dolamaz Sende göçtün Mehmet dayı. Birer, birer gitti büyüklearimiz. Ne babamız kaldı, nede dayımız. O eski günleri özler dururuz. Yerin cennet olsun Sevgili dayı... Artık değişti kuşaklar, Bir, bir kapandı ocaklar, Tütmez evlerde bacalar. Ğariplik var Mehmet dayı.. Yıllarca terzilik yaptın. Hayır işlerine koştun. Hemde köyde muhtar idin. Yaşar eserlerin sevgili dayı. Sofran daim açık idi, Gelen, Giden herkes yerdi. Çocukları çok severdi. Rahat uyu Mehmet dayı. Fakır talebeye hizmet eylerdin, Hiç birinden asla para almazdın. Hayır işlerinde daim öndeydin. Nurlar içinde yat Mehmet dayı. Çoklarını üzdü senin gidişin. Kurtuluşu yoktur elbet bu işin. Tatları kalmadı yaz ile kışın. Yerin cennet olsun ey mehmet dayı. Önce ayak giti, daha sonra can. Hüküm verilmişti daha önceden. Son nefes yerinde oldu trabzon Kabrin nurla dolsun ey Mehmet dayı. Yokluğun bizleri etkileyecek. Güzel hatıratın hep yaşayacak. Allahın emri bu: Gelen gidecek. Yolun açık olsun ey mehmet dayı. İsmetler, İhsanlar, Yusuf, Tahsinler, Çok üzüldü bütün dostlar. Artık ıssızlendi köy ve koznolar. Rahmetin çok olsun ey Mehmet dayı. Torunun Alidir yazar bunları. Hemde hatırlıyor geçmiş yılları. Mehmed, Muhammedi Ve Tahsınları; Şimdi arıyorum ey Mehmet dayı. Ali Sandıkçıoğlu |
Değer mi?
Tarih kokan eserleri: Gül donanmış bahçeleri, Ğarıp, yaşlı ve gençleri, Öldürmek için değermi? .. Çıkar menfaat uğruna, Kıymak olurmu insana? Dediğim dediktir diye, Kan akıtmaya değermi? Adalet var iken zülme, Gülüne konmuş bülbüle, Sevgi varken bunca kine, Sebep olmaya değermi? Süper gücüm ben diyerek: Barışı bozmak olurmu? Dostluk gülleri açarken, Bağı virane değermi? ... Ali Sandıkçıoğlu |
Değer Verin İnsanlara
Güneş doğar ufuklardan, Yağmur iner bulutlardan. Canlanır dünya yeniden, Hizmet için insanlara. Bülbül neşe ile öter. Karğalar,baykuşlar kaçar. Mevlam imkanları sunar: Yarattığı insanlara. Yükselsin ezanın sesi. Melesin koyun ve kuzu. Bitirelim kara kışı. Huzur gelsin insanlara. Terk edilsin savaş,zulüm. İmandir değeri kulun. İki cihanda nur olun. Değer verin insanlara. 04.02.2005 Ali Sandıkçıoğlu |
Değiliz
“Elestüde” soz vermişiz; Bizler: “Kalu bela” diye. Uymak lazımdır bu ahde: Bu gerçeği biliriz biz... Ne sıyahındayız, ne beyazında, Biz koşmayız namedlerin ardında. Kışlarında, baharında, yazında: Haddi aşmaz gerekeni biliriz. Kimileri uçar gider yüksekten, Kimileri sürünüyor yerlerden. Kimileri gün harcıyor ömürden, Ömrü heba edenlerden değiliz |
Dereler
Akar dereler, akar, Gider dolar denize. Sular akıp, gideken; Nasıhat eder bize. Mevcudatın hepisi: Yuce Allahı tanır. Akan bütün dereler: Allah diye yol alır. Gece, gündüz durmadan: Akan ırmaklara bak. Öyle bir hale geldik: Dostlar,dostundan ırak. Derelerin suları:... Yaz gelince azalır. Nice dereler vardır: Mazıye hasret kalır.. Kırk senede bir arar: Eski yerini dere. Dağılmış gitmiş dostlar: Herbirisi bir yere... Nerededir derede: Çamaşır yıkayanlar? Her taraftan göç oldu: Bozuldu bağlar, hanlar. Derenin kenarına, Dizilirdi hep kızlar: Çamaşır yıkar iken; Atılırdı maniler... Ufak, ufak çocuklar; Koşarlardı dereye. Oynar,eğlenirlerdi; Zor dönerlerdi eve.. Dereler bile şimdi: Üzgün, üzgün ağlıyor. Pınarsuyu, ırmaklar: Eskileri özlüyor... Gelmez bir daha geri: O çok güzelim günler. Allahın emri böyle: Akar dereler gider... Hatırlarmısın Ali: Köyünün deresini? Modernleşen (!) insanlar: Unuttu geçmişini.. 12.06.2006 Ali Sandıkçıoğlu |
Devam Eyle Sen yoluna
Laf atana,taş atana, Aldırma dostum aldırma. Azmı bırakma elinden, Devam elye sen yoluna. Ali Sandıkçıoğlu |
Dileğim
Ahır zaman peyğamberi, Muhammed’e ümmet eyle. Duamızı kabul edip, Bizi af eyle. Af eyle. Son nefeste aldandırma, Bizleri melun şeytana. Daim muhtacız biz sana. Bizi af eyle. Af eyle. Can bedenden ayrılmadan, Elbiseler soyulmadan, Teneşşüre konulmadan. Bizi af eyle, af eyle. Vucudumuz yıkanırken, Beyaz kefen giyilirken, Tabut atına binerken, Bizi af eyle, af eyle. Topraktan yapılan evde, Münker, Nekir geldiğinde, Bize sual sorduğunda, Bizi af eyle, af eyle. Yılan, çıyan mekanında, Kabir denen o dar evde, Hem Nurunu gönderipte, Bizi af eyle, af eyle. Sür öfrülüp kalkılınca, Kimseler olmaz yanında, Sırat köprüsü üstünde, Bizi af eyle, af eyle. Senin kulunuz ALLAHIM! Muhammedinde Ümmeti! Nasıp eyle ol cenneti. Bizi af eyle, af eyle.. Ali Sandıkçıoğlu |
Forum saati GMT +3 olarak ayarlanmıştır. Şu an saat: 08:19 PM |
Yazılım: vBulletin® - Sürüm: 3.8.11 Copyright ©2000 - 2025, vBulletin Solutions, Inc.